Bolivya'da Morales'i yıkan darbe sonrası seçimde Morales'in Sosyalist Partisi yine kazandı!
Darbenin arkasındaki isim; cuntanın içişleri bakanı A.Murillo (beyaz gömlekli) kovuldu!
Peki Balkanlarla ilgisi ne?
Murillo'nun annesi 2.DS sonrası G.Amerika'ya kaçan Hırvat faşistlerden!
Bolivya sağının Balkanlarla garip bağlantıları var:
2009'da Bolivya polisi bir otele baskın yaptı.
Morales'e suikaste hazırlanan 3 kişi silahlı çatışmada öldü:
-Macar kökenli Romanyalı
-Macar-Bolivyalı
-İrlandalı.
Macar kökenli Romanyalı ve Hırvat yakalandı.
Darbeyle salındılar.
Bolivya polisinin suikast timine baskın yaptığı şehir Santa Cruz. Burası Morales ve Sosyalist iktidara en muhalif yer hatta Bolivya'dan ayrılmak gibi girişimler var.
Bolivya hükümeti suikast girişiminden aşırı sağcı Santa Cruzlu muhalifler, CIA ve HIRVAT kliği sorumlu tutuyor!
Arkadaşlar konuyu deştikçe çok acayip olaylar, bağlantılar ve izler çıkıyor.
Ve izler sürekli Balkanlara bağlanıyor, hatta daha da yakınlara geliyor.
Anlatacaklarım film gibi tam olarak.
Öncelikle suikast timinin lideri olan çok acayip karakter Eduardo Rózsa-Flores'i ele alalım.
Eduardo Rózsa-Flores, kısaca Edu, 2. DS sonrası Macaristan'dan Bolivya'ya göçen Musevi bir baba ve İspanyol bir anneden doğuyor-1960.
Aile 1973'te Şili'ye taşınıyor ama o yıl Pinochet darbesi sonrası (aile solcu olduğu için) İsveç'e göçüyor.
Sonra da Macaristan'a dönüyorlar.
Edu Macaristan'da liseyi bitiriyor, 3 yıl askeri okulda okuyor ama bırakıyor. Sonra ELTE üniversitesine giriyor. Komünist Öğrenciler Birliği'nin son sekreteri kendisi.
Komünizm çöküyor o ara.
Üniversiteyi bitirince de gazeteciliğe başlıyor ve iç savaş çıkan Hırvatistan'a geçiyor.
Edu Hırvatistan'da gazetecilik yaparken birgün kamerasını bıkarıyor ve eline silah alıp Hırvatların yanında Sırplara karşı savaşmaya başlıyor!
Hırvatistan ordusuyla Osijek ve Vukovár gibi 2 ağır cephede savaşıyor.
En az 3 kez yaralanıyor.
Hırvatistan devlet başkanı (ve eski Ustaşa) Franjo Tudjman ona önce binbaşı, sonra Albay rütbesi ve Hırvat vatandaşlığı veriyor.
Hırvat ordusundaki yabancı gönüllüleri kumanda ediyor.
Yalnız Edu'nun Hırvatistan macerası sırasında adı silah ve uyuşturucu ticaretiyle anılmaya başlıyor. Dedikodular yayılıyor.
Bu konuları inceleyen biri İngiliz biri İsviçreli iki gazeteci ortadan kayboluyor.
Gazetecilerden birinin son kez Edu ile görüldüğü biliniyor!
Edu 1994'te Macaristan'a dönüyor.
Yedi şiir kitabı yayınlıyor.
2002'de hakkında bir belgesel yapılıyor: Chico.
Filmi Hırvatistan Savunma Bakanlığı finanse ediyor ve Hırvat oyuncular filmde rol alıyor.
Film festivallerde ödüller alıyor.
Ve Edu, 2003'de Müslüman oluyor!
Ve Macaristan Müslümanlar Birliği başkan yardımcılığına kadar yükseliyor.
Birliğin başkanı Türkiye'ye de sık sık gelen Zoltan Bolek.
Zoltan Bolek (ölümünden sonra) Edu'nun bir terörist olmadığını, çok iyi bir insan olduğuna vurgu yapmış hep.
Edu Müslüman olduktan hemen sonra Irak Hükümeti ile ilişki kuruyor ve onların sözcüsü olduğunu iddia ediyor.
Ancak yardım için toplanan paraların kaybolması gibi bir olaydan sonra onlarla ilişkisini kesiyor.
Kısa bir süre sonra da Macaristan aşırı sağı ile takılmaya başlıyor.
Edu bu dönem kendini "Milliyetçi Anarşist" olarak tanımlıyor.
Sekel Lejyonu diye bir oluşum kuruyor.
Sekeller Romanya'da yaşayan, Macar kökenli, Türkik geçmişi de olduğu iddia edilen bir halk.
Yöneticileri lejyonun dağ tırmanışı eğitimi verdiğini iddia ediyor.
(Ay yıldıza dikkat)
2006'da Romanya'da bir gazete Edu'nun Sekeller Lejyonu'nun paramiliter bir yapı olduğunu ve silahlı mücadele ile Transilvanya'da bağımsız Sekel devleti kurmayı amaçladığını iddia etti.
Lejyonun web sitesinde silah, atıcılık ve mayın eğitimleri olduğunu belirtelim bu noktada.
Edu ile birlikte Bolivya'ya giden ve biri ölü biri diri ele geçirilen 2 kişinin de bu Sekeler Lejyo'nundan olduğu biliniyor.
Yani Macar/Sekel kökenli Romanya vatandaşları:
Árpád Magyarosi ve Előd Tóásó.
Bu ikisini de ayrıca anlatacağım.
Hayatımda rastladığım en acayip hayat hikayelerinden birinin kahramanı Eduardo'yu daha yakından tanımak için blog'u ve videolarından bahsetmek istiyorum biraz da.
Falih Rıfkı Atay'ın, Osmanlı'nın son dönemini anlattığı kitabı Zeytindağı'nı tekrar okurken, özellikle Trakya ve Balkanlar ile ilgili, ilgi çekici bölümleri not almıştım.
Aşağıda bunları paylaşacağım.
Okuyanlar için hatırlama, okumayanlar için okumak için bir neden olur umarım.
II. Balkan Savaşı çıkınca (1913) Edirne'yi geri alan Enver Bey, Mustafapaşa'ya (Svelingrad) gider.
Orada, Bulgar işgali sırası saklanan Türk kızların yerini Bulgarlara söyleyen yaşlı bir adam getirirler karşısına.
Enver Bey dayanamaz ve...
*
Enver Bey'i özetleyen bir olaydır.
II. Balkan Savaşı'nda Bulgarların Edirne'den çekilmesi sonrası şehre ilk kimin gireceği gerginliğe yol açar.
Şarköy çıkarması yüzünden zaten kötü olan Fethi-M.Kemal ikilisiyle Enver'in arası daha da bozulur.
Dimetoka'da ara bulmak için toplanılır.