Thread by @fireofOctopus

son aylarda FETÖ eylem ve söylem kalıplarına çok benzer (hatta aynı) gündem yaratma girişimleri var...

tesadüf olduğunu düşünmek için pek saf olmak gerekiyor...

3T operasyonu öncesinde ve takip eden süreçte kullanılan yöntemler...

sadece FETÖ iltisakı kanıtlanmış kişiler de değil üstelik...

Fenerbahçeli izlenimi veren bazı hesapların kullanılıyor! kimisi Fenerbahçeli olduğunu iddia ediyor...
onları şimdilik izlemek gerekiyor...

Fenerbahçe taraftarı görünümlü, 3T organizasyonuna bağlı çalıştığı izlenimi veren bu hesapları ve icraatlarını; mücadeleye gönüllü destek veren herkesin dikkatle takip etmesi gerekiyor...
çok basit bir ayrım metodu önerebilirim

her kim ki
FETÖ yok, diyerek kulüp içi siyasete dair hikayeler anlatıyorsa
her kim ki kumpas yok diyorsa,
her kim ki şikeye dair kabullenici ifadeler kullanıyorsa
onlara işaret koyabilirsiniz...

zamanla 3t Organizasyonu elemanı olduklarına dair kanıt göreceğinize eminim...

Türk sporundan, futbolundan FETÖ uzantılarının temizlendiği söylenebilir mi?
hayır!
peki biz bunu gündeme getirebiliyor muyuz?
hayır!
getirebilir miyiz?
hayır!
mevcut medya sahipliği düzeninde sürekli, organize, etkin olarak getiremeyiz...

şu ana kadar yazdıklarımı, Rıdvan Dilmen'in açıklamalarından sonraki sürece dikkat çekmek için hazırlamıştım...
Rıdvan Dilmen konuştu...
sonra...
sanki hiç bir şey olmamış gibi, organize işlemeye devam etti...

Rıdvan Dilmen'in açıklamalarının bazı kısımlarının tekrar dikkatlere sunulması gerektiğini düşünüyordum...
çünkü, kamuoyunun maruz kaldığı bazı medya mesajlarının sıcaklığı geçtikten sonra, tekrar okumayla yorumlanmasında fayda vardır...
(isimle ilgili çekincem aynıdır)

bu konuda bir metin hazırlarken, dün @cumhuriyetgzt nin manşetini gördüm...
Türk sporunda FETÖ temizliği olmadı
@seyhanavsar bir dizi yazmış...

birinci sayfadan, en muteber yerden, "FETÖ hala sahalarda" diye konuya girmiş @seyhanavsar ın dizi yazısı.... ilk gün kumpas mağduru, eski savcı Ahmet Zeki Üçok'un açıklamalarına tam sayfa ayrılmıştı... (mesleki açıdan detayları bilenler önemini takdir eder)

bazı kısımlara dikkat çekmek istiyorum...
yazının sonunda nedenini açıklayacağım
Ahmet Zeki Üçok "Fenerbahçe sessiz kalmadı"

Ahmet Çakar hatırlatması
“Bu tutuklanmaları cemaatin üzerine yıkmak vicdansızlığın en büyüğüdür. Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü Hizmet Gönüllüleri olarak Fethullah Gülen hareketidir”
demişti

Aziz Yıldırım ve hukuk ekibinin geçtiğimiz yıllarda yaptığı suç duyurusundan bahsediyor... ki bu suç duyurusu hayati öneme sahip ancak akıbeti meçhul... (ülkede olmadığım son 9-10 ayda bir gelişme varsa da ben duymadım...)

Üçok, Rıdvan Dilmen'in açıklamalarındaki çağrıya da dikkat çekiyor
"Gazetecilerin hesapları incelenmeli"

bugün @seyhanavsar ın "FETÖ hala sahada" yazı dizisinin ikincisinde @SntMSM nun açıklamalarına yer verilmiş... isteyen bu linkten okuyabilir... (önemli bulduğum mesajları ekleyeceğim)
cumhuriyet.com.tr/haber/sekip-mo…

Mosturoğlu “Yazılanlar, televizyonda söylenenler arşivlerde mevcut. Bunları kimlerin söylediği de belli. Pek çoğu bugün hiçbir şey yazmamış, söylememiş gibi işlerine devam ediyor." @SntMSM

@SntMSM "Hatta bir kısmı, medyada Fenerbahçe destekçisi gibi gözüküp Fenerbahçe’nin haklarını savunuyor. Sanırım toplumsal hafızanın zayıflığına güveniyorlar"

Mosturoğlu "3 Temmuz kumpas davası dosyasında o tarihlerde Emniyet müdürlüğü santralından aranan yayın kuruluşları ve gazetecilere ait HTS kayıtları var. O kayıtlar bile aslında çok şey anlatıyor”

Mosturoğlu "Bir yapı, büyük kitleleri faylar şeklinde ayrıştırıyor. Bunların amaçları belli: Bu kırıkları zaman zaman birbirine çarptırarak büyük toplumsal olaylara yol açmak. Biz bu futbol iklimini en açık şekilde 3 Temmuz’da gördük, yaşadık"

Mosturoğlu "Bahsettiğim kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı, çatışma ortamı yaratan futbol iklimini oluşturan paydaşlar 3 Temmuz sürecinde de etkinlerdi ve herkesin gözü önünde faaliyette bulundular. O günün aktörleri bugün de aynı etkinliklerini farklı şekillerde sürdürüyorlar."

"Bunların bir kısmı FETÖ örgütünün bağlıları bir kısmı ise taşeronluklarını yaptı. Bunların kim olduğunu herkes biliyor. Onlar da kendilerini biliyor."

Mosturoğlu "Ama unutulmasın ki yıllar önce verilmeyen bir korneri hatırlayan ve bugün sorgulayan geniş bir taraftar kitlesi var ve bu taraftar kitlesi asla onları unutmadı."

yazı dizisinin iki bölümünden bazı başlıklar seçtim...
aslında link verip okunmasını tavsiye edebilirdim...
bazı cümleleri seçip, özellikle dikkatinize sunmamın bir nedeni var...
monitoring yapan kardeşlerimiz zaman zaman "gündem" için ne yapabiliriz diye soruyor... bu bir örnek

kitle iletişim araçlarıyla mesaj yaymak çok zor ve karmaşık bir süreçtir... özellikle, Fenerbahçe gibi, kitle medyasında kontrol kabiliyeti olmayan sosyal grupların çok seçenekleri olmaz... buldukları her fırsatı değerlendirip tekrarlamaları gerekir... bu etkili bir yoldur...

medya mesajı eğer hedef kitlenin dikkatini çekmeyi başarırsa ilk aşama başarıyla tamamlandı demektir...
bellekte yer etmesi için ikinci aşamaya geçmek gerekir... mesaj yığını arasından en gerekli olanları seçtirmek (algılar örgütleme süreci)

size birkaç mesaj cümlesi sundum...
siz de kendi kriterlerinize göre seçebilirsiniz...
önemli olan tekrar...
görmemek için direnenlerin dahi bakışlarını kaçıramayacakları istatistiki tablolar yaratmak gerekiyor...
mesajı üret-çoğalt-yay-dağıt
hepsi bu

medya mesajlarının tek hedefi olmaz...
bir kitleye yönelttiğinizde farklı gruplara isabet eder...
bu bazen 1 kişi, bazen 10 kişi bazen de 1 milyon kişidir...
mesaj seçimime dikkat ederseniz içeriklerinden hedefleri anlayabilirsiniz

tekrar...
tekrar...
tekrar...

mevcut medya sarmalında tek çıkış yolu bu...