Türkiye'nin işgal edilmesi halinde yapılacaklar, direniş için hazırlanan planlar, korunacak üsler, silahlar, cephaneler, erzak ve ilaç depoları, direnişin aktörleri..

Devlet, en kötü günler için hazırladığı sırlar güven içinde saklanıyor-du. Fakat teröristler bir kopyasını aldı.
1* Ordunun en önemli kurumlarından biri olan Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı Albay Erkan, tam 12 yıl önce, Aralık 2008'de bir subayı izlemek için görevlendirildi.

Albay Erkan göreve başladı. Çok titiz hareket ediyordu.
2* Fakat bir süre sonra kendisinin de takip edildiğini fark etti. Durumu üstlerine bildirdi. Takibe devam emri verildi. Temmuz 2009'da görev sona erdi.

Bir süre sonra aynı görev yeniden Albay Erkan'a verildi. Göreve başladıktan sonra yeniden takip edildiğini fark etti.
3* Albay Erkan, 19 Aralık 2009 günü, takip işlemine devam ederken, bir kafede Binbaşı İbrahim ile buluşup durum değerlendirmesi yapmak istedi.

Fakat arabasından indiği anda polisler tarafından yere serildi. Elleri arkadan kelepçelendi.
4* Üst araması yapan polislerden biri ellerini Albay Erkan'ın ceplerine soktu. Ve oraya bir kağıt bıraktı. Fakat Albay bunu fark etmedi.

Önce kimliklerini gösterdiler. Durumu açığa kavuşturmak istediler. Fakat nafile, arama kararı vardı. Göz altına alındılar.
5* Polislerin müdahalesinden sadece 15 dakika sonra "ünlü" bir kanalın muhabiri olay yerine gelip çekim yapmaya başladı. Kimse müdahale etmedi.

Çünkü olayın duyulması isteniyordu.
6* Gözaltına alınan kişi subay olduğundan, olay yerine Merkez Komutanlığı'ndan görevli çağrıldı. Kafile onları beklerken Erkan Albay su istedi. İçmesi için ellerini çözdüklerinde Erkan Albay cebindeki beresini üşüyen başına takmak istediğinde, cebinde bir kağıt olduğunu fark etti
7* Kağıdı eline alıp baktı. "1424 Cd Feza A" yazdığını gördü. Polislerden biri "kağıdı yutacak" diye bağırıp Erkan Albay'ın üzerine atladı. Tuhaf şeyler oluyordu.

Kısa süre sonra savcılık tarafından Erkan Albay'ın evinin aranmasına karar verildi.
8* 19 Aralık'ta başlayan süreç, 20 Aralık'ta ev aramasıyla sürdü. Erkan Albay nihayet 21 Aralık'ta normal hayatına döneceğini düşünürken bambaşka sürprizle uyandı.

Çok ünlü bir gazetenin manşetindeydi: ARINÇ'A SUİKAST YAPMAK İSTEYEN ALBAY, ADRESİ YUTAMADAN YAKALANDI!
9* Malum medya, senaryoyu nakış gibi işlemeye başladı:

Özel Harp Dairesi'ne mensup subay, Arınç'a suikast yapacaktı. Zaten Özel Harp, geçmişte de böyle pek çok iş yapmıştı. Şimdi de devlete suikast yapmak istediler. Albay kağıdı yutarken yakalandı.
10* Arınç da kendisine suikast yapılacağına anında inandı. Basın şöyle konuştu:

Biliyorum ve inanıyorum ki hedef alınmış bir insanım.
Bunları görmek için MİT'e bile ihtiyaç yok.
Bir açıklama, özür bekliyorum.
Olayı MGK'ya götüreceğim.
11* Bir Türk subayı durup dururken yaka paça gözaltına alındı. Polis, cebine kağıt koydu. Eline aldığı kağıdı "yutmak istediği" iftirası atıldı. Evi arandı.

İki gün sonra önemli bir siyasetçiyi öldürmek istediği söyleniyordu. Tüm gazete ve televizyonlar hükmünü vermişti.
12* Zaten o dönemde Ergenekon operasyonları sürüyordu. Ordunun cami bombalayacağı, katliam yapacağı, darbeye kalkıştığı, pek çok paşanın hain ve satılmış olduğu... Ve daha bir sürü şey yazılıyordu.

Elde delil olmadan suçlanan bir albayın masumiyetini kim umursardı ki?
13* FETÖ'nün ünlü Zaman gazetesi, işi abartıp Erkan Albay'ın elinde "örgüt dökümanları" bulunduğunu bile iddia etti.

O dönemde ordu mensuplarına iftira atmak, hainlik yaftası yapıştırmak işte bu kadar basitti. Üstelik en üst makamlar bile bunlara engel olmuyordu.
14* Genelkurmay ise konuyla ilgili iddiaları içeren sade bir basın açıklaması yapmakla yetindi.

İlerleyen günlerde soruşturmayı yürüten savcı ve evde arama yapan hakimin adresine "sekiz adet mermi" gönderildi.
15* İşte, kumpas ekibinin arayıp da bulamadığı fırsat ele geçmişti:

Özel Harp, devlet eliyle suikast ve katliam yapmakla kalmıyor, olayı ortaya çıkarmaya çalışan yargı mensuplarını alenen tehdit ediyordu.

Böylece kamuoyu nezdinde dava, başlamadan bitmişti.
16* Mermi olayının ardından savcılık Özel Harp Dairesi'nde arama yapılmasına karar verdi.

İşin rengi değişiyordu. Mesele Erkan Albay değildi. O, savcının sıçrama rampasıydı. Birileri, Özel Harp Dairesi'ne sıçramak için onu kullanıyordu.
17* Gazeteler bu defa özel harp dairesinde evrak yakıldığını iddia etti. Plan tıkır tıkır işliyordu. Telefonlar dinlenmeye başladı. Savcı gözüne Özel Harp'i kestirmişti.

26 Aralık günü Özel Harp Dairesi arandı. Malum gazeteler, olayı "düşman inine girilmiş" edasıyla kutladı.
18* Savcı, her yanı didik didik etmek istemişti ama Bölge Başkanlığı sadece Erkan Albay ve İbrahim Binbaşı'nın odalarının aranabileceği yönünde diretti.

Savcı, arama kararında binadaki odaları tek tek yazmıştı. Oda isimlerini bilmesi imkansızdı. Ama "birileri" söylemişti.
19* Savcılığın diretmesi sonucu 11 ve 16 numaralar hariç tüm odalar arandı. Bölge başkanlığı, iki odaya girilmemesi için direndi ve kazandı. Bu iki odada devletin "kozmik" bilgileri yer alıyordu. Savcı istediğini alamamıştı.
20* Savcılık kısa süre içerisinde Erkan Albay ve diğerleri hakkında gözaltı kararı verdi. Adliyeye sevk edilen 8 askerin fotoğrafı basınla paylaşıldı.

Birileri, askerleri halkın önüne atıyordu. Sadece bu kadar mı? Hayır.
21* Savcı, Erkan Albay'ı dinlerken camı, perdeyi açıyor, karşı binaya yerleşen "malum medya" Erkan Albay'ı kameraya alıp basına servis ediyordu.

31 Aralık'ta gazeteler: Suikast ve Darbe Girişimi başlığı atıyordu.
22* Şaka gibi ama gerçek. Polis, adliye ve medyaya çöken bir örgüt, kurduğu kumpası, hiçbir delili olmadan toplumu gerçek gibi aktarıyordu.

Erkan Albay, 0 delil ile darbeci ilan ediliyor, Özel Harp Dairesi, terör yuvası olarak niteleniyordu.
23* Kısa süre sonra devletin tepe noktası arasında görüşme yapıldı. 11 ve 16 numaralı odalara girişin engellenmemesi rica edildi.

27 Aralık gecesi, Özel Harp Dairesi'nde yeni bir arama başlatıldı. Gazetelerde Erkan Albay'ın ajandasında "Arınç'a suikast" notu olduğunu yazdı.
24* Hakim, kozmik odalarda 25 gün sürecek aramayı başlattıktan kısa süre sonra Genelkurmay Adli Müşavirliği, aramanın engellenmesi için girişimde bulundu.

Talebi inceleyen mahkeme, "soruşturma konusu fiille ilgili arama yapılması ve kısa sürede bitirilmesi" kararı verdi.
25* Hakim aramalara devam ederken yasak olmasına rağmen içeriye telefon sokuyordu. Bölge komutanlığı da telefonun kayıt yapmasını engellemek için oda etrafında jammer kullanıyordu.

Arama, 20 Ocak günü sona erdi.
26* Savcı, arama yapılan evrak ve dijital materyallerin kendisine teslim edilmesini istiyordu. Yani kozmik odadaki bilgileri alıp götürmek istemişti. Fakat Özel Harp Dairesi bu belgeleri teslim etmeyi reddetti.

Mahkeme, belgelerin kapalı kasada muhafaza edilmesine karar verdi.
27* Devletin en gizli sırlarını ele geçirmek isteyen bu grup, sıkıştığı yerde medyayı devreye sokuyordu. Bu sefer de savcının bir araç tarafından takip edildiği iddiaları patlak verdi.

Gazeteler yazdıkça yazıyordu.
28* Bir yerde bir araba çevriliyor, takip iddiaları ortaya atılıyor, muhabirler anında olay yerinde belirip çekime başlıyordu.

Mahkeme, genelkurmayın itirazını reddetti ve savcının talebini kabul ederek kozmik oda evraklarının savcıya verilmesine karar verdi.
29* Mahkeme, kozmik odada bulunan 1,5 terabaytlık dijital metaryallerin savcıya verilmesini uygun bulmadı ama Özel Harp Dairesi dışında saklanmasını istedi.

Materyal 11 Şubat'ta başka yere taşındı.
30* Savcı, amacına yine ulaşamamıştı. Fakat aradığı fırsatı 3 yıl sonra buldu. 25 Şubat 2013'te hard disktin teslimi için harekete geçti.

Başka bir mahkeme talebi kabul etti. Hard disklerin çözülerek metin haline getirilmesine, savcıya teslim edilmesine karar verildi.
31* Hard disk, tutulduğu Destek Kıtaları Grup Komutanlığı'ndan alınıp 16 Mart 2013'te savcıya teslim edildi.

Peki 2010'da olmayan 2013'te nasıl olmuştu?

Çok basit. Çünkü 2010'da görevde olanlar gitmiş. Yeni isimler gelmiş. Yeni mahkemeler ortaya çıkmıştı.
32* Genelkurmay Adli Müşaviri, yazdığı bir yazıyla savcıyı adeta kozmik odayı yeniden araması için davet etti.

Savcı, bu "davet" üzerine kozmik odaya yeniden girdi. Odadaki evraklara el konuldu. Duruma itiraz edildi. Fakat mahkeme itirazı reddetti.
33* Savcı, 16 Mart 2013'te aldığı hard diskin çözümlenmesi için 27 Aralık'ta teknik destek istedi.

Hard disk 6 ay boyunca savcıda kalmıştı. Teknik destek 17-25 Aralık operasyonlarının hemen akabinde talep edildi.
34* Teknik destek Mart 2014'te sona erdi. Fakat raporun teslimi Nisan ayında gerçekleşti.

Bu süreçte, iktidar-fetö kavgası başlamıştı. Dosya da savcıdan alınmıştı. Çünkü savcı fetöcüydü.
35* Sadece savcı mı?

Operasyonu yapanlar. Evi arayanlar. Gazetede iftira atanlar. Savcı. Hakim. Savcıyı davet eden Adli Müşavir...

Hepsi FETÖ'cüydü. El birliğiyle devletin en mahremine girmeyi başarmışlardı. Ve hard diskin bir kopyasını da almışlardı.
36* Dosyası devralan yeni savcı, yaptığı incelemede, hard diskin bir kopyasının alındığını tespit etti.

Bilirkişiler, kozmik hard diskin bir kopyasını basmıştı. Ama bu kopya ortada yoktu!
37* İşin korkunç yanı, hard diskin kopyalandığına veya teslimine ilişkin tutanak yoktu.

İşlem gizlice yapılmıştı. Kayıt altına alınmamıştı.

Hard diski gizlice kopyalayan bilirkişileri seçen kişi, şuan FETÖ'den FİRARİ.
38* 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, hard diski gizlice kopyalayanların da ByLock kullanıcısı olduğu ortaya çıktı.

Üstelik bilirkişiler, kopyalama esnasında görevli olmayan uzmanları da kullanmıştı. Bu uzmanlar da ByLock kullanıcısıydı.
39* Aynı bilirkişi ve uzmanların, FETÖ'nün başka kumpas davalarında da bilirkişilik yaptığı ortaya çıktı.
40* Ve... 2015...

Bülent Arınç yeniden sahneye çıktı. Bir gazeteye konuştu. "Suikast olduğunu zannetmiyorum. Bana abartılı geldi" dedi.

Abartı...
41* Sonuç:

Devletin en mahrem bilgileri, teröristler tarafından gizlice kopyalandı. Ve muhtemelen başka bir gizli servisin eline geçti.
42* Peki Erkan Albay'a ne oldu?

Aklandı.
Suikast falan yoktu.
Ajandası temizdi.
Kağıt yutma olayı yalandı.
Evrak falan yakılmamıştı.
Mermileri kimin gönderdiği ortaya çıkmadı.
Savcıyı da kimse takip etmemişti.

Hepsi, devletin sırlarını ele geçirme için üretilen yalanlardı.
Erkan Albay, yapabileceği yegane şeyi yaptı. Devletine küsmedi. Devletini satmadı. Günü gelince, olan bitenin hepsini yazdı. Bizlere ibret olsun diye yazdı.

Biz düşen, okumaktır. Ve ibret almaktır.

Bu kitabı okurken ciğeriniz sızlayacaktır. Ama kandırılmaktan iyidir. Image
Son söz:

"Orduyu imha etmek için mutlaka subayını mahvetmek, aşağılamak lazımdır. Kumandanlarımıza ve subaylarımıza tecavüz ve taarruza başladılar. Askerlik izzetinefsini yok etmeye gayret ettiler."

Atatürk

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Con Sinov

Con Sinov Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @lordsinov

18 Aug 20
Doğu Akdeniz adeta cadı kazanı gibi...

Türkiye, Libya'da ilerlemeye başladı,
Mısır, gerekirse Libya'da Türkiye ile savaşmakla tehdit etti,
Fransa, Türk donanmasını küçük duruma düşürmek için tehlikeli bir hamle yaptı..
Bölgede kapsamlı bir satranç oynanıyor.

Bilgisel başlıyor!
1* Doğu Akdeniz'de yaşananların temeli 2006'da deniz kuvvetlerinde yer alan beyin takımının ortaya attığı "Mavi Vatan" doktrinine dayanıyor.

Doktrini oluşturanlar FETÖ tarafından "hain" iftirasıyla hapsedilse de Mavi Vatan fikri hapisten çıkıp devlet politikası halini aldı.
2* Mavi Vatan'ı kabaca "denizlerde yaşanan milli mücadele" olarak tanımlayabilir. Bu sadece Doğu Akdeniz'in petrolü için yapılan bir mücadele değil.

Vatanın toprağı neyse, havası ve suyu da odur. Bu nedenle Türkiye'nin deniz hudutları da vatanın parçasıdır.
Read 40 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!