Kaşgarlı Mahmud,Araplara Türkçe öğretmek için yazdığı kendi eşsiz eseri Divan-ı Lügat't-Türk'ün ön sözünden kendi ağzından,
"...Ben, Hüseyin oğlu Mahmud diyorum ki: Tanrı'nın devlet güneşini Türk burçlarında doğurmuş olduğunu ve onların uçsuz bucaksız mülkleri üzerinde güneşin hiç batmadığını gördüm.
Onlara 'Türk' adını Tanrı'nın kendisi verdi.
Tanrı dünya milletlerinin idare dizginlerini onlara verdi ve zamanımızın hükümdarlarını hep onlardan seçti.
Onları üstün kıldı. İnsanların mutluluğu için onları sebep yarattı ve doğrulukta onlara her zaman yardımcı oldu.
Türklerin oklarından korunmak isteyenler onlara düşman değil dost olsun.
Onlarla dost olmanın en iyi yolu onların diliyle konuşmaktır. Türkler onların diline sığınanları kendilerinden sayarlar.
Tanrı'ya şükürler olsun ki Türk'üm! Türkçe'yi en iyi konuşan, en iyi anlatan, en doğru anlayan Türklerdenim.
Akıl bakımından ince, soy bakımından en köklü olanlardanım.
Aynı zamanda en iyi kargı kullanan bir savaşçıyım.
Ben Türklerin bütün şehirlerini, obalarını, bozkırlarını baştan başa dolaştım.
Bütün Türk boylarının dillerini, ağızlarını, kafiyelerini belledim ve faydalandım. Her boyun dilini en iyi şekilde ve yerinde kullandım......"
İstanbullu, eğitime inanmış bir aileden. Amerikan Kız Koleji'ni 1967'de bitirip, şimdiki adı Boğaziçi Üniversitesi olan Robert Kolej Yüksekokulu'nda fizik ve matematikte çift anadal yaptı. Birinci olup Fulbright Bursu'yla, ABD'ye gitti.
Michigan Üniversitesi'nde yüksek lisans ve doktora derken, Asyalı kadınlara verilen, ‘Betsy Barbour Bursu' kazanan ilk Türk öğrenci oldu. 25'inde doktorasını da yapıp, yuvasına geri döndü.
Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın ilk mezar taşı.
" Latife Hanım'ın yazdırdığı kitabe.
"Hüve'l-bâki. Türkiye Reis-i Cumhuru Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin vâlide-i muhteremleri Zübeyde Hanım'ın ruhuna rızâen lillâhi'l-Fâtihâ.
Sene 1338 (1923)." Bu mezar taşı halen İzmir Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
Atatürk, Latife Hanım'ın, annesi için yaptırdığı sandukalı ve uzun kitabeli mezarı beğenmemişti.
Atatürk, fotoğraftaki küçük İffet ile şöyle sohbet
eder:
+ Bu kadar para toplanmış, benim için bir miktar verir misin?
- Veremem efendim ..
+ Neden veremiyorsun?
- Hasılat şehit yavruları içindir.. Efendim ..
+ Peki .. peki ..
Atatürk güler ve küçük İffet'in omuzlarını okşar.
Kurtuluş savaşı günlerinde ATATÜRK şehitlerimizin çocukları için bir yardım kampanyası başlatmıştı. Ankara'da buna bağlı olarak ilkbahar at koşularını düzenlenmişti.
1945 yılında Anıtkabir inşaatının kontrol mühendisliği kendisine verildiğinde;
“Ne mutlu ki; Türk kadınına çağdaşlık yolunu açan Atatürk’e olan minnet borcumun bir bölümünü ödeyebileceğim” demişti.
Adını belki duyanınız vardır..
Sabiha Rıfat Gürayman;
İlk kadın mühendis…
İlk kadın voleybolcu…
İlk “Sarı Melek”…
Manastırlı bir subayın, çok genç yaşta yetim kalan kızı…