Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın ilk mezar taşı.
" Latife Hanım'ın yazdırdığı kitabe.
"Hüve'l-bâki. Türkiye Reis-i Cumhuru Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin vâlide-i muhteremleri Zübeyde Hanım'ın ruhuna rızâen lillâhi'l-Fâtihâ.
Sene 1338 (1923)." Bu mezar taşı halen İzmir Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
Atatürk, Latife Hanım'ın, annesi için yaptırdığı sandukalı ve uzun kitabeli mezarı beğenmemişti.
"TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin Saygıdeğer anneleri Zübeyde Hanımefendi" diye başlayan uzun cümlelerden hoşlanmamıştı.
Defin işlemlerini yapan Hasan Soyak'a şöyle dedi: "İlk fırsatta İzmir'e git, bu sandukayı ve kitabeyi kaldır, dağdan iki büyük uzun taşı getir, birini temel üzerine, diğerini baş tarafa diktir.
Atatürk'ün annesi Zübeyde Ana burada gömülüdür yazdır" ve aynen öyle oldu. O gün bugündür, Zübeyde Ana Karşıyakalılar' ın bağrında yatmaktadır.
İstanbullu, eğitime inanmış bir aileden. Amerikan Kız Koleji'ni 1967'de bitirip, şimdiki adı Boğaziçi Üniversitesi olan Robert Kolej Yüksekokulu'nda fizik ve matematikte çift anadal yaptı. Birinci olup Fulbright Bursu'yla, ABD'ye gitti.
Michigan Üniversitesi'nde yüksek lisans ve doktora derken, Asyalı kadınlara verilen, ‘Betsy Barbour Bursu' kazanan ilk Türk öğrenci oldu. 25'inde doktorasını da yapıp, yuvasına geri döndü.
Atatürk, fotoğraftaki küçük İffet ile şöyle sohbet
eder:
+ Bu kadar para toplanmış, benim için bir miktar verir misin?
- Veremem efendim ..
+ Neden veremiyorsun?
- Hasılat şehit yavruları içindir.. Efendim ..
+ Peki .. peki ..
Atatürk güler ve küçük İffet'in omuzlarını okşar.
Kurtuluş savaşı günlerinde ATATÜRK şehitlerimizin çocukları için bir yardım kampanyası başlatmıştı. Ankara'da buna bağlı olarak ilkbahar at koşularını düzenlenmişti.
1945 yılında Anıtkabir inşaatının kontrol mühendisliği kendisine verildiğinde;
“Ne mutlu ki; Türk kadınına çağdaşlık yolunu açan Atatürk’e olan minnet borcumun bir bölümünü ödeyebileceğim” demişti.
Adını belki duyanınız vardır..
Sabiha Rıfat Gürayman;
İlk kadın mühendis…
İlk kadın voleybolcu…
İlk “Sarı Melek”…
Manastırlı bir subayın, çok genç yaşta yetim kalan kızı…
Milliyet gazetesindeki anılarında Atatürk'ün Sofya'dan Salih Bozok'a gönderilmiş olan bir mektubuna yer verilmiştir. Birinci Dünya Harbi'ni hangi tarafın kazanacağı konusuna değinilmektedir.
Salih Bozok'un bir sorusunu yanıtlayan bu mektup, Almanların yıldırım hızıyla Paris üzerine yürüdüğü o dönemde, savaşın sonucuna ilişkin kanısını daha kesin olarak belirtmektedir.