17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açıldı. Tamamen Türkiye'ye özgü olan bu eğitim projesini 28 Aralık 1938 tarihinde milli eğitim bakanı olan Hasan Âli Yücel bizzat yönetti.Türkiye'de okulun yerel koşullara uyarlanması sorunu eğitim felsefesinin özünü oluşturuyordu.
Okullar tarıma elverişli arazisi olan köylerin yakınlarında kuruldu. Amaçlarından biri de köylülerin alternatif tarım tekniklerini öğretmekti. Arıcılık bilinmeyen köylerde arıcılık, bağcılık bilinmeyen köyde bağcılık öğretiliyordu. 👇👇👇👇
Enstitüye atanan öğretmen gittiği köyde okul binasını köylülerin yardımıyla yapabilecek kadar inşaat bilgisi de öğreniyordu. Köy enstitüsünü bitiren bir öğretmen sadece bir ilkokul öğretmeni olmuyor aynı zamanda 👇👇👇👇
ziraatçilik, sağlıkçılık, duvarcılık, demircilik, terzilik, balıkçılık, arıcılık, bağcılık ve marangozluk konularını da uygulamalı olarak öğreniyordu. Enstitülerin hepsinin kendisine ait tarım arazileri, atölyeleri vardı. 👇👇👇👇
Bu sayede öğretmenler kendi okullarını gittiği köyde köylülerin işbirliği ile inşa ediyor ve devletin okul yapmasına gerek kalmıyordu.
Hasan Âli Yücel Milli Eğitim Bakanlığı döneminde dünya klasiklerini Türkçeye tercüme ettirmişti. 👇👇👇👇👇
Köy enstitüleri öğrencileri her sene 25 tane klasik romanı okumakla yükümlüydü. Bu sayede zeki köy çocuklarından engin entelektüel birikimleri olan aydınlar oluşuyordu. Bu aydın köy öğretmenleri en az bir tane müzik aletini çalmasını da öğreniyordu. 👇👇👇👇
Köy enstitüleri öğrenim konusunda dünyada benzeri görülmemiş bir örnek oluşturmuş ve birçok akademik inceleme ve araştırmaya örnek olmuştur.
Köy enstitülerini cumhuriyetin eserleri içinde en kıymetlisi, en sevgilisi sayıyorum.
İsmet İnönü
Kurtuluş Savaşı sonrasında vatandaşların sadece %3-4'ünün okuma yazması vardı.Halkın %80'i köylerde yaşıyordu.
Atatürk, İlk önce askerliğini çavuş olarak yapmış erlerden köy öğretmeni yetiştirilip köylerine öğretmen olarak gönderilme projesini önerdi ve bu proje uygulandı.
2. Dünya Savaşı sonlarına doğru Amerika'dan yardım isteyen Türkiye'nin bu isteğini bazı şartlarla kabul etti. 5 yıllık kalkınma planı ve Köy enstitüsünün kaldırılmasını istedi. 1946 yılında müfredatında bazı değişiklikler yapıldı ve sonrasında 1954 yılında tamamen kapatıldı.
Köy enstitülerinin kapatılmasında o dönemin Demokrat partisinin payı oldukça etkiliydi. Atatürk devrimleri ve yeniliğe karşı olan bu parti, bu okullarda kadınlı kızlı erkekli eğitimin uygun olmadığını ve bu okullarda komünist ve dinsizler yetişiyor propagandası ile başarılı oldu.
Bugüne bakıldığında o dönemin etkili siyasi partisi,Türk eğitimini böyle bir bağnazlık ile heba etmesi ve amaçlarının ülkeyi nerelere getirdiğini açıkça görüyoruz. Ve hala millilikten uzak eğitimle üzerimizde oynanan oyunların devam ettiğini görüyoruz.Bunun adı nedir siz koyun
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Tekel idaresi sigara kağıdının satışını yasak etmişti. Kaçak tütün içenlerden parası olanlar bu kağıdı tedarik edebiliyorlardı. Fakat halkın ve bilhassa köylülerin büyük kısmı sigaralarını gazete kağıdına sarmak zorunda kalmışlardı.
Bir gün vatandaşın biri, 👇👇👇👇
Kasaba ve Köy kahvesinde böyle hazırladığı bir sigarayı içerken, fena kokusundan şikayet ediyor ve bütün iyilik ve kötülükleri en başta bulunana atfetmek itiyadi ile Atatürk aleyhine ağzına geleni söylüyor. Kahvede bulunanlar zabıt tutuyorlar. İş Hükumete intikal ediyor. 👇👇
Cumhurbaşkanına karşı işlenen suçtan dolayı takibatta bulunmak, O'nun müsaade ve muvafakatına bağlı olduğu için ilgili vekil meseleyi kendisine arz ediyor, takibat için müsadelerini istiyor.
Atatürk vekile soruyor :
"Sen hiç gazete kağıdına sarılmış sigara içtin mi?"
👇👇👇👇
Taşra sofuları, Türk tarihinin en tutucu ve bağnaz softa hareketlerinden biriydi. Hareketin elebaşlarının en önemli özelliği usta birer hatip olmalarıydı. Dini konularda bilgileri zayıf ancak sesleri gür, devleti ve toplumu yıllarca saçma sapan şeylerle oyalayan cahil cesurlardır
1-Bir grup taşra sofusunun, itikadi yoldan saparak devrin İstanbul’unda yol açtıkları felaketleri,
toplumda bozulmaya ve kaosa yol açan, dönemin saray ağalarından güç alıp yaptıkları düzeni
bozucu baskınlara dikkat çekilip, dönemin toplumsal yapısıyla bağdaşmayan +++++
2-bu hareketin
fikri temelini ve günümüze kadar aksettirilen yönü irdelenecek ve yine; Osmanlı
İmparatorluğu’nun Rönesans’ı ıskalamasının en büyük sebeplerinden birine dikkat
çekilecektir.
Anadolu'nun İslamlaşması, Anadolu'ya Türk boylarının göçüyle hız kazanır. +++++++👇👇👇👇
Güzel Ülkem Türkiye dört mevsimi yaşayan Üç tarafı denizlerle çevrili toprak çeşitliliğinin bol olduğu ve bir zamanların tarım cenneti olan Türkiyem...
Dünya'da lider konumundayken kısır tohumlara nasıl mecbur bırakıldık, neden teslim edildik ?
Geleneksel tohum' anlayışından nasıl hibrit və GDO'lu tohum və üretimin esiri olduk? Yerli tohum üretimine devlet eli ve yaptırımı neden geldi? (2006)
2006 tohum yasası neleri içine alıyor? Şeker ve tütün fabrikaları önce özelleştirilip sonra satıldı ve kapatıldı neden?
Tarim və hayvancılıkta istənilən verim nədən alınamıyor, küçük və büyük baş hayvancılıkta ileri seviyeden nasıl ithal etme seviyesine geldik ne değişti? Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede balığı neden ucuz satın alamıyoruz?