Güzel Ülkem Türkiye dört mevsimi yaşayan Üç tarafı denizlerle çevrili toprak çeşitliliğinin bol olduğu ve bir zamanların tarım cenneti olan Türkiyem...
Dünya'da lider konumundayken kısır tohumlara nasıl mecbur bırakıldık, neden teslim edildik ?
Geleneksel tohum' anlayışından nasıl hibrit və GDO'lu tohum və üretimin esiri olduk? Yerli tohum üretimine devlet eli ve yaptırımı neden geldi? (2006)
2006 tohum yasası neleri içine alıyor? Şeker ve tütün fabrikaları önce özelleştirilip sonra satıldı ve kapatıldı neden?
Tarim və hayvancılıkta istənilən verim nədən alınamıyor, küçük və büyük baş hayvancılıkta ileri seviyeden nasıl ithal etme seviyesine geldik ne değişti? Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede balığı neden ucuz satın alamıyoruz?
Bize ilkokuldayken Türkiye'nin kendi kendine yetebilen ender ülkelerden olduğu öğretilirken nasıl oldu da saman, susam, buğday gibi ürünleri ithal eder duruma geldik?
Peki bütün bunların sonucu olarak bizi bekleyen asıl tehlike nedir?
👇👇👇👇👇👇
Günümüzde artarak devam eden obozite ve kronik hastalıkların sebebi yetersiz ve hormonlu beslenmedir.
Bütün bunların bir nedeni elbette vardı, genetiği ile oynanmış ürünler bizim de genetiğimizi bozmaktaydı.Organik tarımdan uzaklaşarak farkında olmadan hasta ediliyorduk... 👇👇👇
GDO'lu ürünlerin insan sağlığı üzerindeki etkileri araştırılmak üzere fareler üzerinde deneyler yapılmış, bu deneylerin sonucunda transgenik mısır ile beslenen farelerde karaciğer lezyonlarina rastlanmış ve yine transgenik patates ile beslenen farede pankreas büyümesine 👇👇👇👇
Rastlanmış, bağışıklık sisteminde bir takım olumsuz reaksiyonlar geliştiğini fare deneyi ile ortaya koyulmuştur.
Kaynak
⚠️Who2005modern food biotechnology,human health and development.
⚠️Institute for responsible technology 2008 state of the science on the health risks Gm foods
Yapılan bir diğer araştırmada GDO'lu ürünlerin çevreye verdiği zarar incelenmiş, transgenik mısır polenlerinin kelebeklerde ölümü arttırdığı gözlemlenmistir.
Gerek insan bünyesine gerekse çevreye verdiği bu etkiler GDO terörünü ortaya koymakta, insanlar tehlike oluşturmaktadır.
Son yıllarda özellikle 2006 sonrasında ülkemizde GDO'lu ürün pazarı hızla artmıştır.
Zararı olduğu bilinmekte beraber sadece bebek mamaları küçük çocuk ek besinlerinde kullanımı yasaktır.
Peki ya gelişim çağındaki çocuklar be gençler?
Gelelim sonuç olarak söyleneceklere bu kadar zengin kaynağı olan bir ülkede yaşayıp makarna, ekmek ve hormonlu tavuk, sebzeyle beslenmek beynimize nasıl bir katkı sağlayacak?
Nesiller nasıl sağlıklı ve zeka açısından ileri olacak soruyorum!
Mümkün mü?
Bence pek mümkün değil...
Düzeltme,
İnsanlar için.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Tekel idaresi sigara kağıdının satışını yasak etmişti. Kaçak tütün içenlerden parası olanlar bu kağıdı tedarik edebiliyorlardı. Fakat halkın ve bilhassa köylülerin büyük kısmı sigaralarını gazete kağıdına sarmak zorunda kalmışlardı.
Bir gün vatandaşın biri, 👇👇👇👇
Kasaba ve Köy kahvesinde böyle hazırladığı bir sigarayı içerken, fena kokusundan şikayet ediyor ve bütün iyilik ve kötülükleri en başta bulunana atfetmek itiyadi ile Atatürk aleyhine ağzına geleni söylüyor. Kahvede bulunanlar zabıt tutuyorlar. İş Hükumete intikal ediyor. 👇👇
Cumhurbaşkanına karşı işlenen suçtan dolayı takibatta bulunmak, O'nun müsaade ve muvafakatına bağlı olduğu için ilgili vekil meseleyi kendisine arz ediyor, takibat için müsadelerini istiyor.
Atatürk vekile soruyor :
"Sen hiç gazete kağıdına sarılmış sigara içtin mi?"
👇👇👇👇
Taşra sofuları, Türk tarihinin en tutucu ve bağnaz softa hareketlerinden biriydi. Hareketin elebaşlarının en önemli özelliği usta birer hatip olmalarıydı. Dini konularda bilgileri zayıf ancak sesleri gür, devleti ve toplumu yıllarca saçma sapan şeylerle oyalayan cahil cesurlardır
1-Bir grup taşra sofusunun, itikadi yoldan saparak devrin İstanbul’unda yol açtıkları felaketleri,
toplumda bozulmaya ve kaosa yol açan, dönemin saray ağalarından güç alıp yaptıkları düzeni
bozucu baskınlara dikkat çekilip, dönemin toplumsal yapısıyla bağdaşmayan +++++
2-bu hareketin
fikri temelini ve günümüze kadar aksettirilen yönü irdelenecek ve yine; Osmanlı
İmparatorluğu’nun Rönesans’ı ıskalamasının en büyük sebeplerinden birine dikkat
çekilecektir.
Anadolu'nun İslamlaşması, Anadolu'ya Türk boylarının göçüyle hız kazanır. +++++++👇👇👇👇
17 Nisan 1940 tarihli ve 3803 sayılı yasa ile açıldı. Tamamen Türkiye'ye özgü olan bu eğitim projesini 28 Aralık 1938 tarihinde milli eğitim bakanı olan Hasan Âli Yücel bizzat yönetti.Türkiye'de okulun yerel koşullara uyarlanması sorunu eğitim felsefesinin özünü oluşturuyordu.
Okullar tarıma elverişli arazisi olan köylerin yakınlarında kuruldu. Amaçlarından biri de köylülerin alternatif tarım tekniklerini öğretmekti. Arıcılık bilinmeyen köylerde arıcılık, bağcılık bilinmeyen köyde bağcılık öğretiliyordu. 👇👇👇👇
Enstitüye atanan öğretmen gittiği köyde okul binasını köylülerin yardımıyla yapabilecek kadar inşaat bilgisi de öğreniyordu. Köy enstitüsünü bitiren bir öğretmen sadece bir ilkokul öğretmeni olmuyor aynı zamanda 👇👇👇👇