Ahmet Profile picture
19 Feb, 81 tweets, 9 min read
Türkçe'nin en eski kitaplarından olan Kumanların sözlüğünde şaşıracağınız vücut organları...  bin yıldır değişmeyen kelimeler!
Codex Cumanicus Kuman Türkleri Dili ─ Aslı İtalya'da, bir kısmı Almanya'da bulunan Kuman Türkleri'nin Sözlüğüdür.
Kumanlar, 11. yüzyıl ile 14. yüzyıl arasında Doğu Avrupa’da (Karadenizin kuzeyinde) yaşamış bir Türk halkıdır. Tarihte Kıpçaklar, Kuman-Kıpçak (Deşt-i Kıpçak) hanlığını kurmuşlardır.
Sayfa: 1B

1. eziturmen: eşitürmen “işitirim”

2. esitursen: eşitürsen “işitirsin”

3. esitur: eşitür “işitir”

4. esiturbis: eşitürbiz “işitiriz”

5. esitursis: eşitürsiz “işitirsiniz”

6. esiturlar: eşitürlär “işitirler”

7. esituredim: eşitür–edim “işitirdim”
8. esitureding: eşitür–eding “işitirdin”

9. esituredi: eşitür–edi “işitirdi”

10. esitureduc: eşitür–edük “işitirdik”

11. esituredingis: eşitür–edingiz “işitirdiniz”

12. esiturlaredj: eşitürlär–edi “işitirlerdi”

13. esitim: eşit[t]im “işittim”
14. esiting: eşit[t]ing “işittin”

15. esitti: eşitti “işitti”

16. esittic: eşittik “işittik”

17. esittingis: eşittingiz “işittiniz”

18. esitilar: eşit[t]ilär “işittiler”
Sayfa: 1B

1. esituredi: eşitür–edi ‣ eşittim–edi “işittim idi”

2. esitturedi: eşittür–edi ‣ eşitting–edi “işittin idi”

3. esittedi: eşitt[i]–edi “işitti idi”

4. esitucedi: eşit[t]ik–edi “işittik idi”

5. esitungusedi: eşit[t]üngüz–edi “işittiniz idi”
6. esitularedi: eşit[t]ülär–edi ‣ eşit[t]ilär–edi “işittiler idi”

7. esitcaymȇ: eşitkäymen “işiteceğim”

8. esitkaysen: eşitkäysen “işiteceksin”

9. esitkay: eşitkäy “işitecek”

10. esitkaybis: eşitkäybiz “işiteceğiz”

11. esitkaysis: eşitkäysiz “işiteceksiniz”
12. esitkaylar: eşitkäylär “işitecekler”

13. esit: eşit “işit”

14. esitinglar: eşitinglär “işitin”

15. esitsin: eşitsin “işitsin”

16. chescha esitkaedim: keşkä eşitkä–edim “keşke işitecek olsaydım”

17. c[hescha] esitkaedin: k[eşkä] eşitkä–edin “keşke işitecek olsaydın”
18. c[hescha] esitkaedj: k[eşkä] eşitkä–edi “keşke işitecek olsaydı”

19. c[hescha] esitkaedic: k[eşkä] eşitkä–edik “keşke işitecek olsaydık”
20. c[hescha] esitkaedingis: k[eşkä] eşitkä–edingiz “keşke işitecek olsaydınız”

21. c[hescha] esitkaylaredj: k[eşkä] eşitkäylär–edi “keşke işitecek olsaydılar”
Sayfa: 2A

1. c esitmisbolgayedim: k[eşkä] eşitmiş–bolgay–edim “keşke işitmiş olacak olsaydım”

2. c esitkaeding ‹vel ezitmizbolg[…]di[...]›: k[eşkä] eşitkä–eding veya eşitmiş– bolg[ay–e]di[ng] “keşke işitmiş olacak olsaydın”
3. c esitmisbolgayedi: k[eşkä] eşitmiş–bolgay–edi “keşke işitmiş olacak olsaydı”

4. c esitmis bolgayedic: k[eşkä] eşitmiş bolgay–edik “keşke işitmiş olacak olsaydık”

5. c esitmis bolgaedig̑is: k[eşkä] eşitmiş bolga–edingiz “keşke işitmiş olacak olsaydınız”
6. c esitmis bolgaedj ‹ylar›: k[eşkä] eşitmiş bolga–edi ilär ‣ bolga–edilär “keşke işitmiş olacak olsaydılar”

7. c esitchaymȇ: k[eşkä] eşitkäymen “keşke işitecek olsam”

8. c esitchaysen: k[eşkä] eşitkäysen “keşke işitecek olsan”
9. c esitchay: k[eşkä] eşitkäy “keşke işitecek olsa”

10. c esitchaybis: k[eşkä] eşitkäybiz “keşke işitecek olsak”

11. c esitchaysis: k[eşkä] eşitkäysiz “keşke işitecek olsanız”

12. c esitchaylar: k[eşkä] eşitkäylär “keşke işitecek olsalar”
13. esittimessa: [neçik ki] eşittim–essä “işittim ise”

14. nezic chi esitȋ gassæ: neçik ki eşit[t]ing–ässä “nasıl ki işittin ise”

15. n chi esitese: n[eçik] ki eşitt[i]–ese “nasıl ki işitti ise”

16. n chi esitic: n[eçik] ki eşittik [ese] “nasıl ki işittik ise”
17. n chi esitingis: n[eçik] ki eşittingiz [ese] “nasıl ki işittiniz ise”

18. n chi esittilar: n[eçik] ki eşittilär [ese] “nasıl ki işittiler ise”
19. esittimrsa: eşittim–[e]rsä “işittim ise”

20. esittingersa: eşitting–ersä “işittin ise”

21. esitiersa: eşit[t]i–ersä “işitti ise”
Sayfa: 2B

1. esitticersa: eşittik–ersä “işittik ise”

2. esitingersa: eşit[t]ing[iz]–ersä “işittiniz ise”

3. esittilarersa: eşittilär–ersä “işittiler ise”
4. esatimaga ‹yzitmaga›: eşätimägä, işitmägä “işitmeye, işitmek için”

5. esattan (esatcan?): eşättän ‣ eşitkän “işiten”

6. esitmaga cuyga: eşitmägä küygä[n?] “işitmek için bekleyen”
Sayfa: 3A

1. søuarmen: sövärmen “severim”

2. søuarsem: sövärsem ‣ sövärsen “seversin”

3. souarol: sövär–ol “sever”

4. soudum: sövdüm “sevdim”

5. sougul: sövgül “sev”

6. souus: sövüş “arkadaş, dost”

7. soumac: sövmäk “sevmek, sevgi”

8. alurmȇ: alurmen “alırım”
9. aldum: aldum “aldım”

10. algil: algıl “al”

11. yandurumen: yandurumen “ışık yakarım”

12. yandurdum: yandurdum “ışık yaktım”

13. yandur: yandur “ışık yak”

14. øuranurmen: övränürmen “öğrenirim”

15. øurandum: övrändüm “öğrendim”

16. øurangil: övrängil “öğren”
17. agenurmȇ ‹agmanirmȇ vel minermȇ›: agınurmen, agmanırmen veya minermen “çıkarım, tırmanırım”

18. agendum: agındum “(yukarı) çıktım”

19. agen: agın “(yukarı) çık”
20. boluzurmȇ: boluşurmen “yardım ederim”

21. boluztum: boluştum “yardım ettim”

22. bolus: boluş “yardım et”

23. bolusmac: boluşmak “yardım”
Sayfa: 3B

1. cønydurumȇ: 69 köydürümen (köndürümen) “yakarım”

69 Yukarıdaki üç kelime cøndur- olarak yazılmış, ancak sonra ‘n’ harfinin altına ‘y’ çizilmek suretiyle cøydur olarak değiştirilmiştir.

2. cønydurdum: köydürdüm (köndürdüm) “yaktım”
3. cønydur: köydür (köndür) “yak”

4. conaclarmȇ ‹vel condurumen›: konaklarmen veya kondurumen “ağırlarım, misafir ederim”

5. conaclardum: konaklardum ‣ konakladum “ağırladım, misafir ettim”

6. conacla: konakla “ağırla, misafir et”
7. bozsaturmȇ: boşşaturmen “affederim, bağışlarım, azat ederim” (Lat. absoluere)

8. bosatim: boşattım “affettim, bağışladım, azat ettim”

9. bosat: boşat “affet, bağışla, azat et”

10. bosatmac: boşatmak “azat etmek”
11. yazsirumȇ: yaşşırumen “saklarım”

12. yazsirdim: yaşşırdım “sakladım”

13. yazsir: yaşşır “sakla”

14. yazsirmac: yaşşırmak “saklamak”

15. corunurmȇ: körünürmen “görünürüm”

16. corundum: köründüm “göründüm”

17. corungil: körüngil “görün”
18. corunmac: körünmäk “görünmek, görüntü”

19. yetarmȇ: yetärmen “eklerim, katarım, ilave ederim, bağlarım” (Lat. adiungere)

20. yethim: yet[t]im “ekledim, kattım, ilave ettim, bağladım”

21. yetchil: yetkil “ekle, kat, ilave et, bağla”

22. azçarmȇ: açarmen “açarım”
Sayfa: 4A

1. ạzạ ṛ ṃ ̣ ẹ̑ azçtim: açtım “açtım”

2. ạẓṭịṇ azçchil: açkıl ~ açḫıl “aç”

3. chelturmȇ: keltürmen “getiririm”

4. chelturdum: keltürdüm “getirdim”

5. cheltur: keltür “getir”

6. cuzarmȇ: kuçarmen “kucaklarım, sarılırım”
7. cuztun: kuçtun ‣ kuçtum “kucakladım, sarıldım”

8. cuz.chul: kuçkul “kucakla, sarıl”

9. iragirmen: ıraḫırmen (‣ ıratırmen 70) “uzaklaştırırım”

70 Krş. DLT yırat- “uzaklaştırmak”

10. bosattȋ: boşattım “azat ettim”
11. jarat et: 71 yarat et “serbest bırak, azat et”

71 Krş. Kar. yarayd “özgür, serbest”. Ko. Wb. bu kelimeyi yarac, yaraq olarak okumuştur.
12. custunarmȇ: kustunarmen 72 “iç geçiririm, ah çekerim” (Lat. alenare, ‹suspirare›)

72 Krş. Kar. k’o’ztun- ~ kistun- “iç geçirmek, ah çekmek”.
13. custȗdum: kustundum “iç geçirdim, ah çektim”

14. custȗgil: kustungıl “iç geçir, ah çek”

15. custȗmac: kustunmak “iç geçirme, ah çekme”

16. asat etarmȇ: azat etärmen “azat ederim”

17. asat ettim: azat ettim “azat ettim”

18. asat et: azat et “azat et”
19. asat kisi: azat kişi “özgür kişi”

20. sabȃ surarmȇ: saban sürärmen “saban sürerim”

21. sabȃ surdum: saban sürdüm “saban sürdüm”

22. sabȃ sur: saban sür “saban sür”

23. casganurmȇ: kazganırmen “kazanırım”
Sayfa: 4B

1. caxgandum: kazgandum “kazandım”

2. caxgangil: kazgangıl “kazan”

3. ydis: ıdış “giriş; (giriş için) izin”

4. ydimen: ıdı[r]men ‣ ıyı[r]men “gönderirim”

5. ydim: ıdım “gönderdim”

6. ymaga: ımaga “göndermek için; içeri almak için”
7. sagetlanurmȇ: sagıtlanurmen “silahlanırım”

8. sagetlȃdum: sagıtlandum “silahlandım”

9. sagetlangil: sagıtlangıl “silahlan”

10. sȯunçlarmen: sö[v]ünçlärmen “sevindiririm, müjdelerim; haber veririm, bildiririm” (Lat. annunco)
11. zagarmȇ: çaḫarmen “dava ederim, şikayetçi olurum” (Lat. accusare)

12. zagatim: çaḫtım “dava ettim, şikayetçi oldum”

13. zackil: çakkıl “dava et, şikayetçi ol”

14. zacmach: çakmak “dava, şikayet”
15. ouraturmȇ ‹sagȋdiremȇ›: övrätürmen, sagındıremen ‣ sagındıramen “öğretirim, nasihat ederim” (Lat. admonere)

16. ouratȗ ‹sagindum›: övrät[t]üm sagın[dır]dum “öğrettim, nasihat ettim”

17. ourat ‹sagingil›: övrät sagın[dır]gıl “öğret, nasihat et”
18. ouratimac ‹saganmac memoria›: övrätimäk “öğretme”, saganmak “hafıza, bellek”

19. saget: sagıt “silah”

20. kamlik etermȇ: kamlık etermen “kehanette bulunurum” (Lat. adiuinare)

21. ranzilic etarmȇ: rançılık etärmen “kehanette bulunurum”
22. Granzilic ettin: rançılık ettin ‣ ettim “kehanette bulundum”

23. ranzilic ethil: rançılık ethil ‣ etkil (?) “kehanette bulun”

24. kam katun kisi dir: kam katun kişi dir “(o bir) kadın şamandır”
Sayfa: 5B

1. sockarmȇ: sökärmen “söverim, küfrederim”

2. søctum: söktüm “sövdüm, küfrettim”

3. søchul: sök[k]ül “söv, küfret”

4. søcmac: sökmäk “küfür, sövme”

5. yaraᶻsuirmȇ: yaraşşırmen “uyarım; hemfikirim” (Lat. concordare)

5. yarastim: yaraştım “uydum, hemfikirdim”
6. yarastim: yaraştım “uydum, hemfikirdim”

7. yarasztirgil: yaraştırgıl “uy, uygun ol”

8. yarasmac: yaraşmak “uygunluk”

9. yaĩlurmȇ: yarılurmen “yarılırım”

10. yaĩldum: yarıldum “yarıldım”

11. yarelgil: yarılgıl “yarıl”

12. yaĩlmac: yarılmak “yarılmak”
13. chezchiruirme | […]: kıçkırırme[n] “bağırırım, seslenirim”

14. chezchirdun: kıçkırdun ‣ kıçkırdum “bağırdım, seslendim”

15. chezchir: kıçkır “bağır, seslen”

16. chezchirmac: kıçkırmak “bağırtı, çağırtı”

17. buxarmȇ: buzarmen “yıkarım, bozarım” (Lat. destruere)
18. buxdum: buzdum “yıktım, bozdum”

19. busgil: buzgıl “yık, boz”

20. azsarmen: aşşarmen “yemek yerim”

21. azsardim: aşşardım ‣ aşşadım “yemek yedim”

22. assa: aşşa “yemek ye”

23. as: aş “aş, yemek”
Sayfa: 6A

1. saclarmȇ: saklarmen “korurum, gözetirim” (Lat. custodire)

2. saclardum: saklardum ‣ sakladum “korudum, gözettim”

3. sacla: sakla “koru, gözet”

4. saclamac: saklamak “koruma, gözetme”

5. saclanurmȇ: saklanurmen “sakınırım” (Lat. cauere)
6. saclandum: saklandum “sakındım”

7. saclan: saklan “sakın”

8. tuzarmȇ vel gigkilurmȇ: tüşärmen veya yıkılurmen (cıkılurmen?) “düşerim”

9. tustum vel gigkildum: tüştüm veya yıkıldum (cıkıldum?) “düştüm”

10. tus vel gigil ‹slese lube lete›: tüş veya yıḫıl “düş”
11. yugururmȇ: yügürürmen “hızlı yürürüm, koşarım”

12. yugurdȗ: yügürdüm “hızlı yürüdüm, koştum”

13. yugur: yügür “hızlı yürü, koş”

14. yugurmac: yügürmäk “koşma”

15. yrlarmȇ: ırlarmen “şarkı söylerim”

16. yrladim: ırladım “şarkı söyledim”
17. yrlagil: ırlagıl “şarkı söyle"

18. yr: ır “şarkı”

19. yusxaclarmȇ: yuzzaklarmen “kilitlerim”

20. yuxacladum: yuzakladum “kilitledim

21. yuxacla: yuzakla “kilitle”

22. yusxac: yuzzak “kilit”

23. azchuz: açkuç “anahtar”
24. ayltartarmȇ: a[y]ıl–tartarmen “kolan takarım”

25. ayltartȗ: a[y]ıl–tart[t]um “kolan taktım”

26. ayl vel colan: a[y]ıl veya kolan “kemer, kolan”
Sayfa: 6B

1. cȏgul azarmȇ: köngül açarmen “avuturum, yatıştırırım”

2. congul azatim: köngül açatım ‣ açtım “avuttum, yatıştırdım”

3. congul az: köngül aç “avut, yatıştır”

4. congul azmac: köngül açmak “avutma, yatıştırma”
5. chengas berumȇ: kengäş berümen “öğüt veririm, fikir veririm”

6. chengas berdum: kengäş berdüm “öğüt verdim, fikir verdim”

7. chengas ber: kengäş ber “öğüt ver, fikir ver”

8. chengas: kengäş “ögüt, fikir”

9. tamam etarmen: tamam etärmen “tamamlarım”
10. tamam ettim: tamam ettim “tamamladım”

11. tamam ethil: tamam etkil “tamamla”

12. tamam: tamam “tamam, eksiksiz”

13. bizsuiturmȇ: bişşitürmen ‣ bişşirürmen “pişiririm” Bkz. (53), DRIMBA, 25-26 bu kelimeyi (ouruin: ) owruyın okumuştur.

14. bisuirdum: bişirdüm “pişirdim”
15. bisuir: bişir “pişir”

16. bagerzi: baḫırçı “aşçı”

17. as̸ bisurgȃ eu: aş bişürgän ev “mutfak”

18. tigilurmȇ: tıyılurmen “son bulurum, kesilirim, dinerim”

19. tigildum: tıyıldum “son buldum, kesildim, dindim”

20. tigil: tıyıl “son bul, kesil, din”
21. jurȗlarmȇ: curumlarmen “ceza veririm, hüküm vermek”

22. jurȗladum: curumladum “ceza verdim”

23. jurȗla: curumla “ceza ver”

24. jurȗ: curum “ceza”
25. etic cheyarmȇ: etik keyärmen “ayakkabı giyerim”

26. etic cheydim: etik keydim “ayakkabı giydim”

27. etic chey: etik key “ayakkabı giy”

28. etic: etik “ayakkabı”
Sayfa: 7A

1. tutarmȇ: tutarmen “tutarım”

2. tutum: tut[t]um “tuttum”

3. tut: tut “tut”

4. tutchum: tutkum ‣ tutkun “esir, hapis”

5. sagenurmȇ: sagınurmen “düşünürüm”

6. sagendum: sagındum “düşündüm”

7. sangȇgil: sangıngıl ‣ sagıngıl “düşün”

8. sagenz: sagınç “düşünce”
9. ulgay[.]uirmȇ: ulgayırmen “büyürüm”

10. ulgaydum: ulgaydum “büyüdüm”

11. ulgaygil: ulgaygıl “büyü”

12. alisirmȇ ‹yest minayiu›: alışırmen “değiş tokuş ederim, takas ederim”

13. alistum: alıştum “değiş tokuş ettim, takas ettim”
14. alischil ‹mineyse›: alışḫıl “değiş tokuş et, takas et”

15. alisturmac: alışturmak “değiş tokuş, takas, alışveriş”

16. zourayururmȇ: çövrä–yürürmen “etrafında dolaşırım, etrafında dönerim”
17. zoura yururdum: çövrä yürürdüm ‣ yürüdüm “etrafında dolaştım, etrafında döndüm”

18. zoura ẓụṛ iurgil: çövrä yürgil “etrafında dolaş, etrafında dön”

19. zoura: çövrä “çevre, dolay”

20. yaxuc: yazuk “suç, günah”

21. yaxuclamis: yazuklamış “günahkar”
22. inanurmȇ: ınanurmen “inanırım”

23. inȃdum: ınandum “inandım”

24. inȃgil: ınangıl “inan”

25. inȃmac: ınanmak “inanç”

26. inȃgaan: ınangaan “inanan, inançlı, inanlı”

27. gichrarberurmȇn: yikrar–berürmen “itiraf ederim”

28. gicrar berdim: yikrar berdim “itiraf ettim”
Sayfa: 7B

1. yichrar bergil: yikrar bergil “itiraf et”

2. ỵ c̣aṛ ̣ ‹gichrar berdi›: yikrar berdi “itiraf etti”

3. tanirmȇ: tanırmen “tanırım, bilirim”

4. tanidum: tanıdum “tanıdım, bildim”

5. tanigil: tanıgıl “tanı, bil”

6. tanimac: tanımak “tanıma, bilgi”
7. zan: çan ‣ gam “endişe, kaygı, tasa” (Lat. cura, Far. gan ‣ gam)

8. congul açirgamach: köngül açırgamak “pişmanlık”

9. yaparmȇ: yaparmen “örterim”

10. yaptim: yaptım “örttüm”

11. yapchil: yapḫıl “ört”

12. yapchiz: yapḫıç “kapak, örtü”
13. ‹usattirmen›: uzattırmen “yöneltirim, gönderirim”

14. ‹usattim›: uzattım “yönelttim, gönderdim”

15. oguturmȇ: oḫuturmen 79 “eğitirim, yetiştiririm”

79 EDPT, bu kelimeyi oqıt- madde başı altında ogut- olarak vermektedir.
16. oguttum: oḫuttum “eğittim, yetiştirdim”

17. ogutchil: oḫutḫıl “eğit, yetiştir”

18. souascurmȇ: sovaşkurmen ‣ sovaşurmen “kavga ederim”

19. jolga jururmȇ: yolga yürürmen “yola koyulurum, yola çıkarım”

20. jolga jurdȗ: yolga yürdüm “yola çıktım”
Sayfa: 8A

1. jolga jur: yolga yür “yola çık”

2. jol: yol “yol, yolculuk”

3. issinurmen: issinürmen “ısınırım”

4. issilic: issilik “sıcaklık”

5. tanlarmȇ: tanlarmen 80 ‣ tanglarmen “seçerim” (Lat. cernere)

80 Krş. KMT tangıla- ~ tangla- “seçmek, ayıklamak”.
6. tanladȗ: tanladum ‣ tangladum “seçtim”

7. tanla: tanla ‣ tangla “seç”

8. ticharmȇ: tikärmen “dikerim”

9. tictim: tiktim “diktim”

10. tichil: tik[k]il ~ tikhil “dik”

11. tichmac: tikmäk “dikme (elbise)”
12. izsanurmȇ: işşänürmen 81 “güvenirim, inanırım, tevekkül ederim”

81 Krş. Kar. işan- “inanmak” < işen-. Benzer bir örnek, Kar. biyan- < CC biyen- < T begen- değişimde de görülmektedir. Bu yüzden Ko. Wb.’in Kar. şekli öne sürerek ışan- okuması kabul edilemez.
13. izzandum: işşändüm “güvendim, inandım”

14. izzangil: işşängil “güven, inan”

15. izsanmac: işşänmäk “güven, inanç”
Sayfa: 8B

1. susarmȇ ‹ich sye›: süzärmen “süzerim”

2. suxdum ‹ich sey›: süzdüm “süzdüm”

3. ascaundarmȇ: aşka–ündärmen “yemeğe çağırırım”

4. toyga undadȗ: toyga ündädüm “şölene çağırdım”

5. toyga unda: toyga ündä “şölene çağır”

6. toy: toy “şölen, şenlik”
7. ‹sohlanirmȇ›: sohlanırmen “arzularım”

8. yaratchan: yaratḫan “yaradan”

9. yaratmac: yaratmak “yaratma”

10. esich[..] 82 japarmȇ: eşik[ni] yaparmen “kapıyı kapatırım”

82 -ni hecesi siliktir.

11. esichnj japtim: eşikni yaptım “kapıyı kapattım”
12. esichnj jap: eşikni yap “kapıyı kapat”

13. zoplarmȇ: çöplärmen 83 “toplarım”

83 Krş. Kar. çöple- “toplamak”. Ko. Wb. çopla- okumuştur. Ko. Wb.’in varsaydığı t- » ç- değişimini, Codex Cumanicus’ta başka örneği olmadığı için kabul edemiyoruz.
14. zopladum: çöplädüm “topladım”

15. zopla: çöplä “topla”

16. cuyrug: kuyruḫ “kuyruk”

17. boyn: bo[y]ın “boyun”

18. bisuirmis: bişirmiş “pişmiş”

19. ‹batirrimȇ›: batırrımen “saklarım”

20. ‹batirdim›: batırdım “sakladım”
21. ‹batirmaga›: batırmaga “saklamaya, saklamak için”

22. ‹yiarmȇ jomdarimȇ›: yı[y]armen “toplarım, yığarım”, yomdarımen “toplarım”
23. ‹iydim jomdardim›: yıdım 84 “yığdım”, yomdardım “topladım”

84 CC yı(y)- ( < ET yıg-) fiili, geniş zaman çekiminde yıy-, geçmiş zaman çekiminde yı- şeklindedir.

24. ‹boyiow›: boyow “boya” (Alm. varbe)
25. ‹iycharmȇ ich velle›: yıkarmen “yıkarım”

26. ‹iomucti jildi›: yomuktı “toplandı, bir araya geldi”, yıldı “toplandı, yığıldı”

27. ‹iychte vellete›: yıktı “yıktı, devirdi”
Sayfa: 9A

1. berumȇ: berümen “veririm”

2. berdum: berdüm “verdim”

3. ber: ber “ver”

4. bageslarmȇ: bagışlarmen “hediye ederim, bağışlarım”

5. bagesladum: bagışladum “hediye ettim”

6. bagesla: bagışla “hediye et”

7. bages: bagış “hediye, bağış”
8. ouratũmȇ: övrätürmen “öğretirim”

9. ouratum: övrät[t]üm “öğrettim”

10. ourat: övrät “öğret”

11. osta: osta “usta, üstad”

12. coarmen: ko[y]armen “koyarım, bırakırım”

13. coydum: koydum “koydum, bıraktım”

14. coygil: koygıl “koy, bırak”
15. coygan chisi: koygan kişi “koyup bırakan kişi”

16. uiurmȇ: uyurmen “uyurum”

17. uyurdum: uyurdum ‣ uyudum “uyudum”

18. uyugil: uyugıl “uyu”

19. yarasur: yaraşur “yaraşırım, layıkım”

20. yarasti: yaraştı “yaraştı, uydu”

21. agrurmem: agrurmen “agrım var”
Sözlük çok uzun olduğu için, geri kalanı

turkbitig.com/codex-cumanicu…
Not: Kitap İtalya-Vatikan'da korunmaktadır, Latin dili ve Alfabesiyle yazılıdır, C>K okunur.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Ahmet

Ahmet Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @AntikorJR

20 Feb
ATATÜRK'ÜN  EMEVİLER VE MUAVİYE HAKKINDA SÖYLEDİKLERİNE BAKALIM;
Efendiler !
Gerçek alimler ile, dine eziyet eden alimlerin birbirlerine karıştırılması Emeviler zamanında başlamıştır..
Peygamberimizin dünyadan göçmesinden sonra onun ışığıyla selamet bulan ve doğru yola giden,gerçek pâklık kalpten hürmet ve yüce bir saygı vardı..
Read 18 tweets
20 Feb
YAZIYI OKUYUNCA ATATÜRK'ÜN TÜRKLÜĞÜ ve TÜRKÇEYİ NASIL KOMADAN ÇIKARIP İP'TEN ALDIĞINI ANLAYACAKSINIZ.❗
Türkler  Arap dili ve kültürü ile kaynaşmaya başlayınca, Farsça ve Arapça ile etkileşen Türk diline bu iki dilden sözcükler karışması yoğunlaşır. Bu dil, din, kültür etkileşmesi üç yüzyıldan fazla devam eder.
Arapların, “Allahın, Kuran’ın dili Arapçadır, onun için Arapça üstündür ” propagandasına, telkinine uğrayan Türkler, din kaynaklı Arap Kültür emperyalizminin baskısı altında kalarak Öztürkçe’lerini değiştirmeye başlarlar.
Read 50 tweets
20 Feb
SİYASAL İSLAMCILARIN ATATÜRK İLE İMTİHANI..
Siyasal İslamcılar Atatürk heykellerini 'put' olarak adlandırıyor.
Müsadenizle TDK sözlüğünde 'Put' ne demek görelim;
'kimi ilkel toplumlarda, doğaüstü gücü ve etkisi olduğuna inanılan, tanrı olarak tapılan, genellikle canlı bir varlığı, özellikle insanı gösteren, tahtadan, taştan, topraktan yapılmış yontu.'
Read 8 tweets
20 Feb
UYANIK OLUN❗
Adam İngilizin dokuduğu kumaştan elbiseyi giyiyor. Alman malı lokomotifin çektiği trene biniyor. Namaz vaktine ne kadar kaldığını cebindeki İsviçre malı saate bakarak kestiriyor.
Odesa'dan getirilen Rus unundan yapılma ekmek yiyor ama şapkayı giyince kâfir olacağını sanıyor. Bu karanlık, donmuş, hasta kafayı yenmemiz gerek.
Read 4 tweets
18 Feb
Sven LAGERBRİNG:

''İsveçliler Türk kökenlidir. Image
Tanrımız ODİN de Türktür.'' İsveç tarihinin kurucusu olan Prof. Sven Lagerbring, Türkçe ile İsveççe arasındaki ortaklıklardan, mitolojik benzerliklerden hareket ederek, İsveçlilerin atalarının Türkler olduğunu söylüyo....
İddia, İsveç tarihinin kurucuları arasında yer alan bir bilim adamına ait.

Prof. Sven Lagerbring, yaklaşık 250 yıl önce yazdığı kitapta, Türkçe ile İsveççe arasındaki ortaklıklardan, mitolojik benzerliklerden hareket ederek, İsveçlilerin atalarının Türkler olduğunu söylüyor.
Read 17 tweets
18 Feb
HİTLERİN ROKETLERİ Image
İkinci dünya savaşının sonuna doğru kesenin ağzını açan Hitler, Von Braun yönetiminde  roket teknolojisini kurdu.

V-2 adını verdiği roketlerin ilki, 1944 te Paris'e atıldı. 1945'te ise Londra'ya 1402 adet attı.
Belçika,  Hollanda ve Fransa'ya atılanlarla birlikte 3172 oldu.
Almanya bu roket teknolojisine çok büyük paralar harcamıştı.

Tarihçiler bu kadar parayla 24 bin bombardıman uçağı inşa edilebilirdi diye yazdılar.
Read 12 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!