#KitapFiyatları gündem olmuşken bir yayıncı açıklaması fena olmaz ne dersiniz? Bu zincirde kitap fiyatları neden kimi yayınevlerinde ve türlerde yüksek kimilerinde neden düşük biraz irdeleyelim.
Öncelikle yayınevlerini kabaca ikiye ayırmak gerekiyor: Büyük yayınevleri ve butik yayınevleri. Büyük yayınevleri çok kitap üreten (yılda milyonlarca adet) ve aynı zamanda bir kitabı tek baskıda çok üreten (Örneğin tek baskıda 100.000 adet) yayınevleri.
Bu yayınevlerinden ilk ikisi finansman ve kâr sorunu yaşamayan (banka yayınevleri oldukları için) - ve tabi haklarını vermek gerekirse güzel işler yapan- yayınevleri olduklarından yayıncılığın zirvesindeler.
Özellikle ilk sıradaki yayınevini sürükleyen kategorilere bakınca klasikler ve modern klasikler olduğu görülüyor. Peki neden?
Öncelikle bu klasiklerin yabancı telif ücretleri yok (Yazarın vefatının üzerinden 70 yıl geçince telif ücreti kalkıyor). Haliyle yabancı yayıncıya ödenen yaklaşık %7-10 arası teliften muaf olunuyor (Oranların etiket fiyatı üzerinden hesaplandığını belirtelim).
Geriye çevirmen ücreti (nakit ödeme yahut belli oranda telif veriliyor), kağıt (maksimum 1 aylık çek istiyorlar, genelde peşin ödeme istiyorlar), matbaa (4-5 aylık çeklerle kurtarabiliyorsunuz), mizanpaj (birkaç ay ötelenebiliyor) ve editoryal işler (peşin) için ücretler ödeniyor
Büyük yayınevleri özellikle klasik eserleri çok fazla miktarda bastıkları için matbaa basım maliyetleri örneğin 1000 adet için kitap başı 2,2 lira iken 100.000 baskıda kitap başı 0,6-0,8 lira belki daha aşağı olabiliyor.
Mizanpaj ve editoryal ücretler de bir defalığına mahsus olunca klasikler böylece 5-10-15-20 etiket fiyatlarına bulunabiliyor.
Banka yayınevleri dışındaki büyük yayınevlerinin de yayıncılık tabiriyle koşan kitaplarla durumu kurtardığı görülüyor.
Örneğin çok satan kitaplardan Şeker Portakalı'nın 142. baskısının 100.000 adet yapıldığı yazıyor. Hâliyle üretim maliyeti oldukça düşen kitaptan (ve tabi diğer kitapları ile) dükkanı döndürmeye, millete ekmek kapısı olmaya çalışıyorlar. Bereketli ola.
Butik yayınevlerinde (Bizim de içinde bulunduğumuz kategori) işler daha zor. Genelde bu kategoridekiler belirli bir alanda uzmanlaşmaya çalışırlar (klasikleri binlerce basıp büyük yayınevleri ile rekabet edecek güçleri olmadığından).
Genelde Sosyal Bilimler ve edebiyat alanında uzmanlaşan bu yayınevlerinin bir kitaptan tek baskıda üreteceği miktar az çok bellidir (1000 adet, belki 2-3 bin).
Gelelim o halde hesap kitap işine.

400 sayfalık Yabancı telifli bir kitabımızı yayınlamak istiyoruz diyelim.

Kitabın etiket fiyatı 50 lira olsun.

Yabancı telifi etiket fiyatı üzerinden %7-10.
Çevirmen telifi eski bir çeviri ise %5-7 (%10 vermek zorunda olduğumuz olabiliyor, maksat kitap yeniden okurla buluşsun), yeni ise %7-10

Toplam minimum %12, maksimum %20 telife gidebiliyor.

Hadi bunu ortalama %15 diyelim.
Telif %15 hesapladık = 7,5 lira
Kağıt KDV (%8-18) dahil 4300 TL diyelim yani kitap başı 4,3 lira
Matbaa 4700 civarı = Kitap başı 4,7 lira (Daha uygun matbaa varsa dm bekliyoruz :) )
Mizanpaj : 1200 lira = Kitap başı 1,2 lira
Editör, tashih, son okuma eğer dışarıdan hizmet alıyorsanız Toplam 2000 diyelim (çok daha fazla olabiliyor)
İşin içine ofis, faturalar, muhasebe, finans ve depo maliyetini koymuyoruz bile.
Toplam = 19,7 lira
Şu yanlışa düşmemek gerekiyor. 50 lira etiket fiyatı olan kitaptan yayıncı 50-19,7 = 31,3 lira kazanmıyor. Yayıncı bu kitabı (%45-50 iskonto ile dağıtımcıya veriyor). Büyük yayıncı değilsen sattığın kitabın parasını da en erken 4-8 ay sonra alıyorsun. Bir bilgi olarak kalsın :)
Yayıncı 50 liralık kitabı aslında 25-27,5 liraya dağıtımcıya veriyor. Bazı dağıtımcılar sağ olsunlar direk alım yapıyor, bazılarına ise kargo ile göndermeniz gerekiyor ve tabi kargo ücreti yayıncıya kalıyor.
O halde sonuçta kitap başı yayıncıya 5,3-7,8 lira para kalıyor. 1000 adetin hepsini 1 yılda tüketse ne ala... :) %65'ini satmak başarı.
Yılda bir kitaptan maksimum ortalama 6500 lira. Ofis masrafları, çalışan ücretlerini, finans ve depo maliyetlerini hesaba katınca yılda en az böyle 30-40 adet kitabınız sizi belki döndürebilir.
30-40 adet, yılda 1000 satacak kitabı olmayan yayıncı ne yapıyor? Mecburen 50 lira değil de 70 lira etiket fiyatı koyuyor. Belki dükkanı döndürürüm umuduyla. O zaman da olan kitapçıya oluyor.
İnternetin yıkıcı indirimine karşı öyle bir hale geliyorlar ki dükkanlarında sadece eğitim yayınları satmak zorunda kalıyorlar.
Anlayacağınız kültür yayınları satan kitapçılar ölüyor.
Yayıncı buna karşı iskonto oranını %35-40 lara çekmek için ricada bulunuyor. Ama dağıtımcılar da ekmeğini buradan kazanıyor. Onlar da haklı :) Ya direk reddediyor ya da kitaplarını sistemden kaldırmakla tehdit ediyor.
Hal böyle olunca yayınevleri, kültür yayınları satan kitapçıyı internet satış sitelerine istemeye istemeye kurban etmek zorunda kalıyor.
Velhasıl değerli kitap severler,
Klasiklerin fiyatına aldanıp sosyal bilim kitabını pahalı görmeyiniz.
Kitapçıları yüksek fiyata kitap satmak zorunda kaldıkları için mazur görünüz.
Yayıncıları da etiket fiyatını yüksek tutmak zorunda kaldıkları için hoş görünüz.
Yurt dışında akademik kitaplar daha pahalı satılırken üniversite kütüphaneleri büyük alıcı konumunda.

Ülkemizde kütüphanelerin kitap alım gündemi yok, bazı kütüphanelerin yayınevinden ücretsiz kitap istediklerini de bir yere not etmek lazım.
Okumak, yazmak ve yayınlamak zor zanaat.

Eren Yayınları'nın duayen sahibi Muhittin Bey'in ifadesi ile:

"Yayıncılık, para batırmanın en şövalyece yoludur."

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Vadi Yayınları

Vadi Yayınları Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @VadiYayinevi

19 Feb
"Neden barışamıyoruz?"

Aytekin Yılmaz, 'Yüzleşerek Barışmak' kitabında bu sorunun cevabını arıyor. Genel olarak Cumhuriyet'in ilk dönemini, özel olarak da Kürt Sorunu'ndan kaynaklı canımızı yakan son kırk yılın çatışmalı sürecini kendine sorun ediyor, çözümler arıyor.
⬇️
Geçmişin kötü deneyimlerinden yüzleşerek çıkabileceğimizi savunan yazar, iç barışın ancak bu yüzleşmeyle sağlanacağını düşünüyor.
Aytekin Yılmaz, söz konusu yüzleşmeyi Cumartesi Anneleri ve Diyarbakır Anneleri’nin devlet ve PKK tarafından maruz bırakıldıkları mağduriyet bağlamında da tartışıyor.
Read 6 tweets
4 May 20
İslamcılık konusunda önde gelen kuramcılardan olan ve ülkemizde de adını ilk olarak yayınevimizden çevirisi çıkan Fundamentalizm Korkusu: Avrupamerkezcilik ve İslamcılığın Doğuşu kitabıyla duyuran Salman Sayyid’e ve fikirlerine bu zincirde yer vereceğiz. Image
İngiltere’de doğup büyüyen Salman Sayyid lisans eğitimini Sussex Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde, yüksek lisans ve doktora eğitimini ise Essex Üniversitesinde sırasıyla İdeoloji ve Söylem Analizi programı ve Yönetim (Government) bölümünde almıştır.
Burada ünlü Post-Marksist kuramcı Ernesto Laclau’nun danışmanlığında daha sonra A Fundamental Fear: Eurocentrism and the Emergence of Islamism (Fundamentalizm Korkusu: Avrupamerkezcilik ve İslamcılığın Doğuşu) adıyla kitaplaştıracağı doktora tezini bitirir. Image
Read 31 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!