Araçsal davranış başka, yöntem başka, metod başka.
Araçsal davranışta sonuç önemlidir ama sonuca pek çok yoldan varılabilir. Araçsal davranışta sonuca ulaşınca faaliyet biter.
Bir davranış davranışın kendisi için de yapılabilir.Banyoda şarkı söylersiniz ve bunda sonuç önemsizdir.
Aynısı doktora vs için de geçerlidir. Doktorayı bilime bayıldığınız için de yapabilirsiniz, o zaman diploma ikincil önemdedir. Ama davranış araçsal da olabilir yani diploma önemli olabilir.Fakat bu sizin gerekenleri yapmayacağınız anlamına gelmez.Araçsallık her yolu mubah kılmaz.
Yani oyunu kuralına göre oynayabilir ama yine de araçsal bir yönelime sahip olabilirsiniz. Zaten gerekenleri yapmazsanız doktora diplomasını da size vermemeleri gerekir.
Fakat Makyavelist de olabilirsiniz. Burada da araçsallık vardır. Ama her araçsal davranış makyavelist değildir
Akademi yeriliyor diye her söze balıklama atlamayın.
Hemen herkes için bulaşık yıkamak araçsaldır; zira kimse bulaşık yıkamak için bulaşık yıkamaz. Tabak çanak temiz olsun diye yıkar. Temizlik sonuçtur. Ama elle de yıkayabilirsiniz makinada da sabunla da deterjanla da.
Bulaşık yıkamak için bulaşık yıkıyor olsaydınız komşununkini de yıkardınız.
Öbür türlüsü yani araçsal olmayan davranış bir kendini adamaya da işaret edebilir. Bilim için bilim filan gibi. Böyle kahramanlıklar Tr gibi ülkelerde pek sevilir. Ölürüz de dönmeyiz pürupaklığı filan.
Gerekeni yapan insanın saikiyle uğraşmak bana pek gerekli gelmiyor. Onun için sonuç mu önemli ne önemli. Önemli olan gerekeni yapması, liyakatı. Niyeti onu ilgilendirir.
Yoksa yalan testine filan mı alalım insanları. Ruhlarını mı daraltalım.
3. Dünya idealizmi yani.
Bana sorarsanız ben de araçsal davranışı tercih etmem. Ama ondan da anlamsızı vardır: Hiçbir sonuca varmayan çalışma. Naziler bunu yaptılar. Bilerek.
Benim bulaşık makinam yok. Elde yıkıyorum ve davranışım tamamen araçsal. Temizlenmesi gerekiyor o kadar. Ama bu bulaşıkları kötü yıkadığım ve gerekeni yapmadığım anlamına gelmez.
Bir insan eserini kendisinin sembolü olarak görürse üretirken yaptığı iş araçsal mıdır?
Bir filmde esir askerler bir köprü yapmaya zorlanmış, önce işi sabote etmiş daha sonra da sahiplenmişlerdi. Çünkü köprü onların sembolü olacaktı. Harika bir köprü yaptılar. Sembol köprü.
Köprü yapmak için, köprü yapmaya bayıldıkları için köprüyü yapmadılar yani davranışları araçsaldı ama sonuçta ortaya çıkan şahane köprü onların ve liyakatlerinin sembolü olacaktı. Bakanlar vay be adamlar ne biçim köprü yapmışlar diyecekti.
Fakat akademi araçsal davranışa batmıştır felaket bir yerdir.
Tamamen araçsal bir yönelimle şahane bir iş, harika işler yapabilirsiniz. Mesela para kazanmak için. Ama para kazanmak için de işinizi iyi yapmanızın gerektiği kültürler, bize buna inanmak çok zor gelse de, vardır.
Ama biz yine de inanmayalım tabii. Ne olur ne olmaz.
Araçsal davranan insan yozun, ahlaksızın, suçlunun tekidir diye düşünmek nasıl bir bakış açısı yahu.
Uç örnek: İşini sevmiyordur ama sorumluluk duygusu hissi gereği işini iyi yapmaya çalışıyordur ve bunu yapmaya da ehildir.
Pragmatizm araçsalcıdır mesela. Bazı çok önemli filozoflar pragmatist. Bunlar yozluk savunucuları mı şimdi. Herkes Platoncu mu olacak?

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Murat Önderman

Murat Önderman Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @muratonderman

24 Feb
TR anomik. Osmanlı da Fatih sonrasında anomikleşti. Toplumsal ahlak ve etik dev bir sorun. Fakat bunun sebeplerini kurulmuş toplum, kurulmuş kültür, kurulmuş birey metaforlarıyla inceleyemezsiniz. Bu muhakemede kuran/kurucu hikmeti kendinden menkul kalır.
Zaten kurulmamış ki demeniz gerekir o zaman da yerine koyacak Batıda yeni ne var? Batı olmasaydı, yalnız literateler Batıyı da eleştiremezlerdi. O bile ithaldir.
Tr'de devletin de insicamı yoktur.
Tr'de iktidar paramparçadır. "Milli devlet" yaya geçidine bile inememiştir daha.
Kurulmamış ve dürtüsel birey devletin ahalinin içindeki, gündelik hayattaki zayıflığını sonuna karar sustimal etmektedir.
Tr toplum demeye bin şahit gereken bir yer.
Benim haklarımı devletten çok toplum çiğniyor ve gündelik hayata sinmiş küçük adaletsizlikleri kimse görmüyor.
Read 11 tweets
23 Feb
Bencil, diğerlerini kendisinin uzantısı zanneder. Dolayısıyla, onların kendisinin hizmetinde olmasını bekler.
İrademize direnen şey bize sınır koyar; böylece Dünyanın bizden ibaret olmadığını öğreniriz.
Her istediği olan çocuk Dünyanın kendisinden ibaret olmadığını öğrenemez.
Kendisine direnen şeyler olduğunu fark eden çocuk böylece hem ayrışır hem istediğinin olması gecikince zamanı hisseder hem de bu gecikmeyle baş etmek zorunda kaldığı için kendini kontrol etmeyi ve hayal kırıklığı yaşasa da kendini iyileştirmeyi öğrenir.Bunlar yoksa öznellik yok!
Biraz hayal kırıklığı iyidir.
"Demokratik" ebeveynler sanıyor ki çocuk için gerekli her şey, sanki o bir bitki tohumuymuş gibi onda saklı. Öyle bir şey yok, o bir insan ve sizin elinizde şekillenecek.
Tuvalet terbiyesi mesela. Biz kedi değiliz. Bunu siz çocuğa öğreteceksiniz.
Read 10 tweets
22 Feb
Hocası böyleyse öğrencisi niye yapmasın akıl yürütmesi, "balık baştan kokar/at sahibine göre kişner" heteronomik mantığıdır ve Tr'de vicdanın içselleşmesiyle kazanılan bir bireysel özerkliğin bir türlü belirgin şekilde zuhur edemeyişi, biraz da bu güçlü kültürel eğilim yüzünden.
Toplumsal hayatta adacıklar, kurtarılmış bölgeler yok. O hoca da vaktiyle kendi hocasından böyle görmüş olabilir. Yani bir döngü, adeta füzyon reaksiyon var.
Tr neredeyse akademisi de oradadır hatta biraz da daha iyidir.
Hoca öyle yapsa da öğrenci yapmayacak düzeye gelmek gerek.
Otoriter zihniyet heteronimiden fazla uzaklaşamaz. Otoriter kültürlerde cılklığa, laçkalığa, laubaliliğe ve yozluğa daha çok rastlanması bu yüzden. Otorite hep dışarıda, kişi kendisi kendisi karşısında bir otorite olamıyor. O yapsa da ben yapamam diyemiyor.
Read 7 tweets
22 Feb
Başka türlü bir yorganla hiç yatmadım. Misafirlikler, oteller vs. hariç.
Çalışan, işgören bir eşyanın yenisini almam. Buzdolabım 60 yaşında mesela (elektrik faturam da düşük). Hiç bozulmadı. Arabam 25 yaşında. Klimasız ama zaten evime de klima taktırmam (evrimsel gerekçelerle).
Neredeyse bütün Avrupa Nuh nebiden kalma konutlarda yaşıyor mis gibi. Bizde eski evler müzelikken yeni binaların çoğu çürük. Onlarınki eski ve sağlam, dayanıklı. Çünkü biz akıllıyız onlar değil. Biz muhafazakarız ya, muhafaza etmişiz eski güzelim mimariyi! Şimdi 4 duvar 1 çatı.
Kafeler açıkken gittiğim bir zincir kafede içerisi Ocak ayında hamam gibi, Temmuz ayında ise kutup gibi olurdu. Ayarını bulma işi zordur burada. Zahmetli gelir.
Bu çılgınca.
Read 4 tweets
22 Feb
1. Dünya ülkeleri dertsiz tasasız oldukları için, yalnız ahaliye böyle ıvır zıvır gelen konularla meşgul olmuyorlar böyle konularla gerçekten ilgilendikleri için 1. Dünya ülkesi oluyorlar.
Bizim yani otomobil koltuk kılıfı üreticileri derneği üyelerinin aklı tersten çalışıyor.
25 milyon kadar yalnız sürücünün büyük çoğunluğu yaya geçitlerinde yayalara kendiliğinden yani içselleşmiş bir vicdana işaret edecek biçimde yol vermedikçe, 1. Dünya toplumu olamayacaksınız.
Anca Yeni Zelanda başbakanıyla dalga geçersiniz.
Yalnız ülkede yaya geçitlerindeki davranışlarla ilgili kolektif tutumdan çok bilinen, yaygın ve ortadaki bir semptom olduğu için bahsettiğimi, kafamı geçitlere takmadığımı yazmama gerek var mı? Evet, var.
Read 9 tweets
21 Feb
Sanırım bir çok hoca şahit olmuştur öyle parlak yüksek lisans öğrencileri var ki tezleri bir doktora tezine yakın hatta o düzeyde fakat ales puanları eşdeğer değil ve bu onlara ayak bağı oluyor.
Bürokratik biçimselci aklın tekili ihmal etmesi başarılı üretimin önüne duvar oluyor
Eskiden doktoraya kabul için "yüksek başarılı öğrenci" kontenjanları vardı. Ben de doktoraya o kontenjandan kabul edilmiştim fakat sonucu önceden kestiremediğim için, sınava da girip sınavı da kazanmıştım :)
Belki onun gibi bir şey de düşünülebilir ama bir genel kültür sınavı gibi olan Ales belirli bir alandaki yeteneği belirgin olan parlak öğrencilere ayak bağı olmasın. Yüksek genel kültür veya her alanda zeki olmak şart mı? Zekanın da çeşitleri var. Yazık oluyor bazı çocuklara.
Read 4 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!