Thread by @muratonderman

TR anomik. Osmanlı da Fatih sonrasında anomikleşti. Toplumsal ahlak ve etik dev bir sorun. Fakat bunun sebeplerini kurulmuş toplum, kurulmuş kültür, kurulmuş birey metaforlarıyla inceleyemezsiniz. Bu muhakemede kuran/kurucu hikmeti kendinden menkul kalır.

https://twitter.com/SerdarErden20/status/1364404539982553092

Zaten kurulmamış ki demeniz gerekir o zaman da yerine koyacak Batıda yeni ne var? Batı olmasaydı, yalnız literateler Batıyı da eleştiremezlerdi. O bile ithaldir.
Tr'de devletin de insicamı yoktur.
Tr'de iktidar paramparçadır. "Milli devlet" yaya geçidine bile inememiştir daha.

Kurulmamış ve dürtüsel birey devletin ahalinin içindeki, gündelik hayattaki zayıflığını sonuna karar sustimal etmektedir.
Tr toplum demeye bin şahit gereken bir yer.
Benim haklarımı devletten çok toplum çiğniyor ve gündelik hayata sinmiş küçük adaletsizlikleri kimse görmüyor.

Muhtemelen, Dünyadaki en yoz yerlerden biri.
Sosyal medyasına bakan bile bunu anlar.

Üç kişiden birinde silah olan ve bunun da büyük çoğunluğu ruhsatsız olan, 18 milyon kadar kaçak bina dikilmiş ve fiş kesilmeyen bir yerde kurulmuş toplumdan bahsetmek ancak ithal muz gibi ithal kuramla mümkün. İthalat suç değil tabii, kastım o değil.

Önce başkasıyla konuşmasını, kendini ifade edebilmeyi, gerektiğinde erteleyebilmeyi, vaadlerde bulunmayı (vaad kendine hakimiyet gerektirir), fikrini ifadesine tutturmayı ve ifadesini fikrine uydurmayı, sürücüyse yaya geçidinde yayaya yol vereceğini vb öğrenmesi lazım.

Tüm bunlar içselleş(tir)me(me)ye de gönderme yapar. O olmadan insanların ne bir yapısı olur ne özsaygısı ne de özerkliği. Bunlar yoksa suçluluk duygusu da zeminsiz kalır. Geriye korku ve itiş kakış, hır gür, vicdanı alt etmiş egonun taşkınlığı ve basit, alaylı neşesi vs kalır.

Tr'de gündelik hayat hayatın temeli. Buraya da Sir Edward Evan Evans-Pritchard'ın ibaresiyle "düzenli anarşi" hakim. Hem anarşik hem düzenli. Ama bu düzen yasal düzen değil.

Torunlarının çocuklarına bile yetecek kadar varlıklı adamlar işçisinin gerçek ücreti üzerinden prim yatırmıyor o da eğer sigortalıysa tabii. Bir türlü dinmiyor açlığı. Bu adamla konuşulmaz. Konuşulur da ne diyeceksiniz ki. Asgari ücretin altını veren patronla ne konuşulabilir ki?

İşin ilginci birçok solcu patron da böyle. Ağzıyla vicdanı, kimliğiyle fiili başka yönlere bakıyor. Paramparça ruhlar.

Bunca yılımı, tüm gençliğimi bu ülkede manasız bir ciddiyetle hukuka verdim. Buradaki yanlışı farketmem uzun sürmedi. Sorun hukukta değildi tabii :)