Furkan Bölükbaşı neden cezalandırıldı? Çünkü Furkan Bölükbaşı kemalist eğitim sistemine rağmen kendisini yetiştirebilmiş ve "ilerici olma" kriterlerinin "atatürkçü olma" ile ilgisinin olmadığını bütün bir ülkeye gösteren sembol bir isimdir.
Furkan bölükbaşı, yüz yıldır atatürkçülerin tekeline aldığı "muasır medeniyet" söylemini atatürkçülerin elinden alan kişidir. Sosyal medyada binlerce küfürbaz atatürkçü ile tek bir küfür ve hakaret cümlesi kurmadan yıllarca tartışmış ve hiç bir tartışmayı kaybetmemiştir.
Furkan'ı cezalandırdılar çünkü devletin temel taşlarının aralarına gizlenmiş atatürkçü çete, millet iradesine meydan okumaya devam ediyor. Bu ülkede makbul bir vatandaş olmak istiyorsan m.kemal'in temsil ettiği düşünceyi hiçbir şekilde eleştiremezsin diye milleti tehdit ediyor.
Bu ülkede m.kemal'i koruyan bir kanun olduğu gibi cumhurbaşkanını koruyan da bir kanun var. İçerikleri neredeyse aynı. Aynı iki kanun uygulamada cumhurbaşkanının vefat etmiş annesine küfürü dahi cezalandırmazken, "m.kemal kartpostalını almadım" demeyi cezalandırılıyor.
Yargının, eğitim sisteminin ve bürokrasinin derinliklerinde pusu kurmuş bu atatürkçü çete tam anlamı ile temizlenmeden bu ülkenin insanına rahat yok. Bugün Furkan'ı bu çeteye teslim edersek yarın sıra bize gelir.
O yüzden bana uzatılan hiçbir mustafa kemal kartpostalını almayacağımı açık ve net şekilde beyan ediyorum, bunun suç olduğunu iddia eden savcıları da göreve davet ediyorum. Yüzleşme vaktidir.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Furkan bölükbaşı yakın dostumdur. 10 sene önce kendisine uzatılan m.kemal kartpostalını almadığını anlattığı için 1 sene 6 ay hapis cezası aldı. Yani biz m.kemal'i sevmediğinizi herhangi bir şekilde beyan ettiğimizde kemalist faşist klikler tarafından cezalandırılıyoruz.
Chp'nin ölmüş genelbaşkanı hakkında konuşmamız devlet tarafından yasaklanmış durumda. Ceza almanız için m.kemal hakkında söylediklerinizin hakaret içermesine gerek yok, Koskoca bir millet üç beş tane
fanatik atatürkçünün insafına terkedilmiş. 5816 sayılı kanun 2021 yılının kanunu olamaz. Koskoca bir millet 1930ların faşist ve baskıcı zihniyetinin insafına terkedilemez. Keyfî kararlar veren bu kemalist yargıçlar hukuk sisteminden temizlenmelidir.
Bu taciz, tecavüz olayları oldukça can sıkmaya başladı. Özellikle muhafazakarlar arasında kendisine yer bulabilmiş kişiler bu suçları işlediğinde toplumun algısı seçici davranıyor ve çok daha fazla gündem oluyor. Bunun sebebi kontrast etkisi. Yani beyazın içindeki siyahın
daha çok göze batması. Beyaz bir kağıdın üzerindeki siyah nokta gibi. Halbuki cinsel içerikli suçlar %60-80 oranında alkol etkisinde iken işleniyor. Yani aslında bu fiilin failleri büyük bir çoğunlukla alkol kullanan seküler kesimin içinden çıkıyor ama bu göze batmıyor.
tıpkı siyah bir kağıdın üzerindeki siyah nokta gibi. Türkiye'deki cinsel saldırı suçları oranı dünya ortalamasının altında, bu oranı düşüren de aslında muhafazakar kesim. Türkiye'deki sekülerler yalnızca muhafazakarın karıştığı olayları gündeme getirir ve muhafazakarlar
Günün anlam ve önemine binaen bu şiiri tekrar paylaşıyorum. Keyifli okumalar...
EY ANITTAKİ MEZAR
Zakkumuyla ünlüymüş hep o gittiğin yerler,
Aç mısın, tok musun, doyuyor musun?
Yoksa tekbir sesiyle gerildi mi sinirler?
Mozolenenin altını oyuyor musun?
Ateş dolu çukurlar, kızgın lavdan bir dere,
Orayı da demirağla örüyor musun?
Beyazlar içinde imam, çıkıyor bak minbere,
Kör gözün açıldı mı? Görüyor musun?
Sakın üşütme emi, havalar nasıl orda?
Batılı efendini hala övüyor musun?
Tavsiye eder misin peşinden gelene yoksa?
İzindeyiz diyene artık sövüyor musun?