"yalnız kalan bir zalim allah’ı düşünürdü
dur gevşeme. zulüm, allah’tan hariç!"
Yalnız kalan zalimler de Allah'ı düşünür...
2.167: Tâbi olanlar diyecekler ki: "Keşke bize tekrar dünyaya dönüş olsaydı da onların şimdi bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzak dursaydık" Böylece Allah, pişmanlıklarına sebep olan bütün bu yaptıklarının sonucunu onlara gösterir. Onlar ateşten çıkacak da değillerdir.
5.31: Allah, bir karga gönderdi. Kardeşinin cesedini nasıl örteceğini ona göstermek için yeri eşeliyordu.* "Eyvah! Bana yazıklar olsun, kardeşimin cesedini örtmekte karga kadar bile olamayacak kadar aciz miyim!" dedi. Pişman olanlardan oldu.
5.52:Kalplerinde hastalık bulunanların"Başımıza bir bela gelmesinden korkuyoruz"diyerek onların(yahudi ve hristiyanların) aralarında koşuştuklarını görürsün.Olur ki Allah bir fetih veya kendi katından bir emir getirir ve böylece onlar içlerinde gizledikleri şeyden pişman olurlar!
6.27: Onların, ateşin karşısında durdurulduklarında: "Keşke geri döndürülsek de Rabb'imizin ayetlerini yalanlamasak ve Mü'minlerden olsak." dediklerini bir görsen.
6.31: Allah ile karşılaşmayı yalan sayanlar, gerçekten hüsrana uğramışlardır. Nihayet o saat ansızın gelip çatınca, günahlarını sırtlarına yüklenerek: "Dünyada iyi şeyleri yapmamaktan dolayı yazıklar olsun bize." diyecekler. Dikkat edin yüklendikleri şey ne kötüdür!
Yalnız kalan bir zalim Allah'ı düşünürdü...
"bütün genişliğine rağmen, yeryüzü onlara dar gelmişti. Canları sıkıldıkça sıkılmıştı. Ve Allah'tan başka sığınılacak kimse olmadığını anladılar."
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
İster tutar ister tutmaz. Beni bi yere kadar alakadar eder. Tutmuyorsa da onun günahına şahit olmama gerek yok. Ne yiyorsa gitsin yesin
Önümüzde işlenen günahlara karşı ne zamandır cıvımaya başladık da "olsun canım herkesin kendi fikri,benim canım çekmiyor zaten sen ye" diyoruz?
Kafire değil Allah'a yaranmalıyız.
İşi gücü küfrü tescillenmiş adamların sözlerini hikmet diye paylaşmak olanların ne hikmetse müslüman alimlerden alıntılar yaptığına pek şahit olamıyoruz.
Bilhassa modernistlerde ve tarihselcilerde gördüğüm manzara bu.
2)Kendi şehrindeki üniversite genelde kalitesiz oluyor, şehir dışındaki puanın yettiği üniversiteye gidiyor. İlginç bi durum bu da.
3)Geçinmek zor, o yüzden fıtratla ters düştüğünü düşündüğüm garabet yapılarda, yurtlarda kalıyor. Cemaat yahut devlet yurdu
Yakın zamanda bir hoca böyle başladığı tweetini "tanrı hakkında fikrim yok" diyerek bitirdiydi, raad olun benim duyuru öyle değil :)
Beni yakından tanıyan yahut yakından takip eden kişiler son 3-4 aydaki gündem değişikliğimi, paylaşımlarımın sıklığının azalmasını,
yapılan paylaşımların da içeriğinin geçmişe göre değişmiş olduğunu görebiliyordur.
Görmeyene de buradan haber etmiş olayım. Bu hesap 3-4 yıldır açık ve 2.5 - 3 yıldır kendi halinde dini paylaşımlar yapan, yer yer ona buna sataşan bir hesap ama son 3-4 aydır
(belki daha uzun süredir) bir değişim söz konusu. Artık eskisi gibi değil. Sadece hesap değil, hesabın sahibi de eskisi gibi değil.
Sorularım, sorunlarım, fikirlerim ve gündemimde bazı değişiklikler gerçekleşti.
Artık insanlarla özellikle dini konularda daha az tartışıyor,
Bir süredir kendimin ve az biraz tanıdığım insanların geçmişteki düşünceleri, dünya görüşü ve kararları üzerine düşünüyorum. Doğru olduğunu zannettiğim bir sonuca ulaştım: Düşünceler psikolojiden yalıtık değil.
Ne demek bu? Şu demek: Bir konu hakkında gayet rasyonel bir şekilde düşünüp rasyonel bir neticeye vardığını zannediyorsun ya hani, o kadar da emin olma. Karar mekanizmasında birkaç sorun var. Bunlardan birisi o anki psikolojik durumunun kararlarına ve sorgularına etki etmesi.
Sınıfları doğrudan geçip gerçekleri gören bıçkın delikanlı, o bilmiş sırıtışını yere bırak ve buraya odaklan, zannettiğini zannettiğim şeyden, o anki ruh halinin alacağın karara etki etmesinden (arkadaşına kırılmışsındır ve buluşma teklifini reddetmişsindir)