-Pandemi mi, oyun mu?
-Virüs gerçek mi, yapay mı?
-Aşı gerekli mi, yoksa bir plan mı?

Bu sorular, büyük oyunu çözmek isteyenlerin cevap aradığı sorular.

➡️ Peki hiç şunu düşündünüz mü?

(RT yapıp daha fazla kişinin görmesini sağlarsanız sevinirim)
⬇️⬇️⬇️
Biz bu oyunu çözmek istedikçe, en azından bizi etkileyen kısmı daha da büyüyor olabilir mi?

Büyük oyuna odaklanıp, oyunun bizimle ilgili kısmını atlıyor olabilir miyiz?
⬇️⬇️⬇️
Pandemi sürecinin global ekonomiye olumsuz etkilerinin 23 triyon dolar olduğu tahmin ediliyor.

Bu süreçte ABD 5 trilyon dolar, AB ise 5.5 trilyon euro bastı.

Açıklanan pandemi destekleri 10 trilyon doları buldu.
⬇️⬇️⬇️
Gündemi, bir haftadır 128 milyar doların hesabı ile meşgul olan (ki bu geçmişe göre büyük aşama) bir ülkenin,
bu büyüklükteki bir ekonomik oyunu engelleme, öteleme, azaltma gibi bir şansı var mı?
⬇️⬇️⬇️
Cari açığını henüz kapatamamış, turizm geliri olmazsa asla da kapatamayacak bir ülkenin;

Tüm dünyanın bir şekilde kabullendiği bir süreci, "ben bunu reddediyorum" diyerek yok sayma şansı var mı?
⬇️⬇️⬇️
Eğer başarırsak, büyük oyunu yeterince çözdüğümüzde, yapmamız gereken nedir?

Ne yapacağız yani?

Aşı olmayı reddedip, maskeleri çıkartıp, yasakları tamamen kaldırıp, dünyaya meydan mı okuyacağız?

Sonra ne olacak?

Var mı sonrasını düşünen?
⬇️⬇️⬇️
Gerçekçi olalım arkadaşlar!

Patates/soğan fiyatlarıyla ülkenin en büyük şehrini kaybettik biz.

Üç/beş ülke kapılarını kapatıp, mal almayı kesip, vatandaşlarına "Türkiye'ye gitmeyin" derse, muhalefete doğacak gün için de bir tedbiriniz var mı?
⬇️⬇️⬇️
Yoksa "ben büyük oyunu çözeyim de gerisini Erdoğan düşünsün" mü diyorsunuz?

Büyük oyunu çözmek istiyorsanız, bu oyunun bizi ilgilendiren ve daha önemlisi bizim değiştirebileceğimiz bölümüne odaklanın.
⬇️⬇️⬇️
Pandemi'nin tüm dünyada en büyük etkisi ekonomiye oldu.

Ama eğer bir oyun varsa, bu oyunun nihai hedefi ekonomi değil.

Ekonomi bir araç, araçlardan biri...
⬇️⬇️⬇️
"Big reset" denilen şey ise, başta ekonomi olmak üzere pandeminin getirdiği birçok değişiklik üzerinden, yönetimlerin, hükümetlerin değişmesi.

Bizi de en çok ilgilendiren bu!
⬇️⬇️⬇️
Şimdi bir düşünelim;

Bu pandeminin bizim ülkemize çekeceği reset, ne yöne doğru gidiyor?
Başarılı olursa, neyi geri dönülemez şekilde değiştirecek.

Bir de şunu düşünelim;

Biz büyük oyunu görüp, bu oyuna gelmek istemiyorsak,
Neye engel olmalı, neyi ayakta tutmalıyız?
⬇️⬇️⬇️
İşte asıl sorulması gereken soru da görülmesi gereken oyun da bu.

Bizim, pandemiyi de büyük oyunu da bu yönüyle çözmemiz ve karşılanmaz gerekiyor.

Gerisi, bizim de dahil olduğmuz ama gücümüzün, kapasitemizin çok üzerinde olan bir durum.
⬇️⬇️⬇️
Velhasıl büyük oyunu çözüp dünyayı kurtaramayız.

Ama oyunun bize dair olan kısmını çözersek;

Ülkemizi "big reset"in yeni iktidarından kurtarırız.

- S O N -

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Ercan Faras

Ercan Faras Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @ercanfaras

17 Apr
Bu 128 milyar dolar gündeminin altında yatan gerçek şu;

İnsanları, eğer iktidar olurlarsa yapacakları kıyıma hazırlıyorlar.

Kılıçdaroğlu'nun son videosundaki "sizden çalınanları size geri vereceğiz" sözü tam da bu planın dışa vurumu!
⬇️
Görünen şu;
Çalındığını, peşkeş çekildiğini, iç edildiğini iddia ettikleri paralara el koyup, halka dagıtacaklar.

Ne kadar da dürüst, halkçı ve şerefliler değil mi?

Algı müthiş; iş yapar.

Ama işin aslı öyle değil!
Devam⬇️
Peki kimden geri alacaklar bu paraları?

Varsa yakaladıkları üç-beş yolsuzluk, bununla mı yetinecekler?

Elbette hayır!

Zaten amaçları yolsuzluğa değil, Türkiye'nin yükselen kurumları az değerlerine vurmak.

Robin Hood tavrıyla da halkı kandırmak!
⬇️
Read 7 tweets
17 Apr
15 Temmuz 1987 tarihinde, Başbakan Turgut Özal Suriye'ye gitti.

Yanında MİT Müsteşar Yardımcısı Hiram Abas da vardı.

O gün Hafız Esad'a, Türk devletini hafife almaması için bir uyarı yapıldı.

Okuyan RT yapsın lütfen :)

Flood başlıyor ⬇️
Turgut Özal, görüşmeler sırasında birden bire, Hafız Esad'a,

"Sayın Esad, bir ara sizinle birlikte bir Şam gezisi yapsak, Şam'ın dillere destan güzelliklerini seyreylesek"

deyince, Esad onu kırmamış, büyük bir memnuniyetle konuğunu Şam gezintisine çıkarmıştı.
⬇️
Özal, Esad'la birlikte arkada otururken, MİT Müsteşar Yardımcısı Hiram Abas da önde, şoförün yanındaki yerini almıştı.

Sonra Özal, daha önce kararlaştırdıkları gibi Hiram Abas'ın bir el işareti yaptığını gördü ve sohbeti bölücü başının Şam'daki ikametine getirdi.
⬇️
Read 11 tweets
16 Apr
Türk kadim devletini arayanlar bu fotoğrafta bulabilir.

Neden mi?

Anlatalım ⬇️

(RT yapıp daha fazla insanın görmesini sağlarsanız sevinirim) Image
15 Temmuz'da kesişti iki liderin yolları.
Birileri buna oy/varlık yakınlaşması dese de;

Aslında devletin toprak üstüne çıkışının tüm dünyaya beyanıydı.

⬇️
Erbakan Hoca, ne yapacağı belli, net bir siyaset izlerdi.

Belli dönemlerde siyaseten güçlense de, karşısındakiler hep daha güçlü oldu.

Statükocu sistemi alt etmek, onun yolundan gidilerek mümkün görünmüyordu.

⬇️
Read 16 tweets
15 Apr
Baronlar milyar dolarları ceplerine indiremeyince;
Piyonlar piyasaya inen 128 milyar doların hesabını sordular.

Medya patronları hükümete yön veremeyince,
Hükümete göre yön alan medya kuruluşlarına sardılar.

⬇️⬇️⬇️
Asıl çeteler devlete yüksek faizle para satıp köşeyi dönemeyince,
Devletten ihale alıp, iş yapıp, karşılığını alan holdinglere çete dediler.

ABD ve İsrail'den alınan silahlardan gelen komisyonlar kesilince,
Milli silahları üreten özel şirketlere sardılar.

⬇️⬇️⬇️
Yan gelip yatıp, üç beş festival ve heykel yapıp şehir yönetme devri bitince,
Belediyelerde yapılan hizmetlere, ihalelere, yönetimlere haklı-haksız, doğru-yanlış bakmadan tümden çamur attılar.

⬇️⬇️⬇️
Read 6 tweets
14 Apr
Biri işinde gücünde, diğeri boş gezenin boş kalfası iki arkadaş konuşuyormuş.
Boş gezen diğerine sormuş;
-İkimizde de birer silah olsa, sen benim, ben senin kafana dayasam; kim ölür?
+Kimin eli daha ağırsa o.
-Yanlış! Her halükarda sen ölürsün.
⬇️
+Nedenmiş o?
-Çünkü senin elin tetikteyken gözünün önünden anan, baban, sevdiğin, işin, gelecek planların geçmeye başlar. Benimse düşünecek hiçbir şeyim yok! Gözümü bile kırpmadan tetiğe basar, vururum seni.
⬇️
-O yüzden sen sen ol, seninle aynı şartlara sahip olmayan insanlarla, aynı şartlar altında savaşma!

Evet... Muhalefetle olan ilişkimiz, rekabetimiz, tıpkı bu hikayedekine benziyor.
⬇️
Read 8 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!