AKParti tüm seçmenlere tek tip bir söylemle ulaşabilir mi?
Farklı kuşaklara farklı yöntemlerle mi erişiliyor?
Örneğin 55 yaşında biriye 18 yaşında birine aynı yöntemle ulaşılır mı?
Fikirlerimiz 2 yöntemle şekilleniyor:
Örneğin bir ürünü satınalma fikri / kararı
1-Rasyonel süreç
2-Duygusal tepki
Örneğin bir araba alacağız, rasyonel bakarsak aracın fiyat/performansı, yakıt tüketimine vs bakarız
Duygusal yönümüz ise aracın tasarımı, estetik yönü, hissettirdikleri, imajı ile ilgilenir +
Satınalma kararlarında bu ikisinin bir karışımını kullanırız.
Örneğin bir erkek alacağı aracın rasyonel yönüne bayan duygusal yönüne bakar
Siyasi tercihlerimizi de bu ikisinin karışımı belirler
Peki, Z kuşağı gibi yeni seçmenlere nasıl yaklaşmalı?
Alt yaş grupları siyaseti rasyonel yaklaşımlarla değil karşısındakinin imajı ile değerlendiriyor
Örneğin İBB yönetiminde çok daha başarılı olması tartışmasız olan Binali Yıldırım yerine E. İmamoğlu’n tercih ettiler, neden?
Aşağıdaki 2 görselin oluşturduğu duygusal etki alanı rasyonel değerlendirmelerden çok daha baskın olduğu için
AKParti’nin iletişimcileri maalesef siyaseti hala rasyonel argümanlarla değerlendirilen bir süreç sanıyor ve bütün iletişimi bunun üzerine kuruyor.
Bu büyük bir hata
Muhalefet siyasi argümanlarını sloganlar, basit görsellerle rasyonel alanın dışında götürüyor.
AKParti’ye karşı duygusal – negatif bir alan oluşturdu ve sürekli genişletiyor.
Akparti ise buna sürekli rasyonel alandan cevap vermeye çalışıyor ve gri alanda bulunan kitleyi yakalayamıyor
Örnek:
Evet mutlaka teknik ve detaylı izahatlar yapılmalı ama bunu tamamlayan çalışmalar olmazsa büyük bir kitleye konuyu anlatamazsınız
Şimdi şu örneklere bakalım
Evet, Slogana sloganla, duygusal alanda oluşturulan bir kampanyaya aynı alanda karşılık vermezseniz mesajınızı iletemezsiniz
Sonuçta karşılık vermiş gibi görünür ama büyük bir kitleye ulaşamazsınız, bu da size seçin sandıklarında bir sürpriz olarak döner.
Muhtemelen döner değil, kesin döner ve bedeli çok ağır olur
Yazdıklarımdan "bunlar hiç yapılmıyor" gibi birşey anlaşılmasın.
Son dönemde iletişim konusunda oldukça pozitif bir hareketlenme var, daha sistematik ve etkin olması için neler yapılabilir, diye sesli (yazılı) düşünüyorum
Erkan Oğur'un özellikle ekşisözlük üzerinde linç edilmesi ve tövbe ettirilmesi
Ajans'ın oluşturduğu muhalif söylemin ne kadar aşırı noktalara varabileceğini gösteriyor
2023te 18-25 yaş kilit ve Akparti bu kitlenin -bence-%70ine ulaşamıyor, bunu etkileyecek tek fire istemiyorlar
Akparti eskiden yerli bir muhalefetle uğraşıyordu (deniz baykal, önder sav vs)
2016'den bu yana karşısında Abd merkezli kurumların organize ettiği 3 parti + 2 terör örgütü ve bunları bir blok haline getiren propaganda networku var
Partiler: Chp/İP/HDP
Örgütler: Pkk/Fetö
Network ise daha karmaşık;
hem geleneksel medyalar Fox ve Haberturk, hem eksisozluk, zaytung, incisozluk gibi mecralar internette nefret dolu bir dil geliştirdi ve bu kuşak üzerinde etkileri büyük
Bunlara Mediacat çevresinden muhalif içerik belli bir planla pompalanıyor
İstanbul Sözleşmesi 10 yılda korkunç bir yıkım ve zarar bırakarak çöpe atıldı ancak yasalardaki uygulamalarının da temizlenmesi lazım
Kimse kadın şiddet görsün, korunmasın, sürünsün vs demiyor ama;
- Korkunç şekilde suiistimal edilen "kadının beyanı esastır" saçmalığı +
- 1 saatlik evliliğe bile ömür boyu nafaka/gelir imkanı sağlayan yasa
- Dededen kalan malları bile boşanmada kadınla paylaştıran uygulamalar
- Kadının yalan beyanının cezalandırılmaması
vs devam ettikçe bu sözleşmenin kaldırılması bir işe yaramaz, aile kurumu çökmeye devam eder+
Bu yasal zemin ve içtihatları durdukça en basit bir tartışmada avukata giden kadın:
"yasalar kocanın malının yarısını almana ve sadece beyanınla ömür boyu nafaka almana imkan sağlıyor, kullan haklarını, hayatını yaşa" telkinine maruz kalıyor
Evet, bildin, burada William Reich’e bir gönderme var
Onun ülkesinin içine faşistler etmişti, bizimkine Yüz yıldır sen ediyorsun
Yüz yıldır aptallığın ve aşağılık kompleksinle bu milletin içine ettin/iz
Yüz yıl önceki aptal dedelerin+
“Saraydaki baykuş defolup gitmeli” dedi
“O giderse medeni Avrupalılar gibi olacağız, bizi kimse tutamayacak” dedi
Saraydaki Baykuş (!) gidince devasa imparatorluk yıkıldı.
Arnavutluk’tan Batum’a kadar uzayan koca ülkeden elimizde bir avuç yer kaldı
Çakal gibi gelip o +
el kadar yerin de üstüne çöreklendiniz
Zıkkımlandığınız zengin sofralarında fakir fukaraya yer yoktu ama
Bol bol batı yalakalığı, israfın her çeşidi ve fabrikasyon üretilen yalanlar vardı
Aptal oğlu Aptal...
Sen günümüzün aptalısın, baban dünün, deden tarihin aptalıydı