Bir köy yakınında çok sayıda maymun yaşıyormuş. Bir gün köye bu maymunları satın almak için bir tüccar gelir.
Tüccar maymunun tanesini 100 USD'a satın alacağını ilan eder.
👇
Köylüler adamın deli olduğunu düşünür.
Akıllı birinin başıboş maymunların tanesine 100 USD ödemeyeceğini düşünürler.
Buna rağmen birkaç köylü, birkaç maymun yakalayıp tüccara verir ve maymun başına 100 USD alır.
Bu haber kısa zamanda yangın gibi yayılır ve halk maymunları yakalayıp tüccara satar.
Bir kaç gün sonra tüccar maymunun tanesini 200 USD’a alacağını ilan eder. Tembel köylüler kalan maymunları yakalamak için koşuşturur. Yakaladıkları maymunların adedini 200 USD’dan satarlar.
Sonra, tüccar maymunların tanesini 500 USD’a alacağını duyurur. Köylülerin uykusu kaçar. Kalan 6-7 maymunu yakalayıp maymun başı 500 USD’ı alırlar.
Köylüler merakla yeni duyuruyu bekler. Tüccar bir hafta için evine gideceğini, dönüşte maymun adedini 1000 USD’a alacağını duyurur.
Köylüler çok üzgündür. Çünkü ortalıkta 1000 USD’a satacakları maymun kalmamıştır.
Tüccarın bıraktığı eleman köylülere elindeki maymunları gizlice tanesi 700 USD’dan satabileceğini söyler.
Tüccar maymunun tanesini 1000 USD’a alacağına göre, maymun başına 300 USD kâr vardır.
Ertesi gün tüm köylüler maymun kafesi önünde kuyruk olurlar. Tüccarın adamı maymunların hepsini adedi 700 USD’dan satar. Zenginler topluca maymun satın alır. Fakir köylüler ise maymun alabilmek için tefeciden borç alır.
Köylüler maymunlarına iyi bakarak tüccarın dönüşünü bekler.
Fakat kimse gelmez.
Köylüler tüccarın yardımcısına koşar. Fakat o da tüymüştür.
Köylüler hiç bir işe yaramayan, kimseye satamayacakları başıboş maymunların tanesine 700 USD ödediklerini anlarlar.
Bitcoin de günümüzdeki maymun ticareti işidir.
Bu ticaret bir çok insanı batırırken, bir kaç kişiyi zengin edecektir.
Sistem böyle işlemektedir.
Eyüp Sadıkoğlu
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Sorumsuzca davranan insanların işledikleri suç ve günahlar elbette kabul edilemez. Bunların işledikleri suç ve günahlar büyük ölçüde bireyseldir ve böyle kişiler suç ve günah işlediklerinin bilincindedir. ++
Eğer topluca, organize biçimde işlenen bir suç varsa bu, çete-mafya gibi adlarla anılmaktadır. Bu insanlar da, büyük ölçüde yaptıklarının yanlış olduğu bilincindedirler. Hiçbiri, bu yaptıklarından dolayı sevap kazanacağı veya Cennet’e gideceği gibi bir vehim içinde değildir.
KENDİNDEN OLMAYANA HER TÜRLÜ KÖTÜLÜĞÜ MÜBAH VE MEŞRU GÖRMEK DİN İSTİSMARIDIR
Hemen hemen bütün dinler; başkalarını öldürmeyi, onların malını ve hakkını gasp etmeyi, onlara haksızlık yapmayı ve iftira atmayı yasaklar. Ama bu dinlerin bazı mensupları, +++
kendilerinden olmayanlara gerektiğinde her türlü kötülüğü yapmayı, mübah (serbest) ve meşru (doğal veya dini hak) görürler. Açıktır ki bu, keyfi ve çıkar amaçlı bir tutumdur. İşte buna din istismarı deniyor.
Kendi dininden, grubundan, mezhebinden, tarikatından, cemaatinden olmayanı öldürmeyi, onların malını/hakkını gasp etmeyi, onlara haksızlık yapmayı, iftira atmayı, din üzerinden haksız kazanç sağlayıp halk üzerinde hegemonya kurmayı mübah görmek, dünyanın en büyük ahlaksızlığıdır.