DERSİM GERÇEKLERİ,BİLMEYEN KONUŞMAYACAK...
1-CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, resmi hesabından "Dersim Katliamı" ifadelerini kullandı ve "Unutturmayacağız" dedi ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yönetim kadrolarından tek bir kelime bile gelmedi...
2-Yıllardır Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne Ermeni Soykırımı iddiası ile birlikte atılan 2 büyük iftiradan birisi olan "DERSİM KATLİAMI" soykırımını ne acıdır ki CHP'li vekil gündeme getiriyordu.
3-Öncelikle bu "DERSİM KATLİAMI" iftirasını atanlar ile sırf etnik ve mezhepsel kökenleri nedeni ile bu iftiranın peşinden körü körüne koşanlar,siyasi rantları için küçük hesaplar ile buna alkış tutanların "JARGONUNA" terminolojisine değinelim...
4-Bu tipler yani bu devlete ve tabii bu devleti 1937-1938'deki Dersim İsyanı döneminde yöneten Atatürk-İnönü ikilisini "Katliam" ile suçlayanlar bunu açıkça söylemeseler dahi jargonlarında Tunceli diye bir il yoktur onlar ısrarla "DERSİM" ifadesi kullanırlar...
5-Biz de şimdi işe tam da buradan başlayacağız...
6-Bugün ısrarla Tunceli ili için kullanılan "DERSİM" ismi tarihsel olarak hiç bir zaman Tunceli iline bağlı biçimde bir vilayeti nitelemek için kullanılmamıştır.
7-Dersim ve buna bağlı kazaların dâhil olduğu Diyârbekir Eyaleti 1845 tarihinde Tanzimat'a dâhil edilmiş ve Diyârbekir Eyaletinin yeniden teşkilâtlandırıldığı 1848 tarihinden hemen sonra yine aynı tarihte "Dersim Sancağı" oluşturulmuştur.
8-(Kaynak:İbrahim Yılmazçelik, XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Dersim Sancağı, s. 33-45 ve İbrahim. Yılmazçelik, “Diyarbakır Eyaletinin Yeniden Teşkilatlandırılması (1848-1864)”
9-"DERSİM" bir sancak olarak Osmanlı Devleti'nin son döneminde 1848 yılında teşkil edilmiştir.DERSİM SANCAĞI Tunceli; doğusunda Bingöl, batısında Malatya, kuzeyinde Erzincan, kuzey-doğusunda Erzurum, güneyinde Elazığ illerini kapsamaktadır.
10-Yani tarihsel gerçeklik göstermektedir ki DERSİM tanımlaması Tunceli ilini değil,Tunceli ilinin bulunduğu bir coğrafi/idari bölgeyi tanımlamaktadır.
11-Tunceli iline ısrarla "DERSİM" diyen çevreler ve özellikle bu algı üzerinden siyasal rant sağlayan siyasetçilerin ellerindeki en önemli argüman ise I.MECLİS'te bölge milletvekillerinin (mebuslarının) "Dersim Mebusu" olarak anılarak tutanaklara geçmiş olmasıdır...
12-Hatta bir çok siyasetçi Atatürk'e büyük destek veren "Dersimli" Diyab Ağa'ya da atıfta bulunurlar.
13-Bu argüman doğru olmakla birlikte yaratılmaya çalışılan "Tunceli'nin eski ismi Dersim" algısı için ustalıkla "eksik" ve "geri kalan tamamı" saklanarak ifade edilerek,algı yaratılmaya çalışmaktadır.

Peki nedir o özenle "saklanılan" "eksik" gerçeklik?
14-I.MECLİS 23 Nisan 1920-Mayıs 1923 arası görev yapmıştır ve bu dönemde Türkiye Cumhuriyeti Lozan Anlaşması imza edilmediği için "resmen" kurulmamış, Cumhuriyet ilan edilmemiş ve doğal olarak yeni devletin idari düzenlemesi gerçekleşmemiştir.
15-O nedenle I.MECLİS'in görev yaptığı dönem boyunca DERSİM ismi bölge için kullanılmıştır.
I.MECLİS'te "DERSİM MEBUSU" olarak Abdülhak Tevfik Gençtürk,Diyab Yıldırım,Hasan Hayri Kanko,Mustafa Ağa,Mustafa Zeki Saltık ve Ahmet Ramiz Tan görev yapmıştır
16-(Kaynak:TBMM 1.Dönem Milletvekilleri Listesi)
17-Cumhuriyetin ilanından sonra yine yukarıda belirttiğimiz geniş bölge için "DERSİM" ismi kullanılmaya devam edilirken zaten 1935 yılına kadar Tunceli ismi ile ayrı bir il yapılanması oluşturulmamış, 25 Aralık 1935 tarihine kadar Tunceli vilayeti kurulmamamıştır.
18-Tunceli Belediyesi resmi web sitesinde "TARİH" bölümde de belirtildiği gibi 1935 yılında ayrı bir vilayet olarak sınırları kurulan Tunceli ilinin o dönem ne merkezi ne de sınırları bugünkü Tunceli ile aynı değildir ve yine çok geniş bir bölgeyi kapsamaktadır...
19-Zaten Tunceli ilinin bugünkü şeklini alması ile ilgili tarihsel süreci Tuncel, Belediyesi kendi web sitesinde de aynen şöyle ifade ediyor:
20-"25 Aralık 1935 tarihinde geçici merkezi Elazığ ili olmak üzere, Erzincan'ın Pülümür, Elazığ'ın Nazımiye, Hozat, Mazgirt, Pertek, Ovacık ve Çemişgezek ilçeleri bağlanarak Tunceli Vilayeti teşkil edilmiştir.
21-Bu tarihte, daha önce Dersim olan bölgenin ismi Tunceli olarak değiştirilmiştir. 30 Aralık 1946 tarihinde İl merkezi, eskiden Kalan Kasabası olarak bilinen şu andaki yere nakledilmiştir..."
22-"DERSİM" terminolojisini kasıtlı olarak kullananlara cevabı verdikten sonra gelelim şu "DERSİM KATLİAMI" yalanına...
23-Dersim İsyanı'nın başlangıcı olarak 1937 yılının 21 Mart'ını 22 Mart'ına bağlayan gece genç Cumhuriyetin Tunceliler için ulaşımı kabusa çeviren şartları düzeltmek için yaptığı Singeç Köprüsü başındaki karakolun basılıp ,33 askerin şehit edilmesi ile başlaması bilinir..
24-Ancak Dersim İsyanı tarihsel olarak bir "İsyanlar sürecinin" son halkasıdır ve bu isyan halkaları Kurtuluş Savaşı yıllarında Koçgiri İsyanı ile başlamıştır.
25- Koçgiri İsyanı'nın en önemli isimleri olan Baytar Nuri, Alişer ve Seyit Rıza Dersim İsyanı'nda da en önemli aktörler olarak karşımıza çıkmaktadır...
26-Bölgedeki ağalar Cumhuriyet'in kendi düzenlerini bozmasını,kendi iktidarını,feodal güçlerini ellerinden almasını kabul etmiyorlar,Atatürk'ün planladığı toprak reformunu ise adeta "Kabusları" olarak görüyorlardı.
27-İşte bu şartlar altında 33 askerin şehit edilmesi ile başlayan isyan, yıllarca bir emperyalist yalan olarak "DERSİM SOYKIRIMI" iftirası ile sanki tüm Tunceli halkı toplu bir isyana kalkmış gibi gösterilerek bir algı operasyonu yapılmıştır.
28-Oysa o dönemde Tunceli bölgesinde 50'ye yakın aşiret vardır ve bu aşiretlerden sadece 6 tanesi isyana katılmış, nüfusun %80'i devletin yanında olmuş ve isyana katılmamıştır. Yani bu büyük yalanın ilk algı operasyonu ayağı olan "Tüm Dersim ayaklandı" yalanı çürümüştür.
29-Özellikle aşağıdaki fotoğraf başta olmak üzere bazı fotoğraflar ise özellikle bölgede devletin "SİVİL KATLİAMI" yaptığına en önemli delil olarak gösterilmiştir... Yıllarca bu fotoğraf üzerinden "DERSİM'DE KATLİAM YAPILDI" iftirasının propagandası yapılmıştır...
30-Oysa bu fotoğraf 1940 Temmuz'unda, Naziler'in kurduğu Belzec Toplama Kampı'nda bulunan çingenelere aittir. Ve fotoğrafın aslı ise Polonya'daki "Archiwum Dokumentacji Mechanicznej"de bulunmakta, bir kopyası da Washington'daki Soykırım Müzesi'nde sergilenmektedir!
31-KAYNAK:Murat Bardakçı-01.07.2013 tarihli Bu fotoğraftakiler Dersimliler değil, Polonya çingeneleridir! başlıklı yazı-HABERTÜRK
32- Yine bir başka kullanılan fotoğrafın da 2.Dünya Savaşı'nda Hitler'in Ukrayna'da kurduğu toplama kampında çekilmiştir ve bunu da tarihçi yazar Cengiz Özakıncı ortaya koymuştur...
33-CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun gençlik yıllarında İhsan Sabri Çağlayangil ile yapmış olduğu röportajda Çağlayangil'in ifadelerinin kesilerek servis edildiği ve KONUŞMASININ SONUNDA "BUNLAR HEP DEDİKODU,İSPATI YOK" sözlerinin sansüre uğradığı da yıllar sonra ortaya çıkmıştır
34-Oysa ki bu çarpıtma röportaj yıllarca "DERSİM İFTİRASI" atanların en büyük temel dayanağı olmuş ancak işte bu yalan da böylece çürümüştür...
35-"DERSİM KATLİAMI" propagandasını yapan ve savunanların en önemli argümanlarından birisi de "Devletin zehirli gaz kullanarak sivilleri öldürdüğü" şeklindedir...
36-Buna kaynak olarak da Alman ARD Kanalının 1 Aralık 2019 Pazar gecesi yayınladığı UNUTULAN KATLİAM: ATATÜRK ALEVİLERİ NASIL ÖLDÜRDÜ? isimli 6 dakikalık bir belgeselde yayınlanan Türkiye'nin 1937'de Almanya'dan zehirli gaz sipariş etmesini gösteriyorlar.
37-Ancak bu gazın sipariş edilse de alındığına, hadi alındı diyelim Tunceli'de kullanıldığına dair tek bir resmi kayıt yok...
38-Bir de aksine Türkiye zehirli gaz kullanımı konusunda yasaklayıcı uluslararası anlaşmalar imzalıyor,vatandaşlarını uyarmak için de o yıllarda çalışmalar yapıyor.
39-Peki o zehirli gazların sipariş edilmesine rağmen neden alındığına dair tek bir belge yok biliyor musunuz? Çünkü Almanlar ile 18.08.1938'de görüşmelere başladı ama anlaşma sağlanamadı gazlar alınamadı!
40- Keza bu kez İngilizler'e başvurulsa da İngilizler de en erken 1939'da gönderebileceklerini ifade ettiler. -Dersim İsyanı ile ilgili harekat 1938 yılında yapıldı-
41-Türkiye gazı halkı üzerinde kullanmak için değil yaklaşan Dünya Savaşı öncesi caydırıcılık için istiyordu ama ne Almanlardan ne İngilizlerden alamadı!
42-Kaynak: Sinan Meydan-16.12.2019-SÖZCÜ-"DERSİM'DE ZEHİRLİ GAZ KULLANDI İDDİASINA CEVAP:SİZ KİMİ KANDIRIYORSUNUZ? başlıklı makale
43-Öte yandan Dersim'de tüm uyarılara rağmen isyan eden Seyit Rıza isyan etmiştir ve isyanının arkasında İngilizler'den aldığı güç vardır...
44-Cumhuriyet tarihinin erken dönem en önemli ayaklanmalarından bir tanesi olan Şeyh Seyit Rıza'nın ise aradan yıllar geçtikten sonra tutuklanmadan hemen önce +++
45-+++İngiliz devletine yazdığı mektuplara "GENERALİSSİMO-DERSİM GENERALİ" unvanı ile imza attığı İngiliz arşivlerinde ortaya çıkmıştır.
46-Şeyh Seyit Rıza "GENERALİSSİMO-DERSİM GENERALİ" unvanı ile imza attığı mektubunda İngilizlerden destek isterken,İngiltere Hükükümeti'nin Türk hükümetine İngiliz Dışişleri Bakanlığı'nın İstanbul Konsolosluğu'na 5 Ekim 1937 tarihinde gönderdiği yazı ile +++
47-+++" Eğer Türk hükümetine ,mektubun tarafımızdan dikkate alınmadığı gayri resmi olarak bildirilirse iyi olur" talimatı verdiği ortaya çıkmıştır.
48-Ama burada ilginç olan konu bu cevabın 10 Eylül günü tutuklanan Şeyh Seyit Rıza'nın tutuklanmasından 25 gün sonra gönderilmiş olmasıdır.Yani İngilizler aslında sonuca göre hareket etmiştir.
49-(KAYNAK.NOKTA DERGİSİ 28 HAZİRAN 1987 TARİHLİ,YIL:5 SAYI:25-"Dersim 1937-1938/Yarım Yüzyıl Sonra" başlıklı KAPAK/DOSYA haberi- Ayşenur Arslan,Hıdır Göktaş,Nadire Mater,Mahmut Övür ve Seral Özzeybek)
50- Öte yandan "DERSİM KATLİAMI" yalanının en önemli propagandalarından birisi de mağaralarda sivillerin katledildiğidir.
51-16 Eylül 1938'e kadar Dersim dağlarında ve dağlardaki tüm mağaralarda aramalar yapıldığı doğrudur. Bu aramalar ise yabancı askeri ateşeler ve gazeteciler eşliğinde yapılmıştır...Ve iddialarda bahsedilen bir katliamdan tek bir yabancı gözlemcinin notunda bahsedilmemektedir...
52-Tabii bu "DERSİM KATLİAMI" iftiracısı çevrenin, siyaset bezirganı şak şakçı çevrenin ilgisini çeker mi bilmem ama İngiliz Askeri ateşe Yarbay A.Ross 5 Eylül 1938 tarihli 119 sayılı raporunda bakın ne diyor olaylar ve sonrası için:
53-"Türkler şimdi de 3 milyon liralık bir yapım programına başladılar. Biri Tunceli'nin Batı'sından diğeri Doğu'sundan geçip Erzincan'ı Elazığ'a bağlayan ve çeşitli noktalardan birbirine bağlanarak bölgesel bir ulaşım ağı oluşturan iki yolun yapımı sürmektedir"
54-Evet devlet "KATLİAM YAPTIĞI" iddia edilen Tunceli'ye o zaman için muazzam bir para olan 3 milyon TL yatırım yapıyordu zira aynı İngiliz ateşe Yarbay Ross'un İngiltere'ye gönderdiği rapora göre Atatürk bölgeyi İsviçre benzeri bir cazibe merkezi haline getirmeyi planlıyordu!
55-KAYNAK:CENGİZ ÖZAKINCI-BÜTÜN DÜNYA DERGİSİ-DERSİM DERSİ başlıklı dosya haber
56-Şimdi herkes yerini de haddini de bilecek... Atatürk'ün kurduğu partide kimse emperyalist bir "KATLİAM" yalanını Genel Başkan'ın himayesine girip dile getiremez, üzerine "Unutturmayacağız" diye meydan okuyamaz...
57-Sizi destekleyenler de iyi bilsinler ki; etnik ve mezhep kökenli siyaset anlayışlarının gereği olarak,ideolojik körlükle alkış tutukları bu iftiraların savunucuları geldikleri gibi gidecekler ve biz kendilerini de gelmemek üzere bu partiden uğurlamaktan büyük zevk duyacağız..
58-Bundan önce de defalarca söyledik bir kez daha söylüyoruz:CHP içerisindeki kavga 2 ana kanadın kavgasıdır.Bu kanatlardan birisi işte bunları savunan 10 ARALAK kanadıdır, diğeri ise 29 Ekim ruhunu,6 Ok ilkelerini ve sol değerleri savunan CHP DİP DALGA HAREKETİ'dir.@chp_dipdalga
59-Kimse kusura bakmasın...Bu partide istediğiniz gibi at oynattığınız dönem bitti...Evet bu partiden birileri gidecek,evet bu parti birilerinin olmadığı bir parti olacak...
60-Ama o gitmesi gerekenler biz değil,1999 seçimlerinde Kocaeli 13.sıra vekillik adaylığı için DSP kapısında kulis yapan Sn.Kılıçdaroğlu,ya da DSP'nin 1999 seçim zaferi sonrası DSP'nin bakanı olan Erdoğan ile kendileri gibi "PARAŞÜTLE" gelen 10 ARALIK ekibi kadrolarıdır...
61-Bizler ise nasıl 1999 seçimlerinde parti baraj altında kaldığında bu partiden herkes iktidara gelmiş DSP'ye akın akın giderken partinin kapalı kalan örgütlerini açıp,biriken elektrik,su faturalarını aramızda toplayıp ödediysek yine burada olacağız...
62-Hodri meydan!
63-Vesselam...

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Celal Eren Çelik

Celal Eren Çelik Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @yazparov

3 May
KIZIL SERMAYENİN, LONDRA'DAKİ "KIZIL KALKANI"
1-Evet dostlar malumunuz Rusya'da son derece ileri demokrasi ile (!) bir Anayasa referandumu yapıldı. Bu referandum sonrasında ise Putin'e 2036 yılına kadar yani 83 yaşına kadar başkanlık yapma imkanını veren yol da açılmış oldu.
2-Tabii şimdi doğal olarak odaklanılan nokta Putin ve Putin'in "Tek adamlığını" resmileştirecek otokrat yönetimi oluyor ama biz sizinle bu gece olaya çok daha farklı bir pencereden bakacağımız bir yazıda birlikte olacağız...
3-Efendim Putin deyince akla adeta canına okuduğu Rus oligarklar geliyor hemen...Peki bu oligarklar ile Putin-Londra-Pekin arasında nasıl bir ilişki var?
Read 130 tweets
14 Apr
ANKA VE KRT'NİN HABERİ OKUMAYI BİLMEYEN MÜDÜRLERİNE...
1-ANKA Haber Ajansı Ekonomi Müdürü @boraerdin Bora Bey "Melih Gökçek'in FETÖ'ye verdiği ihale" haberinde kaynak kullanmdan haberi verdiğimi iddia etmişsiniz...
2-Bana DM'den yazdığınızda da ifade ettim belli ki haberi okumamışsınız bile...Haberde ANKA kaynak olarak gösterildi. Biz KRT TV falan değiliz kaynaksız haber kullanmayız.
3-Bana DM'den durumu bildirdiğinizde size cevabı verdiğimde baktınız ki kaynak kullanılmış haberi okumayı bile beceremeyip kendi ajansınızın büyük harfler ile verilen kaynağını görmemişsiniz bu sefer "Abonemiz değilsiniz" demeye başladınız...
Read 9 tweets
11 Apr
ÜYELİK İLE "ÇALIŞMA GRUBU ÇALIŞANI" ARASINDAKİ FARK VE "AYDINLIK" BİR OPERASYON...
1-Dün Siyaset Cafe'deki köşemde kaleme aldığım "CFR Üyesi Emekli Amiral Var Mı?" başlıklı yazım oldukça ses getirdi ve bu yazı bugün pek çok sosyal medya hesabı tarafından da paylaşıldı...
2-Öncelikle yandaş medyanın algı operasyonu kapsamında başlatılan Montrö duyurusunu imzalayan generallerin Global İlişkiler Forumu "ÜYESİ" olduğuna ilişkin dezenformasyonu karşısında yazdığımız yazıyı okumayanlar için tekrar paylaşalım:
siyasetcafe.com/cfr-uyesi-emek…
3-Bu yazının yayınlanması ve sosyal medyadan yayılmasının ardından VERYANSIN TV'de de haber olmasının hemen ardından ise ne hikmetse olaya bir anda hakkında yazdığımız "DÖN BABA DÖNELİM:PERİNÇEK VE AYDINLIK HAREKETİ" floodundan beri acıları dinmeyen Aydınlık tayfası devreye girdi
Read 29 tweets
3 Apr
İDEOLOJİK KABUSUN ADI:"FAŞİZM" - BÖLÜM:2
1-Evet sevgili dostlar Türkiye'de "Kulaktan dolma" bilgiler ile "Cümle içinde kullandığı zaman kendisini bilgili " sanan kişiler tarafından+++
2-+++ insanları yaftalama konusunda en fazla kullanılan FAŞİZM'i en detaylı biçimde bir flood serisi ile anlatmaya başlamış ve geçtiğimiz günlerde flood serimizin ilk bölümünü yayınlamıştık.
3-Serimizin ilk bölümünde FAŞİZM ideolojisinin kavramsal tarihçesinin kölerine ve sistem içerisinde önemli yer tutan "Korporatizme" detayları ile değinmiştik...
Read 63 tweets
16 Mar
İDEOLOJİK KABUSUN ADI:"FAŞİZM"-BÖLÜM-1
1-Son yıllarda Türkiye'de sağcısı,solcusu,liberali etnisitecisi hemen herkesin konu milli hassasiyetler olduğu zaman bunlara biraz vurgu yaptığınız zaman sizi direkt suçladıkları ve üzerinde birleştikleri bir argüman var:"FAŞİSTLİK"
2-Şimdi tabii bu çevrelerin büyük çoğunluğu Faşizm=Hitler zanneden, Faşizmin tarihsel arka planından, gelişiminden,toplumsal uygulama alanlarından ve bu kavramın kompleks yapısından bi haber arkadaşlar oluğunu da buraya ekleyelim...
3-Ama tabii "Bu ülkede her şey olunup rezil olunamadığı" ve günümüz konjonktürel şartlarında bu "Arkadaşların" arkalarında ciddi bir de "Çok sesli koro" olduğu için böyle sağa sola önüne gelene işkembe-i kübradan sallayarak "FAŞİST"diyerek çemkirmelerine de kimseler ses edemiyor
Read 91 tweets
14 Mar
ENTERESAN "MUTABAKAT": ANDIMIZ
1-Malumunuz AKP iktidarı "Türk" ve kelimesini sevmiyor...Yıllardır bunu pek çok kez,pek çok söylemleri ile dile getirdiler...Ve en sonunda dün itibariyle hem Atatürk'ün kabartması devlet madalyalarından kaldırıldı,hem de Andımız kaldırıldı...
2-FETÖ'nün en büyük PR ORGANİZASYONU olan Türkçe Olimpiyatları'nı paranın üzerine basan AKP iktidarı Atatürk'ün kabartmasını madalyalardan kaldırırken hiç tereddüt etmedi.
3-Kamuoyu özellikle Andımız'ın kaldırılmasına büyük tepki verdi sosyal medyada adeta bir infial oluştu...Ancak Andımız kaldırılır ve toplum bu duruma adeta isyan ederken "Enteresan" işler oluyordu...
Read 21 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(