VE TÜRKLÜĞÜ VE TÜRKÇEYİ YOK ETMEK İÇİN, ÖNCE OSMANLICA ADINDA, DEĞİŞİK DİLLERİN KARIŞIMI BİR DİL PEYDAH ETTİLER VE HEP ECNEBİ KADINLAR ALDILAR Kİ SARAYDA SAF TÜRK SULTAN KALMADI.
Sonra TÜRK sadece tarlada ırgat ve savaşta asker olabilir dediler. Sonra Türk'e aptal, eşek, itibarsız ve iflah olmaz yabani dediler.
Yetti mi? Yetmedi...
Sıra geldi inanç konusuna ve eğer İslam'ı kabul ediyorsan arapça ibadet edeceksin, çünkü Allah türkçe bilmiyor dediler.
Ama bu ihanetlerin bedeli çoook çok ağır oldu. Atalarına, milletine ve geleneklerine sırtını dönen ve ÖZÜNE ihanet eden, yok olmaya mahkümdur ve öyle de oldu.
Osmanlı yenildi ve vatan toprağı işgal edildi ve benliğini kaybeden Osmanlı eridi bitti yandı kül oldu.
Veeee bi pürüpak, masmavi gözleri olan TÜRKOĞLU TÜRK, aslan parçası bir deha geldi.
TÜRK ölür ama asla teslim olmaz dedi ve O küllerden bütün dünyanın gıpta ile bakıp tanıdığı yepyeni bir ülke meydana getirdi.
Adını Türkiye Cumhuriyeti koydu ve TÜRK milletine itibarını iade etti.
Ne mutlu TÜRKÜM deyene.
Sunay Doğanışık
ALINTIDIR.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Çünkü Avusturya o senenin 5 Ekimi'nde kâğıt üzerinde de olsa Osmanlı toprağı görünen Bosna-Hersek’i birdenbire işgal edivermiş, o günlerde hayli güçsüz olan devletimiz bu işgale askerî karşılık yerine çok daha hafif bir tepki ile,
Avusturya’dan ithal edilen fesleri boykot ederek karşılık vermeye çalışmış ama boykot tarihe geçmekten başka işe yaramamış ve maalesef Avusturya’nın istediği olmuş, yani Bosna-Hersek elimizden tamamen çıkmıştı!
Şunu herkes iyice bilsin. Oradan gelenlerin %99.9'u Türk-müslümandır. Sabataist olarak nitelendirilenler bir elin parmakları kadardır.
Sayın müftü. Siz asıl, sizin gibiler yüzünden deizme kayan gençleri düşünün ve kendinize çeki-düzen verin. Bilmediğiniz, kulaktan dolma yetkisiz kişilerin sözlerine göre hareket etmeyin.
HER İLE BİRKAÇ İŞGAL SUBAYI GÖNDEREREK ÜLKEYİ KONTROL EDECEKLERİNİ SANIYORLARDI.
NASIL OLSA MONDROS TESLİM ANLAŞMASI KABUL EDİLMİŞ,
PADİŞAH DİRENMEYİN EMRİ VERMİŞTİ İÇERİYE.
3 ER 5 ER ANADOLU'YA DAĞILIP EMİRLER VERİYORLARDI KAYMAKAMLARA FALAN.
Bu ortamda
İNGİLİZ DIŞİŞLERİ BAKANI'NIN YEĞENİ Rawlinson da Erzurum'da idi.
Mustafa Kemal'in resmi görevinden ve askerlik mesleğinden istifa etmesinden bir gün sonra,
10 Temmuz'da toplanacağı duyurulmuş olan Erzurum Kongresinin başlamasından bir gün önce gerçekleşen olay hakkında Mazhar Müfit şu bilgileri vermektedir:
"Henüz öğle yemeğini yemiştik. Paşa ile konuşuyorduk. "Paşa'nın emireri Ali, odaya geldi.
“Bilal Erdoğan nasıl oluyor da, zorlukla mezun olduğu Kartal İmam Hatip Lisesi’nden dünyanın en parlak okulu kabul edilen Harvard’a geçiyor sorunsalı ?
Sorgulamıyoruz...!
İlginç bir isim, Bilal Bey’imizin Harvard’a girmesi için aracı/referans olmuş: Orit Gadiesh
MOSSAD’ın üst düzey temsilcilerinden birisi.
Sadece o kadar mı ?
Elbette hayır.
Orit hanım aynı zamanda Erdoğan’ın “one minute” babalanmasındaki muhatabı Şimon Peres’in de baldızı.
Yani Orit hanımın ablası İsrail Başbakanı ile evli.
Katolik kilisesinin, İncili ingilizce'ye çevirmeye yeltenenlerin aforoz edileceklerini duyurduğu yüzyıllarda, kilisede yüksek mevkide bulunan bir düşmanına,
"Tanrı bana ömür verirse, bir kaç yıl içinde saban süren çocuk, kutsal kitabı senden daha iyi bilecek" diyerek çevirinin yolda olduğu sinyallerini vermiştir.