Bu Öğretmeni Unutma Türkiye

Size 7 yıl atanmayan öğretmenler için mücadele eden daha sonra Antep'in yoksul bir ilçesinde öğretmenlik yapan bir yakınımdan bahsedeceğim.
Antep'in ilçesine beden eğitimi öğretmeni olarak atanan bu genç öğretmenden, çocukları bir takım sporuna yönlendirmesini ister okul müdürü.

Müdür, genç öğretmenden çocukları takım sporuna yönlendirmesini ister çünkü yoksul ilçede çocukların suça bulaşmasının önüne geçilmelidir.
Genç öğretmen durum tespiti yapar; okulun takım sporu için herhangi bir alanı/bahçesi yoktur. Top, pota, kale, file vb. yoktur.

Öğretmen düşünür taşınır ve çocukları 'bocce' adındaki takım sporuna yönlendirmeye karar verir. Federasyona yazı yazar, malzeme talep eder.
Öğrenciler oyunda başarı gösterir, ilçe ve ilde turnuvalar yaparlar. Çocuklar takımca Mersin'deki 'bocce' turnuvasına katılma hakkı kazanır.

Fakat okulun, çocukların Mersin'de konaklama, yeme içme, ulaşım gibi giderlerini karşılayacak ödeneği yoktur. Genç öğretmen düşüncelidir.
Öğretmen, çocukları Mersin'deki halasının evine yerleştirir. Çocukların genç öğretmenden iki isteği vardır. Birincisi denizi görmek.

İkincisi hamburger yemek. Hatta öyle ki çocuklardan biri hamburgerin yarısını Antep'teki kardeşine götürmek için saklar.
Bu genç öğretmenin adı Ata Önder Atabay'dır ve 10 Ekim'de Ankara Garı'nda IŞİD tarafından katledilmiştir.

Burası Ata Önder'in Malatya Hekimhan'daki mezarının başıdır. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Alıntı.
Çocuk Esirgeme Kurumunda yetişen;
ŞEHİT komando uzman çavuş. MURAT AKMAN'ın
ailesi olmadığı için TÜRK MİLLETİNE yazdığı
SON MEKTUBU :

MURAT AKMAN tarihe bu mektupla not düşmüş şehit..!
Doğduğunda ailesi tarafından bir çöplüğe atılarak terkedilmiş ve çocuk esirgeme kurumunda büyümüş..!

Murat Akman 18 yaşına geldiğinde evi ÇEK’dan ayrılmış..!
Ancak Ç.E.K.İle bağlantısını hiç koparmamış ve oradaki çocuklara yardımcı olabilmek için elinden geleni yapmış..!
Askerlik görevini komando olarak yerine getirirken devletin kendisine bağladığı maaşı çocukların ihtiyaçları için Ç.E.K.’na göndermiş.
Çıktıkları operasyonlar da hayati tehlikesi olması sebebiyle son mektubu olabileceğini düşündüğü bir mektubunu birlikte büyüdüğü bir arkadaşına ulaştırılmak üzere bir asker arkadaşına emanet etmiş..!
Murat Akman ŞEHİT olunca;
mektubunu teslim ettiği arkadaşı Murat’la birlikte büyüyen arkadaşına ulaştırmış..!
Mektup bu arkadaşı tarafından Murat Akman'ın vasiyeti üzerine bir yayın kuruluşuna belirli bir meblağ karşılığı devredilmiş ve şehit askerin vasiyeti üzerine medya kuruluşunun ödediği para Murat'ın büyüdüğü çocuk esirgeme kurumuna bağışlanmış..!
İşte Şehit Murat’ın yayınlanan SON MEKTUBU...........

“Bu yazı bir komando uzman çavuş mektubudur ve siz bu mektubu gazeteden okuyorsanız ölmüşüm demektir. Bir ailem olsaydı bu mektubu onlara yollamak isterdim ama yok.
Size koğuştaki ranzamdan yazıyorum. şu an etrafımda Adana,Ağrı, Sivas, Edirne, Diyarbakır, Ankara, Antalya, İzmir, Urfa, Trabzon... Türkiye’nin dört bir yanından birbirini tanımayan ama birbirlerinin canını korumaya yemin etmiş bir sürü asker var.
Birazdan operasyona gideceğiz, tek dileğimiz kayıp vermeden geri gelmek.

İlerde ölürsem eğer diye bir mektup yazmak çok zor. aklına getirmek istemez ya insan ölümü, hani her zaman bir umut vardır ya.
askerliğim bittikten sonra yırtıp atacaktım bu mektubu ama şu an okuyorsanız yırtamadım demektir. zaten pek de kalem tutmaz elim. silah tutmayı daha iyi bilirim. sizi korumam için siz öğrettiniz silah tutmayı.
Tuhaf olan siz bu mektubu okurken ben neden öldüğümü bile bilmiyor olacağım. ya bir mayına bastım ya da yediğim bir kaç kurşun. BİLENİNİZ VARMI BEN NASIL ÖLDÜM???

Kışlada her televizyona bakışımda birbirinizi öldürdüğünüzü birbirinizin canını yaktığınızı gördüm.
müziğin sesini çok açtı diye komşusunu vuranlar. gücü kadına yetenler. cebindeki on lirası için adam vuranlar. kız arkadaşına baktı diye alayını bıçaklayanlar.

Bileniniz var mı BEN KİMİ KORUMAK İÇİN ÖLDÜM???
Eti az pişti diye garsona çıkışan adam; sen rahat uyu diye kurşunlar başımın üstünden geçerken ben dağda her bulduğumu kesip yedim.

Arabasını solladılar diye levyesini kapıp arabadan inen adam, beni bir çöp bidonuna atıp giden anam; söylesene BEN KİMİN İÇİN ÖLDÜM???
Yetimhanede ve askerde en güzel şeyin ekmeğin bölmek olduğunu öğrendik biz. peki size neyi bölmeyi öğrettiler?

Sizi önce Allah’a sonra birbirinize emanet ediyorum. ben sizden razı oldum Allah’da sizden razı olsun....”
Bu şehidimizin hakkını ödememiz mümkün değil! Ruhu şad olsun🙏🏻🍀🇹🇷

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with İlkay

İlkay Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @KemalistIlkay

8 Jun
Dağlar Kızı Reyhan malvarlığını bağışladı!

''Dağlar Kızı Reyhan’ şarkısıyla ünlenen ve müzik yaşamını 1984 yılında bırakarak Muğla’nın Bodrum İlçesi’ne yerleşen sanatçı tüm mal varlığını Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) bağışladı.
Bodrum’da kız öğrenciler için yurt yapılması çalışmalarına da başladı.
Eşi ölen, çocuğu bulunmayan ve 70 yaşında olan Zeliha Özgen, bugüne kadar elde ettiği 3 lüks villasını, 40 yataklı Zaliha Apart Oteli ve
Gürece Köyü’ndeki deniz manzaralı 5 dönümlük arazisini eğitim amaçlı kullanılmak üzere ÇYDD Bodrum Şube Başkanı Meral Saraçbaşı’na bağış belgesiyle verdi.
Zaliha şöyle devam etti;
Türkiye’de özellikle kız çocukları arasında eğitime ihtiyacı olan sayısız evladımız var.
Read 5 tweets
8 Jun
GERÇEK HAYATTAN...

Dünyanın en büyük finans şirketlerinden J.P. Morgan'ın CEO'su James Dimon'un, zengin koca avcısı bir kızın kendisine attığı bir e-mail'e verdiği cevap.
"Sayın Morgan,
Sizinle dürüst olacağım. Bu yıl 25 yaşına giriyorum. Çok güzelim, iyi bir stilim var ve kaliteli şeyleri severim. Yıllık geliri en az 500 bin dolar veya daha fazla olan bir adamla evlenmek istiyorum.
Aç gözlü olduğumu düşünebilirsiniz fakat New York’ta yıllık geliri 1 milyon dolar olan insanlar maalesef orta sınıf sayılıyor. Çok şey istemiyorum. Bu sizin sitenizde yıllık geliri 500 bin dolar veya daha fazla olan biri var mı? Hepiniz evli misiniz?
Read 16 tweets
8 Jun
Şeyh Said taraftarları çok tehlikelidir;

Ki Fetöye kadar takipçisidir...

Talebeler de dahildir!

Özlerine bakarsak, Kürt ve Sünni mezheplidir;

Fakat;

Alevi kimlikli Kürtlere bakarsak da bu ülkenin en aydınlarından birilerine denk gelebiliyoruz.

+
Alevi Kürt arkadaşlarım çok oldu, sağlam Atatürkçülerdi.

Elbette her etnik kimlikte hem iyi hem kötü var.

Bana göre insan ırkı ikiye ayrılıyor,

İyi ve kötü olarak;

İyiler, eğitimli insanlardan daha çok çıkıyor.

Cehalet kötülükleri doğuruyor.
Ama gerçekten Şeyh Said takipçilerine bakarsak;

Seksen dönemlerini bir düşünün;

Özal da onlardandı,

PKK terör örgütü oluşsun diye,

O dönem Kürtlere yapılan zulümleri bir düşünmek gerekiyor!
Read 22 tweets
7 Jun
"Yeni pabucu nenem görsün için gittim”

O dönemde Elazığ,Tunceli, Bitlis illerini kapsayan bölgedeki köylerden kız öğrenci toplamak ve tatillerde onları köylerine bırakmak için yaya olarak, kamyonla veya at sırtında yaptığı gezilerle tanınmıştı öğretmen Sıdıka Avar.
Köylerden topladığı kız çocukları Elazığ Kız Enstitüsü’nde yatılı olarak okutuluyordu.1940 yılında kendi isteği ile Elazığ Kız Enstitüsüne tayin olmuş, daha sonra müdürlüğünü yapmıştı.
İstanbul’lu Sıdıka Avar (1901-1979) fedakar, cefakar, yiğit, Atatürk ve insan sevgisi ile dolu efsane bir cumhuriyet öğretmenidir. Yirmi yıl hizmet ettiği o bölgenin insanlarına veda ederken kaleme aldığı bir ömür yaşanmış hatıralarını, “Dağ Çiçeklerim” adlı kitabında yazmıştır.
Read 28 tweets
7 Jun
5 Yaşında ...
Anne ve babamın birbirlerine bağırmalarının beni ne kadar korkuttuğunu öğrendim.
7 Yaşında ...
Meşrubat içerken gülersem içtiğimin burnumdan geleceğini öğrendim.
12 Yaşında ...
Bir şeyin değerini anlamanın en iyi yolunun bir süre ondan yoksun kalmak olduğunu öğrendim.
13 Yaşında ...
Annemle babamın elele tutuşmalarının ve öpüşmelerinin beni daima mutlu ettiğini öğrendim.
15 Yaşında ...
Bazen hayvanların kalbimi insanlardan daha fazla ısıttığını öğrendim.
18 Yaşında ...
İlk gençlik yıllarımın keder, şaşkınlık, ıstırap ve aşktan ibaret olduğunu öğrendim.
24 Yaşında ...
Aşkın kalbimi kırabileceğini ama buna değer olduğunu öğrendim.
Read 11 tweets
7 Jun
Napolyon düşman askerlerinden kaçarken, bir bakkal dükkânına girmiş. Bakkala hemen kendisini saklamasını emretmiş. Bakkal Napolyon'u saklayıp, biraz sonra gelen düşmanları da "Az evvel biri koşarak şu tarafa kaçtı" diye savuşturmuş. Biraz sonra Napolyon'un muhafızları yetişmişler
Bakkal ömründe bir daha karşılaşamayacağı Napolyon'a sormuş: "Efendim, af buyurun ama merak ettim, ölümle bu denli burun buruna gelmek nasıl bir duygu?"
Napolyon birden öfkelenmiş. "Sen kim oluyorsun da benimle böyle dalga geçercesine konuşabiliyorsun?" diye bağırmış.
Askerlerine, adamcağızı kurşuna dizmelerini emretmiş.
Askerler bakkalın gözünü bağlayıp, karşısına dizilmişler. Mermiler namlulara sürülmüş, artık "ateş" emri verilecek.
Adamcağız içinden 'Ah, ne yaptın sen?
Read 4 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(