Arkadaşlar dün "futbol neden 90 dakika" sorusuna gelen cevaplarınızı değerlendirdim, üzerine bir malum uykusuna yattım ve bu sabah tüm futbolu kurtardığımı düşünüyorum Florentino Perez ve aşırı zengin arkadaşları beni bulsun
Napıyoruz biliyor musunuz, alıyoruz futbolu 30'ar dakikadan iki devreye bölüyoruz. İkinci devrenin sonunda herhangi bir takım 2 farklı önde değilse maç üçüncü bir 30 dakikalık devreye uzuyor. Bitti. Eleme maçlarında yine 15+15 uzatma devreleri olabilir.
👍 İlk devre futbolun alametifarikası yavaş ön sevişme
👍 İkinci devre gol mecburiyeti bulunan gergin devre
👍 Üçüncü devre comebackler devresi ve futbolun kurtulmuş hâli hepimize hayırlı uğurlu olsun
Ayrıca araya bir devre arası daha girdiği için reklam gelirlerini de %30 arttırdım ha bunu da yazın yani
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Size biraz @buyukevablukada'nın Hoşçakal Kadar'ından söz etmek istiyorum, çünkü 2017'den beri istikrarlı olarak Fırtınayt'ın muazzam bir iş olduğunu; Hoşçakal Kadar'ın da bu işin kuzey yıldızı gibi durduğunu düşünüyorum.
Müzikal altyapısını müzikçiler anlatsın, ben kelimeleri deşmek istiyorum. Çünkü Hoşçakal Kadar pek çok inanılmaz ince işlenmiş cümle içeriyor ve müziği edebiyata çok yakın bir yerde tutup icra ediyor. Hiçbir şeye de kalın vurma derdinde değil üstelik.
"Aklıma biri gelecekse elim hep sana gidiyor." diye başlıyor abi şarkı. Bu bir ayrılık şarkısı ve açılış cümlesine bakar mısınız? Seni unutamadım değil, her gün seni düşünüyorum değil. Üzülesim geliyorsa, durduğum yerde çökesim varsa alıp senin imgeni kullanıyorum kafamda.
Bakü'de bi kafeye oturdum çalışmak için. Tam arka çaprazımda Türkiyeli bir adam kesinlikle kendisine cevap vermeyen arkadaşına bağıra bağıra Akşener'in geçiş hükümeti başbakanı olacağı konusundaki duyumlarını anlatıyor. Dönüp "Allah'ın adını verdim sus dayı" dememe kıl kaldı.
"Ama şimdi Erdoğan'ın yerine kim otursa o sistemi tutamaz" falan diyor. TRT'ye falan girdi, Albayrak dedi onlar dedi zaten dedi, medyanın dedi %98'i diyor onların diyor. Eminim bunların hepsi ya bir köşe yazısı ya bir YouTube videosundan. Adamın orijinal bir lafı yok.
Karşısındaki adam maksimum üç-dört kelimeyle yanıt veriyor. Adamın yanına gidip "hocam size acil bir telefon geldi başka bir yerde bekleniyormuşsunuz" falan desem gerçekten kazandığım sevaplarla birinci sıradan cennete giderim şu an
Sevgili insanlar merhaba. Sağda solda aşırı REDDIT deniyor şu sıralar. Ben de konuyla ilgili bir insan olarak merak edene REDDIT nedir ve ne değildir tarzı bir flood yapmak istedim. İşte o flood bu flood'dır.
Reddit bir forumlar birliğidir. Herkes üye olabilir. Üye olmak için kimsenin e-posta adresi dahil şahsi bir bilgi vermesine gerek yoktur. Kayıt olma ekranında e-posta adresi kısmına bir şey girmeden Devam derseniz sadece rumuz ve şifreyle siteye yazılabilirsiniz.
Her Reddit kullanıcısının bir karma puanı vardır. Reddit'te paylaşım ya da yorum yaptığınızda diğer Reddit kullanıcıları size Upvote (+1) ya da Downvote (-1) basabilir. Bunun dışında Redditörler paylaşımınıza minnoş rozet gibi bir takım dijital ödüller de verebilir.
Ahali meraba. Ben bugüne kadar yeni keşfettiğim güzel subredditleri "yakın" arkadaşlarıma atıyordum. Bir gün teşekkür etmedikleri gibi "aa ne güzel subredditmiş lan" diyen de olmadı. O yüzden size "sevdiğim subredditler" flood'ı yapmaya karar verdim. Buyurun.
Başlamadan önce: Reddit.com'la hiç tanışmamış olanlar siteyi bir "forumlar birliği" gibi düşünebilir. Binbir farklı konuda subreddit denilen münferit forumlar var. Hepsinin moderasyonu, mevzusu ayrı. Ben sevdiğim subredditleri alfabetik listeliyorum, gerisi sizde.
Bir numara, tartışmasız en sevdiğim subreddit "AskHistorians". Burada insanların sorduğu tarih soruları cevaplanıyor, sadece kaynak belirten kapsamlı cevaplar kabul ediliyor. Öyle dedenizden duyduklarınızla cevap veremezsiniz yani. Taş gibi tarih.