Şuna bakın, bu mühim eserin içinden. Cinsiyet kurabiyesi.
Artık 'kadınsı' ve 'erkeksi' diye ayrımlar var, çünkü Feminizm 2021.
Başka neymiş, toplumsal cinsiyet rollerinden çeşitlenince trans oluyormuşuz.
Ama kafalar karışık, bir bölüm transfeminizm, diğeri transfeminizme göre transfobi
Neyse baştan sona baktım, günümüzdeki tartışmalar bağlamında üçte biri hadi kalk gidelim diyor, üçte ikisi yok oturalım. Uzun bir spor bölümü var içinde mesela, kapsayıcı bir tanımdan yola çıkılıyor ama işler karışmasın diye olimpiyatlarla ilgili son tartışmalar yok.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Ailemin bir tarafı mülteci, mültecilerle ilgili çalışmalara desteğim oldu, 2016 Temmuz'una kadar İstanbul'da Suriyelilerin en yoğun yerleştiği semtlerden birinde ve aralarında yaşadım. Ve sorunun biz zaten yabancı sevmiyorduktan fazlası olduğunu söyleyebilirim.
Başka bir örnekle anlatayım. Mesela AB bir ülkede Romanları öncelikli dezavantajlı grup ilan ediyor. Güzel. Bakılıyor ve en önemli sorunun barınma olduğu görülüyor. Güzel. Fon ayrılıyor ve Romanlar için sosyal konutlar inşa ediliyor. Güzel.
Geri kalan halkta Romanlara yönelik önyargı var mı? Elbette. Bu proje bu önyargıyı kırıyor mu? Hayır, aksine arttırıyor. Niye, aynı bölgedeki Roman olmayanlar da yoksulluk sınırına yakın yaşıyorlar. Haliyle bu barınma projesi nefreti arttırıyor.
O kadar ithal söylemler üzerine oturtulmuş bir düşünememe hali ki bu arkadaşın durumu, kendi kendine burada 'düşman güç' atadığı kadınlara etnik kimlik ve geçmiş atıyor. Onları 'beyaz' sanıyor.
Birincisi insanların iki farklı konu hakkındaki düşünceleri birbiriyle aynı olmak zorunda değil. Burada TERF ilan ettiğiniz kadınlar bir örgüt değil, farklı ideolojilere, etnik kimliklere, altyapılara sahip. Ve burada ayrı düştükleri konularda kavga da ediyorlar.
İkincisi TERF dediğiniz kadınlar arasında Kürtler var, Kürt olmasa bile mesela HDP destekçisi olan var. Mültecilerle/göçmenlerle çalışmış olanlar var. Ne hakla, insanların sözünü kafanıza göre değiştiryorsunuz.
Bu arada bu haberdeki rapor Mart'ta yayınlanmış. Rapor Afganistan'dan gelenler hakkında. Raporun dediği şu: buyrun gelin siyaseti gelenler için de bir güvenlik sağlamıyor, aksine risk yaratıyor.
Bu rapordan gelenlerin neden hep erkek olduklarının ve neden şu anda yığıldıklarının daha akla yatan bir açıklaması var. Gelenler insan kaçakçılarıyla anlaşarak geliyor. Bu az buz bir para değil. Zaten çok zorlu bir coğrafyadan geliniyor.
Gelenler aslında Avrupa'ya geçmek istiyor. Daha doğrusu kaçakçılar bunu yapabileceklerini söylüyor. İklim nedeniyle İran sınırından geçilebilecek ve Yunanistan'a geçilebilecek dönemler belli.
Türkiye dünyanın en yüksek sayıda mülteci/göçmen barındıran ülkesi. Bir sürü reflekse ırkçı diyebiliriz ama bu sayılara rağmen, kendisi bu kadar gerilimli bir toplumun bu kadar senedir durumu yine de çok iyi idare ettiği kanısındayım ben.
Gerçekten ilk başta korkulan kadar büyük olaylar olmadı. Ama gelinen noktada belediyeler perişan, mülteci/göçmenler perişan ve açıkçası herkes hak temelli söylemlerden bıkmış. Çünkü mesele mülteci haklarını aşalı çok oluyor.
Yani insanların bir de Afganistan'dan dalga geliyor deyince tepki vermesi anormal değil. Ama verilen tepki korkarım bir çözüm de değil. Çünkü bu iklim sorunlarıyla beraber bu göç dalgaları da yoğunlaşacak.
Mikro TC Haziran örgüt tespit etmiş. Umarım işkencede çözülmüyonuzdur sayın üyeler, lol.
Aynı Haziran 2 sene önce bana bold bold 'Hale biz örgütlü özneleriz' diye ayar çekiyordu. Hazirancım, biz de örgütsüz yüklemleriz.
Senin sorunun şu ki Haziran, alakasız, feminist alanda bir iktidar sahibi olmayan kadınları hedefledin. İtibarsızlaştırmaya çalışırken babalarımıza kadar geldin. gazdan ayağını çekemeyen kankaların bazılarımıza CIA ajanı bile dedi.
Bu kadın beni hedef gösterip duruyor. Süleyman Soylu'ya ihbar etti meselesi şu:
Bu arkadaşların ekibinden bir gazeteci Hüseyin Ali Toptaş'ın 18 yaşından küçük kızları taciz ettiğini söyledi. Şu anda bunu söylediği tweeti sildi. Gazetecinin adı Sibel Yükler.
Kabul edersiniz ki 18 yaş altına cinsel taciz 'yayınevi anlaşmasını feshetsin', Pen Türkiye disiplin mekanizmasını çalıştırsın ile çözülecek bir şey değil. Birden fazla mağdurdan bahsediyordu.