1-) Ekonomi açısından kısır döngü; fiyatların ve ücretlerin birbirlerini etkileyerek sürekli yükseldikleri piyasa durumunu ifade etmek için kullanılıyor.
2-) Bu tanım doğru ama yeterli değil. Daha genel bir tanım olarak; birbirini olumsuz şekilde etkileyerek sürekli daha kötüye giden iki veya daha fazla değişkenin durumu biçiminde bir tanım kısır döngüyü ifade etmekte daha doğru bir yaklaşım olur.
3-) Çünkü ekonomide birbirini olumsuz etkileyen şeyler sadece fiyatlar ve ücretler değil. Mesela kurlar ve enflasyon ya da riskler ve kurlar da aynı kısır döngüyü yaratabiliyor. Enflasyon tüketim ve talep artışından kaynaklanıyorsa buna talep enflasyonu deniyor.
4-) Enflasyonun kökeninde üretim maliyetlerinin ve girdilerin fiyatlarında artış varsa buna da maliyet enflasyonu deniyor Bir ekonomide üretimde kullanılan girdilerin önemli bir bölümü ithal ediliyorsa o zaman kur artışı da maliyet enflasyonunun önemli nedenlerinden birisi oluyor
5-) Türkiye’de sanayi üretiminde ithal girdilerin payının yüzde 60 olduğunu varsayalım. Bunun anlamı Türkiye’de üretilen 100 Dolar değerindeki bir malın ortalama olarak 60 Dolarlık bölümünün ithal girdilerden oluştuğudur.
6-) Buna göre USD/TL kurunda ortaya çıkan her 1 TL’lik artış Türkiye’deki üretimin imal giderlerini 0,60 TL artıracak demektir. Bu artışın fiyatlara yansımaması ve dolayısıyla enflasyonu artırmaması düşünülemez.
7-) Fiyatlarda oluşan artış enflasyonda yükselmeye yol açıyor. bu kez risklerin arttığını düşünen kişi ve kurumlar Dolar taleplerini artırmaya yönelince kur yeniden yükseliyor. Kur yükselince yeniden fiyat artışları gündeme geliyor ve süreç en baştan tekrar işlemeye başlıyor.
8-) Bu kısır döngüden çıkmak için Merkez Bankası, kurdaki artışı (enflasyonda artışa neden olduğu gerekçesiyle) durdurmak amacıyla Türkiye’ye giren döviz miktarını artırmayı ve içeriden dövize yönelik talebi kırmayı hedefleyerek faiz artırımına gidiyor.
9-) Burada umulan döviz talebinin kırılması ve kurların önce stabilize olması sonra da gerilmesi ve dolayısıyla enflasyon yaratıcı baskıların kaldırılması. Faiz artırılınca ilk ağızda kurlar gerilemeye başlıyor ama bu gerileme devam etmiyor, bir süre sonra yeniden artışa dönüyor.
10-) Üretici, kur artışının getirdiği maliyet artışını her zaman burada olduğu gibi tamamen tüketiciye yansıtamayabilir (satış fiyatlarına koyamayabilir.) Eğer iç talep yeterince yüksek değilse bu artışların bir bölümü üretici üzerinde kalabilir.
11-) O zaman da üretici fiyat artışlarıyla (Yİ - ÜFE endeksi artışı) tüketici fiyat artışları (TÜFE endeksi artışı) arasında farklar oluşmaya başlar. Mesela Haziran 2018 verilerine göre Türkiye'de Yİ-ÜFE'deki 12 aylık artış yüzde 23,71 iken TÜFE'deki artış yüzde 15,39'dur.
12-) Bu aşamada sorulması gereken soru şu: Faiz artırımı normal koşullarda kurlarda stabilizasyon ve dolayısıyla maliyet kökenli enflasyonda fren etkisi yaratması gerektiği halde niçin yaratamıyor?
13-) Bu durumda o riskleri düşürecek adımları atmadan sürekli olarak faizleri artırmaya yönelmek bir süre sonra maliyet enflasyonuna faizleri de eklemek anlamına geliyor.
Türkiye'nin ilk süt ve süt ürünleri üreticilerinden biri olan Yörsan'ın batış hikayesi..
1-) Yörsan’ın temelleri 1964 yılında Yörükler Gıda Limited Şirketi’nin kurulması ile atıldı. 1979 yılında Susurluk’ta bir mandıranın alımıyla beraber 1984’te inşa edilen süt ürünleri fabrikasının faaliyete geçmesiyle, Yörsan A.Ş kurulmuş oldu.
2-) 1970’te Peynir üretimine başlandı. 1979 Susurluk’ta mandıra kuruldu.
1984 Susurluk’ta 56.000 metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplamda 107.415 metrekarelik alanda süt ürünleri üretimine geçildi.
Türkiye'nin ilk teknoloji mağazası Bimeks'in batış hikayesi..
1-) 80’lerin başı.. Robert Koleji’ni bitiren inşaat yüksek mühendisi Mehmet Murat Akgiray birkaç ortağı ile inşaat projeleri yaparken kardeşi Vedat Akgiray ABD’de öğretim görevlisi. O dönemde Murat Akgiray’ın bir yazılıma ihtiyacı vardır ancak Türkiye’de bu yazılım çok pahalıdır.
2-) Amerika'daki kardeşine soruyor fiyat farkını öğrenince ürünü önce getirtip ardından ithalatına başlıyor. İnşaat projesi ortaklarından ayrılan Murat Akgiray ve Vedat Akgiray 1990 yılında Kadıköy'de bir mağazada bilgisayar ürünlerini satma kararı alıyor böylece BİMEKS kuruluyor
1-) Cola Turka, Yıldız Holding A.Ş. firması tarafından 25 Haziran 2003 tarihinde piyasaya sürülen kola türü gazlı içecek. Sakarya'nın Akyazı ilçesinde, Yıldız Holding'e bağlı Della Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından üretilmiştir.
2-) Cola Turka markasıyla kola pazarına giren Ülker, tanıtım, pazara giriş ve ürünü tutundurma çalışmalarında agresif bir reklam kampanyasıyla rekabetçi fiyat uygulamasını, yerli ve milli olma unsuruyla birleştirdi ve kısa zamanda hızlı bir ivme aldı.
1-) Telsim Markası, Telsim Telekominasyon Hizmetleri A.Ş olarak Uzan Grubu tarafından 1994 senesinde Türkiye ve KKTC de kurulur. 1998 yılında ise TELSİM VE TURKCELL BAkanlık ile 25 yıllık lisans sözleşmesi alarak işe başlar. Tüm Türkiye cep telefonu ile o yıllarda tanışır...
2-) Telsim pazara Turkcell den sonra girmesine rağmen pazarın 2. Oyuncusu olarak reklam ve pazarlama faaliyetlerine ciddi yatırım yapar. Hatta o yıllarda Türkiye'nin tanınan simalarından, Yılmaz Erdoğan, Fatih Terim ve Cem Yılmaz’' reklam filminde oynatır.
Siz sadece elinizdeki kağıtların para olduğuna inandırıldınız ama değil,
Dünyada 1971 yılından beri para kullanılmıyor...
1- Para sadece altın ve gümüştür. Tarih boyunca da hep böyle olmuştur. 1000'lerce yıl.
Bugün devam eden kağıt para sisteminin ise ilk temelleri 1789’daki Fransız ihtilalinden sonra, endüstri devrimi ile atıldı.
Yeni başlayan bu çağa “aydınlanma” çağı dendi.
2- İlk zamanlarda herşey güzeldi. Kıymetli metallere karşılık gelen çekler bankalar tarafından, gerçek para (altın/gümüş) sahiplerine veriliyordu.
Ve bu kağıtlar gerçek bir değeri ifade ediyordu.
Bunu şöyle bir örnekle anlatmaya çalışalım..
Var olmayan bir restoran nasıl Londra’nın en iyi restoranı oldu?
Vice News’in yazar kadrosundan Oobah Butler 2018 yılının başında dünyanın en çok kullanılan gezi tavsiye uygulamalarından TripAdvisor’da bir restoran kaydı gerçekleştiriyor.
Ancak restoran gerçekte yok. Butler bir web sitesi hazırlıyor. Sosyal medya hesaplarını kuruyor. Ve tamamen hayalde var olan restoran hayata geçiyor. İsmi ise “The Shed” (Kulübe).