Evrimsel psikoloji inanılmaz bir bilim. İstisnasız herkesi ama herkesin hoşuna gitmeyecek şeyler var EP literatüründe.
1. Kumbaya kafasındaki lib-sola akrabalık ilişkisi olmayan toplumsal organizasyonlarda (hatta kısmen onlarda bile) hiyerarşik ilişkilerin son derece muhtemel olduğunu gösteriyor.
2. Feministlere cinsiyet rollerinin erkekler tarafından kadınların başına örülmüş bir çoraptan ibaret olmadığını ve hepimiz için en azından bazı rollerin faydalı olduğunu gösteriyor.
3. Liberallere/liberteryenlere genel olarak egaliteryen eğilimlere sahip olduğumuzu gösteriyor.
4. Randcılara/Objektivistlere savundukları türden bireyciliğin insan doğasında yeri olmadığını gösteriyor.
5. Muhafazakarlara kadın cinselliği konusunda kabul ettikleri pek çok şeyin mitten ibaret olduğunu gösteriyor.
6. Red Pillcilere bağlanma kaygısı olan erkeğin keriz olmadığını ve kadınlar için fedakarlıklar yapan erkeklerin kadınlar için tercih edilebilir olduğunu (sadece kötü çocuklara aşık olunmadığını) gösteriyor.
Gösteriyor da gösteriyor. Köpeğiyiz bu bilimin.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Yaşama nedeniniz olarak gördüğünüz değerler neler? Yazın. Her biri konusunda ne kadar tatmin hissettiğinize ve her birinin sizin için ne kadar önemli olduğuna 1'den 10'a kadar puan verin.
X değerinden tatmin düzeyiniz 2 diyelim. 5'e çıkarmak için neler yapmanız lazım? Somut olarak atabileceğiniz adımlar neler? Bu adımları atmanızı engelleyebilecek şeyler neler? Bu engeller konusunda önceden nasıl önlemler alabilirsiniz?
2. Değerlerinizi hayatınızda kilit kararlar almanız gerektiği zamanlarda kullanın.
Belki üniversite bölümünüzü, belki yaşayacağınız şehri, belki kariyerinizi seçmek istiyorsunuz diyelim. Değerlerinizin önem seviyelerine verdiğiniz 1-10 arası puanları hatırladınız mı?
Kişisel gelişime karşı iki, birbirine zıt, tavır var. Bir kesim kişisel gelişim kategorisindeki bütün içerikleri inanılmaz pozitif bir tavırla tüketiyor. Genelde okumuş kesim (beyaz yakalılar) dahil bu kesime. Bir kesimse kişisel gelişime aşırı düşman.
Bu düşman olan kesim genelde doğa bilimleri veya sosyal bilim eğitimi olan ya da bu alanlarla ilgilenen kişilerden oluşuyor.
Günde 500 kelime yazmanın yararları. Hazırda, bitmiş durumda, 4 yazı daha var. Bu yazı hemen hemen 5000 kelime tuttu. Bir günde oturup cart diye 3000 kelime yazamayınca bırakmamak gerekiyormuş demek ki :D
Kitap okumalarım da, yazı yazmalarım da hep günlük motivasyon patlamaları şeklinde gerçekleşiyordu. İkisinin de bir düzeni var şu anda. Hayatımdaki hemen hemen her şeye normalde ayıracağımdan daha fazla zaman ayırabiliyorum şu anda. Okul, iş, kitap okuma, yazı yazma, dergi vb.
İdeolojinizi kimliğiniz haline getirdiginiz zaman düşünce süreleriniz otomatik hale geliyor. James Clear'ın Atomik Alışkanlıklar kitabında alışkanlıklar için söyledikleri düşünce örüntüleri için de geçerli.
Hemen şimdi yeni yıl hedefleriniz üzerine düşünmeye başlayın. Tam şu anda başlarsanız bu hedefler konusunda ne kadar ilerleme kat edebilirsiniz?
Sıfır olmadığı kesin.
O halde 2021 sonuna kadar yapacaklarınızla ilgili yeni bir liste yapmaya başlayın.
Bu listeyi hayalci bir şekilde doldurmak yerine daha mütevazı olmaya çalışın. Hayatınızda çözmeniz gereken acil problemler neler? Bunlara öncelik verin. Ardından kendi ideallerinizle ilgili birkaç hedef ekleyin. Ancak abartılı olmamalarına dikkat edin.
Erteleyerek ne şekilde haz alırsanız alın günü çalışarak ve sizin için anlamlı olan şeyleri yaparak geçirmenin yerini hiçbir şekilde tutmuyor. Sonunda sadece suçluluk hissi var.
Sosyal medyada saatlerce gezdikten, bilgisayar oyunlarıyla ve dizilerle/filmlerle saatler harcadıktan sonraki yorgunluk kafanın allak bullak olduğu bir durum. İnsan sonunda iğrenç hissediyor. Günü iyi geçirdiğinizde yorulsanız bile rahatlamış hissediyorsunuz.
İkisinin yorgunluğu bambaşka. İlkinin yorgunluğuna ihmal edilen sorumlulukların, kaçan fırsatların pişmanlığı eşlik ediyor. İkincisinin yorgunluğuna başarı hissiyatı eşlik ediyor. Kafanız karmakarışık olmak bir yana derli toplu bir hale geliyor.