Şurası bilhassa dikkatimi çekti, "okuyucu gerizekalı anlamaz, durun ben düşünce balonu koyup niyet de okuyayım" tarzı özel yazışma yayınlarınızda.
Çok mu acıttı/acıtıyor Semanım eski sevgilinin hatıralarındaki eski aşklar?
Kişi kendinden bilmiş sanki, bu kadar takık şekilde ekşi entrysi falan yazdırma işlerine girdiğinize göre... Meşgale edindiğiniz tefrika senaryo düzme çalışmanız yaranızın acısını sağaltmaya yarıyor mu bari? Müfterilikmiş ne gam, yeter ki siz kendinizi iyi hissedin.
Wuhuuu! Bütün kızlar toplanmış 😁 Bir çetenin self-ifşası. Yok mu arttıran?
Sizden "meziyetli ikiyüzlü" var mı acaba @KaygusuzSema ? "Bugün Narla ekşi'den benim eski sevgilime saydırır, pek makbul eril diliyle beni över, yarın ben onu goygoylarım... Böyle yürütürüz peynir gemimizi, adına da "kadın kadının yurdu" deriz, nasılsa yiyecek keriz çok."
Yeter ki Pınar düşmesin yalnız, o zaman Kudüs düşer maazallah kerizler uyanır, peynir geminiz batar ;)
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1. Valla şimdi yazacaklarımı yazıyor olmaktan hicap duyuyorum ve esasen hayatımla ilgili bu ayrıntılar da hiç kimseyi -hele ki şu berbat gündemde- ilgilendirmez.
Fakat ben bunların yalanıyla, iftirasıyla, riyasıyla başa çıkamadım.
2. Olur da doğrusu ne bilmek isteyen olursa, bari buyursun benden öğrensin.
ABD’ye doktoraya kimsenin parasıyla gitmiş değilim. Ne baba, ne koca parası. Eğitim hayatımın çoğu zaten devlet okullarından, yüksek lisansta da gittiğim +
3. özel okullarda da bu okulların kendilerinden, bin bir kurul, kriterden geçerek aldığım burslarla okudum.
Lisansım ODTÜ. Yüksek öğrenimim sırasında Koç, Boğaziçi, Sabancı, Georgetown ve Uludağ Üniversitelerinde asistanlık yaptım, dersler verdim.
1. Valla iki gözümün ciğer gibi kıpkırmızı, adenoviral konjonktivitten muzdarip olduğu şu günlerde, aha şöylecene “sizin anlamayacak kadar gerizekalı olduğunuzu varsaydığımdan, durun ben size anlatayım“ edebiyatından +
2. “uç veren” Semanım’ın kaburga kemiklerine, östaki borularına, yumrulara, cücüklere, göbeleklere falan ithafen yazdığı ve gerçekten artık kabak tadı veren mevzuya dair, aptal yerine konmayı ve manipüle edilmeyi sindiremeyen, ama temyiz
3. kararını da bekleyemeyip inatla konuya dair sahih ve ayıklanmamış verilere ulaşmak isteyen herkese, ben de aşağıdaki adrese yazıp mahkeme kararını, sunulan delilller vs. +
Vedat Türkali, Güven, Cilt I'de II. Dünya Savaşı sırasında karneli yılların fukara üzerinde yarattığı darlık- yokluğu, bu yokluğa rağmen zengin doğal kaynakların, köydeki akrabalardan gönderilerin kentteki işçi sınıfını besleyebildiğini anlatıyor. Biraz da şikayetçi bu durumdan+
Karnı doğan işçi sınıf savaşına konsantre olamıyormuş :) :
"Halk çok acı çekiyor, pahalılık canavar gibi. Doğanın eli açık, yoksa neylerdi yoksullar?
Balık bol. Sebze bol. Kuzu gibi toriği bizim iş yerinin önünden sürüyüp götürüyordu adam. +
+İyi kötü işi varsa karnını doyurabiliyor. O doğa kavgayı da soğutup geciktiriyor ama. İş bulmak kolay mı? Balığın ucuzluğu ondan. Pekmeziyle, bulguruyla, tarhanasıyla, yuvarlanıp gidiyor ülke. Bizim atölyede bile çalışanların çoğunun yeygileri köyden geliyor.+
1. Şimdi şunun adını bir koyalım @KaygusuzSema. Siz sanki daha evvel hiiiiç denenmemiş işmiş gibi, Twitter’ı, medyayı, sosyal medyayı mahkeme salonuna çevirmeye çalışıyorsunuz yine. Yani, zaten işlemekte olan, ama çoktan kaybedilmiş,
2. "ve bana sorarsanız, ısrarlı takibin ve cinsel tacizin delili tek bir kayıt da delil olarak ortaya konamadığı için yeniden kaybetmeye de mahkum, hatta PD açısından temyizde sonucu daha beter neticelenme olasılığı yüksek bir davayı,
3. iddialarınızı sosyal medyada ezbercilere, yargısız infazcılara, aklını tatile göndermişlere hâlâ yedirebileceğinizin hesabıyla yeniden bu şekilde gündeme getirmek gayretindesiniz.
İşleyen bir mahkeme sürecini bulandırmak sizin gayeniz.
Bir feminist ilke falan değil, varsa bir ilke o da kadınları ve savunma silahlarını çıkarcının ve müfterinin gaspından korumak. KİB savcılık soruşturması ve mahkemede geçerli bir ilke ve iyi ki de var!
Saptırmaya çalışan bin defa Kabataş yalancısı pozisyonuna düşer, +
bu da en çok kadına zarar, çocuğa zarar, lgbti bireye zarar. Çelişkili, yalanı ispatlanmış hiç bir beyanı, sırf beyanın sahibi kadın diye desteklemek zorunda değilsiniz.
Ha aptal yerine konmak, asıl mağdurların hakkını yemek hobinizse, bu da bir seçim tabii. Ama o silahlara ihtiyacı olan, muhtaç olan binler en önce gaspçıyı sonra ona koltuk çıkanları lanetle anar. Bunun da idrakinde olun.