1) Parti yok. 2 konsept var.
Cumhur İttifakı güvenlik konsepti.
Millet İttifakı demokratik konsept.
Cumhur İttifakı yükselen Asya'ya yöneldi. Batı kızdı.
Demokratik konsept iktidara gelirse Batı ile ara düzelecek. HDPKK, FETÖ, GLADYO eski mevzilerini alabilir.
2) Son 5 sene devlet aklı Cumhur İttifakı adında güvenlik konsepti oluşturup hızla iktidara taşıdı. Otorite ilan edip deniz, sınır, kara güvenliğini sağladı. Anlayacağınız yaşanan tehlikeli süreç gereği devlet "güvenlik konsepti doktrinini" raftan indirip uygulamaya koymuştu.
3) Unutmayın. Devlet aklı dünyada ve bölgede gelişen durum ve şartlara göre demokratik veya güvenlik konseptini iktidara taşır. 2002'de Ak Parti demokratik konsept olarak devletin oluşturduğu bir konsensüstü. Hızla iktidara taşındı.Bahçeli etkindi ve sorun çözümünde anahtar oldu.
4) 2002-2014 arasında "Ak Parti demokratik konsepti" ile devlet bazı sorunları çözmeyi denedi. O sıra Devlet Bey, Ak Parti'nin stratejik rakibi oldu. Denge sağlıyordu. Demokratik konseptle bazı sorunlar çözülürken bazıları çıkmaza girdi. Beka tehlikesi oluşabilirdi.
5) Devlet hızla Erdoğan-Bahçeli ile bir güvenlik konsepti oluşturdu. Otorite, lider boşluğunu engellemek için Erdoğan merkezde tutuldu.Lider ve otorite boşluğu Erdoğan ile korundu. Terör ve kripto ekipler hızla temizlenip güvenlik sağlandı.Devlet aklını kaçırırsanız anlamazsınız.
6) Ak Parti ve Erdoğan güvenlik konseptine eklenince demokratik konsept kim oldu? Millet İttifakı adında karşı blokta demokratik konsept kuruldu. 2002'deki AKP gibi içinde her unsur var. 2002-2013'teki Ak Parti'nin kopyası. Devletin demokratik kozu. Ama içinde her şey var.
7) Bu demokratik konsepti çoğunun kaldırması zordur. Her şey içinde mevcut. Devlet durum ve şartlara göre demokratik konsepti göreve getirebilir. Bunu seçimle yapar. Ama devlet her şeyin takipçisi olur. Ölü taklidi yapar. Tehlike olursa tekrar güvenlik konsepti oluşturur.
8) Nasıl mı? Devlet Erdoğan ile çözüm süreci başlattı. Herkes devlet bölünecek dedi. Çözüm olmayınca devlet aynı Erdoğan ile güvenlik konsepti oluşturup yanına başkanlığı da ekleyip otorite ilan edip siyasete reset attı. Mavi Vatan'la Akdeniz'i güvene aldı.
9) Ayasofya ile Batı'ya mesaj verip Türk Devlet Teşkilatı ile yükselen Asya'ya kayarak Batı'yı tehdit etti. Ve tabiki de Batı da ekonomik olarak devleti tehdit etti. Farkına varmadığınız bir konu var. Aslında devlet bu arada birçok şey yaptı. Devlet aklı insan gibi çalışmaz.
10) Devlet son 5 senede güvenlik konseptini yönetimde tutarken kaşla göz arasında MİT, TSK, Savunma Sanayisini hızla güncelledi. Modernize etti. Hepsi bir plan dahilindeydi. Hızla "milli enerji doktrinini" raftan indirip doğalgaz ve petrolünü çıkarıp uygulamaya koydu.
11) Devlet televizyonda gördüğünüz siyasi karakterlerden ibaret değildir. Ve unutmayın devletler asla demokrasi ve cumhuriyetle yönetilmez. Yoksa 2 aya kalmaz yıkılır. Demokrasi ve cumhuriyet hiçbir devlette yoktur. Ütopyadır. Güçlü devletleri derin devlet yönetir. Parti değil.
12) Derin devleti olmayan devletler ise yeni kurulmuş devletlerdir. Her an yıkılabilir. Çünkü derin teşkilatları yoktur. Erdoğan'a gelince. Dünya geçiş süreci yaşarkan devletin omzuna ağır yükler yüklediği bir adamdır. Devletin İslamcı muhafazakar kartı.
13) Devletin sol, liberal, milliyetçi, sosyal demokrat kartları da vardır. Durum ve şarta göre herhangi birinin önünü de açar misyon yükler. Erdoğan da böyle olmuştur. Devleti parti yönetmez. Parti yönetirse 1 ayda yıkılır. Demokrasi mi Cumhuriyet mi? Güldürmeyin beni.
14) Derin aklı olan devlet hastalansa da yıpransa da yorulsa da yıkılmaz. Partiler tarihin çöplüğüne karışır devlet kalır. İnanmayan siyasi tarihe baksın. Türk ve Müslüman devletler lider odaklıdır. Güçlü karizma lider yoksa bitiktir. Demokrasi cumhuriyet fasa fiso. İyi anlayın.
15) Bu sebeple devlet kritik süreçte otoriter güçlü liderler çıkarıp devletin başına kor. Çünkü böyle süreçte demokrasinin, cumhuriyetin yokluğu değil lider yokluğu bitirir bizi. Lider zor kararlar alır, zor dengelerin içine sokulur. Her şey zordur biraz da kirli.
16) Devletin temiz kirli işleri olur. Olmazsa olmaz. Soru şu: Devlet güvenlik konseptinde mi duracak yoksa demokratik konsepte mi geçecek? Yoksa daha sert bir güvenlik konseptine mi? Bunu zaman belirleyecek. Bilgi bilinç için İnstagram hesabıma beklerim: instagram.com/mustafa.guldag…
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1) TÜSİAD bir hükümeti devirmek isteyince "çalışamaz" hale getirir. Şunları oluşturur:
Fahiş fiyat
Stok
Kur istikrarsızlığı
STK hareketleri
Tüm bunların sonucunda sosyal, siyasi, ekonomik kaosu yükseltir.
Tüm bunlar için TÜSİAD'ın meclisteki vekillere kadar uzanan bir ağı vardır.
2) TÜSİAD seçim sandığına oynuyor. Bunun en iyi yolu STK hareketleri veya askeri darbe değil, EKONOMİK operasyon. Bunun için 2 şey yapıyor: Bir, halkın alacağı şeylere geniş bir stok ağı oluşturuyor.
İki, elindeki finans gücüyle borsa, kur, döviz krizi kaosu oluşturuyor. Olan bu.
3) 28 Şubat sürecinde ise Erbakan'ı indirmek için STK, medya ve askeri kullandı. TÜSİAD o zaman seçim sandığına oynamadı. Finans sağladığı STK'lar ve medya ile ortalığı gerdi, kukla generallere darbe zemini hazırladı. Silahsız kuvvetler ile silahlı kuvvetler paslaştı.
1) Son 20 senede TÜSİAD üyeleri de zengin oldu.
Kılıçdaroğlu
Babacan
Davudoğlu
Akşener
İmamoğlu
Sedat Peker
Bu isimler TÜSİAD dışında zengin olan iş adamlarına çete, hırsız diyor. Fakat TÜSİAD zengin olmasına rağmen tek kelime edemiyorlar. Çünkü yemez.
Halbuki asıl çete TÜSİAD.
2) Davudoğlu, Babacan, Kılıçdaroğlu, Akşener, İmamoğlu, Yavaş çıkıp KOÇ'u ve TÜSİAD Başkanı Kaslowski'yi niye zengin ettin diyemezler. Aksine TÜSİAD'dan medet umuyorlar. TÜSİAD'ı övüyorlar. Hani siz zenginleşen iş adamlarına düşmandınız.
TÜSİAD dışında olursa düşmanlar.
3) Gerçek bir solcu Amerikan lobilerinin bekçisi olan, kapitalizmin koruyucusu olan TÜSİAD'ı hedef alır. Deniz Gezmiş bunu yapardı. Fakat CHP'ye gönül verenler 1971'de kurulan TÜSİAD'ın Türkiye'yi dizayn etmek için Deniz Gezmiş gibilerini tasfiye ettirdiğini bile bilmezler.
1) 28 Şubat'ta dinleri için zulüm gören halkın geneli Ak Parti döneminde özgür kalınca kendilerini, çocuklarını İslam'a adamalıydı Fakat:
Çocuğunu diplomaya adadı.
Makama adadı.
Memurluğa adadı.
Maaşa adadı.
Mal yığmaya adadı.
Kat büyütmeye adadı.
Araba modeli yükseltmeye adadı.
2) Lüks ve konfora adadı.
Tesettüre değil modaya adadı.
Kâra adadı.
Lüks daire edinmeye adadı.
Menfaate adadı.
Eğlence ve zevke adadı.
Mülk edinmeye adadı.
Süs ve gösterişe adadı.
Elbise yarışına adadı.
Paraya adadı.
Bankaya adadı.
Dünyalık yarışına adadı.
3) 28 Şubat'ta başörtü yasağı yaşayanlar rahatlama olunca tüm aile ve çocuklarını İslam'a adaması gerekirken diploma, maaş, kat, lüks araba ve mal yığmaya adadılar. Yarılan denizi geçip Firavun'dan kurtularak karaya çıkıp tekrar maddiyata, buzağıya tapan Yahudilere benzemeyelim.
1) 28 Şubat öncesi TÜSİAD, Aydın Doğan medyasına silahsız kuvvetler halletsin diye manşet artırdı. Ülkemizde gizli bir "Silahsız Kuvvetler Komutanlığı" vardır. İktidar belirleyen, iktidarların kulağını çeken bir yapı. Derin Avrupa ve Derin Amerika'nın Türkiye'deki gardiyanları.
2) Silahsız Kuvvetler Komutanlığı'nın tepesinde TÜSİAD vardır. TÜSİAD'ın kontrolünde: Gazeteci, banka, siyasetçi, iş adamı, sanatçı, futbol, müzik, asker, ekonomist, tarım, moda, medya, teknoloji, STK, ticaret, borsa, yazar, yayınevi, akademisyen ve okula kadar geniş güç vardır.
3) TÜSİAD üyelerinin çoğu 15 Temmuz sonrası sermayelerini dışarı çıkarıp ekonomik dengeyi bozdular. Çoğu uyarıldı tehdit edildi. TÜSİAD bunun sonucunda hükümete örtülü bir savaş açtı. İsmini veremeyeceğim 3 partiyi üs edindi. Geçtiğimiz yerel seçime yatırım yaptı sonuç aldı.
1) Çin'in Küresel Kuşatmasını okuyacaksınız. Derin Çin'i tanımaya hazır mısınız? Çin ve Çin'i var eden gücü tanımadan önümüzdeki 50 yılı anlamanız zor. Akıcı kaynaklı. Kitabı indirim fiyatına temin etmek için: l24.im/gONU
2) Çin istihbaratının ilk defa okuyacağınız dünyadaki şaşırtıcı faaliyetleri, Çin derin devleti, Çin'in dünya denizlerindeki yayılım alanları, dünya ülkelerindeki yapılanmaları, devletlere hâkim olma planları, Afrika ve Latin Amerika'yı saran hegemonyası...
3) Çin'in Doğu Türkistan'da uyguladığı tüm politikalar, Doğu Türkistan'ın dünü, bugünü, tarihî kahramanları ve direnişi, İslam'ın Çin'e yayılması, Abdülhamit Han'ın Çin siyaseti, Mao devrimi ve Mao'nun ürperten faaliyetleri, Mao'ya destek olan Yahudilerin isimleri ve görevleri…
1) Dünyanın hiçbir yerinde DEMOKRASİ ve CUMHURİYET yoktur. Olmadı da. Halklar devletin veya güç odaklarının belirlediğini seçer. Demokrasi-Cumhuriyet gizli saltanat sahiplerinin manipülasyon aracıdır. Kimdir bu gizli saltanat sahipleri? Dikkatli okuyun o zaman.
2) Bu gizli saltanat sahipleri;
Küresel şirketler. Baronlar. Masonlar. Sermaye sahipleri. Derin devletlerdir. Bunlardan herhangi biri önceden belirler ve halk da seçer. Cumhuriyet ve demokrasi asla yoktur, olmamıştır da. Sistem dışı düşünmezseniz bunu asla anlayamazsınız.
3)Cumhuriyet ve demokrasi adı altında kurulan kölelik düzeni dünyanın hiçbir döneminde kurulmadı.Cumhuriyet ve demokrasi geniş bir çerçevedir. İçine istediğiniz resmi koyup manipüle edebilirsiniz.Halklar 4 yılda bir önüne sandık konarak rahatlatılır, manipüle edilir, gazı alınır.