1) Dünyanın hiçbir yerinde DEMOKRASİ ve CUMHURİYET yoktur. Olmadı da. Halklar devletin veya güç odaklarının belirlediğini seçer. Demokrasi-Cumhuriyet gizli saltanat sahiplerinin manipülasyon aracıdır. Kimdir bu gizli saltanat sahipleri? Dikkatli okuyun o zaman.
2) Bu gizli saltanat sahipleri;
Küresel şirketler. Baronlar. Masonlar. Sermaye sahipleri. Derin devletlerdir. Bunlardan herhangi biri önceden belirler ve halk da seçer. Cumhuriyet ve demokrasi asla yoktur, olmamıştır da. Sistem dışı düşünmezseniz bunu asla anlayamazsınız.
3)Cumhuriyet ve demokrasi adı altında kurulan kölelik düzeni dünyanın hiçbir döneminde kurulmadı.Cumhuriyet ve demokrasi geniş bir çerçevedir. İçine istediğiniz resmi koyup manipüle edebilirsiniz.Halklar 4 yılda bir önüne sandık konarak rahatlatılır, manipüle edilir, gazı alınır.
4) Diyeceksin ki, ama 1923'te ülkemizde Cumhuriyet ilan edildi.
Güldürmeyin beni. Kadrajı yükselteyim. 1923'te Cumhuriyetin ilanı ile "İslami-muhafazakar saltanat" yıkıldı yerine "seküler-batıcı saltanat" kuruldu. Bir saltanat yıkılıp başka bir saltanat kuruldu. Olan buydu.
5) Daha net şekilde ifade edeyim.1922 Osmanlı saltanatı kaldırılır.
1923 Cumhuriyetin ilanı ile CHP'li seçkinlerin ve ideolojisinin saltanatı başlar. Bu saltanata(rejime) uyarak, bu saltanatın içinde partiler kurulur siyaset yapılır. CHP ideolojisi Cumhuriyet diye sunuldu.
6) Kadrajı bir tık daha yükseltelim.
Cumhuriyet ve demokrasi yoktur. DEVLET veya GÜÇ ODAKLARI vardır. Cumhuriyet ve demokrasilerde padişah, devlet veya güç odaklarıdır. Onlar belirler, halklar seçer. Saltanat kalkmamıştır. Adı ve boyutu değişmiştir. Bu açılardan bakın mevzuya.
7)1922 Osmanlı Saltanatı kaldırılır.
1925 CHP seçkinleri ve ideolojisinin saltanatı başlar.
1945 Atlantik Saltanatına evrilir.
1952 NATO saltanatı başlar.
1971 TÜSİAD(sermaye) saltanatı oluşur.
1980 Gladyo saltanatı zirveye ulaşır.
Siz saltanatı sadece padişahlık mı sanıyorsunuz?
8) Hiç düşündünüz mü? Amerika'da neden halk iki partiye iki adaya yönlendiriliyor. Cumhuriyetçiler-Demokratlar. Biden-Trump.
Kim belirliyor bunları? Halk neden bu ikisine mecbur bırakılıyor? Halkı bu ikisi arasında kutuplaştıran düzenin sahibi kim?Tezin ve antitezin sahibi aynı.
9) Kadrajı daha da yükseltiyorum.
Dikkat. Hiçbir devlet cumhuriyet ve demokrasi ile yönetilemez. Zararlıdır. Yoksa 5 seneye kalmaz yıkılır. Kimin lider olacağını, iktidarı "derin devletler" belirlemeli. Halk da seçer. Demokrasi ve cumhuriyet burada oyunu kuralına göre oynamadır.
10) Bambaşka bir not düşeyim.
Modern zamanda dünyadaki en büyük ihanetler de demokrasi adı altında yapılır. Demokrasi ile her türlü kirli faaliyet legal hale getirilip rahatça topluma yedirilebilir. Kara para aklama gibi, demokrasi de her türlü kiri, pisliği aklar normalleştirir.
11) Saltanat deyince aklınıza sadece padişahlık gelmesin;
Para saltanatı
Medya saltanatı
İdeoloji saltanatı
Şirketler saltanatı
Masonik saltanat var.
Bu saltanatlar cumhuriyet-demokrasi maskesi ile örtülür. Oy sandığına gelince. Oy sandığı da "derin illüzyonun" son halkasıdır.
12) Saltanat deyince aklınıza padişah, kral gelmesin.
Komünizimde "sınıf saltanatı" var.
Kapitalizimde "paranın saltanatı" var.
Demokraside "çoğunluk ve yönlendiren küresel güçlerin" saltanatı var.
Askeri düzende "ordu" saltanatı var.
Cumhuriyetlerde "rejim saltanatı" vardır.
13)Kuzey Kore'de her 5 yılda bir seçim yapılır. Tek bir parti katılır. Kim Jong Un'un İşçi Partisi. %100 oy alır. Ama devletin resmi adı "Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti".
Bak şu işe. Demokrasi, Cumhuriyet, Halk. Bu kelimeleri çok önemsemeyin. Her Cumhuriyet diyene de kanmayın.
14) Cumhuriyet ve demokrasi büyük bir çerçevedir. İçine istediğini koyup bunu "aha cumhuriyet demokrasi budur" derler. İçine hainlik, batıcılık, kültürsüzlük, terör, bölücülük koyup bunu demokrasi cumhuriyet diye yuttururlar.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1) MİT, 15 kişilik MOSSAD şebekesine operasyon yaptı. 3'er kişilik 5 ayrı hücre evi bir yıl boyunca gölge gibi izlendi. Terörle mücadele polisleri 4 ilde 15 casusu kıskıvrak yakaladı. MOSSAD Türkiye'de ne yapmaya çalışıyor? Önemli. Dikkatli okuyun.
2) Dünya genelinde MOSSAD'a hizmet eden "17 bin hücre evi" vardır. Olağanüstü tehlikeli durumlarda bu sayı "35 bine" çıkabiliyor. Dünyanın her ülkesinde bu hücre evleri var. Hücre evleri İsrail için aklınıza gelip gelmeyecek her türlü hizmetlerde bulunurlar. Daha önemlisi var.
3) Dünyanın her yerinde İsrail'e hizmet eden bir yapılanma daha var. Adı SAYAN yapılanması. Her elemanına "sayanim" denir. Bulundukları ülkelerde her birinin farklı görevi vardır. Araba sayanı, doktor sayan, bankacı sayan, emlak sayanı, ticaret sayanı, malzeme sayanı...
1) Selçuk Bayraktar'ın babası Özdemir Bayraktar üniversiteden Erbakan Hoca'nın öğrencisiydi. Refah Partisi'nde görev almıştı. Erbakan Hoca ile sürekli görüşür ve yeni teknolojileri planlarlardı. 2018'de medyaya gizli fotoğraflar düştü. Burası önemliydi.
2) Erbakan Hoca sürekli İHA ve SİHA'ların üretildiği fabrikaya gidip çalışmaları kontrol edip bilgiler veriyormuş. Şuan İsrail, ABD, Rusya ve PKK'ya en büyük engel olan İHA'ların yapımında Erbakan Hoca'nın rolü ortaya çıkmıştı.Hoca daha 1993'te İHA-SİHA'ları şöyle anlatmış bakın:
3) "Teknoloji ile şu mümkün. Ben şimdi bu masada oturuyorum. Şurada bir düğmeye basıyorum. İstanbul Havaalanından pilotsuz bir uçak havalanıyor. Bu uçağın gördüğü ne varsa bende önümdeki ekranda görüyorum. Ve önümdeki düğmeye basıp füze atıyorum. Oturduğum yerde yapıyorum"
1)Sabetayist olduğunu itiraf eden Ilgaz Zorlu diyor ki:
"İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin elemanlarının çoğu Sabetaycıydı. Türkiye’deki sol hareketi kuranlar Sabetaycılardır. Türkiye Cumhuriyeti kanunları Sabetaycılara farklı, diğer insanlara farklı uygulanır."
2) Devrimci Atatürkçü Prof. Yalçın Küçük 2011'de "Sabetayistlerimiz olmasa, biz bu Cumhuriyeti kuramazdık, hep tekrarlıyorum" demişti. Türkiye'nin ve cumhuriyetin kuruluşu ve inşaasında Sabetayistler nasıl rol aldı ki?
3) Asıl sorunu anlatan yok. Kurtuluş Savaşı'nda yetişmiş çok insanımızı kaybettik. Ekonomi sıfıra indi.Adam olmadığı için yerine mübadele ile Yunanistan'dan gelen eğitimli, dil bilen, ticaretten, paradan anlayan Sabetayistler getirildi. Bakanlıklara doldular.
1) 1980 Darbesini yapan Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'in Genelkurmay Başkanı iken özel kalem müdürü "Çevik Bir" idi. Kenan Evren darbeden sonra Cumhurbaşkanı olduğunda başyaveri Çevik Bir oldu. Çevik Bir aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nın komutanı oldu.
2) 1983 yılında Çevik Bir Tuğgeneral olunca Kenan Evren ile ilişkisi hiç bitmedi. Dostluğu devam etti. Kenan Evren, 1980 Darbesinin en etkili Paşası idi. Çevik Bir de 28 Şubat 1997 Darbesinin en etkili Paşasıydı. Çevik Bir "Kenan Evren'den çok şey öğrendim" diyecekti.
3) Kenan Evren darbeyi yapınca ABD üst düzey yetkilileri "Bizim çocuklar işi başardı" diye ABD Başkanına haber etmişlerdi.
Çevik Bir, 2002'de bir ABD dergisine yazdığı makalede "28 Şubat Darbesini İsrail için yaptık" diyecekti. Darbeden önce sık sık ABD'yi ziyaret etmişti.
1)11 Eylül 2001’de, ABD’deki ikiz kulelere düzenlenen saldırıyla, 3.Dünya Savaşı’nın başladığını biliyor muydunuz? Bu savaş en az yüz yıl sürecekti. 11 Eylül saldırısı ile çok şey elde edeceklerdi. Bir taşla kuş katliamı yapacaklardı. Bilgesel başlıyor.
2) Yıkılan kulelerin parçalarını inceleyen kimya profesörü Niels Harrit: “Parçaların içinde nano termik maddeler bulduk.Bu maddeler sadece uzay çalışmalarında ve askeri amaçlarla kullanılır ve hiçbir zaman teröristlerin eline geçemez. Geçse bile bu miktarda geçemez” dedi.
3) Anlaşılan bina yıkımında, temeline döşenmiş patlayıcılar kullanılmıştı. Uçak çarpması ile yıkılmadı. Binada çalışan, binanın içinden çok insanı kurtaran görgü tanıkları da patlamaların olduğunu söylemişlerdi. Dikkat buyurun.
1) DEAŞ ile İslami kavramlara operasyon çekildi. Kafa keserken "Allahuekber" diyor, bayraklarında "tevhid" yazılı, kendilerine "İslam devleti" diyorlardı. Küreselci medya DEAŞ ile dünyanın ve Müslümanların bu kavramlardan nefret etmesini sağladı. Planlıydı. Dikkat buyurun.
2) Bu sebepele DEAŞ sadece silahlı mücadele ürünü değil "psikolojik operasyon" ürünüydü. Küreselci medya şimdi de TALİBAN'ı göstererek İslam'ı hedef alıyor. Aynı operasyona devam ediyor. Bu örgütler üzerinden İslam'ı hedef almak en başından planlanmıştı. Unutmayın.
3) Sizlere silahları, bombaları gösterirlerken "psikolojik savaşı" unutturuyorlar. Bu coğrafyada en büyük işgal zihinlere yapılmıştır. Hala da devam ediyor. İslam'dan nefret ettirme operasyonu bir yerden düğmeye basılmışçasına DEAŞ ve TALİBAN üzerinden devam ettiriliyor.