Cemaat ve tarikatlara giren tiplere baktığımda ve sosyal, coğrafi olarak incelediğimde 2 cins grup mevcut. Bu hep böyle değil, ama genelde tutuyor. Önce cemaatlerden başlamak istiyorum. Çoğu ovalık, bozkır yerlerden çıkıyor. Tarikatlar ise genelde dağlık yerlerde yoğun. Niye?
⬇️
Tarikatların çoğu münzevi atmosferi sever. Kültürden uzak, kültürel tatmin merkezlerinden uzak yerlerde gelişmiştir. Büyük çoğunlukla dağlık, plato alanlar ya da dağlık bölgedeki dar ovalarda kuruludur. Bektaşilik de öyledir. Bir hakim nokta, dağ başı lazımdır.Ortodokslukta da
⬇️
Tarikatlarda seçilen"sözde kutsal" yerlerin büyük çoğunluğuna baktım.Ya bir tepede kurulu bir tekke ya da bir yamaçta.Siz oraya çıkana dek bir emek veriyorsunuz. Başta sizi 1-0 yapıyor. Geldiniz, yüksekçe sanduka ya da işaretler,ritüeller. Aynısı Tibet'te de vardır bu inancın.
⬇️
Tarikatleri devam ettiren şeyhlerin çoğunluğu "DAĞLI" kişilerdir. Dağlık bölgelerin insanlarıdır.Çünkü bu bölgelerin insanları okumaz, okusa da beslenecekleri bir kültür ortamının HİNTERLANDINDA değildirler. Kültür, medeniyet ovada gelişir.Medine (şehir) Medeniyet (şehirlilik)
⬇️
Ovada isen şehre gitmen daha kolaydır ama dağda isen şehre gitmen hem külfetli hem masraflı hem de vakte ziyandır. Orada ayrı bir kültür gelişir. Okumak yerine "okuyana güvenmek","okuyana sormak" ve "okuyana itaat" esastır. Tarikat ve Ortodoksluk coğrafyadan besleniyor aslında
⬇️
İslam bile Dağlık Mekke'ye gelmiş olmasına rağmen medeni yaşamla alakalı tüm ayetler, Ovalık Medine'de inmiş. Cemaatler de şehir ve şehirsel yerleşmelerde gelişiyor. Bir nevi diyebiliriz ki, Tarikat kırsalda, cemaat ise şehirlerde zaptediyor toplumları. Her ikisi de cehaletten
⬇️
Tarikatler kültürden kopuk, belli bir ekol ve o ekolün taşıyıcısı kişi ile bölgede filizleniyor.O kişi zamanla kutsal oluyor (olmasa da oluyor) ve türbe dikiliyor vekili bir bölgeye gidiyor, onun da türbesi dikiliyor. Bu böyle gidiyor. Kendi kapalı ortodoks atmosferini yaşıyor
⬇️
Cemaatler ise ticaret eksenli. Şehirde ve kasabalarda oldukları için yarı kapalı haldeler. ABD'deki Mormon ve Yahovacılar gibiler.Kendi iç ekonomik döngüleri var. İçeriye giren, çıkar için giriyor ya da merak edip girse de çıkar bağıyla bağlanıyor e cenneti kazanırım diyor oh.
⬇️
Bir cemaatin iç ekonomik döngüsü onu minör sahada bir devlet gibi yapıyor. Tarikatlerde ekonomik döngü daha dolaylı ve daha az profesyönel ama her tarikat bir cemaat olma eğiliminde olduğu için Tarikat 1.0 dersek cemaat 2.0 denebilir. Bu işte ustalaşanlar zaten devlete oynuyor
⬇️
İnsanları kutsal adam, kutsal kişi, kutsal lider, kutsal külliyat, kutsal mekan, kutsal kıl, kutsal su, kutsal haç, kutsal hırka, ceket, nalın, terlik bunlardan kurtarmak eğer bölge dağlıksa olanaksızdır. O bölgelere şehirsel yaşamı götüremezsen kutsalı yakında arayacaklardır.
⬇️
Ya efendim Mevlana? Diyenler olabilir. Çıktığı, doğduğu yere bakacaksın. Burada BELH şehrinde doğmuş derler ama esas doğduğu yer Tacikistan'daki şu sağdaki Vahş bölgesi idi Belh'e göç etmişler. Vahşi kelimesi biraz adını buradan alır. Coğrafya haşindir, medeniyete uygunsuzdur.
⬇️
Üniversitede benim gibi babası gurbetçi, annesi de geleneksel anadolu Müslümanı olan adamları cemaatlerin tavlaması pek kolay değildi. Bize gösterecekleri bir "yapay"cennet yoktu. Zaten almancı vizyonu ile büyümüşüz e din duygusu da sağlam ne vereceksin? Ya diğer gençler peki?
⬇️
Anadolu'dan gelmiş gençler vardı. Çoğu Anadolu'da bir kasabaya 5-10 km uzaklıktaki köylerdense cemaatçi idiler. Köyleri kasabaya uzaksa tarikatçı idiler. Yurt? Beleş ya da çok az ödüyorlar. Cep harçlığı da var. İş garantisi? O kesin. Ne yapacaklar? Cemaate adam getirecekler!
⬇️
Güzel bir zamanda doğduğumu düşünüyorum. Doğu Blokunun çözülmesini, Sovyetlerin ve Yugoslavya'nın dağılış dönemini izledim. Tarikatların ve Cemaatlerin etrafımda filizlenme ve palazlanma dönemlerini de gördüm. Ben dışarıdan bakarken bu dönemler de zor geçmedi değil tabii.
⬇️
Öğrenciyken ne ben ne kardeşlerim şükür ki kimseye muhtaç olmadık. Aileme çok dua ederim bu konuda. Ama öğrenciyken arkadaşlar sırf "köfte ekmek" yemek için tarikat gezilerine veya "birini bulur belki yiyişiriz" diyerekten de sosyalist "şiir dinletisi" etkinliklere giderlerdi.
⬇️
Solu seçenlerde"hormon, mezhepsel dışlanmışlık, ailedeki sol geçmiş" gibi şeyleri gözlemlerdim. Ama Cemaat ve tarikatlar tamamen kendi çıktıkları sosyal ortamlarından kopamayan ve geleceğini düşünen gençlerin hapishanesiydi. Çıkamazlardı o daireden. Çıkarlarsa reddedilirlerdi.
⬇️
Bu da Yahova şahitlerinin bir adetidir. Müşareket kesme denir. Size selam vermezler,sizi dışlarlar. O kişiye referans da vermezler, o kişi kolay kolay ekmek de yiyemez. Medeniyet ve Şehirlilik tarikat ve cemaatlerle bir yaşayabilir ama tarikat ve cemaat, medeniyetle uzlaşmaz.
⬇️
Tarikat,kendi gettolarında,cemaatler ise kendi şirketlerinde yaşar.Her ikisi de bir ekolü sonraki yüzyıla taşımakla yükümlüdür.Hiçbiri de kitaba bağlı değildir. Cemaatler liderlerinin külliyatına,tarikatlersa onca ıvır zıvır sözde evliyalar literatürüne bağlıdır. ASIR kaybıdır
⬇️
İslam'ın insanı "kamil insan" yapma yani "mükemmele" erdirme gibi hedeflerinin hiçbirini bu insanlarda görmedim. Çoğu ya kokar ya da sürdükleri esanslar daha pis kokar, sosyalleşemez, nerede ne konuşacağını bilemez. Sosyalleşen cemaatçiler ise kendi ajandaları ile sızar sana.
⬇️
Uzun konudur bu. #Risale denen şeyleri isteyen okusun ama ben bir kez okudum ve zaman kaybıydı. Din istiyorsan Kur'an-ı Kerim'i oku.Gazi Paşamızın açtığı yol ise kötü bir yol değildir.Uzun süre kendi ruh dünyamda değerlendirdim. En doğrusunu yapmıştır. Bir de, elveda #EnesKara
⬇️
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Kazakistan, dünyanın 9. büyük ülkesi. Nüfusu Hollanda kadar ya da İstanbul'u biraz geçiyor. Kazak kelimesi KAZ (gez) kelime kökünden türemiş "Gezekler" der gibi manası olduğu söylenir. Delibaş, hür, yiğit manasında. Ancak her ateşi bir su, her hürriyeti bir esaret söndürür.
🔻
Timur'un, büyük ve oturmuş bir devlet olan Altınordu devletini yok etmesi ile birlikte, oluşan boşluktan Ruslar devletleşme ve imparatorluklaşmaya doğru yürüyecektir. İktidar hırsıyla hareket eden Timur, aslında başımıza Rus belasını saran ilk kişidir. O boşluk, onun eseridir.
🔻
Biz coğrafyacılar olaylara farklı bakarız. Timur'un Semerkant, Taşkent, Buhara gibi yerleri imar etmesi ve bilim adamlarına uygun ortam sağlaması, onun bizde değil tarihte yüceltilmesini sağlar. Timur, müesses bir Türk devletini yıkmış, diğerini(Osmanlılar) ciddi sakatlamıştı.
🔻
Afganistan 1970'lerde Hafizullah Amin'in rızasıyla getirdiği Rus ordusunu çıkarmak için 10 sene harcadı. Geriye harabe bir ülke ve zırcahil bir toplum kaldı.#Kazakistan direnirse harap,direnmezse Ruslaşıp asimile olur. 3.Bir Yolu yok. ABD Kazak direnişi destekler,bölgeye yerleşir
Kazakların hiçbir zaman bölgede ciddi bir nüfusu olmadı. Tem otoyolu kenarında yetim bir çocuğa miras kalan on dönüm arazi nasıl o yetim çocuğa bırakılmaz ise 2,7 milyon km² arazi de çocuk yaşta denecek bu tür ülkelere bırakılmaz. Dünyanın mafyası üçlü güçlerdir. Mafya çöker,alır
Peki ne yaptı Kazakistan bu geçen sürede? Söyleyeyim.İnşaat.Sadece aptal binalar, saraylar ve her bölgenin ve vilayetin Nazarbayev'e çalışan mafya türü oligark valileri.TSK'da eğitim gören Kazak subaylar var derken kendimizi iyi hissediyoruz ama bir o kadarı Rusya'da eğitim aldı
Tuncelili değil, "vatansız" Dilan Yeşilgöz Hollanda'nın adalet bakanı oldu. Babası,PKK militanı yücel yeşilgöz'dü ve kızı, Hollanda meclisinde sözde Ermeni soykırımını tanıyan 5 kişiden biriydi. Bu insanlar, Türkiye topraklarındaki hiçbir ilin adıyla beraber anılmayı hak etmiyor.
Kendisi Karabağ savaşında eli silahlı 106 yaşındaki Ermeni kadının resmini duvarına asarak safını göstermişti. Prof.Halaçoğlu,Tunceli'de Kürt ve Alevi kimliğine sığınarak yaşayan kripto Ermeniler var dediğinde topa konmuştu ama bilim böyledir beyler bazen istemediğinizi söyleriz
Benzer kriptolar, yurtdışında bu kimliklerini gizlemiyordu, Türkler aleyhine faaliyetlerde Kürtler ve Ermeniler arasında bir tür birleştirici sosyalist bir vazife de üstleniyordu. Çünkü Ermeni yayılmacılar iyi bilirler ki "sözde büyük Ermenistan" 2,5 milyon Ermeniyle kurulamazdı.
Arkanızda bir büyük güç varsa ve sizi desteklerse sırtınız yere gelmiyor ama o büyük güçle aranıza mesafe koymayı da başaramıyorsunuz. Abhazya, Gürcistan'dan ayrıldı ama Rusya'nın bir uydusu haline geldi. Tanınmasa da dünyanın tek bağımsız "Çerkez" ülkesi durumunda. Tanıyalım
🔻
Topkapı sarayına girdiğinizde gördüğünüz bu Anıtın ortasındaki yeşil kısımdaki kitabe,2.Abdülhamit tarafından Abhazya'dan getirildi.Osmanlı-Rus savaşında denizden çıkarma yapılarak kısa süreliğine ele geçirilen Sohumkale'deki askerlerimiz Balkanları kurtarmak için geri çekilir
🔻
Aslında Rusların beklemediği yerden vurmuştuk ve gayet sofistike bir "Denizden çıkarma" harekatı da başlatılıyordu ve bölgede az da destekçi Abaza ile kontakt kurulmuştu. Tek yapmak gereken Riviera gerisini kapatan dağlara ulaşıp yerleşmekti. Ama Rus, Rumeli'den kötü vurdu
🔻
📢Şu dünyada yapacağınız en güzel şey, bebektir.Bir şekilde bebek yapın. Nasıl yaptığınız fark etmez.Evli veya değil, doğsun ve sevgiyle büyütün. Fakirliğin anne ve babalığa engel olmasına izin vermeyin. Engeli, geleneği kuralı kenara atın, genç yaşta çocuk yapın. Çocuk hayattır!
Adam gelmiş 35'e diyor ki sevdiğim kız var ama nişan, söz, düğün, takı ve mobilya, beyaz eşya için para lazım. O bunu düşünürken Halep'ten gelen Velid, Musab ve Abdallah aynı evde yaşayıp üçer çoluk çocuk sahibi oluyor. Ey Türko gençliği! Birinci vazifen eşleşmek ve çoğalmaktır!
Sırf aptal bir törenle milleti doyurmak, yedirmek ve sahtesini taksa aynı havayı verecek takılar için 6-7 sene para biriktiriyor gençler. En verimli, en doğurgan ve en iyi zamanlarını bu süreçte geçiriyor. Sonrasında ise doğan 1 bebek... 2. si ise lüks. Bu gidişle Türk eriyor
🔻
Bir takipçi arkadaş yollamış, yanlışı düzeltmek kabilinden yazmış olayım. Soldaki türden bilgiye yanlış değil sallamasyon diyoruz. Kapatılan hesabımda Şili Hırvatlarını uzun uzun anlatmıştık. Bu bey yaslanıp güzel de bir hikaye yazmış ama maalesef hayal ürünüdür. Doğrusu şu:
👇👇
Hırvatistan'dan Şili'ye göçün tarihi hiçbir şekilde 1940'lar yani Dünya savaşı değil, 1800'lerde başlıyor ve gelenler de Hırvat değil Avusturyalı olarak kayda geçiyor. Çünkü o tarihlerde Hırvatistan devleti yok. Nazizm hiç yok. Sol alttaki afiş de 1800'lerden.Ayrıca belirtelim
👇
Bunların ana geliri Avusturyaya biralık arpa ve üzüm yetiştiriciliği. Adamların Dalmaçya adalarını phylloxera denen bir zararlı istilâ ediyor kaç sene ürün alamıyorlar. Ne nazisi? 2.Dünya Savaşı'nda Hırvat göçü ayrıca duruyor.
Hırvatça kaynakları okuyamayan biri uydurur tabi.
👇