1)Mys’ler ve Teukr’lar,”Asya Trakyası”,”Avrupa Trakyası”,Hunlar”
2)SELAHİ DİKER
"Get'ler (Getae),Traus'lar ve Thesselya'daki Kreston halkının kuzeyindekiler hariç muhtelif isimler taşıyan Trakyalılar her hususta aynı örf ve adetlere sahiptirler.(Herodot V.3)
3)"Önce Strymon'lılar adı ile Strymon'da oturan Trakyalılar,Asya'ya geçince Bithynler adını aldılar.Onların ifadelerine göre oradan Mys'ler ve Teukr'lar (Teukri=Truvalılar) tarafından çıkarılmışlardır.(VII.75)
4)Strabon'da bazı ek bilgiler verir:
"Yunanlılar Getlerin (Gotlar) Trakyalı olduklarını zannederlerdi.Bunlar İster (Tuna) ırmağının her iki tarafında da yaşadılar.Aynı bölgede Trakyalı Mys'ler (Mysoi) yaşadılar ki bunlara şimdi (trakyalı) Moes'ler yada (Moesi)deniliyor.
5)Bu Mys'lerden şimdi Lidyalılar ,Frigyalılar ve Truvalılar arasında yaşayan Misyalılar türemiştir.(STRABON III)
Homeros Truva savaşlarında Trakyalıların Truvalıların yanında savaştıklarını söyler.(İLYADA II.)
6)Ksenophon Boğaziçi'nin heriki tarafında uzanan Asya Trakyası ile Avrupa Trakyasından söz eder.Asya Trakyası hakkında şunları yazar:
Asya Trakyası Byzantium'dan Ereğili'ye( Heraclea )kadar uzanır...Bu iki şehir arasında Yunanlılara dost bir şehir yoktur.
7)Burada sadece Trakalılar ve Bithynler (Bithinia'lılar) yaşarlar.(VI.4)
THYN (<Türkçe HUN) demektir.
Heredot Kral Krezus'un idaresinde bulunan milletler arasında "Trakyalı Thynleri (Thyni) ve Bithynleri gösterir.(I 28.)
8)Ksenephon ise Thyn'lerin Avrupa Trakyası yerlileri olduğunu ve onların her türlü düşman içerisinde gece savaşlarında en tehlikleli düşman olduğunu yazar.(7.II)
Strabon 3 Thynlerin Anadolu Trakyasında da yaşadıklarını söyler:
9)"Çoğu yazarlar vaktiyle Bithynleri Mys'ler olarak adlandırdıkları halde bu yeni ismi ülkeye yerleşmiş olan Trakyalılardan aldıklarını -Trakyalı Thynler ve Bithynler -kabul ederler ve delil olarak ,bugün bile Trakyada belirli insanların Bithynler olarak çağrıldıklarını ve ++
10)+Thynler içinde Apollenya ve Salmodessos (Boğaziçi ile Sakarya deltası arasındaki şehirler) yakınındaki kıyının Thynia olarak adlandırıldığını ileri sürerler.
Selahi Diker
ANADOLU’DA ONBİN YIL/ TÜRKÇENİN BEŞBİN YILI
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1)"un, ekmek çabuk küflendiği için seferden aylar önce güzergâhtaki çeşitli noktalara, cephelere yakın yerlere fırınlar yapılırdı. un ve odun da bu fırınların yanında saklanırdı."
2)"Sahra fırınlarında yemek ve ekmek pişirilirken çıkan duman düşman donanmasının ateş açmasına sebep olduğu için kimi zaman dağıtılan yemekler soğuk da olabiliyordu. Düşmana açık hedef olmamak için fırınlar mümkün olduğu kadar cephe gerisine, vadilerin içine kurulmuştu.
3)Burada pişen yemeğin karavana ile cepheye taşınması esnasında soğuması, dökülmesi veya top atışlarından dolayı içlerine çerçöp ya da toz kaçması normaldi." Yiyecek temini için"nakliye hayvanıyla hizmet veriyordu.
ATATÜRK, yurtdışında Türkiye'yi layıkıyla temsil ettiğini duyduğu KURTDERELİ MEHMET PEHLİVAN ile tanışır. Ve o günün gece yarısı, kendisine bir mektup yazar.
2) Mektubunda, “Çoluk çocuğun için sana ufak bir armağan gönderiyorum. O, bu mektubumla beraberdir. Pehlivan ömrünün tam sağlıkla uzun sürmesini dilerim” der. .
3) Gece yarısı mektubu, Salih Bozok’a vererek Otelde kalmakta olan Kurtdereli’ye yollar. Mektubun içinde, 1000 Liralık da bir İş Bankası çeki vardır. Çekin üzerinde, “Kurtdereli Mehmet Pehlivan’a 1000 T. Lira veriniz.
"Anadolu'nun çeşitli yerlernde yapılan kazılarda çıkan kemiklern DNA analizleri şaşırtıcı gerçekleri ortaya koyuyor.Herodot tarihi der ki;M.Ö.625 yılında Zile yakınlarnda Pers ordusu bir hile ile Saka/iskit ordusunu(Alper Tunga'yı) yenene kadar tüm Anadolu"ya Saka'lar hakimdi.
Saka'lar MÖ. 5. Yy.da Altından elbise yaparken, o tarihte ne Rus vardı, ne Alman ne de Fransız vardı.
Biraz daha geriye gidelim...
Sümerlere( yani orta asyali Kengerler)
Turukku'ya, "Türk" Turku krallığına gidelim...
Çünkü Anadolu medeniyetini kuranların eski Yunan Medeniyeti olduğu tezi bize yıllardır yutturulmuştu ya.... biraz öfkeliyiz bu tarihi yalanlara karşı!
1/ 16.yy Osmanlı kayıtlarında TÜRKMEN olarak adı geçen, ancak, kendini “KÜRT” sanan bazı aşiretler:
Barzani Aşireti
Hörmekli Aşireti
Karaballı Aşireti
Pınarlı Aşireti
Kubatlı Aşireti
Deli budak oymağı Aşireti
Kara güne Aşireti
Şeyhbizin Aşireti
Aygut oymağı Aşireti
Alman Prusya Kralı Büyük II. Frederick, 1750 yılında Berlin yakınlarındaki Potsdam ormanlarında gezinirken, bir değirmenin bulunduğu alçak bir tepe üstünde durur. Manzara güzel, hava nasıl ferahtır.
Adamları değirmenciye kralın bu isteğini iletmek için gider kapısını çalarlar ve yaşlı değirmenci kapıyı açar.
- Buyrun?
- Bizi Kral gönderdi. Burayı görüp çok beğendi, satın alacak. Kaç para?
- Satmıyorum ki ne parası?
- Saçmalama Kral istedi.
- Bana ne. Ben satmadıktan sonra kimse alamaz ki.
Adamları gelip Kral'a diyorlar ki;
- Efendim beğendiğiniz yerdeki değirmenci deli. Satmıyorum dedi.
- Çağırın bakalım bana şu adamı.
İngiltere'nin yaptırıp Sultan Abdülmecid'e
hediye ettiği bu armayı Osmanlı arması sanıp duvarlara asıp imparatorluk hayalleri kurmak nasıl bir ruh halidir❓
Öyle ya❓ Lozan'ı yenilgi sayan, Atatürk'e İngiliz Kemal diyenler İngiliz armasını da Osmanlı arması sanıp duvara asıyor.
1-Osmanlı arması, Windsor’da
1854 tarihli Kırım Harbi’nde İngiltere, Fransa ve Sardinya, Osmanlıların müttefiki olarak Ruslarla harbetmişti.
Bu vesileyle Fransa, Sultan Abdülmecid’e Legion d’Honneur nişanı verdi...
2- Fransa’dan geri kalmak istemeyen İngiltere de, padişaha Dizbağı Nişanı verdi.
Böylece Sultan Mecid, yabancı nişan kabul eden ilk hükümdar oldu.