DERİN SAĞIN KÖKLERİ VE AYKUT EDİBALİ

1- 1946 yılında Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün özel emir vererek istihbarat yüzbaşısı Ziya Uygur’un resen emekliliğe sevk edilmesini istedi.
2-Gerekçe soranlara ise istihbarat uzmanı kurmay Yüzbaşı Ziya Uygur’un Mareşal Fevzi Çakmak’ın ekibinden olduğunu söyledi.
3-Almanya ekolünde yetişmiş bir önemli bir asker olan Ziya Uygur 1946 senesinde de sağlık raporu ile emekliye sevk edildiğinde 34 yaşındaydı.
4-İsmet İnönü’nün özel emriyle askerlikten resen emekli edilmesi Mareşal Fevzi Çakmak ile yakınlığı sebebiyle dindarlar arasında adı hızlı bir şekilde duyuldu.
5-Askeriye içerisinde dönem arkadaşları arasında “Turan Orduları Komutanı” olarak anılan bu Uygur emekliye sevk edilince köşesine çekilmedi.
6-İlk olarak Afyon Senirkent Talebe Yurdu Müdürü oldu ve bir süre talebe ortaokul ve lise talebeleri ile ilgilendi.
7-1947 yılında başladığı Afyon Senirkent Talebe Yurdu Müdürlüğü'nü iki yıl sürdürdü.
8-Daha sonra 15 yıl devam edecek olan İstanbul Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde eski metinler uzmanı olarak göreve başladı.
9-Afyon’da Senirkent Talebe Yurdu müdürü iken Aykut Edibali'nin babası ile başlayan arkadaş oldu.
10-1952 yılında “İhtilaller, İnkılâplar ve Siyonizm” adlı ünlü kitabını yazdı. Bu kitabı İngilizce ve Arapça’ya çevrilerek defalarca basıldı.
11-Ziya Uygur, o yılların Türkiye’sinde sağ hareketler ve İslamcı yapılar içerisinde birçok kişi ile temas kurdu. Evine gelen öğrencilere dersler vermeye devam ediyordu.
12-Aykut Edibali’nin babasını yakından tanıyordu.
1942 yılında Afyon Sandıklı’da doğan Aykut Edibali’nin fikirlerinin ilk olgunlaşmasında Afyon Lisesi’nde görev yapan Fransızca öğretmeni Edip bey çok (Dr. Haluk Nurbaki'nin babasıdır) etkili oldu.
13-Edibali, 1953’de Afyon Dumlupınar İlkokulu, 1956’da Afyon Ortaokulu , 1959'da Afyon Lisesi’inden mezun oldu.
14-Lise yıllarında arkadaşları ile birlikte Afyon'da Hizbu’t-Tahrir’in Halka Çalışmalarına katıldı.
15-Liseden sınıf arkadaşı Yavuz Arslargun ile birlikte, İ.Ü. Hukuk Fakültesine yazılarak Afyon Talebe Yurdu'nda kalmaya başladı.
16-İstanbul'da bulunan milliyetçi mukaddesatçı çevrelerle ile irtibata geçti.
17-O yıllarda Cağaloğlu’nda bir matbaa işleten sağın önemli merkez isimlerinden Mehmet Emin Alpkan'ın yanına gidip gelmeye başladı.
18-Alpkan, Edibali'nin basını tanıyan Ziya Uygur’un da arkadaşıydı. Nitekim Uygur’a bu genç üniversitelilerle ilgilenmesini ilk söyleyen isim olacaktı.
19-Ve daha sonra Edibali aslen Senirkent’li olan Kemal Cabıoğlu’nun işyerinde babasının da yakın dostu Ziya Uygur’la görüşmeye başladı.
20-Bu görüşmeler zaman içinde sıklaştı ve belli bir düzene girdi.
21-Aykut Edibali’nin de içinde bulunduğu 4–5 kişilik bir arkadaş gurubunun Ziya Uygur’la yaptıkları sohbetler 5-6 yıl sürdü.
22-Ziya Uygur’un 5–6 yıl verdiği seminer çalışmaları sonunda sonuç verdi. Onun İslamcı ve milliyetçi fikirlerinden etkilenen gençler “Mücadele Birliği” derneğini kurdu.
23-Bu sebepten dolayı “İhtilaller ve Siyonizm” kitabının yazarı eski asker Ziya Uygur için Mücadelecilerin doğrudan akıl hocası denildi.
24-2018’de İletişim Yayınları tarafından basılan “Mücadeleciler” adlı kitabında Ekin Kadir Selçuk bu konuda şunları yazacaktı:
25-“Daha üniversiteye başladıkları andan itibaren eski bir asker ve Alman istihbaratı birimlerinden ders almış olan Ziya Uygur öğrencilerle bir evde her hafta sonu bir araya gelerek onlara kadrolaşmaları gerektiğini anlatıyor.
26-Yaptığım söyleşilerden birinde Ziya Uygur’un kadrolaşma ve örgütlenme noktasında hareketin lideri Aykut Edibali’ye birebir özel ders verdiğini dinledim."
27- BÖYLECE 1964’te yılında Konya’da, İslami hassasiyetlere sahip Hukuk Fakültesi öğrencisi birkaç gencin bir araya gelmesiyle başlayan SOHBET, 1967 yılında Millî Mücadele Hareketi adını almış oldu.
28-Kısaca “Mücadele Birliği” olarak bilinen ve mensuplar “Mücadeleciler” olarak tanınan kadro Yeniden Millî Mücadele Dergisi’ni haftalık siyasi dergi olarak 18 Mart 1980’e kadar 528 sayı yayımlandı.
29-Dergi ve hareketin önde gelen isimleri arasında Necmettin Erişen, İrfan Küçükköy, Aykut Edibali bulundu.
30-Daha sonrasında bu harekette yer alan isimler kurulacak olan Millet Partisi içerisinde de yer aldı.
31-4 Ekim 1976 Konya'da Tarihi Karar Mitingi Milli Mücadelecilerin kodlarının ilk olarak görünür olduğu bir miting olarak tarihe geçti.
32-Mitingde şu sloganları kulandılar: " DGM'den sadece Vatan Hainleri korkar.", DGM İşçiler'e Değil, Komunistler'e, Vatan Hainleri'ne ve Millet Düşmanları'na Karşı", "DGM Devlet Güvenliğinin ve Hukukun Teminatıdır", "DGM Devlet'in Emniyetidir",
33- DGM'lerde verilen kararlar düşünüldüğünde Mücadeleci kadroların nasıl bir koç başı oldukları daha iyi anlaşıla bilir.
34-Mücadele Birliği kadrosunun ilklerinden 1972-1979 yılları arasında Yeniden Milli Mücadele Mecmuası Sahipliğini yapan İrfan Küçükköy hareketin gelişim süreci ile ilgili şunları yazdı:
35-Mücadele Birliği kadrosunun ilklerinden 1972-1979 yılları arasında Yeniden Milli Mücadele Mecmuası Sahipliğini yapan İrfan Küçükköy yıllar sonra hareketin gelişim süreci ile ilgili şunları yazdı:
36- "1977 yılı Mücadele Birliğinin zirve noktada olduğu yıl oldu.
37-Bayrak, Bizim Anadolu adlı iki günlük gazete, “Yeniden Millî Mücadele” adlı bir haftalık siyasî dergi, Aylık kültür ve sanat dergisi “Pınar” ve üç ayda bir neşredilen bilimsel “Gerçek” dergisi ile sağ düşüncenin sesi oldular.
38-İktidar Partisi (AP) ile dirsek teması içinde idik ve bir müstakil partimiz (Millet Partisi) vardı. Koşu atımız hazırlanmış, parkurun önüne çekilmişti. Start bekliyordu.
39-Her ilde hatip arkadaşlarımız kendilerini ispat ettiler. Sık sık konferanslar yapılıyordu.
40-Zaferler Haftası, Fetih Haftası gibi haftalar; anma günleri Mehmet Akif, Ömer Seyfettin, resim sergileri, tiyatro gösterileri her ilde, her ilçede geniş katılımlarla, yerinden organize ile sürüyordu.
41-Bütün Türkiye Mücadele Mektebi olmuştu.
42-Faaliyetlerimizin temel hedefi yeni yeni elemanlar kazanmak ve onları özel eğitimle kültürel yükseklik, sosyal aktivite gücüne erdirmekti.
43-Periyodik olarak İstanbul’a gelen arkadaşlarımız sevindirici haberler getiriyorlardı.
44-Ben de teşkilat çalışmalarından sorumlu olarak, bu bilgileri varsa problemleri periyodik olarak liderimiz ve rehberimiz Aykut Edibali’ye ulaştırıyordum.
45-1977 ortalarında Mücadele Birliği zirve noktadadır. Ortaya çıkan ufak tefek problemler, devin ayağına, eline batan dikenlerdir sadece.
46- Ne yazık ki bu zirve noktamızdan, hiç beklemediğimiz gelişmeler sebebiyle önce kısa süreli bir “Yerinde Sayma” dönemi olacak, ardından da maalesef “Geriye Sayım” başlayacaktır.
47-1980'den sonra, bir kısmı ilk kuruculardan olmak üzere Teşkilattan önemli sayıda kopmalar olacaktır.
48-Bunun sebep ve sonuçlarını irdelemeyi burada zait görüyorum. Ayrılanlar da Mücadele Birliği ismini anmadan, mücadeleci karakterlerini koruyarak büyük hizmetler sunmuşlardır."
49-Necmettin Erbakan’ın ve Alparslan Türkeş’in siyaset sahnesinde olmadığı bir dönemde Yeniden Millî Mücadele Hareketi İslami ve millî duyarlılığın topluma ulaşması noktasında oldukça etkili oldu.
50-Zaman içinde Milliyetçi Hareket Partisi ve Millî Selamet Partisi’nin kurulması ve teşkilatlanmaları, Yeniden Millî Mücadele Hareketi’ni zayıflattı.
51-Aykut Edibali ile birlikte Yeniden Millî Mücadele Hareketi içinde yer alan pek çok isim zamanla farklı siyasi ve sosyal hareketlerin hatta dini grupların vitrinlerinde kendilerine yer buldu.
52-İşin ilgin noktası yıllar sonra yazılan bazı anılarda gerek Ziya Uygur, gerek Mehmet Emin Alpkan gerekse Kemal Cabioğlu’nun İstihbaratçı ve devlete yakın isimler olarak anılmalarıydı.
53-Kısacası Aykut Edibali ve Milli Mücadele kadrosu işte bu derin isimlerin ilgisi devletin bilgisi dahilinde büyütüldü.
54-Ve 1980 ihtilali sonrası görevleri bitince ise sahneden indirildiler.
55-Uzun yıllar rahatsızlık yaşayan Edibali 14.01.2022 tarihinde hayata gözlerini yumdu.
56-Ben ise Edibali'nin Mücadeleciler içerisinde uyguladığı katı sigara yasağını neden bir lider olarak deldiğini hala merak ediyorum.
57-Mücadele Birliği içinde en katı uygulanan yasakların başında sigara içme yasağı geliyordu.
58-Fakat Hareketin lideri Aykut Edibali‟nin bir gün aniden başkalarının önünde sigara içmeye başlamadı.
59-Bu olay Mücadeleci hareketin o eski, disiplinli yapısının kalmadığını gösteren bir simge gibi gören bir çok isim hareketi terk etti.
60- Anlaşılan birileri o günlerde bir süre gözaltında kalan Edibali'ya artık kadroyu dağıt mesajı vermişti.
61- Ve dağılan Mücadeleci kadro farklı siyasi partilerin ve farklı dini cemaatlerin vitrinlerinde yer aldı.
62- Cemil Çiçek, Melih Gökçek, Hüseyin Gülerce, Ahmet Taşgetiren, Atilla Yayla, Taha Akyol, Recep Kırış, çıkmadı... Liste uzun.
63-Prof. Dr. Mustafa Erdoğan, Halil Şıvgın, Mustafa Ruhi Şirin, Atilla Yayla, Ali Müfit Gürtuna, Gaffar Yakın, Dr. Necmettin Turinay, Galip Demirel, Ömer Vehbi Hatipoğlu, Ahmet Taşgetiren, Kemal Yaman, Burhan Özfatura, Hamza Türkmen, Altan Tan ve Ayhan Bilgen
64-Ek bir okuma yapmak isterseniz erenler.

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with LobiRapor

LobiRapor Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @LokmnHokm

13 Jan
Bir de böyle düşünün‼️

Bir tarikata ait yurtta başı kesilen Ünv. öğrencisi, cemaat evinde kalan ve arkasında video kaydı bırakarak intihar eden Enes Kara üzerinden başlayan “tarikat ve cemaatler yasaklansın”,”tarikat ve cemaatler devlet kontrol etsin”çağrılarını hafife almayın.
Çünkü “tarikat ve cemaatler yasaklansın”,”tarikat ve cemaatler devlet kontrol etsin” tartışmasının başlatan olayların beşinci kol faaliyeti olma ihtimalini göz ardın etmemek gerekir.
Unutmayalım ki 28 Şubat yolunun taşları döşenirken Mehmet Kutlular’ın gencecik kızı karanlıkta kalan bir eroin hadisesi Bülent Arınç’ın oğlu trajik kazası ile hayata veda ettiklerinde henüz hayatlarının baharındaydı.
Read 17 tweets
30 Dec 21
AHMET ALTAN 14 YIL ÖNCE YAZMIŞ
"okuyun hele erenler bakın ne yazmış..."

6 Ekim 2007 tarihinde "dini, dindarlığı insanlara öğretmek benim gibi bir inançsıza düşmez ama...." diye yazmış AMA BAKIN NASIL DERS VERMİŞ...
1-İbadetine düşkün ulu bir kişi, kalabalıkların arasında Allah’a ulaşmakta, gerektiğince ibadet etmekte, bütün ruhunu, bütün varlığını Allah’a adamakta zorluk çektiğine karar vererek çöle çekilmiş.
2-Günler, haftalar, aylar, yıllar boyu bir yudum su, bir tane hurma ile beslenip bütün vaktini ibadetle geçirmiş.

Rüzgarın sesini, kumun kımıltısını, vahadaki ağacın büyümesini dinleyip kurtla kuşla konuşmayı öğrenmiş.
Read 38 tweets
29 Dec 21
HAYRETTİN KARAMAN MI DEDİNİZ?
Demirci Nurettin'in oğlu Hayrettin Karaman'ın İslamı temsil ettiğini zannederek dine karşı tepki gösterenlere İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe'nin devrin halifesinin yanlış uygulamalarına karşı durduğu için zindana atıldığı ve kırbaçlandığı hatırlamak gerekir.
Demem o ki erenler bizim beslendiğimiz kaynak ve ölçümüz İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe'dir. Oğluna ve damadına makamlardan makam beğenen Hayrettin Karaman değildir.
O, İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe ki Emevîler ve Abbâsîler devrinde halife ve valilerden gelen hediye ve görev tekliflerini onların haksız tutumlarını tasvip etmiş olmamak ve halk nazarında onlara meşruiyet kazandırmamak için kabul etmedi.
Read 9 tweets
28 Nov 21
HEBLERLİ TAHİR ELÇİ’NİN HAYATININ ŞİFRELERİ…

1- TAHİR ELÇİ, 1966 yılında Cizre’nin 15 kilometre uzağında bulunan Cudi Dağı’nın eteklerinde kurulu, maddi imkânları kısıtlı bir köy olan Hebler Köyü’nde doğdu.
2-1970 yılında Türkçeleştirilerek Hisar ismini alan Hebler Köyü 1992 yılında güvenlik gerekçesi ile boşaltılan köyler arasına katıldı.
3-İlk, orta ve lise öğrenimini Cizre'de tamamlayan Elçi. 1988'de Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi iken katıldığı eylemler nedeniyle gözaltına alındı.
Read 84 tweets
28 Nov 21
HEBLERLİ TAHİR’in hikayesi ve cevap arayan sorular….

Heblerli Tahir Elçi’yi konuşturamayan Ünlü polis şefi kim?

Öldürüldü gün basın yaptığı basın açıklamasının saatini neden değiştirdi? #TahirElci
“Türkiye’de Kürtler var, ben de Kürdüm” şeklinde yaptığı açıklamalar ile Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan akrabası kim?
Batman, Mardin, Siirt, Şırnak Seyyidler ve Ehl-İ Beyt Platormu Dönem Sözcüsü Emin Bulut, Diyarbakır Barosu Tahir Elçi nin öldürülmesini neden kınadı?Elçi ailesi Seyyid mi? #TahirElcisiz6Yıl
Read 4 tweets
27 Nov 21
SİYASAL İSLAMCILARIN KANLI SİCİLİ: KANLI PAZAR

1-Yıl 1969 ekonomik krizin etkilerini gösterdiği, seçimlerin yaklaştığı bir dönemde Amerika’nın 6. Filosu’nu İstanbul boğazına demir atması birden ülkede bir numaralı gündem oldu. ImageImage
2- 6.Filonun TR gelmesini sömürü amaçlı gören sol görüşlü öğrenciler protestolara başladılar. Image
3- 6. Filo’ya karşı ilk protestolar, 11 Şubat İstanbul Limanında üniversiteli gençler tarafında yapıldı. Benzer protestolar İzmir ve Trabzon’da yapılması ve büyük kalabalıkların toplanması bu ülkeye komünizm gelecekse biz getiririz diyen kadroların dikkatini bu olaylara çekti. Image
Read 30 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(