-1600’lü yıllarda Osmanlıda Hızır peygamberin sağ olup olmadığı tartışılıyordu…
* Avrupa’da Gueriche ilk jeneratörü;
* Thomas Savery de ilk buharlı makineyi yaptı...
1-
1600’lü yıllarda Osmanlıda Hazreti peygambere saygı olsun diye “Sallallahu aleyhi vesellem” demenin gerekip gerekmediği tartışılıyordu...
* Avrupa’da Pascal, ilk hesap makinesini;
* Newton, yerçekimi yasasını buldu...
2-1700’lü yıllarda Osmanlıda Hz. peygamberin anne ve babasının mümin kabul edilip edilmeyeceği tartışılıyordu..
* Avrupa’da Newton, ”Optik” adlı kitabını yayımladı.
* Volta, ilk elektrik bataryasını yaptı...
3-
1700’lü yıllarda Osmanlıda firavunun imanla ölüp ölmediği tartışılıyordu...
* Avrupa’da J.Watt, uzun süreli çalışan buharlı makineyi yaptı;
* Montgolfier kardeşler ilk uçan balon yolculuğunu gerçekleştirdiler...
4-Osmanlı bu yüzyıllarda Muhyiddin Arabî’nin Şeyh-i Ekber (Büyük Şeyh) kabul edilip edilmeyeceğini tartışırken;
* Avrupa’da Trevithick, ray üzerinde giden ilk treni (1804) yaptı...
5-Bu yüzyıllarda Osmanlı kahve ve tütünün haram olup olmadığını tartışırken;
* Avrupalı stetoskobu ( Kalp ve akciğer dinleme cihazı,1816) bulmuş;
* Ampère, elektrik akımını ölçen ampermetreyi yapmış,
* Faraday, elektromanyetik kuramları geliştirmişti...
6-Bu yüzyıllarda Osmanlı ezanı güzel sesle okumanın gerekli olup olmadığını tartışırken;
*Avrupalı Londra’da ilk yer altı trenini (metro) (1863) yapmış,
*Plante, kurşunlu akümülatörü(1859),
*Graves Otis ise asansörü bulmuştu...
7- Bu yüzyıllarda Osmanlı medresesi Yezit’e lanet etmenin gerekip gerekmediğini tartışırken;
* Batı’da Cooke ve Wheatstone ilk elektrikli telgrafı buldu...
8- Kanuni’den sonra yozlaşmaya başlayan Osmanlı medresesi türbelerin ziyaret edilip edilmeyeceğini tartışırken;
- Batı 25 Aralık 2021 tarihinde James Webb Uzay Teleskobunu uzaya gönderdi. Bu teleskopla 13,5 milyar ışık yılı uzağı, yani evrenin ilk yıldızlarının oluştuğu zamanı görmeyi olanaklı kılacak.
12- Türkiye Cumhuriyeti ise şarkı sözünde Hz.Adem'e hakaret edildi mi? polemiği içerisinde...
Değişen bir şeyin olmadığı görüyoruz...
13-Osmanlının ilk ve tek gözlemevi olan Takiyüddin'in Rasathanesi,
" meleklerin bacaklarına bakıldığı " iddia edilerek, dönemin Şeyhülislamının "Rasathâneler bulundukları ülkeleri felâkete sürükler" fetvasıyla,top atışına tutularak 22 Ocak 1580'de yıkıldı.
14-Osmanlının 400 yıllık geri kalmışlığının faturasını Cumhuriyete çıkarttılar.
Avrupa Rönesans ve Sanayi Devrimi ile uğraşırken Osmanlı yukardaki tivitlerde anlattığımız gibi dini konuları tartışıyordu.Tarih tekerrürden ibarettir. Bugün aynı durumdayız .
15-Geçmişten adam hisse kaparmış. Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? "Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi ?
16-Atatürk'ün izinden gitmeliyiz. Atatürk aydınlanmanın , çağdaşlığın ve bilimin adıdır. Bu sebeple Atatürk'e karşılar. Atatürk'ün izinden kopmak demek felaket demektir, Osmanlı gibi gerileyip çökmek demektir.
Giriş:
Nakşibendî tarikatının Hâlidiye kolu üyesi Şeyh Sait'in isyanı hilafetin kaldırılması sebebiyle çıkmış gibi görünsede isyan bölücü bir isyandır.İsyanı planlayan İngilizlerin hedefi Musul görüşmelerinde Türkiye'yi zor durumda bırakmaktır.
1-Şeyh Sait isyanı Musul Kürtlerinin Türkiye ile birleşmeyi arzu ettikleri yönelik Türkiyenin, Milletler Cemiyetine sunduğu tezine büyük zarar vermiştir.Bu nedenle Milletler Cemiyetinde sorun çözülememiş 05 Haziran 1926'da Ankara antlaşması ile de Musul Irak'a bırakılmıştır.
2-Nakşibendî tarikatının Hâlidiyye koluna mensup Palulu Şeyh Ali Sebtî’nin torunu olan Şeyh Sait 1865'de Elazığ Polu'da doğmuştur. İleriki yaşlarında babasının bazı işlerinden dolayı Hınıs’a yerleşmişlerdir. Şeyh Sait Nakşibendi tarikatı lideridir.
Cumhuriyetten sonra Türkiye'nin yeniden dinselleştirilmesi, dinin siyasete ve emperyalizme doğrudan alet edilmesinin ilk adımı, ABD vatandaşı Athenagoras'ın, Abd'nin baskısıyla Türk vatandaşlığına geçirilip 01.10.1948'de Fener Rum Patrikliğine seçimi başladı.
1-Atatürk, Fener Rum patrikliğine mutlaka Türk vatandaşı olma şartı getirmiş, Türk vatandaşı olmayan hiç kimsenin Fener Rum Ortodoks Patrikliğine getirilemeyeceğini kanunlaştırmıştı.
Hatta bu patrikliği Fatih ilçemizin kaymakamlığına bağlamıştı.
2-Patrik Türk devletinin izni kontrolü olmadan hiçbir faaliyet yapamıyordu.
1945-46 'lardan itibaren ABD'ye verilen tavizler, yapılan askeri, ekonomik, istihbari anlaşmalar, ve 1949 Fullbrıht eğitim anlaşması ABD' nin Türkiye'deki hakimiyetini hızla arttırdı.
05.02.1937'de Anayasamıza #Laiklik maddesi eklendi.Laiklik yoksa kula kul olmak vardır.Dinci rejimlerde halifeler ve şeyhler putlaştırılır, haşa Allah yerine konulur. Halkın çoğu da Allah'a taptığını sanırken aslında etli kemikli putlara tapar. Laiklik kula kul olmayı engeller.
1-Laiklik ilkesi ile din ve vicdan özgürlüğü güvence altına alınmıştır. Kimse kimsenin dini inançlarına karışamaz , inançlarını sorgulayamaz ve kınayamaz.
Laiklik insanların kula kul olmasını engeller demiştik.
Şekil A da görüldüğü gibi...⏬
2-Vahye dayalı dinsel toplumlarda laiklik devrimi Dünya'da ilk kez 1050'lerde Tuğrul Bey tarafından gerçekleştirilmiştir. Halifenin yöneticilik yetkisi elinden alınmıştır.
Tuğrul Bey'in devrimi sadece Atatürk’ün laiklik devrimine değil, Fransız Devrimi’ne de örnek olmuştur.
Atatürk'e büyük adam diyoruz ya sahiden öyle. Onun büyüklüğü karşısında selam duruyorum.
Bir örnek daha...
Bu foto-harita Trakai diye bir göl köyü. 7-8 bin civarı nüfusu var. Litvanya'da...
Haritadan bakıldığında, Türk ve Müslüman dünyasıyla pek alakası olmayan bir yer...
1-Orada 600 yıldır yaşayan Karay Türkleri var.
Büyük Litvanya Kralı Vytautas, Kuman soyundan gelen Kırım Türklerini toprak verip bölgeye yerleştirmiş. Ahali o günden bu güne kültürünü, dilini ve kendine has yaşantısını sürdürmüş.
Atatürk'le ilgisi ise düşündürücü...
2-Karaylar o bölgede asırlarca kalmış ama ne Osmanlı ne de başkalarının bunlardan haberi yok.
Ufak bir topluluk, uzak bir coğrafya eee haliyle kimsenin umrunda değiller...
Türk milliyetçilerine göre Sultan Galiyev komünisttir.Komünist olduğu için de tu kakadır, adını anmak bile yanlıştır.Türk komünistlerine göre Sultan Galiyev proletarya devletine inanmaz.
1-
1917 Devriminden sonra Türk birliği, büyük Turan devleti ülküsü için çalışmıştır. Türklük bilincini her şeyin üstünde tuttuğu için "Türk faşisti"dir, adını anmak bile yanlıştır.
Türk islamcıları Sultan Galiyev'i hiç tanımaz ve bilmezler.
2-Onlar Arap kaynaklarından beslendikleri için soy bilinçleri Türklüğe çok uzak, Arapçılığa daha yakındır. Galiyev'in "Müslüman Türkleri tek bayrak altında toplama" ülküsü işin içinde Müslümanlık olmasına rağmen ilgi alanlarına asla girmemiştir.
Kristof Kolomb , gemilerin zorunlu tamiratı için Jamaika'ya uğrar. Oradaki yerliler tamirata yardımcı olur, gemi tayfasına yiyecek içecek verir. Ancak aradan aylar geçmesine rağmen tamirat bitmez.
1-Üstelik gemi tayfası, yerlilerin yiyeceklerini yağmalamaya başlamıştır.Bu duruma kızan yerliler, yardımı ve yiyeceği keser.Çaresiz durumdaki Kolomb, o dönemlerde gemilerde bulunan ve yıldız pozisyonlarını da içeren takvimi karıştırırken,ertesi gün Ay tutulması olduğunu öğrenir.
2-Aklına parlak bir fikir gelir ve hemen yerlilerin şefine gider...
Şefe, Tanrı ile haberleştiğini ve Tanrı'nın yardımın kesilmesine çok kızdığını, bu kızgınlığını da Ay'ı kan kırmızıya çevirerek göstereceğini söyler.