6 gün önce piyasaya çıkan kitabım bugün 2. baskıya geçmiş bulunuyor.
Gösterilen ilgiye şükranlarımı sunuyorum.
ÖNSÖZ
Bu çalışmanın amacı, Türk Tarihinin gizlenen eski çağlarını günümüze aktarmak, gerçek Türk Tarihini yeni nesillerin öğrenmesini sağlamak ve kasıtlı olarak,
1-++karanlıkta bırakılan çeşitli sorulara cevap bulmaktır.
Türk Tarih Tezi'ni okuyan herkesin bildiği üzere, Atatürk ilkönce Sakaları/İskitleri araştırmıştır.
2-Ancak Türkiye'de "devlet teorisi" Atatürk'ün ölümünden sonra maalesef yabancı teorisyenlerin
manipülatif aktarımlarına maruz kalmıştır. Örneğin Türk devletlerinin doğuşunu ve bizim imparatorluklar ve ordu geleneğimizin
bugünkü devlet kurum ve işleyişlerine aktardıkları mirası
HAZARLAR, BİR YAHUDİ TÜRK İMPARATORLUĞU
(Albert MİZRAHİ & Kevin Alan BROOK)
Hazarlar Yahudilerle karşılıklı evlilikler yaparak Yahudi ve Türk dünyalarının bir sentezini yaratmışlardı,
1-Mizrahi: Bir Türk Yahudi’si olarak Yahudi Türklerin varlığı bana hep ilginç gelmiştir. O yüzden kitabevinde üst başlığı Bir Türk İmparatorluğu olan, kapağın ortasındaysa kocaman bir magen david yer alan kitap hemen dikkatimi çekti. Hazarlar merak ettiğim bir konuydu.
2-Özellikle de Hazar ve kısmen Yahudiliği kabul etmiş bir başka Türk toplumu olan Avarlar’ın isimlerinin İbranice anlamlarının olmasının bağlantısı olabilir mi diye merak etmiştim. (Hazarlar: geri dönenler, Avarlar: geçenler) Ama kitapta bununla ilgili bilgi bulamadım.
Şam valisi Esat Paşa sıfırı tüketir ve hazine boşalır. Büyük sıkıntıya düşer. Danışmanları çare olarak Şam’daki dokumacılara fazladan vergi koymasını tavsiye eder.
Bu tavsiye üzerine Esat paşa danışmanlarına:
“Böyle bir vergi koyarsak ne kadar gelir elde ederiz?” diye sorar...
1-Danışmanları “Elli veya atmış kese altın elde ederiz” derler.
Bunun üzerine Esat Paşa “Bu insanlar zaten zar zor ayakta duruyor. Bu vergiyi nasıl ödeyecekler?” diye sorar.
“Evlerindeki altınları ve mücevherleri satarlar Paşam” diye cevap verirler.
2-Esat Paşa “ Ben bu meblağı daha güzel bir yöntemle elde etsem nasıl olur?” diye sorar. Danışmanları sessizliğe bürünür.
Ertesi gün Paşa müftüye bir davet göndererek gece gizlice buluşalım der. Müftü gece paşanın yanına gelir. ...
Susular, Elamlılar ve Medlerin yaşadıkları bölgelerin, Greklerin "Persia" dedikleri eski İran ülkesiyle ilgisi yoktur; çünkü Persia, o dönemlerde Basra Körfezi'nin
G. Doğusundaki küçük bir ülkenin adıdır (Syf:17).
Traktör'ün Atatürk forması için @tractorfcstore 'e Tşk ediyorum
1-Ancak l. Kiros zamanından itibaren eski kavimlerin bölgeleri Persler tarafından işgal edilerek Persia'ya katılmış ve Persia sınırları genişletilmiştir. Coğrafi bölge olarak küçük Persia'nın dışında kalan alanda l. Kiros öncesinde Türk soylular vardır.
2-Herodot, Aristo, Pompeius, Justin gibi eski tarihçiler ve bilginler ile François Lenormant, Jules Oppert, Edwin Norris gibi diğer bazı modern tarihçiler, arkeologlar, dilbilimciler, nümizmatikçiler, Asurologlar, Sümerologlar, Persopologlar... doğrudan veya dolaylı olarak+++
Ekmek kuyruklarında sürünen Rus halkını görmezlikten gelen Yeltsin, 'radikal reformların' süreceğini duyurdu...
Oysa kendi yardımcısı Rutskoy bile bu reform programını 'ekonomik soykırım' olarak niteliyordu..
1-Yeltsin, Parlamentoyu Topa Tutuyor!
Ekonomi çöküp milyonlarca insan işsiz kalınca, Yeltsin'e karşı siyasi hareket başladı. Parlamentoda iki cephe oluştu. Yeltsin'e karşı olanlar üst üste önergeler vererek Yeltsin'i görevden almaya çalışıyorlardı...
21 Eylül 1993'te Yeltsin, televizyona çıktı, ulusa seslendi.
Parlamentoyu kapattığını duyurdu. Yeni seçimlere kadar ülkeyi, özel yetkilerle kendisi yönetecekti!..
Postdam Konferansındaki Stalin tehdidi yüzünden İnönü,
Truman Doktrinini kabul edip, sonra da NATO'ya başvurmuştu. Kimileri bu yüzden İnönü'yü hainlikle suçladı ama İnönü mecburdu, Ukrayna'da mecbur.
2. Dünya Savaşı sonunda Berlin/Postdam kasabasında toplanan konferansın sonuç bildirgesinde Stalin'in Türkiye'den 3 vilayetini ve Boğazları istediğine dair bir bildiri yayınlanmıştı.
Google hazretlerine bu başlığı ve ismi yazıp PDF sinden detayı okuyabilirler.
Sovyet Dışişleri Komiseri Molotov 1945'te Türkiye'den boğazlar ve toprak istediklerini bizzat anlatıyor. Sorumluluğu Stalin'e yüklemiştir.
Hatta bir ilginç bilgi daha vereyim,
o dönem Sovyetler bizi (1941'de) Almanya'dan istemiştir!
Bu kitap Türkçe'ye çevrilmiştir.