24 YIL KIZINI BİR BODRUMDA HAPSETTİ - YÜZYILIN CANAVARI: JOSEF FRITZL
Tarihin gördüğü en hastalıklı ruhlardan biriyle karşınızdayız bugün: Josef Fritzl. Josef Fritzl, Avusturyalı olan ve öz kızını alıkoymaktan, hatta ona tecavüz etmekten hüküm giyen bir adam.
Asıl olaya girmeden önce, kendisinin hayatını küçük bir özet geçelim: Fritzl, 1935 yılında Amstetten'da doğmuş. 21 yaşında bir evlilik yapmış ve 7 çocuk sahibi olmuş.
Emekli bir elektrik mühendisi olan Josef'in, 1960'lı yıllarda tecavüz suçundan bir buçuk yıl boyunca hapis cezası çektiği, ancak bu durumun, Avusturya yasaları gereğince,
olayın gerçekleşme tarihinin üzerinden on beş sene geçmesinden sonra kayıtlardan silindiği belirlenmiş. Dolayısıyla kendisinin halihazırda sabıkalı bir geçmişi olduğu bilinmekteymiş.
Fritzl 1977’de kızını taciz etmeye başladığında Elizabeth yalnızca 11 yaşındaydı. Elizabeth 17 yaşına geldiğinde artık babasının tacizlerine dayanamadığı için bir arkadaşıyla birlikte babasından kaçarak saklanıyor.
Ancak üç hafta içinde polis ekipleri kızı bularak ebeveynlerine geri veriyor. Elizabeth, dönüşünün ardından babasının cinsel saldırılarını iyiden iyiye artırmaya başladığını söylüyor, bu durum bir buçuk yıl daha böyle devam ediyor.
29 Ağustos 1984'te, 24 yıl sürecek bir esir hayatı başlıyordu Elizabeth için.
Bu tarihte genç kız, babası tarafından evlerinin bodrumuna hapsediliyor ve Nisan 2008'e kadar burada hapis kalıyor. Annesinin kayıp kişi ilanı vermesinin kısa bir süre sonrasında,
Elizabeth'in kendi el yazısıyla yazılmış bir mektup ortaya çıkıyor. Mektupta ailesinin kendisini aramaması, bir arkadaşıyla beraber yaşadığı, eğer kendisini aramaya devam ederlerse ülkeyi terk edeceği yazıyor. Bu mektup sonrasında arama çalışmaları sonlandırılıyor.
10 yıl boyunca Fritzl, bodruma 3 günde bir uğruyor ve kızına tecavüz ediyordu.
Bu süreçte Elizabeth, çocukları bodrumda doğurmaya başladı. İlk çocuğu biraz büyüyünce babası tarafından üst kata çıkarıldı. Fritzl bu durumu eşine, 'Elizabeth'in doğurduğu çocuğu evlerinin kapısına bıraktığı' hikayesini uydurarak açıklıyordu.
Garip olansa çocukları bulanın hep Fritzl olması ve çocukların biri tarafından eve getirildiğini kimsenin görmemiş olmasıydı. Annesi durumdan şüphelendi mi bilinmiyor, ancak bu durumu bu şekilde kabulleniyordu.
Elizabeth, daha sonraları bir çocuk daha doğuruyor, babası bu çocuğu da üst kata çıkarıyor. Elizabeth'in ebeveynleri bu iki kız çocuğunun, Lisa ve Monika'nın ebeveynleri haline geliyorlar.

Kısa bir süre sonra Elizabeth, bu sefer ikiz çocuklarını bodrumda doğurdu.
İkizlerden biri üç günlükken öldü. Ölen çocuk Josef Fritzl tarafından yakıldı. Diğer çocuk Elizabeth tarafından yazılmış bir notla birlikte üst kata bırakılmıştı. 2003 yılında oğlu Felix'i doğuran Elizabeth diğer çocukları Kerstin ve Stefan ile bodrumda hapis hayatı sürdü.
Josef Fritzl, bu üç çocuğu, eşine yük olmasınlar diye üst kata bıraktırmadığını ve Elizabeth ile birlikte bodruma mahkum ettiğini polisteki sorgusunda söylemiştir.
24 yıllık sürecin sonlanmasına neden olan ilk durum Elizabeth'in bodrumda kendisiyle birlikte yaşayan oğlu Kerstin'in rahatsızlanması oldu. Josef Fritzl, durumu çok ağır olan çocuğu hastaneye götürmeye karar verdi.
Onu dışarı taşırken Elizabeth Josef'e yardım etti ve böylece yıllar sonra ilk defa bodrumdan dışarı çıktı. Ardından yeniden son haftasını geçirmek üzere bodruma döndü. Kerstin, bir ambulans ile hastaneye kaldırıldı.
Elizabeth, çok akıllıca bir düşünceyle Kerstin'in cebine kendine yardım edilmesini isteyen bir kâğıt yazıp koymuştu. Bu kâğıt hastanede tespit edildi ve hemen Avusturya polisine verildi. Böylece yıllar önce kapanan Elizabeth'in araştırması tekrar açıldı.
Bu olayın yalnızca 1 hafta sonrasında Fritzl, Elizabeth ve çocuklarının bodrumdan çıkıp yukarıya dönmesine izin verdi.
Fritzl karısına ise, kızlarının 24 yıllık yokluğunun ardından geri dönmeye karar verdiğini açıkladı. Elizabeth ise babası tarafından tehdit edildiği için, 24 yılın da etkisiyle tüm dediklerini onayladı.
Sonrasında Elizabeth ve babası, hastanedeki Kerstin'i ziyaret etmeye gittiklerinden polis tarafından alındı ve karakola götürüldü. Elizabeth, babası çıkarılıp kendisini güvende hissettiğinde polise yaşadıklarını anlatmaya başladı:
Şiddete maruz kaldığını, günlerce çocuklarıyla beraber aç bırakıldığını, zorla pornografik videolara maruz bırakıldığını, çocuklarının önünde o videolardaki sahnelerin birebir kopyasını yapmaya zorlandığını ve bu şekilde tecavüze uğradığını.
Tüm bu ifadelerin sonucunda Josef Fritzl hemen gözaltına alındı. Josef Fritzl, 7 çocuğun da kendinden olduğunu ve kızını 24 yıl penceresiz bodrumda hapsettiğini söyledi. Bodrumun kapısının gizli, anahtarsız kilit sistemiyle açıldığını söyledi.
Elizabeth ve çocuklarından alınan bilgiye göre Josef Fritzl, onlara beton kapının tellerle bağlı olduğunu, patlatılınca zehirli gazın içeriye gireceğini ve bunun güvenlik sisteminde yer aldığını belirtmişti.
Fritzl'in karısı Rosemarie ise, Elizabeth'in durumundan habersiz olduğunu ve kızının bir tarikata katıldığını sandığını belirtti.
Birkaç gün sonra DNA testiyle çocukların Josef Fritzl'in çocukları olduğu doğrulandı. Araştırmacılar bodrumda yaptıkları araştırmada oksijen eksikliğinden yalnızca bir saat çalışabildiler.
sevil atasoy'dan:
avusturya, her geçen gün, amstetten’li ensest canavarı 73 yaşındaki josef fritzl hakkında yeni şeyler öğreniyor. bir hastanenin aciline getirilen 19 yaşındaki genç kız sayesinde akıl almaz bir gerçek ortaya çıkmıştı.
kardeşleri ve annesiyle birlikte yıllardır evinin bodrumunda tutulduğu anlaşılmış ve çocukların babasının, öz dedeleri josef olduğu, dna analizleriyle kanıtlamıştı.
meğer josef, sadece kızı ve torunlarını hapsetmekle kalmamış, kendi annesini de, 1980 yılındaki ölümüne dek, pencerelerini ördüğü bir odada tutmuş. "kadınlar beni sevmedi, intikam almak istedim" diyen fritzl hakkındaki psikiyatri raporu,
22 ekim’de st. pölten eyalet mahkemesine gönderildi. dr. adelheid kastner, fritzl ile altı kez görüştükten sonra kaleme aldığı 130 sayfalık raporunun sonuç bölümünde, adamın yaptıklarının idrakinde olduğunu ve gelecekte benzeri suçları işleyebileceğini bildiriyor.
bu durumda josef fritzl’e, avusturya’nın tek akıl hastanesi niteliğindeki cezaevi olan göllersdorf’un yolu görünüyor.
yapılan röportajda, bodrumda bir aileye sahip olmayı oldukça doğal gördüğünü ve yaptıklarından hiç pişmanlık duymadığını söylemiş.
peki josef fritzl’dan yaşları 37 ile 51 arasında değişen yedi çocuk sahibi olan 78 yaşındaki karısı rosemarie fritzl nasıl olup da bodrumda yaşananları fark etmedi. uzmanlara göre üç çocuğu, kendi torunu gibi yetiştiren kadın gerçekten de durumun farkında değildi.
çünkü josef fritzl, karısını ikna etmek için mükemmel bir senaryo hazırlamıştı. birkaç yıl arayla kapılarına üç bebek bırakıldığında, bunların kayıp kızları elisabeth’in çocukları olduğuna yaşlı kadını inandırmıştı.
josef, otoriter bir adamdı. mahzendeki tutsaklarını ve eşini geride bırakarak haftalarca tayland’a tatile gittiğinde kimse sesini çıkaramıyordu.
josef fritzl, suçunu itiraf etmesinin ardından tutuklandı. dna testi de biri yakılarak imha edilmeye çalışılan yedi çocuğun babasının josef fritzl olduğunu doğruladı. durumdan yeni haberdar olan rosemarie fritzl,
42 yaşındaki kızı elisabeth ile altı çocuğu psikolojik tedavi görüyor.. elisabeth fritzl’ın üç çocuğu, daha önce hiç gün ışığına çıkmamıştı. dış dünyayı televizyon ve radyodan bilen çocuklar, ilk kez araca bindiklerinde, gökyüzünde ay’ı gördüklerinde hayrete düştüler.
sorgulamada, "diğer üç çocuğu niye yukarı almadığı" sorulduğunda fritzl şu yanıtı verdi: "bodrumda uslu durmuyor, bana çok bağırıyorlardı."
bodrumda yaşayan üç çocuktan yalnız en küçük olanın, yani felix'in travmasını yeneceği, normal hayata uyum sağlayacağı söyleniyor. kerstin ve stefan'ın psikolojilerindeki yaranın ise kalıcı olacağı kesin gibi. ikisi de yaşıtlarıyla anlaşmakta güçlük çekiyor.
anneleri, onları ancak özel öğretmenlerle eğitebileceğinin bilincinde. stefan'ın en içine kapalı çocuk olduğu, aile dışında kimseyle iletişim kurmayı başaramadığı söyleniyor.
ancak ailede yaşanan psikolojik krize rağmen elisabeth, özgürlüğüne ve henüz bebekken elinden alınan
üç çocuğuna yeniden kavuştuğu için çok mutlu. her akşam özenerek çocuklarına sağlıklı yemekler yaptığı, onlara hazır yemekler yedirmek zorunda kaldığı onca yıldan sonra çocuklarını sağlıklı biçimde beslediği söyleniyor. çocuklarının eğitimiyle de yakından ilgileniyor.
elisabeth'in kızkardeşi ulrike de aileyi sık sık ziyaret ediyormuş. nisan ayından beri ailenin sözcülüğünü yapan ulrike dışında, devletin atadığı terapistler de evin ziyaretçileri arasında.
5 yaşındaki en küçük çocuk felix hapis tutulduğu yerden ilk çıkarıldığında burnunu araba camına yaslamış ve öylece yıldızlara bakmış. hayatında ilk kez yıldızları görmüş. hayretle bakmış, bakmış, bakmış.
Konu ile alakalı Girl In The Basement adlı film çekilmiştir. Ve Rammstein'in wiener blut şarkısına konu olan adam
Elizabeth'in bu 24 yılda 3000'den fazla kez tecavüze uğradığı belirtiliyor.
İşte 2 odalı, farelerle dolu, son derece nemli, ısıtma kaynağının veya sıcak suyun bulunmadığı, buz gibi olan, içerisinde yalnızca bir TV ve yemekleri ısıtmak için küçük bir ocak olan, çocukların çizim yapması içinse birkaç boya, kâğıt ve kıyafetler bulunan,
araştırmacıların bile 1 saat dayanamadığı bu bodrum katında 24 yıl yaşayan, babası tarafından tecavüze uğrayan, neticesinde 7 çocuk doğuran, adeta bir ömrü orada geçiren Elizabeth'in acı dolu hikayesi de böyle.
Elizabeth'in soluk cildi henüz yıllarca süren karanlığın etkilerinden kurtulabilmiş değil. Yaşamak zorunda bırakıldığı mekanın darlığının sonucu olarak da kamburunu çıkarmış biçimde yürüyor.
Bodrumda hapis tutulan üç çocuk; Kristen, Stefan ve Felix de yeni hayatlarına ayak uydurmakta zorlanıyorlar. Stefan zar zor yürüyor; yıllar boyu yaşadığı bodrum katının alçak duvarları onu da kambur durmaya zorlamış.
Işıklar söndüğünde ve kapılar kapandığında Kerstin'in panik atak yaşadığı söyleniyor. Üç çocuk da ışıksızlıktan D vitamini eksikliği yaşıyor; ayrıca kansızlık sorunları var, daha önce hiç görmemiş oldukları doğal
ışığa gözlerini alıştırmak içinse özel gözlükler kullanmaları gerekiyor. Yaşıtlarıyla anlaşmakta sorun yaşadıkları da söylenenler arasında .Üst kata çıkarılan çocuklarsa, korkunç aile sırlarının ortaya çıkışıyla psikolojik sorunlar yaşıyorlar.
kaynak: onedio, eksiseyler
Floodlarımızı beğeniyor musunuz?

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Suçlu incelemesi

Suçlu incelemesi Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @Sucluincelemesi

Mar 14
BURARİ AİLESİNİN GİZEMLİ VAKASI Image
Hindistan'ın başkenti Delhi'de 3 neslin birlikte yaşadığı burari ailesinin yaşadıkları da bölge halkının ve aile yakınlarının kederi ve en büyük pişmanlıkları, keşke olanların farkında olsak ve bu iyi aileye destek olabilseydik diyorlardı.
Dışarıdan bakıldığında çok mutlu ve birbirine bağlı olarak görünen bu ailenin yaşadıkları bizlere Türkiye şubesi olan Palu Ailesinin yaşadıklarını hatırlatıyor. Bugünse Burari ailesinden kalanlar sadece kötü anılar ve kimsenin gitmek istemediği,
Read 33 tweets
Mar 12
Akil Almaz Olaylar Zincirinin Bas Kahramanlari Palu Ailesi!
Palu ailesi, Harun - Havva çifti ve onlarin 5 çocugu olan; Fatih, Isa, Emine, Meryem ve Ayse Melek'ten olusuyor. Aslinda gayet sıradan olan bu ailenin düzeni Emine ile evlenen Tuncer Ustael'in aileye girisiyle bozuluyor. Damat Tuncer kendisini aileye "Cinci Hoca" olarak tanıtıyor
Ve onlardan kendisine inanmalarını istiyor. Sözde "Cinci Hoca" kendisine inanmayanlari cezalandirmaya karar veriyor.
Read 20 tweets
Mar 11
Tarihin En Büyük Gizemlerinden: Tamam Shud vakası Image
Avustralya'nın bugüne kadar karşılatığı en büyük gizemlerden birisi Somerton Adamı. 1948'de Somerton sahiline vuran, kimliği hiçbir şekilde tespit edilemeyen ve cebinden Ömer Hayyam'ın Ruabiyat kitabından gizemli bir parça çıkan Tamam Shud vakası
Tamam Shud olarak adlandırılan bu esrarengiz olay sadece Avustralya’da değil, tüm dünyada ses getiriyor. Adamın kim olduğu, nereden ve neden Avustralya’ya geldiği çözülemiyor,
Read 47 tweets
Mar 7
KIRKAĞAÇ YAMYAMI
1996 yazı Manisa'nın Kırkağaç ilçesinde oldukça sıradan geçiyordu. Ta ki halkın huzuru dehşet veren bir olayla bozulana kadar. Peki o yaz neler yaşanmıştı:
O yaz okulların tatil olmasıyla Kırkağaç'a bağlı İlyaslar Kasabası'nda tütün kırarak geçinen Kurt ailesinin en küçük oğlu Mustafa merkezdeki sanayi mahallesinde çalışmaya başlamıştı.
Read 22 tweets
Mar 6
ACILARIN KADINI BERGEN
Bergen'in yüzüne kezzap atılmadan önceki hali
Bergen sadece 30 yıl yaşadı. Hayatını halise duyduğu ölümüne aşka adadı tek istediği şarkı söylemekti. kader buna izin verilmedi. Önce yüzüne kezzap atılıp güzelliği elinden alındı sonra 6 kurşunla hayatını kaybetti.
Read 34 tweets
Mar 5
300 Kişilik Köyün Tamamının Delirdiği: Lanetli Ekmek Olayı
1951 yılında Fransa’da yaşanılan bu olay, 300 kişinin delirmesine ve 7 kişininde ölmesine sebep oldu.
Fransa’nın Pont-St. Esprit köyünde herkes birbirini tanıyor ve mutlu bir şekilde yaşıyordu. Ancak tarih; 16 Ağustos 1951 yılını gösterdiğinde beklenmedik olaylar yaşanmaya başladı.
Read 24 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(