SOYSUZ PAŞAMIZ!
Selanik'i emrinde 25.000 asker olmasına rağmen tek kurşun atmadan Yunanlılara teslim eden Hasan Tahsin Paşa (1912),
Lozan'da öldükten sonra Yunanlılar, cenazesini getirerek devlet töreniyle Selanik'te Kara Kuvvetlerinin, 'Balkan Savaşları Müzesi'ne gömmüştü.
1-Selanik’ten 25 kilometre mesafede eski adı ‘Topsin’ yeni adı Gefira’da (Köprü) Osmanlı döneminin büyük çiftlik ağası Modiano’nun köşkü var. Bugün Balkan Savaşları Müzesi.
Selanik’in 1912’de Yunan ordularına teslimiyle ilgili müzakereler bu köşkte yapıldı.
2-Bir yanda Yunan Kralı Yeorgios’un oğlu veliaht ve başkomutan Konstantin, diğer yanda Selanik’teki Osmanlı güçlerinin komutanı Hasan Tahsin Paşa’nın temsilcisi Şefik Paşa. Odaların birinde Hasan Tahsin Paşanın ressam olan oğlu tarafından pazarlık canlandırılmış.
3-Müzede, 1912-1913’teki Balkan Savaşları’nda Osmanlı, Sırp, Yunan ve Bulgar ordularının silahları ve üniformaları da sergileniyor.
Binanın bahçesinde daire üzerinde mermer bir taşın bulunduğu bir mezar ise dikkat çekici...
4-Üzerinde ‘Hasan Tahsin Paşa (1845-1918) ve Kenan Mesare (1899-1965) yazıyor.
Yunan Kara Kuvvetleri’ne ait bir müzenin bahçesinde bir Osmanlı paşasının mezarının bulunması, Tepedelenli Ali Paşadan sonra bir başka Osmanlı Paşası, Hasan Tahsin Paşa’nın da çok sevildiğine işaret.
5- YUNANLILARA GÖRE KURTARICI VE HAYIRSEVER
Hasan Tahsin Paşa 73 yaşında Lozan’da öldü. Kemikleri 1937’de Selanik dışındaki Trinadia mevkiindeki Arnavut mezarlığına nakledildi. Mezarlık 1983’te istimlak edilince kemikler 23 yıl bir kutuda muhafaza edildi.
6- 2006’da ise aynı zamanda yaveri olan ressam oğlu Kenan Mesare’nin kemikleriyle beraber müzenin bahçesine gömüldü.
Araştırmacı-gazeteci Alekos Orologas, “O Selanik’in gerçek kurtarıcısı ve hayırseveri” diyor paşa için. E haklı tabi!
7-Hasan Tahsin Paşa’nın Yunanistan'da çok sevilmesinin iki nedeni var:
Birincisi, 26 Ekim 1912’de Selanik’in kayıtsız şartsız Yunan ordularına teslim protokolünü imzalaması. Paşa, 500 yıl Osmanlı şehri olan Selanik'i, İstanbul’dan verilen direnin talimatına rağmen teslim etti!
8-Bu soysuz Paşa, kimilerine göre dönemin büyük güçlerinin Selanik’teki konsoloslarının etkisi altında kaldı. Kimilerine göre gaflet içindeydi. Atatürk'e göre büyük haindir.
9-Selanik’in 550 yıllık Osmanlı egemenliğinden sonra Yunanistan’a geçmesinde imzası bulunan bu soysuz paşanın, şehirdeki Osmanlıların hayatta kalabilmeleri için bu kararı aldığını söyleyenler de var ama, Yunanlılar şehirde Osmanlı bırakmadı hepsini öldürmüştü.
10-Yunanlı araştırmacı-yazar Vasilis Nikoltsos’a göre, Hasan Tahsin Paşa çok sevdiği Selanik’te kan dökülmesini istemiyordu. Bu nedenle de protokolü imzaladıktan sonra, “Selanik kaybedildi ancak kurtuldu” dedi.
11-BULGARLARA DİRENDİ
Paşa’nın Yunanistanda çok sevilmesinin ikinci nedeni ise 1. Balkan Savaşı’ndaki Yunan-Sırp-Bulgar-Karadağ ittifakının en güçlü ordusuna sahip Bulgaristan’ın “Bizimle de aynı protokolü imzala” dediğinde Hasan Tahsin Paşa’nın “Hayır” cevabı vermesiydi.
12-Eğer, Yunan ordusundan birkaç gün sonra Selanik’e giren Bulgar ordusuyla da aynı protokolü imzalasa, kim bilir belki de bugün Selanik Yunanistan değil, Bulgaristan topraklarında yer alacaktı...
13-Şehrin Yunanlılara tesliminden sonra paşa burada fazla kalamadı. Bulgar askerleri evini bastı, Osmanlılar da ona hain gözüyle baktı. 1913’te Fransa’ya gitti ve beş yıl sonra öldü.
14-Oğlu ve yaveri Kenan Mesare ressamdı. Bugünlerde Selanik’teki resim müzesinde sergilenen tablolalarından birinde babasının teslimiyet protokolünü imzalamasını canlandırmıştı.
15-Hasan Tahsin Paşa’nın hayatta iki torunu var: Remzi Romanos Mesare ABD’de, mimar olan Şahin Seryios Mesare ise Yunanistan’da yaşıyor. İsimler de çarpıcı...
Alıntı kaynak:
Yorgo Kırbaki hurriyet.com.tr/selanik-te-bir…
16-bu Osmanlı zihniyetinin devam etmesi üzücüdür...
ŞİMDİ BAK NELER OLUYOR!
Sözde demokrasinin beşiği olan Yunanistan da Türk kelimesi tümden yasaklandı!
Bunun üzerine Batı Trakya'daki Türkler protesto yürüyüşü başlattı.
Batı Trakya'ya destek için paylaşalım lütfen. Batı Trakya Türkleri yalnız değildir!
Eski Türklerde atalarının mezarını tahrip etmek 1. Derecede savaş nedeniydi. Herkes bunu bilir ve ona göre davranırdı. Lafa gelince İtibar! Lafla sarayla itibar olmuyor ama hatta görüldüğü gibi ciddiye bile almıyorlar !
“GÖK BAYRAKLAR YÜKSELİYOR"
İşgalin ilk günü Putin kaybedecek, çekilecek, Rus ekonomisi çökecek dediğimde köpürenler burada mı?
İşgal altındaki Herson Oblastı'nın Novoalekseyevka kasabasında yaşayan Kırım Türkleri ve Ukrayinler kimseden korkmadan işgalcilere "Defolun!" diyorlar.
Gerçek adı Hagop Martayan’dı.
1895 İstanbul doğumlu, Ermeni asıllı bir Türk Dilbilimcisiydi…
Türk Dil Kurumu'nun ilk genel sekreteriydi ve kuruluşundan vefat edene kadar o görevde kalacak kadar değerli bir beyindi…
Türkçe’nin yanı sıra 8 dil biliyordu...
1-Türkçe’nin yanı sıra Yunanca, İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Latince, Almanca, Bulgarca ve Rusça biliyordu...
1932 yılında Atatürk'ün başkanlığında gerçekleştirilen I. Türk Dil Konferansı'na dilbilimci olarak davet edildi.
2-Türk diline katkılarından ötürü soyadını Atatürk 1934 yılında kabul edilen Soyadı Kanunu ile bizzat verecekti. Agop DİLAÇAR!
1-Ukrayna'nın işgali Rusya'nın çöküşüne zemin oluşturabilir.
Putin 24 ARALIK 1979'u unutmuş olmalı!
24 Aralık 1979'da işgal edilen Afganistan nasıl Sovyetler Birliği'nin çöküşünü hazırladı ise, Ukrayna'nın işgali de Rusya'nın çöküşüne zemin oluşturabilir.
2-O zaman bizim de Türk Devletleri olarak Rusya'nın egemenliği altında bulunan Türk Yurtlarına şimdiden sahip çıkmaya hazırlanıyor olmamız gerekir!
Efendim, "Osmanlı Türk değil ama Ukrayna'yı Türk yaptın!"
diyen "bazı gruplara",
soyu belirsiz 'Osmanlı Hanedanı'nın, parayla 'Kayı Boyu'na bağlanma masalını hatırlatalım, balık hafızalarını tazeletelim hocaların hocası Prof Dr Halil İnalcık'tan...
"Osmanlı'ya soyu belirsizdir" diyen hocaların hocası Prof Halil İnalcık idi. Lakin parayla da olsa, siyasi ikbal hesabıyla da olsa soyunu Türklere bağlayan Osmanlılar, sonraki dönem Devleti gayriTürklere teslim edip, Oğuzum-Türkmenim diyenleri aşağıladı!
Balık hafızalı arkadaşlara da
tarihi Rus katliamlarından küçük bir zincir!
Ey gidi Putin, metaverse çağında hala ayılık yapıyorsun ama Rus Ayısı bum artık. Rusya'nın dağılmak için 20 senesi kaldı. Tatarlar, Başkurtlar, Yakutlar, Hakaslar, Türkler özgürleşecek.
Zengezur-Nahçıvan Koridoru açılacak, Türkiye ile Türkistan kavuşacak...
Herkes fikrini söylüyor ben de diyorum ki; Rusya sürekli beyin göçü veriyor. Rus nüfusu sürekli geriliyor. Rusya'nın ana ticareti enerji ihracatı. Çin, Rusya'ya deva olamaz, Çin'e sadece enerji satarak ayakta kalamaz. Rusya'nın Avrupa pazarını kaybederek yaşama şansı da yoktur...
Ara-sıra balık hafızalı topluma bunları hatırlatmamız gerekiyor...
Sakalar/İskitlerde Kadının Konumu #Ukrania kadınları eşlerinin yanında elinde silahla ülkelerini savunduklarını görünce hem sevindim hem düşündüm, bunlar Saka/İskit kanı taşıyor diye düşünüp daha çok sevindim...
1-İskit kadınlarının toplumsal hayatın her alanında yer aldığı Yunan Atalanta örneğinde görülmektedir. Atalanta'nın durumu şöyle aktarılmaktadır:
Yunan bir baba, eşinden erkek çocuk doğurmasını beklerken eşinin kız çocuk doğurması üzerine babası bu kızını bir dağa bırakmıştır.
2-Dağda yetişip büyüyen, avcılık
ve savaşçılıkta ustalaşan Atalanta isimli bu kız,
MÖ VI. yüzyıldan
Roma dönemine kadar Yunan sanatçıların yaptığı fresk ve vazolarında daima İskit kadını formunda tasvir edilmiştir.