Sakalar/İskitlerde Kadının Konumu #Ukrania kadınları eşlerinin yanında elinde silahla ülkelerini savunduklarını görünce hem sevindim hem düşündüm, bunlar Saka/İskit kanı taşıyor diye düşünüp daha çok sevindim...
1-İskit kadınlarının toplumsal hayatın her alanında yer aldığı Yunan Atalanta örneğinde görülmektedir. Atalanta'nın durumu şöyle aktarılmaktadır:
Yunan bir baba, eşinden erkek çocuk doğurmasını beklerken eşinin kız çocuk doğurması üzerine babası bu kızını bir dağa bırakmıştır.
2-Dağda yetişip büyüyen, avcılık
ve savaşçılıkta ustalaşan Atalanta isimli bu kız,
MÖ VI. yüzyıldan
Roma dönemine kadar Yunan sanatçıların yaptığı fresk ve vazolarında daima İskit kadını formunda tasvir edilmiştir.
3-Yunan mitolojisinde Atalanta karakteri erkeklerle güreş yapan, elinde yayı,
oku, mızrağı, yanında av köpeği, üstünde zikzak çizgili tuniği,
belinde kemeri, İskitlere özgü sivri şapkası ve İskitlere özgü botlarıyla tam bir İskit savaşçı kadını olarak tasvir edilmiştir.
4-Bu durumu Stanford Üniversitesi'nden Adrienne Mayor, Amazonlar adlı
eserinde şöyle açıklamaktadır: "Hiçbir şey eski Yunanları, kadının İskit kültürü içindeki
eşit ve özgür konumu kadar huzursuz etmemiştir."
5-Mayor'a göre eski Yunan kültürü erkek egemen bir kültürdür.
Kadın eve kapanıp çocuk bakmaktan başka işe yaramayan bir
varlık konumundadır. Ancak Atalanta İskit kadınları gibi özgür,
sporcu, avcı, güreşçi, savaşçı olup Yunan kadınlarıyla uyuşmamaktadır.
6-İşte Yunanlar bu sebepten dolayı Atalanta isimli kadın figürünü fresk ve vazolarında Yunan kadınlarına kötü örnek
olmasın diye İskit kadını formunda tasvir etmişlerdir.171
7-Hipokrat, #Ukrania Azak Denizi çevresinde bulunan İskit kadınlarının evlenene kadar ata bindiğini, ok attığını, mızrak savurduğunu ve düşmanlarıyla savaştığını söylemiştir. İskit kadınlarının töre
gereği bir kurban kesilmediği sürece eşi olan erkekle aynı evde
oturmadığını,
8-+++evlendikten sonra da ata binmeyi bıraktığını eklemiştir.172
9-Herodot, İskit erkeklerinden daha fazla İskit kadınlarını övmüştür. Amazon kadınlarının İskit erkekleriyle birleşip evlenerek
kurdukları Sarmat Krallığının, erkeklerin kağanlığından daha
meşhur olduğunu söylemiştir.
10-Orosius, Kızılırmak havalisinden,
Terme civarından (Samsun) Karadeniz'in kuzeyine geçen Amazon
kadınlarının İskit kadınları olduğu görüşünü ortaya koyarak İskender dönemine kadar Asya ve Avrupa'da hâkim olmuş, +++
11-+++Efes ve
Sinop gibi şehirleri kurmuş ve Atina'ya kadar giderek Yunanlarla
savaşmış atlı kadınlardan oluşan bu topluluğa İskit topluluğu demiştir.174
12-Döneme dair bilinen bir başka kadın figürü de Pers kaynaklarında adı çokça geçen sivri başlık giyen (sakatigrakhauda), İskitlerden olan, Sarmatların en bilinen hükümdarı Tomris Hatun'dur.
13-Tomris'in tarihteki ilk kadın hükümdar olması ve zaferleri hakkında Herodot şu bilgileri aktarmaktadır:
"Pers Kralı Kiros'un Kraliçe Tomris'e evlenme teklifi etmesi, fakat Tomris'in bunun bir hile olduğunu düşünüp teklifi reddetmesi üzerine +++
14-+++Kiros, Tomris'in oğlunu bir hileyle
öldürtmüştür. Bunun üzerine üzülen ve intikam andı içen
Tomris, Kiros'la büyük bir savaşa tutuşmuştur. Pers ordusunun büyük bir kısmı olduğu yerde erimiş, Kiros'un 29 yıl süren saltanatı sona ermiştir.
15-Savaşı Tomris kazanmış,
Kiros kaybetmiştir. Tomris ölüler arasında Kiros'u bulmuş, kafasını kestirip kan dolu fıçıya atarak andını yerine getirmiştir. Böylece atası Alp Er Tunga'nın ve oğlunun intikamını almıştır."175
16-Herodot'a göre bir İskit kolu olan Massagetler, Güney Rusya
İskitleri gibi giyinir, yaya veya atla savaşır, daha çok "sagaris" denilen baltayı kullanırdı. "Silahlarını yalnız bakır ve altınla yapar,
kargı, mızrak uçları ve baltalar hep bakırla kaplanır, savaş başlığı,
17-+++kılıç kayışı gibi parçalar da altınla kaplanırdı." Özgür ve savaşçı
Massaget kadınları yalnızca tek erkekle evlenir, kısrak sütü içer,
en büyük tanrı olarak güneşe inanır, en hızlı hayvan olan atı güneş için kurban ederlerdi.176
18-Eski Türklerde başta Tomris ve Buhara Melikesi Kabac Hatun
olmak üzere pek çok kadın hükümdar vardır.
19-Kirman Kutluk Devletinde: 1- Türkân (Terken) Hatun. 2- Padişah Hatun (doğumu 1256).
İran'daki Salgurlu Devletinde (1147)
1-Bibi Türkân, Salgar Türkmenlerinin Başkanıdır (1261). 2- Ebeş Hatun (1263)
İran Hurşidoğulları Devletinde (1195) Devlet Hatun (1316)...
20-+++İran'da İlhanlı Devletinde:
Satı Bey Hatun (1338).
Celayirli/İlkâniyan Devletinde:
Döndü Hatun (1415).
"Hanbike" sıfatlı Tatar Hanlığını yöneten:
Süyüm Bike Hatun
(1554)
21-Kasım Hanlığında:
Sultan Fatma Bike (Begüm) 1679
en çok bilinenleridir.177
Türklerde kadının konumu bu manada başka hiçbir millette görülmemektedir.
22-93 Harbinde Erzurum, Aziziye Tabyası'nın
savunmasında Rus işgaline karşı direnişin simgesi haline gelen
Nene Hatun ve İstiklal Harbi'ndeki Kara Fatma bu geleneğin son
temsilcileri sayılabilir.
23-İskitlerden günümüze kadar gelen eski Türk inancındaki en
önemli dini ritüel, dans ve şiirdir. Bu sebeple kamların iyi birer
şair, ozan, dansçı ve taklitçi olması gerekmektedir.
24-Kamların, üzerindeki özel elbiseleri ve çaldıkları davul sonucu kendilerini transa sokmalarından dolayı Tanrı ve ruhlarla iletişim sağladıklarına,
kozmik âlemde yolculuk yaptıklarına inanılmıştır. Kamların bu
trans esnasında yaptıkları her şey doğaçlamadır.
25-Günümüzde de;
Altay Şamanları, Dolgan, Hakas, Nenet, Tofa, Tuva, Yakut, Buryat, Çukçi, Evenk, Oriçi, Solon, Tunguz, Kalmuk vb. Şamanları, giyecekleri kutsal şaman elbiselerini, Ruh atasının istekleri doğrultusunda hazırlayıp, ruhun onayına sunduktan sonra giyilebiliyorlardı
26-Kamların sosyal statü açısından diğer insanlardan bir farkları yoktur. Kadınlar
için "kadın kam" ifadesi mevcut değildir.
Saadettin Gömeç'e göre
kamların diğer insanlardan üstün tek yanları, trans halinde kozmik âlemdeki ruhlarla kurdukları temastır.
27-Trans hali geçtikten
sonra ise diğer insanlardan bir farkları yoktur.
28-Eski Türklerde kadınların da erkekler gibi kam olabilmeleri Türklerde çağlar boyu
devam ettirilen kadın-erkek eşitliğini gözler önüne sermektedir.178
Eski Türklerde kadının eşitlikçi ve hatta kutsal tarafı Umay Ana
figüründen kaynaklanmış olmalıdır.
29-Servet Somuncuoğlu, 8 bilim insanıyla birlikte Kırgızistan'ın Saymalıtaş Vadisi'ndeki,
resimlerinde yaptıkları incelemeler sonucunda meydana getirdiği
Gökyüzü Atları adlı eserinde Eski Türklerin toplumsal öncelik sıralamasını "hakan-şaman-çoban ve avcı" olarak vermiştir.
29-Daha sonraları bu sıralamaya savaşçılar da katılmıştır; fakat sıralamanın en üst sırasında daima kadın olagelmiştir.
30-Somuncuoğlu, inceledikleri petrogliflerde (kaya resimleri) ilk kutsal şamanın "gökyüzü atlarıyla" gökyüzünden kadın kılığında indiğini gözlemlediği için Türklerde kadının kutsal olduğunu söylemiştir.17
31-Konunun devamını kitabımdan okuyabilirsiniz.
15 gün olmadan 2. baskısı da tükenmek üzere olan kitabımı;
Yayıncı Kaynak Yayınları, D&R, HepsiBurada, Dost Kitabevi, İdefix dahil pek çok sayfadan alabileceğiniz gibi @ArsivSaka hesabından da isteyebilirsiniz.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Putin'den Ukrayna ordusuna #Zelenskiy ye darbe çağrısını, Finlandiya ve İsveç tehdidini görünce,
93 harbinde Rusların Kars'a diktikleri zafer anıtı ve anıtın yanına yapılan kilisenin açılışını ilk kez izleyeceksiniz.
Atalarımız niye "Ayı'dan post Rus'tan dost olmaz" demiştir?..
Ruslara göre "zafer anıtı" bize göre de 'utanç anıtı"ndan bir tanesini de İstanbul'un kalbine çakmış, gördüğünüz Ayestefanos Anıtını yine aynı dönem Ruslar dikmişti.
Çeşme, Navarin ve Sinop baskınlarıyla Osmanlı donanmasını yok eden Ruslar, İstanbul'u ve ardından Doğu Anadolu'yu da işgal edip D.Karadeniz'e kadar gelmişti.
Bir tek Tatar Lenin ile Atatürk dostluğu, birazda Kuruşçev dönemi istisna Ruslarla hep kavgalıyız.
1928'e kadar Tekstil hammaddesi ithal ediliyordu.
Atatürk, yurt dışından iplik yerine Merinos koyun ithal edip Bursa Balıkesir ve Çanakkale illerine dağıtır. Kurulan çiftliklerde tohumlama yaptırır. Koyun ve yün üretimi iplik üretmek için yeterli sayıya ulaşınca fabrikayı kurar.
1-Fabrika ilk açıldığında, 2 vardiya ve 1000 işçi çalıştırmış, sonra 3 vardiya ve 1650 işçiye çıkmıştır. Fabrikada insanların rehabilitasyonu için sinema, tiyatro, küçük bir hastane, röntgen cihazı, eczane, ameliyathane ve labaratuar bulunmaktadır. Almanlar modeli bizden aldılar.
2-Malatya Bez ve İplik Fabrikası,
Ereğli Bez Fabrikası,
Nazilli Basma Fabrikası kurulduktan sonra ihracat da başlamıştır.
1923'de hiç ihracat yokken,
1340 ton yünlü dokuma ithalatı yapılmıştır.
1938'e gelindiğinde ise 640 ton ithalata karşın 3.028 ton ihracat yapılmıştır.
6 gün önce piyasaya çıkan kitabım bugün 2. baskıya geçmiş bulunuyor.
Gösterilen ilgiye şükranlarımı sunuyorum.
ÖNSÖZ
Bu çalışmanın amacı, Türk Tarihinin gizlenen eski çağlarını günümüze aktarmak, gerçek Türk Tarihini yeni nesillerin öğrenmesini sağlamak ve kasıtlı olarak,
1-++karanlıkta bırakılan çeşitli sorulara cevap bulmaktır.
Türk Tarih Tezi'ni okuyan herkesin bildiği üzere, Atatürk ilkönce Sakaları/İskitleri araştırmıştır.
2-Ancak Türkiye'de "devlet teorisi" Atatürk'ün ölümünden sonra maalesef yabancı teorisyenlerin
manipülatif aktarımlarına maruz kalmıştır. Örneğin Türk devletlerinin doğuşunu ve bizim imparatorluklar ve ordu geleneğimizin
bugünkü devlet kurum ve işleyişlerine aktardıkları mirası
HAZARLAR, BİR YAHUDİ TÜRK İMPARATORLUĞU
(Albert MİZRAHİ & Kevin Alan BROOK)
Hazarlar Yahudilerle karşılıklı evlilikler yaparak Yahudi ve Türk dünyalarının bir sentezini yaratmışlardı,
1-Mizrahi: Bir Türk Yahudi’si olarak Yahudi Türklerin varlığı bana hep ilginç gelmiştir. O yüzden kitabevinde üst başlığı Bir Türk İmparatorluğu olan, kapağın ortasındaysa kocaman bir magen david yer alan kitap hemen dikkatimi çekti. Hazarlar merak ettiğim bir konuydu.
2-Özellikle de Hazar ve kısmen Yahudiliği kabul etmiş bir başka Türk toplumu olan Avarlar’ın isimlerinin İbranice anlamlarının olmasının bağlantısı olabilir mi diye merak etmiştim. (Hazarlar: geri dönenler, Avarlar: geçenler) Ama kitapta bununla ilgili bilgi bulamadım.
Şam valisi Esat Paşa sıfırı tüketir ve hazine boşalır. Büyük sıkıntıya düşer. Danışmanları çare olarak Şam’daki dokumacılara fazladan vergi koymasını tavsiye eder.
Bu tavsiye üzerine Esat paşa danışmanlarına:
“Böyle bir vergi koyarsak ne kadar gelir elde ederiz?” diye sorar...
1-Danışmanları “Elli veya atmış kese altın elde ederiz” derler.
Bunun üzerine Esat Paşa “Bu insanlar zaten zar zor ayakta duruyor. Bu vergiyi nasıl ödeyecekler?” diye sorar.
“Evlerindeki altınları ve mücevherleri satarlar Paşam” diye cevap verirler.
2-Esat Paşa “ Ben bu meblağı daha güzel bir yöntemle elde etsem nasıl olur?” diye sorar. Danışmanları sessizliğe bürünür.
Ertesi gün Paşa müftüye bir davet göndererek gece gizlice buluşalım der. Müftü gece paşanın yanına gelir. ...