100'den fazla kadını acımasızca öld*ren: Ted Bundy
24 Kasım 1946 yılında doğan Theodore Robert Bundy, ABD’nin çeşitli yerlerinde kadınları öldürmüş, bazılarına öldürmeden önce tecavüz de etmiştir.
Yakalandıktan sonra verdiği ifadede 1974 - 1978 yılları arasında 36 kadını öldürdüğünü itiraf etse polis ve FBI, Bundy’nin 30’dan çok daha fazla, 100’e yakın cinayet işlediğini söylemiştir.
Bundy’nin çocukluk ve gençlik yıllarını çok fazla irdeleyerek zaman kaybetmek istemiyoruz. Sadece zorlu bir ergenlik dönemi geçirdiğini, gayrimeşru bir çocuk olduğu için toplumdan damgalanarak büyüdüğünü belirtmekte fayda var.
Bir de yapılan açıklamalara göre Bundy, antidepresan ilaçları alan bir babaanne ve mahalledeki kedileri kuyruklarından sallayacak kadar deli bir büyükbaba ile birlikte büyümek zorunda kalmış.
Cinayet işlemeye ne zaman başladığı tam olarak bilinmiyor
Bundy’nin kadın cinayetlerine ne zaman başladığı tam olarak bilinmiyor, kendisi de yakalandıktan sonra ilk cinayetlerine dair bilgi vermeyi reddetmiş. Kayıtlara geçen resmi verilere göre Bundy, ilk cinayetini 27 yaşındayken işlemiş.
1974’lü yılların ortasına doğru her ay en az bir üniversiteli kız kaybolmaya başlamıştı ve kayıp kızlardan bir daha haber alınamıyordu.
Sayıların artmasıya birlikte dedektifler olaya el atmış ancak kaybolan kızlar arasında hiçbir bağlantı kurulamamıştı. Ortada somut bir delil yoktu ancak kaybolan kızların hepsi güzel, genç ve üniversiteye giden profillerden oluşuyordu.
Toplamda 6 kadının kaybolduğu o dönemlerde şaka gibi bir durum söz konusuydu. Bundy, bir yandan cinayet işlerken bir yandan da bu cinayetlerin bulunması için oluşturulmuş Suç Önleme Danışma
Komisyonu ve Acil Durum Hizmetleri’nde çalışıyordu. Yani polis ve dedektiflerin aradığı suçlu, hemen yanıbaşlarında duruyordu.
Kadınları öld*rmek için kullandığı yöntemler, bambaşka bir boyut aldı
Daha önce de belirttiğimiz gibi resmi olarak olmasa da Bundy’nin 100’den fazla işlediği cinayet bulunuyordu ancak olayları daha da korkunç bir boyuta taşıyan kadınları öldürme tekniğiydi.
Bundy’nin yakalandıktan sonra verdiği ifadelere göre cinayeti işleme sebebinin arkasında sahip olma duygusu yatıyordu.
Demir çubuklarla, keskin silahlarla kadınların cinsel organına zarar veriyor, ya öldürdükten sonra ya da öldürmeden önce kadınlara tecavüz ediyordu. Bu sebepten dolayı Bundy sadece tecavüzcü ve katil değil, aynı zamanda nekrofili olarak nitelendiriliyordu.
Kurbanlarını genellikle buz kıracağı, levye, metal boru ve kadın çorabı ile öldüren Bundy, sonrasında kurbanlarını bazen olduğu gibi gömüyor, bazen de saçlarını tarıyor ve suratlarına makyaj yapıyordu.
Hatta bazen öldürüp bir yere attığı kadınlara bir süre sonra geri dönüyor, makyajlarını ve saçlarını yeniden düzenleyerek hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam ediyordu.
Yakalandıktan sonra kendi avukatlığını yaptı. (Fotoğrafın sağında, Ted Bundy'nin idam cezasına çarptırıldığını öğrendiği an.)
Ted Bundy’nin elinden kaçmayı başaran tek kadın Carol DaRonch, Bundy’nin yakalanmasına sebep olan isim olarak kayıtlara geçiyor.
Bundy’den kaçtıktan sonra polise gidip azılı katilin eşgalini verdikten sonra Bundy polis tarafından yakalanıyor ve adam kaçırmadan 15 yıla kadar hapsi isteniyor.
Polis ve dedektifler, Bundy’yi tam olarak bir seri katil olarak tanımlayamıyor çünkü cinayet sonrasında bırakılan deliller Bundy’nin suçlu bulunması için yeterli olmuyor. Ancak adam kaçırmaktan Bundy’nin 15 yıl ceza yemesi, diğer cinayetlerin bulunması için de yeterli oluyor.
Ted Bundy, adam kaçırmaktan yargılandığı dönemde hapisten tam iki kere kaçmayı başarmış, ikinci kaçışında kendine otel odasında yeni bir hayat kurmuştu.
Ancak öldürme dürtülerine hakim olamayınca tekrar cinayet işlemeye devam etmiş ve bu da Bundy’nin tüm yeterli delillerle birlikte yakalanmasına sebep olmuştu.
Bundy, uzun yıllar süren dava sürecinde hiçbir zaman avukat istememiş, hukuk fakültesinden mezun olduğu için kendi avukatlığını kendisi yapmıştı. Hatta bu konuda o kadar iyiydi ki idam cezasını 10 yıl erteletmeyi başardı.
Onlarca kadını öldürmekten ve tecavüzden yargılanan Ted Bundy, hak ettiğini yıllar sonra bulmuş olsa da 23 Ocak 1989 yılında, vücuduna 2000 volt elektrik verilerek idam edildi.
Ted Bundy'nin hayatını konu alan yapımlar:
-Bir Katilin İfadeleri: Ted Bundy (2019)
-Extremely Wicked, Shockingly Evil and Vile (2019)
-Yanımdaki Yabancı (2003)
-Ted Bundy (2002)
2007'de 73 psikologdan oluşan bir grup, Ted Bundy'nin ruh sağlığını incelemek için Kentucky Üniversitesinde bir araya gelir ve hemen hepsi Bundy'de antisosyal kişilik bozukluğu (ASKB) olduğunu kabul eder.
Kaynak: ÇAĞLA TANRIVERDİ
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Sırrıyla Şaşırtan, Son Yılların En Ürkütücü ve En Gizemli Olaylarından Biri: Bélmez'in Yüzleri
Her şey tam 49 yıl önce başlıyor.
İspanya'nın Andaluzya eyaletinin Bélmez de la Moraleda adındaki, 2000 kişinin oturduğu küçük bir kasabasında, sonraki yıllar gündemi oldukça meşgul edecek olaylar yaşanmaya başlayacaktır 1971 yılında.
Maria ve Juan çifti, bir akşam mutfaklarının beton zemininde aniden beliren bir lekeyle karşılaşırlar.
Yüzlerce Kişinin Dans Ederek Hayatını Yitirdiği İnsanlık Tarihine Geçen En Gizemli Toplu Ölüm Vakalarından Biri: Dans Salgını
1518 Strazburg'u oldukça sakin ve olaysız bir kent olarak biliniyordu.
Her şeyin olağan seyrinde ilerlediği bir gün, Frau Troffea adıyla bilinen bir kadın sokak ortasında ahenkle dans etmeye başladı. Dans ede ede Strazburg sokaklarında gezmeye devam etmesi üzerine, ailesi dahil birçok kişi onu durdurmaya çalıştı.
Hindistan'ın başkenti Delhi'de 3 neslin birlikte yaşadığı burari ailesinin yaşadıkları da bölge halkının ve aile yakınlarının kederi ve en büyük pişmanlıkları, keşke olanların farkında olsak ve bu iyi aileye destek olabilseydik diyorlardı.
Dışarıdan bakıldığında çok mutlu ve birbirine bağlı olarak görünen bu ailenin yaşadıkları bizlere Türkiye şubesi olan Palu Ailesinin yaşadıklarını hatırlatıyor. Bugünse Burari ailesinden kalanlar sadece kötü anılar ve kimsenin gitmek istemediği,
24 YIL KIZINI BİR BODRUMDA HAPSETTİ - YÜZYILIN CANAVARI: JOSEF FRITZL
Tarihin gördüğü en hastalıklı ruhlardan biriyle karşınızdayız bugün: Josef Fritzl. Josef Fritzl, Avusturyalı olan ve öz kızını alıkoymaktan, hatta ona tecavüz etmekten hüküm giyen bir adam.
Asıl olaya girmeden önce, kendisinin hayatını küçük bir özet geçelim: Fritzl, 1935 yılında Amstetten'da doğmuş. 21 yaşında bir evlilik yapmış ve 7 çocuk sahibi olmuş.
Akil Almaz Olaylar Zincirinin Bas Kahramanlari Palu Ailesi!
Palu ailesi, Harun - Havva çifti ve onlarin 5 çocugu olan; Fatih, Isa, Emine, Meryem ve Ayse Melek'ten olusuyor. Aslinda gayet sıradan olan bu ailenin düzeni Emine ile evlenen Tuncer Ustael'in aileye girisiyle bozuluyor. Damat Tuncer kendisini aileye "Cinci Hoca" olarak tanıtıyor
Ve onlardan kendisine inanmalarını istiyor. Sözde "Cinci Hoca" kendisine inanmayanlari cezalandirmaya karar veriyor.
Avustralya'nın bugüne kadar karşılatığı en büyük gizemlerden birisi Somerton Adamı. 1948'de Somerton sahiline vuran, kimliği hiçbir şekilde tespit edilemeyen ve cebinden Ömer Hayyam'ın Ruabiyat kitabından gizemli bir parça çıkan Tamam Shud vakası
Tamam Shud olarak adlandırılan bu esrarengiz olay sadece Avustralya’da değil, tüm dünyada ses getiriyor. Adamın kim olduğu, nereden ve neden Avustralya’ya geldiği çözülemiyor,