Yeni silsile (#FLOOD): Ukrayna Savaşı'nın Türkiye'ye faydaları...
"Savaşın faydası olur mu?" demeyin; savaş, deprem salgın hastalık gibi kriz dönemlerinde büyük devletler stratejik kriz masası kurarlar. Amaç? Bu beklenmedik durumdan çıkan fırsatları değerlendirip meydana gelen zararı tazmin etmek; Hatta mümkünse kâr etmek! #crise#kriz
Ukrayna'nın işgali Türkiye'nin menfaatlerine zarar verdi. Çünkü her iki ülke ile önemli menfaatlerimiz var. Meselâ Ruslarla nükleer santral inşası, gaz ve gıda ticareti, Ukrayna ile uçak motorundan uzay programına kadar teknolojik işbirliği ve her ikisiyle turizm gelirlerimiz...
Zarar listesi oldukça uzun; biz fayda kısmına gelelim: Savaşın ilk günlerinden itibaren Bayraktar TB2 hava savunma sistemlerine ve tanklara karşı çok etkili oldu. Reklâm? Evet tabi. Ama edinilen muharebe tecrübesi de çok önemli bizim için. + dosta güven, düşmana korku...
Bayraktar TB2'nin Azerbaycan, Libya ve Suriye'deki başarıları için dudak büküp "onlar ihracat versiyonu, gerçek Rus ordusu değil" deyip küçümseyenler Ukrayna'da gördüler ki Rus ordusunun hiçbir zırhlı aracı Bayraktar TB2'ye direnemiyor. Akıncı ve Aksungur girse neler olacak?
Türkiye'nin bir diğer kazancı Rus ordusunun zayıflıklarının ortaya çıkması oldu. Evet Nükleer silahları ve hipersonik füzeleri var ve bu önemli. Ancak konvansiyonel savaşta Rus ordusu bir hiç. Lojistik yok, taktik yok, komuta ve koordinasyon yok.
Savaşın ilk günlerinden itibaren zor duruma düşen Rusya, hava sahasını kapatmayan Türkiye'nin değerini daha iyi anladı. Moskova Finansal operasyonlar ve uluslararası ticaret için Türkiye'ye muhtaç duruma düştü. Rusya ile ilgili her meselede bu kozlar elimizi güçlendirdi.
Rusya ile adeta simetrik bir şekilde NATO'ya karşı da elimiz güçlendi. Konumu itibariyle NATO'nun güney kanadı olan Türkiye'nin değeri savaşla birlikte arttı.
Fetö, PKK, askeri ambargolar, Ermeni iddiaları, Adalar Denizi, Kıbrıs gibi kapanmayan dosyaların bir kısmı bu sayede kapatılabilir. Tabii bunun nihai başarısı dış işlerimizin dirayetle çalışmasına bağlı.
Ukrayna'da ağır kayıplar veren Rus ordusu Libya, Suriye ve Kafkaslardan askerî güçlerini çekmeye başladı. Buralarda doğan boşluğu ve elbette Türkiye dolduruyor.
Barış görüşmeleri için İstanbul'a gelen Rus ve Ukraynalı delegelerin Erdoğan'ı ayakta alkışlaması ile Türkiye oyunlara tepki veren değil oyun kurucu ülke olduğunu bütün dünyaya ilan etti.
Yunanistan, İsrail, Mısır ve Güney Kıbrıs'ın enerji projesi tarihin çöplüğüne atıldı. Doğu Akdeniz gazı Avrupa'ya Türkiye üzerinden gidecek. Avrupa'nın enerji güvenliği Türkiye'nin elinde. Aynı güzergah İran, Katar Azeri ve Türkmen gazı için de kullanılabilir.
Rus tehdidi sayesinde Türkiye'nin NATO içinde elini güçlendirmesi ve Avrupa enerji güvenliğinde söz sahibi olması; Mavi Vatan'ın dünyaya kabul ettirilmesi için önemli kozlar. Yakın bir gelecekte Türkiye'nin bunu başarması şaşırtıcı olmaz.
Türkiye'ye pislik yapmayı devlet politikası haline getirmiş olan Fransa gibi ülkeler hem NATO işbirliği hem de enerji güvenliği için önümüzdeki yıllarda kazan/kazan odaklı yani gerçekçi politikalar güdecekler.
Batı ülkeleri Rus iş adamlarının servetine el koyduğu için Türkiye bunlara güvenli bir liman haline geldi. Bu sermaye Türkiye'ye hem sıcak para hem de uzun vadeli yatırım olarak giriyor.
Savaş sebebiyle Rusya'yı terk eden Avrupalı firmalar burada devasa bir alan bıraktı. Bu fırsatlar Türk işadamlarını bekliyor.
Bundan sonra ne olur? Savaş uzarsa Ukrayna ve Rusya daha çok yıpranacağı için pazarlık masasında elimiz daha da güçlenir. Ukrayna'dan mühendis ve teknoloji transferi hızlanır; Rusya'dan ise muazzam jeopolitik ve enerjetik tavizler koparırız.
Ateşkes sağlanırsa ne olur? Batı'da Rus korkusu-nefreti uzun bir müddet devam edeceği için Türkiye'nin kazanımları kalıcı olur. Ukrayna üzerinden Avrupa'ya Rus gazı azaltılır. Bu sayede Türkiye'deki boru hatlarının önemi artar. Türkiye'nin NATO'daki ağırlığı da devam eder.
Yani ne olursa olsun işimize yarayacak. Peki Türkiye şanslı olduğu için mi böyle bu? Hayır; güçle ilgili. Eskiden zayıf olduğumuz şamar oğlanı gibiydik. İyi ya da kötü... dünyada ne olsa bize zarar veriyordu.
Şimdi ise Türkiye'nin askeri ve sivil kozu çok. Haliyle ister savaş, isterse barış olsun; Türkiye kendi menfaatlerini savunacak stratejileri yapıp uyguluyor; olaylara yön verebiliyor. Türkiye'nin dostluğu eskisinden daha değerli; düşmanlığı ise eskisinden daha tehlikeli.
Vesselâm :)
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Yeni silsile (#FLOOD): Putin'in altınları, Rus Merkez Bankası ve Ukrayna Savaşı...
Rus tankları Kiev'e doğru ilerlerken, Batı'nın mali yaptırımları Rus ekonomisini tecrid etti ve krize sürükledi. Şimdiye kadar en dikkat çekici hamle, ABD ve Avrupa Birliği'nin Rusya Merkez Bankası'nı “kara listeye alma” kararı oldu.
Rusya'nın 600 milyar dolarlık döviz rezervinin büyük kısmını işe yaramaz hale getiren bu yaptırımlar, bu hafta başında ruble değerinde bir çöküşü hızlandırdı.
Yeni silsile (#FLOOD): Ukrayna Savaşı'nda Erdoğan kimin tarafını tutmalı? Küreselcilerin ve siyonistlerin desteklediği Zelensky mi yoksa Çeçenistan'da, Suriye'de ve Libya'da soykırım yapan Putin mi?
Amerika'ya ve İsrail'e kafa tutuyor(!) diye kimileri uzun süre Humeyni ve saz arkadaşlarını destekledi. Yurt dolabına Humeyni posteri asan öğrencilerimiz az değildi. Ama “düşmanımın düşmanı…” diyerek tepki vermek zekâ alâmeti mi gerçekten?
Türkiye'de sürekli Putin güzellemesi yapan bir güruh türedi. Bu gece biraz Putin'i konuşalım. Zira Zelensky-mafya ilişkisini ve bu soytarının ülkesini aptalca savaşa sürüklediğini daha önce yazmıştık.
Vladimir Putin Ghost kökenli, öngörülemez ve tehlikeli bir lider imajı verdi baştan beri. Bu imaj sür'atle bir mit oldu. Yenilmez; güçlü Rusya geri geliyordu...
Petrol fiyatının yükselmesi ve başka konjonktürel etkiler sayesinde Putin içeride ve dışarıda puan topladı. Rakiplerini ve muhalif gazetecileri öldürtmesi; seçimlerde hile yapması gözardı edildi. Zaten dünyanın Rus gazına ve petrolüne ihtiyacı vardı o senelerde...
Yeni silsile (#FLOOD): Rus ordusunun elit zannettiği ayak takımı: Hava indirme. Geçen gün Rus ordusunun lojistik zaaflarını anlatmıştık; şimdi bir başka zayıf noktasını işaret edelim. Bütün hedefleri ıskalayan, sivillerin eline esir düşen bu askerlere Putin nasıl güvendi?
Rus hava indirme birlikleri diğer ordularda gördüğümüz paraşüt komandolarla alakasız bir ordu birimi. (Rusça: Воздушно-десантные войска России, ВДВ). Teorik olarak düşman hatlarının gerisine paraşütle inip havaalanı gibi stratejik yerleri ele geçirmeleri gerekiyor ama...
...ama aldıkları askeri eğitim isyan bastırmaya dönük yani gittikleri yerde düzenli ordu veya profesyonel paralı askerler ile karşılaşırlarsa rezil oluyorlar. Garibanlar bunun için karakola gidip ödünç benzin istediler çünkü kendilerini Rusya'nın bir eyaletinde zannediyorlardı.
Yeni silsile (#FLOOD): Rus ordusunun yumuşak karnı... Çeçenistan, Afganistan ve Suriye'de görünen zaaf Ukrayna'da bir kez daha ortaya çıktı. Türkiye'nin Rusya ile doğrudan veya dolaylı olarak yapacağı her savaşta işe yarayacak bir koz bu... Nedir?
Rusya'nın Doğu Avrupa gibi düz bir bölgeyi işgal edebilmesi için hayati önem taşıyan şey kamyon lojistik desteği. Bu da kamyon sayısı + operasyon tipi ile sınırlı. Kkarayolu ağının 65 km/sa hıza izi verdiğini varsayarsak, tek bir kamyon 65 km kadar günde 3 sefer yapabilir. Neden?
Yükleme 1 saat, desteklenen birime gitmek 1 saat, boşaltma 1 saat ve üsse dönme 1 saat. Bu turu 3 kez tekrarlamak toplam 12 saat. + kamyon bakımı, yemek, yakıt ikmali vs. Mesafe 130 km olursa kamyon günde 2 sefer yapar; birlik 250 km ilerlediyse aynı kamyonla günde ancak 1 sefer.
Yeni silsile (#FLOOD): Yeni bir Küba krizi kapıda mı?
Putin NATO'nun doğuya doğru genişlemesinden rahatsız . Avrupa birliği üyeliği Truva Atı gibi. Avrupa'ya giren her ülkeye NATO asker ve silah gönderiyor. Her yıl 30.000 NATO askeri Baltık denizinde ve Doğu Avrupa'da tatbikat yapıyor.
Soğuk savaş dönemindeki Demir Perde doğuya kaydı. Haliyle Moskova NATO silahlarının menziline girdi. Bu Rusya için büyük bir tehdit.