Sabah sizlere bahsettiğim üzere uzun süredir takip ettiğim ancak geçtiğimiz hafta başında portföyüme eklediğim #EGEEN analizine başlıyorum;
Ege Endüstri A.Ş. otomotiv sektörü için dingil ve dingil parçaları geliştirmekte ve üretmektedir. Firma İzmir’de yerleşik olup, iki fabrikasında yurtiçi ve yurtdışındaki müşterilerine hizmet vermektedir.
Dikkatimi çeken ve beni heyecanlandıran kısımlardan bahsedecek olursam;
Şirketin %51 ortak olduğu ve bilançosunda “özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımlar” kalemi altında kaydettiği EGE Fren Sistemleri yatırımı mevcuttur. Ege Fren Sistemlerinin %49 ortağı ise ABD’li dingil ve kamyon üreticisi Meritor Inc. $MTOR
$MTOR yıllık yaklaşık 4mia USD ciro yapan, 9.600 çalışanı bünyesinde bulunduran 110 yıllık bir şirket.
Şirket özelinde benim en dikkatimi çeken şey ise Şirket'in elektrik motorunun içine ilave edildiği bir dingil sistemi geliştirmiş olması.
Şirketin strateji sunumunda 2030 yılında elektrikli araç satış ciro hedefleri 1.5mia USD.
#EGEEN ve Ege Fren elektrikli ağır taşıt segmentinde şimdiden pozisyon almış diyebiliriz.
#EGEEN özelinde mevcut konjoktürde, Şirket gelirlerinin %95’inin ihracat olması büyük bir cazibe usuru.
Ek olarak Şirketin %51 sahibi olduğu Ege Fren ABD’li kamyon üreticisi $MTOR'a dingil ve parça üretmekte. Ege Fren'in Q1/22 bilançosuna göre 190m TL net nakdi bulunmaktadır.
Kısa ve Uzun vade borçlar düşük ve şu anda Pınarbaşı merkez üretim tesisinde bir modernizasyon yatırımı yapılmakta. Proje ile ilgili teşvik belgesi süresi 2024 yılın başına kadar uzatılmış.
Ayrıca 2021 yılın ilk ayında yapmış olduğu açıklamalara istinaden Ege serbest bölgesinde ruhsat alımından sonra 270 gün içinde faaliyete geçecek bir fabrika yatırımı yapacaklar.
EGE Fren’in 2021 ve 2020 finansallarına değinecek olursak, Şirket yüksek özsermaye karlılığı ve otomotiv yedek parça sektörüne göre fena sayılmayacak bir kar marjıyla çalışıyor. Aynı sektörde Borsada yer alan #BFREN'e göre daha yüksek bir kar majıyla çalıştığını söyleyebiliriz.
#EGEEN özeline döndüğümüzde satışlarının %95’inin ihraç gelirlerinin oluşturmasından dolayı USD bazlı gelire bakmak daha doğru olur.
2020 yılında satışların dolar bazlı düşmesinin temel sebebi Covid dolayısıyla üretimin ve ihracatın durması olarak düşünülebilir.
ABD’de de talebin artmasına paralel olarak satışlar USD bazında 2019 seviyelerine kadar yükselmiş durumda. Bu sebeple şirket üretim kapasitesinin artırılması yolunda yeni fabrika yatırımına ve mevcut fabrikanın modernizasyon yatırımlarına başlamış.
Net Kar/FK Çarpanı tarafına bakarsak;
Böyle borçsuz, net nakit pozisyonun olan bilançosu yabancı para, satışları ihracat ağırlıklı olan şirketlerin FK’ları TL bazında artan Net Karı neticesinde her dönem daha da ucuzlayacaktır.
TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesi şirketin ürettiği FAVÖK rakamının ciddi bir şekilde yükselmesine ancak FD/FAVÖK çarpanın düşmesine neden olduğunu aşağıdaki grafikte de rahatlıkla görebilirsiniz.
Şirket'in sermaye karlığı yani ROE rasyosu göz kamaştırıcı. 2016 yılından beri şirket %40’ın üzerinde bir sermaye karlılığı elde etmiş ki bu da hisse performansına gayet olumlu yansımış.
Geldiğimiz noktada USD/TRY 2021’in 2. çeyreğine göre %100, 2022’nin ilk çeyreğine göre %18 artış gösterdi.
#EGEEN için olumlu görüşlerimi destekleyen faktörler:
▫️ USD/TRY paritesindeki değer kaybı satış gelirlerini olumlu etkileyecektir.
▫️ Zayıf TL kar marjlarını olumlu etkileyecektir.
▫️ Ege Fren’den elde edilecek değer önceki çeyreklere göre artış gösterecektir.
▫️ Ege Fren de bilanço yapısı (ihracat ağırlıklı olması sebebiyle) itibarıyla kuvvetli finansal sonuçlar açıklayacaktır.
▫️ TL’nin değer kaybetmesi sonucu kur farkı bilançoya olumlu yansıyacaktır.
▫️ Kasada bulunan 350m TL nakdin büyük bir kısmı USD ve KKM'de değerlendiriyor.
Özetle;
Yapılan yatırımların orta/uzun vadede çok olumlu etki yaratacağını düşünüyorum.
Bu bilgileri sizlerle hazırlarken şirket hakkında oldukça bilgi sahibi olan, değerli fikirlerini benimle paylaşan değerli dostum @KarakusOmur 'a da ayrıca teşekkür ediyorum.
Sevgiler,
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Global piyasalarda sıkı para politikalarının büyüme verilerini olumsuz etkilediğini gördüğümüz/ göreceğimiz, resesyon korkularının piyasalar üzerinde baskı yaratmaya devam ettiği yaz aylarına hoşgeldiniz. Sabah programı gibi oldu 😂
Yunanistan ile olan süreci nasıl yöneteceğimiz, CDS’in geldiği korkutucu seviye, Kur’daki volatilite, dahiyane para politikamız, iç siyasi dinamikler, global piyasalardaki dalgalanmalar vs.
Olumsuz bir çok etken olmasına rağmen “Seçim” süreci herşeyi değiştirebilir.
Herşeye rağmen mevcut konjoktürde hisse senedi yatırımından daha iyi yatırım bir aracı olduğumu düşünmüyorum.
Bir daha, tane tane yazıyorum; büyüyen, karlılığını/kar marjlarını artıran, makul borçluluk oranında, yatırımlarını artıran her şirket sizi fazlasıyla mutlu edecektir.
Dün akşam sizlere yeni halka arz olacak olan #EUREN ile ilgili faaliyet gösterdiği alanlardan bahsetmiştim.
Birazdan Şirketin halka arz gelirini nasıl kullanacağını, 2021 yılı sonuçlarını/2022 yılı beklentilerini ve Halka Arz değerlemesinden bahsedeceğim,
Başlıyorum;
#EUREN halka arzdan elde edilen net gelirleri, çoğunluğu izahname ve fon kullanım yeri raporlarında açıkladığı üzere çeşitli yatırımlarınının ve bu yatırımlara ilişkin çalışma sermayesinin finansmanında kullanacak.
İlgili fonları kullanmaya başlamadığı süre boyunca, ilgili yatırımın yapılacağı zamana kadar KKM ve/veya Eurobond olarak nemalandırılacak.
Şirket’in 2021 yılı faaliyetlerine göre satışlarının %73'ü ihracat olup ağırlığı da Eurozone’dadır.
Geçtiğimiz akşam yeni halka arz olacak bir şirket analizi yapmak istediğimi sizlerle paylaşmıştım. Son dönemde #SMRTG#YYLGD ve #KMPUR gibi potansiyeli yüksek şirketlerin arzlarından sonra sizlere bahsetmek istediğim şirket;
#EUREN – Europen Endüstri İnşaat San. ve Tic. A.Ş.
Bu akşam ki flood'da Plastik İnşaat Malzemeleri Sektörü, Cam İşleme Sektörü, Beyaz Eşya Camı ve Mobilya Camı sektörlerinden; özellikle #SISE'nin Cam sektöründeki etkinliğinden, Camın Beyaz Eşya sektöründeki öneminden bahsedeceğim.
Umarım keyifle okursunuz.
Şirket’in faaliyet gösterdiği sektörler;
Şirket’in PVC Profil, panel, plaka, pencere ve kapı üretimiyle ilgili faaliyetleri plastik inşaat malzemeleri sektörü içerisinde ve buzdolabı, fırın camları ile birlikte mobilya camı/ayna uygulamaları ise cam sektöründe yer almaktadır.
Kredi kartı harcamalarında ise, ilk 4 ayda havayolu harcamaları geçen yıla oranla %342 artmış. Akaryakıt harcamalarının da kk harcamaları içindeki payı giderek artıyor. Tüketim arttığı için mi fiyatlar arttığı için mi onun muhasebesini size bırakıyorum.
Bugün 5 kıtada, 50’den fazla ülkede 300’e yakın müşterisi bulunan, 1.200’den fazla çalışana sahip, 502 bin m2'lik alanı ve 330 bin ton/yıl kapasitesi ile bir dünya devi olan, dünyadaki en büyük, Türkiye’deki tek akrilik elyaf üreticisi olan, özel bir kurum #AKSA
2022 yılı ilk 3 ayında %94 seviyesinde olan KKO neticesinde 281m USD ciroya ulaşılmış (Q1/2021: 179m USD ve %87 KKO) ve yüksek seviyedeki kapasitenin yılın kalan aylarında da devam etmesi beklenmekte. USD bazında hem ciroda hem Faaliyet Karında hem de Net Kar'daki büyüme müthiş.
Yurtiçi Pazar payını %78’lerden %82’lere yükselten #AKSA artan teknik tekstil talebinden ciddi ölçüde pay almakta. 2021 yılında 2.000 USD/ton civarında seyreden ACN fiyatlarının yılı bu seviyelerde tamamlaması beklenmektedir.
#TUPRS İlk çeyrekte düşük rafineri karlılığı ortamında 2.76mia TL faaliyet karı, 1.3mia TL yatırım faaliyet geliri, OPET yatırımlarından 208m TL kar ve 1.9mia TL net finansman gideri etkisiyle 896m TL dönem karı açıkladı. Marjlarda düşüş var. 2022 öngörüleri ise gayet tatminkar.
2022 yılının ilk çeyreğinde talepteki artışa paralel %85’lik KKO gerçekleştirilmiştir. Aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere; toplam 6.3m ton ham petrol ve yarı mamul şarja verilmiş, 6m ton satılabilir ürün üretilmiş, beyaz ürün verimi ise %82,1 seviyesinde gerçekleştirilmiştir.
Yılın ilk çeyreğinde kişisel araç kullanım tercihin artmasına bağlı yüksek mobilite benzin cracklarını desteklemiştir. Benzin ve motorin taleplerinin 2019 seviyesine oldukça yaklaşmış olduğu, buna karşın jet yakıtı talebinin halen 2019 seviyesinin %20 altında olduğu görülmekte.