F/K hesaplanması konusunda halen farklı yorumlar varmış, komik ama kısa bir bilgi vereyim. #Fiyat#Kazanç oranı şirketin piyasa değerinin son 12 aylık net karına bölünmesi ile bulunur. Bunun için ara dönemlerde örnek 6 aylık bu yılın 6 ay karı geçen yılın son 6 ayı ile toplanır.
Yıllıklandırma dediğimiz bu işlem kısaca şöyle yapılır: 2022/6 aylık kar + 2021/12 aylık kar - 2021/6 aylık kar. Sondaki çıkarma sayesinde geçen yılın ilk 6 ayı elimine edilir, son 6 ayı bırakılır. PD bu sonuca bölünür. Bu şekilde hesaplanan F/K aslında “cari” F/K olmaktadır.
Cari demek kısaca güncel demektir, yani gerçekleşen kazancı temel alır. Bir de Prospektif veya Orantısal F/K tanımı vardır ama kullanımı yaygın değildir. Şirketin açıklanan karı üzerinden yıllık kar tahmin edilmesi ile hesaplanır. Kısaca anlatayım.
Örnek 3 aylık kar açıklanmışsa bu kar 4 ile çarpılıp 12 aylık tahmin üretilir, PD buna bölünür. 6 aylık varsa 2 ile çarpılır. 9 aylık varsa 4/3 ile çarpılır. Bu yöntem aslında gerçek karı yıllık döneme genişletmekten ibarettir. Her şey aynı olacak gibi varsaymaktadır.
Şirketin son açıklanan karları önceki çeyreklerden iyiyse orantısal F/K oranı cari F/K’dan daha düşük çıkacaktır, bu da aslında F/K oranının düşeceğini ve hissenin ucuzlayacağını gösterir. Burada varsayım ile bir beklenti yaratılmaktadır. Mevsimsellik olan şirkete uygun değildir.
Tarım, Gıda, Turizm, İnşaat, Havayolu, Gübre, Hizmetler vb çoğu sektörde mevsimsellik olduğundan çeyreksel karların aynı gideceğini beklemek kolaycılık olmaktadır. Tabi pratik bir yöntem olduğundan kullanılabilir. Ancak gerçek veriye dayalı olan Cari F/K oranıdır.
Cari F/K’da nasıl yanılabiliriz?
Şirketin son 12 aylık karı içinde olağandışı kar varsa F/K oranı normalin altında, olağandışı bir zarar varsa F/K oranı normalin üzerinde görünür. Bu da pahalı/ucuz yanılgısı yaratır. Buna düşmemek için karın içeriği analiz edilmelidir.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
F/K oranı hakkındaki akışa yüksek beğeni geldi. PD/DD oranı hakkında da bilgi verip düşüncelerimi akışta açıklayayım. #Piyasa Değeri / #Defter Değeri oranı, şirketin bir #hisse fiyatından yola çıkarak tüm şirketin değerini, bilançodaki #özkaynak'ları ile kıyaslamaktadır.
Piyasa Değeri = Hisse Fiyatı x Sermaye formülü ile hesaplanır. Örnek 1 milyon sermayesi olup 100 lira hisse fiyatı olan şirketin Piyasa Değeri 100 milyondur. Hisse fiyatı borsada yani piyasada oluştuğundan adına piyasa değeri denilmektedir.
Defter Değeri = Özkaynaklar, Burada defterden kasıt muhasebe kayıtları anlamına gelir. Şirketin muhasebe değeri, net değeri de denilmektedir. Özkaynaklar ise şirketin tüm varlıklarından tüm yükümlülüklerinin çıkarılması ile hesaplanır.
1) Finansal tablolar analizi: bilanço (finansal durum tablosu), gelir tablosu (kar veya zarar tablosu), nakit akış tablosu, özkaynak değişim tablosu, finansal rapor dipnotlarının okunması.
2) Finansal tablolarda dönemlere göre karşılaştırmalı büyüme analizi yapılarak yatırım yapmaya değer olup olmadığı incelenebilir. Dipnotlarda verilen detay bilgilerde şirketin gizli bir değeri keşfedilebilir veya değeri azaltıcı bir dezavantajı öğrenilebilir.
#XU100 İçinde ağırlığı en fazla 20 hisse tablosu
İlk 20 hisse BİST 100'ün %65,81'ini oluşturuyor
Kalan 80 hisse ise %34,19'u oluşturuyor
Bankaların oranı BİST 100 içinde %12,28
Bir zamanlar bu oranın %30 civarı veya üzeri olduğunu hatırlıyorum. Peki ne demek istiyorum?
Son yıllarda / dönemlerde güçlü bilanço açıklayan #eregl#tuprs#bimas#sise#froto gibi şirketler uzun zaman önce liderliği bankalardan devraldılar ve BİST 100 sanayi ağırlıklı bir endeks haline geldi. Bunların USD bazlı prim yapması da BİST'i usd bazlı düşüşten kurtarabilir.
Ancak dikkat çekmek istediğim esas nokta, bankalar yeniden sahneye çıkıyor olabilir.
Sabit faiz gideri, yüksek faiz marjı, parasal genişleme ve enflasyon ortamı nedeniyle uçan karlar banka hisselerini cazip kıldı. Sınai ve Banka endeksi kıyaslaması (XBANK/XUSIN)
Bu 10 hissenin YBBO değerleri altlarında yazıyor.
10 Hissenin büyüme ortalaması %37,48
Yani 9 yıl önce eşit miktarda bu portföyü yapan kişi, her sene temettülerini bu kadar artırmış.
Bu oran 9 yılda bileşik %1654 büyüme demek.
1.000 TL #temettü geliri 16.540 TL olmuş.
Bu arada çok sevdiğimiz benchmark'ımız USDTRY ne yapmış? YBBO'su %26,68 olmuş. Yani her sene ortalam bu kadar artıp kümülatif olarak %740 artmış.
Yani yukarıdaki 10 hissenin 9 yıllık temettü büyümesi doların artışından 2 kat daha fazla olmuş.
Tüm Twitter ahalisi #ULKER'e sallarken ben geri kalmak istemedim. Bir kaç detay üzerinden Ülker bu işi neden beceremiyor incelemeye çalışalım. Öncelikle özet finansal göstergeler tablosu🙂
Öncelikle brüt kar marjı, faaliyet kar marjı ve favök marjları fena değil. Satış artışı da enflasyona paralel.
Faaliyet kar artışı %208 iyi. Patladıkları yer finansman gideri, detayında ise kur zararı. YPP -5,68 mlr TL, direkt karı eritiyor.
Ülker'de dikkat çeken yüksek tutarda finansal yatırım taşıması. Detayı aşağıda. Yatırımlarda yüksek gelir ve gider yazıyorlar, ama neti sadece 889mn artı. Finansman neti ise 4.432mn eski (gider)
Bence bu yatırımlar bu şirkete çok. Bunun yerine borçlarını azaltması lazım.
Nakit yaratılan kalemler fark değeri artı olarak görünenler, Nakit yatırılan (harcanan) kalemler farkı eksi olanlardır.
En çok nakit yaratan kalem ticari borç artışı (26mlr) ve dönem net karı (10mlr)
Stoklara 12,7mlr ve ticari alacağa 7,8mlr nakit harcanmış. Nakit +17,9 mlr TL
Not: Bu farka bakarken dönen varlıklar, duran varlıklar, kv ve uv yükümlülükler, özkaynaklar kalemlerini hesaba katmıyoruz.