#Salı süprizi - Birazdan Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili bir bilgisel geliyor!
1 - 20 Kasım 1918 - Pera Palas Oteli, İstanbul.
Mustafa Kemal, Pera Palas'ta kalmakta ve bu arada çok yoğun bir görüşme trafiği içierisinde bulunmaktadır. Anadolu'da bir direnişin örgütlenmesi gerekliliği genel kabul görmüş ve bunun çalışmalarına başlanmıştır.
2 - Bu sırada Pera Palas'ın bir misafiri daha bulunmaktadır; İngiliz General Sir William Birdwood. Birdwood, Çanakkale'de Anzak Kolordusu Komutanı olarak çok üstün durumda olmasına rağmen Mustafa Kemal'e üç kez yenilmiştir.
3 - Bu üstünlüğe rağmen nasıl yenildiğinin hayreti ve şaşkınlığı içindedir.Bu kahramanı yakından görmek,hikayeyi kendi ağzından dinlemek istemektedir.Kendisine refakat subayı olarak verilmiş olan sporcu Sedat Rıza Bey aracılığıyla Mustafa Kemal’den kendisini kabul etmesini ister
4 - “-Buyursunlar”der Mustafa Kemal.
İki general yine karşı karşıyadır.Mustafa Kemal'in yanında İstanbul İl Sağlık Müdürü Rasim Ferit Bey de vardır.Hoşbeşten sonra Birdwood, iki yıldır kafasını kemiren sorunun yanıtını almak ister: “-Sayın komutan bizi nasıl yendiniz?”
5 - Mustafa Kemal, böbürleniyor gibi görünmemek ve yenilmiş bir kumandanın gururunu kırmamak için “-Sizin de, bizim de tarih macmualarımız var”; zamanı geldiğinde tarih yazar.
Birdwood ısrarla ricasını yineler:
“-Ekselans, sizin ağzınızdan dinlemek istiyorum. Lütfediniz.”
6 - Mustafa Kemal, Rasim Ferit Bey’den kağıt kalem ister; o da bir peçete kağıdı ve kurşun kalemini uzatır. Mustafa Kemal savaş alanının bir krokisini çizer, kağıt üzerinde orduların yerlerini işaret ederek;
7 - “-Şu tarihte karaya çıktınız,der; filanca saate kadar şurada durdunuz. Biz de şu hattaydık. Herşey sizin lehinizdeydi. Niçin çizgide durdunuz ve niçin ilerlemediniz?”
“-Askerlerimiz çok yorulmuştu,diye yanıtlar General Birdwood.”
8 - Mustafa Kemal bu kez de Cokbayırı krokisini çizer.
“-Siz filanca gün şu yöne hareket ettiniz, şu durumu aldınız; niçin ilerlemediniz?”
“-Biz ilerledikçe arkadan su yetişmedi. Askerlerimiz susuz kaldı ve durdu.”
9 - Bunun üzerine Mustafa Kemal de gülerek esprisiyle cevap verir:
“-Görüyorsunuz ya ben bir şey yapmadım. Önce yorgunluk, sonra susuzluk durdurdu ordunuzu.”
10 - General Birdwood ayağa kalkarak, Mustafa Kemal’i kucaklar:
“-Sizin gibi kahraman ve yüksek karakterli bir asker tanımadım.”
Sonra Mustafa Kemal'in krokiyi çizdiği peçete ve kalemi işaret ederek:
"-İzin verir misiniz"der; "kroki ve kalemi değerli bir hatıra olarak saklayayım”
11 - Birdwood 1935 yılında İstanbul'a yeniden gelir.Ünvanı Baron'dur.Rütbesi malerşalliğe yükselmiş ve Hindistan Orduları Başkomutanlığı'na atanmıştır.Hindistan yolunda İstanbul'a uğrar.Cumhuriyet Gazetesi gelişini "20 sene sonra İstanbul’a girdi, ama gezgin olarak."diye duyurur.
12 - Birdwood yaşamının en acı haberlerinden birinin 1938 yılında aldığı Atatürk'ün ölüm haberi olduğunu belirtir. Artık çok yaşlanmış ve ağır hastadır. Yine de İngiliz Hükümetine başkı yaparak Atatürk'ün cenaze merasiminde Birleşik krallığı temsil etmek için Ankara'ya gelir.
13 - Atatürk'ün naaşı geçici istirahatgahı Etnografya Müzesi'ne götürülürken Hindistan Ordusu Başkomutanı Feld Mareşal Baron William Birdwood onu Halkevi'nin balkonunda ayakta karşılamaktadır.
14 - Bu saygıdeğer konuğun imajı düşünülerek onu hasta halinde ayakta tutmak için arkasına dayanmış olan koltuk balkon korkuluklarının arkasına gizlenmiştir. Çünkü Mareşal ayakta duramayacak kadar hastadır.
15 - Atatürk'ün tabutu önünden geçerken Feld Mareşal Baron William Birdwood hüngür hüngür ağlamaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk, gerçek bir başkomutanın nasıl olması gerektiğini son yolculuğunda bir kez daha göstermiş, en kudretli hasımlarının bile sonsuz saygısını kazanmıştır.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Vatanım Sensin dizisinin kahramanı Albay Cevdet'in gerçek hikayesini biliyor musunuz?
Gelin birlikte Gavur Mümin'in İzmir'in ve vatanın kurtuluşu için yaptıklarına bir göz atalım. #VatanımSensin
1 - 1919 Yunan kıtaları #Izmir'de...
Bütün kışlalara girilmiştir.
Yunan askeri, başta Kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa olmak üzere subaylarımızı dövüp,üzerlerindeki paraları, yüzük ve kıymetli eşyaları almış,kasalardaki paraları gasp etmiştir.
2 – Türk subay ve askeri elleri havada Yunan namluları önünde #İzmir sokaklarında gezdirilip hayvan taşımakta kullanılan Yunan gemilerine hapsedilmiştir. Bu rezaletin Jandarma G. Komutanlığı ve basına duyurulmasını sağlayan bir asker ileride İzmir'in de kaderini değiştirecektir.
Mehmet Akif Ersoy'un cenaze merasimi bilgiseli yapma zamanı geldi.
1936 – İstiklal Marşı'nın şairi Mehmet Akif Ersoy'un cenazesi harbiyeliler ve üniversitelilerin sırtında yol alıyor. + #MehmetAkifErsoy#istiklalmarşı#perşembe
2- 1935 yılı sonlarına doğru Kahire’de uluslararası bir cerrahi kongresi düzenlenmiş, Türkiye’den Tevfik Remzi Kazancıgil, Kazım İsmail Bey ve Ömer Vasfi Aybar katılmıştır. Heyet Kahire'de Mehmet Akif'i de ziyaret etmiş Tevfik Bey onu muayene edince Siroz olduğunu anlamıştır.
3- Tevifk Bey, İstanbul'a dönünce Mehmet Akif’in durumunu Mithat Cemal Kuntay'a anlatır. Mithat Cemal Bey “Aman” der, hemen sağa sola haber verir. Mehmet Akif’in hastalığını kısa zamanda Atatürk'de duyar. Talimat verir. Mehmet Âkif, İstanbul’a gelir ve hemen hastaneye yatar.
Şimdi size Türk Milleti'nin #30Ağustos'ta boğduğu bir kabusun baş mimarını, derin aklının bilinmeyen öyküsünü anlatacağım. İngilizleri Anadolu'ya süren, Panhelenizm'in hamisi, Osmanlı'yı çökerten bir Osmanlı'dan bahsedeceğim. Hazır mıyız? #30AğustosZaferBayramı
1 – İleride Osmanlı'nın temeline dinamit döşeyen adama dönüşecek olan çocuk 1849 yılında Muğla Bucağı,Saburhane Köyü'nde dünyaya geldi. Tatavla'dan (Kurtuluş) göçmüş fakir bir Rum ailenin çocuğuydu.Babası adını Basil koydu. İleride Savaş Lordu Basil Zaharoff olarak nam salacaktı.
2–Aile Basil 8 yaşındayken İstanbul'a döndü.O yaşta Avrupalı misafirlere rehberlik yaparak iş yaşamına atıldı.Misafirleri ve Galata genelevleri arasında bağlantıyı kuruyordu.Ardından itfaiyeci oldu,evleri şüpheli şekillerde yanan(!) zenginlerin servetini rüşvet karşılığı kurtardı
Son günlerde Medine Müdafası ve Fahrettin Paşa hakkında gerçek dışı pek çok beyan ortaya çıktı.Medine Müdafaası ayrıntıları en iyi bilinen çarpışmalardan biri olmasına rağmen bu iftiraların müşterisi de maalesef bol. #OkuyorumÇünkü
Osmanlı tarihinin en yüzağartıcı savunmalarından birinin ideolojik saplantılar, Arap milliyetçiliği ve Arap sempatizanlığı yüzünden iftiraya maruz kalmasını kabul etmek mümkün değil. Bu nedenle bir kaç kelam etmek farz oldu. #OkuyorumÇünkü
Medine Müdafaası Türk tarihinin en çetin ve anlamlı savunma harplerinden birisidir.Fahrettin Paşa komutasındaki Mehmetçik ve Medineli Arap milis güçleri (Evet Arap) Medineyi deyim yerindeyse takatleri kesilinceye değin tam 2 yıl 7 ay İngiliz destekli isyanclara karşı savunmuştur.