Thread by @selcuksalih

Türkiye, bir tür "Kuruluş ayarlarına dönüş" dönemi yaşıyor, elbette eskinin aynen tekrarı falan değil. Ama sürecin uzamaması gerek, çünkü ne 1920'lerde yaşıyoruz ne de 1930'larda...
Türkiye'yi bekleyen muhteşem gelecek adına, bazı konuları tekrar etmemeye dikkat etmek gerek... >>

İslamcılık denen "şey"in bu kadar başarılı olabilmesinin nedeni, sadece klasik Osmanlı-Cumhuriyet kutuplaşması (yani "inadı/fesadı") falan değildi. Mesele, Türk tarihinin 1908'de de değil, 1911'de Enver'le Mustafa Kemal'in Trablusgarp'a kaçak seyahatiyle başlatılmasıydı mesela...

"İslamcı başarısı"nın ardında, kişi kültünün yüceltilmesi vardı ve Yeni tatih yazımında Atatürk dışında kimsenin yüceltilmemesi, hatta anılmaması, ülkenin kuruluşunun bir kişiye maledilmesiydi mesela...

Türkiye'nin bir ulusdevlete dönüştüğü aşamada tarihten coğrafyadan demografiden gelen devamlılığın yeni ülkeye entegre edilmesi yerine reddedilmesi veya yok sayılması, ülkenin küçük bir kurucular çevresine indirgenmesi gibi konular, karşıtını doğurdu ve o başarılı da oldu...

Günümüz aşamasında tahminlerimden daha olumlu/iyi bir yere doğru giden gelişmeler esnasında elbette zamanın düşüncelerden daha yavaş aktığı şartlar altında, yavaş yavaş "Kurucu ayarları"ndan ileriye doğru -herkesi kapsayıcı- bir çizginin oluşması aşamasına geçilebilir artık...

Tarihinin bir dönemine saplanıp kalarak ileriye doğru yürümek pek mümkün olmasa gerek...
Ülkenin kurucu lideri kuşkusuz her ülkede çok özel bir yere sahiptir, ama hergün her saat anılması gerekmez. Bu şekilde yeniden O'nun zıddının ortaya çıkmasını provoke etmenin alemi yok...

Türkiye sadece Cumhuriyet değil, öncesi de var ve bu "öncesi"nin ille de övünç meselesi falan olması gerekmiyor, hiç bir ülkenin tarihi sütten çıkmış ak kaşık değil...
Bundan sonra hiçbirşeyin yasaklanamayacak olması nedeniyle, birşeyleri görmezden gelmek de mümkün değil...

Sadece Türkiye değil, başka ülkeler de, Dünya da değişiyor ve hiç kimse, "Yaw 1930'lar ne güzeldi herkes safını biliyordu Beyoğlu'na kravatsız inilmiyordu. Biz de o zamana döneydik" demiyor...
Sorunlar Türkiye'ye has değil...
Ama HAYAT SORUNLARDAN İBARET DEĞİL...

Hayata karşı pozitif yaklaşmayı, geleceğe pozitif bakmayı ve de uyumamayı öğrenmeliyiz (yani edilgen bir "iyimserlik"ten sözetmiyoruz)...
Hayatın ne kadar güzel bir şey olduğunun bilincinde olmayanın "mücadele"si saman alevi gibidir ve çok çabuk söner... <<