, 28 tweets, 4 min read Read on Twitter
Yazdığının/sözünün aklından geçeni yansıtmasını sağlamakta zorlanan ve muhtemelen biraz da bu yüzden yani diğerinin de böyle olduğunu varsayarak niyet/akıl okumaya yönelen sayısız kişi, metne/söze odaklanmaktansa sahibinin niyetini kimliğinden türeterek pozisyon almaya çalışıyor
Bu, son kertede, sözlü gelenek/yazılı kültür farkından kaynaklanıyor muhtemelen. Sözlü düşünceyi aşamıyoruz ve bu yüzden niyet okumak yalnız ülkede güçlü bir alışkanlık. Yüz yüze ilişkilerde elverişli olabilecek bir tekniği toplum karmaşıklaşmış olsa bile kullanmayı sürdürüyoruz.
Öğrenciler sınav kağıdına neler yazdıklarından çok sınavda ne düşündüklerini hatırlar ve aklından geçeni yazdıklarını varsayar; oysa ikisi arasınra sık sık ciddi farklar vardır.Neyin hatırlandığı neyin önemli varsayıldığına işaret eder.Bu örnekte önemli olan ne yazıldığı değildir
Muhtemelen biraz da bu sebeple sorular yanıtlanınca salon kağıt tekrar gerekirse 3. kez okunmadan hemen terkedilir çoğunlukla. Metin tekrar okunmaz. Bunun habitusu yoktur. Oysa edit o kadar önemlidir ki.
Yazılı veya kavramsal kültüre aşina sosyal medya kullanıcılarının sözü edilen ortamda yazılanları anlayıp anlandırmakta sık sık zorlandıklarını tahmin ediyorum. Oysa çoğunluğun sanırım böyle bir sıkıntısı yok. Onlar da "entel" veya kavramsal düşünceleri anlamakta zorlanıyor.
Bunları niye yazdım. Çünkü içinde Oksidentalizm kavramı geçen bir twit yazdım. İğrençliğimden tutun ikiyüzlülüğüme kadar yemediğim hakaret kalmadı ve "eleştirmenlerden" kimse yazının point'inin burada olduğunu düşünmedi. Belki de bazıları bu kavramın anlamını bilmiyordu bile.
Niyet okumak bir komplo kuramcısının "uzmanlık" sahasıdır. Komplo, tanımı gereği tezgah altında hazırlanan ve uygulanan bir faaliyettir zaten. Hep örtüktür. Çakışma bariz. ABD'nin Irak'ı işgali komplo değildir, olgudur (fact).
Kapitalizm, emperyalizm veya Dünya sistemi gibi yapısal veya sistemsel düzenlerin işlemesi için sistemin zayıf unsurlarına yönelik komplolara düşünüldüğü kadar ihtiyaç yok.
Komplo kuramı üretmek kişinin hatta bir topluluğun kendisini önemli ve değerli hissetmesini sağlar.
Komplo kuramcılarının en müthişi, en beceriklisi ise paranoid insandır. Bunu paranoid patoloji anlamında yazmıyorum. Paranoya sadece psi sektörünün değil sosyal bilimlerin de kullandığı bir kavramlaştırmadır.
Bir "güvenmez"seniz yani güvensizliğiniz bir tutuma dönüşmüşse veya yapısallaşmışsa bir komplo kuramcısı olmamanız olmanızdan daha zordur. Tr'de ise yüksek düzeylerde seyreden ve kalımlı bir sosyal ve siyasal güvenmezlik mevcut. Bu özellik birçok araştırmada belgelendi.
Tr güçlendikçe Tr'de şu anda fabrika üretimi gibi üretilen komplo kuramları da azalacaktır. Kastım Tr'nin ABD gibi bir süper güç olması değil. Süper güçler çok çatışmaya girer ve bu özellikleri onların durumunu farklılaştırır. Süpergüç başka bir kategoridir.
Yazdıklarım hiç komplo yapılmadığı anlamına gelmez. Tarihin komplolar üzerinden okunmaması gerektiği anlamına gelir. Zaten komplo tanımı gereği tezgah altıdır. Siz nereden biliyorsunuz ki bunca komployu. Komploya mı karıştınız, şahit mi oldunuz. Yoo. Tahmin ve spekülasyon sadece
Bilmediğiniz konuda konuşmak sadece. Hem de büyük bir kesinlikle. Bir kesin inaçla. Kesin inanç veya sabit fikir de paranoyanın ve otoriter zihnin ortak yönüdür. Aslında bu ikisi pek çok noktada ortaktır.
Bir metnin point'ini anlamayan onu anlamamış demektir. Tr'de insanlara da yazılara da sözlere de gereksiz yere veya fazla yani aşırı yükleme, atıf veya yakıştırma yapılıyor. Bir metin herşeyi anlatamaz. "Bir konuya dair herşey" kapsam genişliğinde bile olması mümkün değildir.
Bu da bir beceri. Yazılı kültür becerisi. Yüz yüze ilişkinin hayatın merkezine oturduğu köy veya cemaat ortamında niyet okuma kimlikten niyet türetme belki işe yarar ama 18 milyonluk kentte aynı ölçüde işe yaramaz. Yazılı sözleşme yapmak bundan dolayı kente kentliye daha yakındır
Sosyal medyadaki yakıştırma, atıf, yükleme ve projeksiyonların çoğu laf salatası. Kendi kendini tatmin. Zamanınıza yazık. Oturun biraz kurgu dışı da okuyun.
Yüksek düzeylerdeki ve kalımlı güvenmezlik (tutum olarak güvensizlik) Tr'nin örtük ama anahtar veya Türkçedeki deyişle kilit sorunu ama üzerinde konuşulmuyor. Ben bu suskunluğu güvenmezlik üzerinden entegre oluşumuza bağlıyorum. Çatışma da bütünleştiricidir. Tuhaf ama öyle.
Onsuz ne yapardık denecek kadar alana katkı vermiş olan Bourdieu birisiyle çatışmak için onunla pek çok müştereğinizin olması gerekir mealinde harika bir cümle kurmuştu. Oradaki gibi.Bizi birarada tutan da kolektif güvenmezliğimiz, kavgacılığımız, hoyratlığımız ve sertliğimiz vb.
Kalımlı yani istikrarlı, çok boyutlu ve yüksek düzeylerde seyreden güvenmezliğimiz de topluluk olarak bizi ayakta tutuyor çünkü o zaman birbirimizin neler yapıp neler yapmayabileceğine dair beklentiler içine girebiliyor, tahminler yapabiliyoruz ki bu da hayatımıza anlam katıyor.
Bu soruna niye kilit dediğimi yazmayı unuttum.Çünkü diğer birçok önemli sorunun çözümü buna bağlı.O sorunların çözümünün imkan şartı güvenmezliğin azalması.Sözünü ettiğim güvenmezlik azalmazsa sosyal sermaye güçlenmez mesela. O zaman da sivil toplum gelişmez. Arkasını siz getirin
Çatışma da bütünleştiricidir zira yine Bourdieu sosyolojisinde belirtildiği üzere, birisiyle çatışmanız için neyin çatışmaya değer olduğu konusunda onunla uzlaşmış olmanız gerekir.

Bu uzlaşma örtük de olabilir ve sosyal bir zemindeysek çoğunlukla da öyledir.
Burada Hegelyan bir okumaya zemin oluştu ama artık burada keseyim.
Okuduğunuz için teşekkürler sade vatandaşlar.
Lakin ricam, pointlere, metnin derdine dikkat ederek okumanız dizilerimi. Bunlar "konu hakkında herşey" yazıları değil. Öyle bir tasaları yok. Zaten nasıl olsun ki.
Alıntıdaki örnek, akıldan geçenle ifade edilen arasındaki gediğe işaret ediyor. Twitte kastedilen, içinde kadın(lar) bulunan bir asansöre binmeyi hedefleyen bir erkeğin içeridekinden izin almasının gerekliliği olsa gerek. Bunu sınavda yazsa doğru yanıtladım derdi büyük ihtimalle.
Oysa ifade genel yani (demek ki) asansöre binecek olan kişi bir kadın da olsa içerideki kadından izin almalı gibi bir anlam taşıyor.
Bilişsel önyargılar da zihnimizde taşıdığımız ve birbirimizi anlamamızı zorlaştıran sert ve kalın duvarlar gibi. Düşünmeye başlangıç noktamızın bitiş noktamız da olmasını mümkün kılıyorlar.
İlginç olansa, alıntı twitte kastedileni hemen hepimizin anlıyor oluşumuz. Bunu mümkün kılan, aynı sosyal bağlamı paylaşmamız. Bu ortak bağlam kullanımı kullanım da anlamı vermiş böylece çoğumuz izin alması gerektiği vurgulananların herkes değil erkekler olduğunu anlayabiliyoruz.
Yazdıkları veya sözü onu yansıtmasa da bizim yazarın veya ifade sahibinin aklından geçeni çoğu kez doğru anlayabilmemiz sezi gücümüzü kullanmamızdan çok sosyal ve kültürel bağlam ortaklığından. Böylece aynı imgeyi (kadın olan asansöre binen erkek) gözümüzde canlandırabiliyoruz.
Missing some Tweet in this thread?
You can try to force a refresh.

Like this thread? Get email updates or save it to PDF!

Subscribe to Murat Önderman
Profile picture

Get real-time email alerts when new unrolls are available from this author!

This content may be removed anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just three indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!