Thread by @muratonderman

Tr'de muhaliflerin büyük bir kesiminin, en büyük sorun olarak iktidarı görüp, "iktidar giderse sorun büyük ölçüde biter" tavrı sergilemesi,iktidarın geniş bir sosyal tabanının bulunduğu olgusunu sürekli inkâr etmesinden olduğu kadar gündelik hayatın düzeniyle uyumlu olmasından da

Bu düzenin yasal bir düzen olması şart değil ve Tr'de de gündelik hayatın düzeni, büyük ölçüde sosyal öznelerce inşa edilen bir "düzenli anarşi" dir. Bu düzen bir habitus biçimindedir. Üzerinde tefekkür edilmeyen fiillerle örülüdür. Yaya geçidinde yayanın üzerine sürmek gibi.

Tr'de entelektüellerin bile mikro sosyoloji üretme eğilimleri zayıf. Mezkur "düzenli anarşi"yle uyumsuzluk yaşayan bir özne bu uyumsuzluğun sebepleri üzerine kafa yormaya eğilimli olurdu. Demek ki Tr'de insanlar bu kendiliğinden düzenle uyumlular ki başat sorunları iktidar.

Bu yaygın tutumda, muhalif olmanın eleştirel düşünmenin mevcudiyetine işaret ettiği gibi yanlış bir varsayımın benimsenmesi de etkili.

İktidarın mutlaka yani istisnasız siyasi olması gerekmiyor.

Anne-çoçuk ilişkisinin bir iktidar boyutu vardır mesela. Ben incinebilir ve zayıf taraf olduğum için yaya geçidinde aracını üzerime süren sürücü de muktedir rolü oynar.

Demek istediğim, siyasi iktidar ve iktidar ayrımının önemli olduğu, yalnız muhaliflerin siyasi iktidara odaklandıkları ama sosyal iktidarla en azından uyumlu oldukları, büyük meselelerle ilgilendikleri ve küçükleri üzerinde düşünmeye tenezzül etmedikleri.

Ben Tr'de (iyi bilinen bir örnek olduğu için veriyorum) yaşayıp da yaya geçitlerinde sürücülerce yani yaklaşık 25 milyon insanca sergilenen ortak tutumdan vb. rahatsız olmayan birisinin iktidar karşıtlığını samimi bulmuyorum.Düzene uyumludur o. Düzeni de sadece devlet kurar sanır

Toplumsal kültürün, kurum kültürlerinin analizi gündemlerinde yok, gündelik hayatın sosyal öznelerce kurulan düzeni ve habitus da yok.Salt siyasi iktidar.Muhalif olmak da hem eleştirel düşünmenin hem de etik duruşun garantisidir zihinlerinde büyük kısmının.Oysa habitusa uyumlular

Siyasi olan siyasetle sınırlı değilse ikisine ortak iktidar/çatışma paydası yüzündendir ama bu üzerinde çok yazılması gereken bir konu.
Diyelim ki öyle, siyaset dışındaki siyasi nerede? Karı koca arasındaki ilişkide mesela. Tamam. Üniversitede üretilen bilgide. Tamam.Daha başka?

Tr'de devlet daha kendine bir düzen kuramadı. Her kurumun kendi kültürü ve habitusu var. Devlet hukuka vereceği yeri belirleyemedi. Yargı siyasi iktidarı hukuken denetleyecek mi denetlemeyecek mi karar vermemiş. Vermemiş diyorum çünkü anayasaya göre denetleyebilir.Tutunumsuz yani

Tr devlet dahil, iktidarın paramparça olduğu bir yer. Bu yüzden bırakın beşi onu, bir yıl sonrası için bile plan yapamıyoruz.

Üstelik Eyüp Sultan gibi göz önünde bir yerde dizi dizi kaçak mezarlar yapılmış. Artık oraya da bir mezarlıksal dönüşüm planı mı olur mezarlıksal barış mı olur birşey yapmak lazım :)