Thread by @HamideYiiit

#Libya
Berlin'den kime ne çıktı?
1/Libya basınında zafer kazananlar ve tokat yiyenler diye kategoriler mevcut. Hafter zafer kazananların başında yer alırken, Mısır, Cezayir, BAE ve Arap Ligi de bu kategoriye girdi. Öte yandan "tokat yiyenler" malum!..

2/Konferanstan çıkan 18 maddelik karar için Libya basınında öne çıkan atıf; silah ambargosuna bağlılık ve üçüncü bir ülkenin dış müdahalesinin kesin olarak reddedilmesidir. Hafter’i destekleyen Mısır ve BAE oradaydı. Serraj’ı destekleyenlerden Katar yoktu, Türkiye vardı.

3/ "Dış müdahalenin kesin reddedilmesi, terör listesinde yer alan grupların desteklenmemesi ve Libya’nın içişlerine karışmaktan kaçınma vurguları" sık tekrar ediyor. Bu uyarıların tek muhatabının Türkiye olduğu üzerinde duruluyor. Yani Katar'sız tek başına Türkiye!...

4/Libya'ya silah tedarikini yasaklama ve artık bu süreci her zamankinden daha etkili 1 şekilde izleme kararı, "Osmanlıcılara bir tokat" olarak nitelendirildi. Çünkü özel olarak “silah ve silahlı terörist gönderme” konusundaki uyarı doğrudan Türkiye’ye yöneliktir.

5/Bu açıdan Libya basınında Berlin konferansı genel anlamda tatmin edici bulundu. Ama Türkiye ile ilgili sorular var: Silah sevkiyatı ve asker gönderme hayali biter. Ve gönderilen Suriyeli cihatçılar da BMGK denetimine alınırsa Türkiye'yi büyük sıkıntılar bekliyor demektir

6/Hafter'e biçilen zafere gelince: Konferanstan en büyük beklentisi uluslararası toplumun Ankaray’ı Libya devletine müdahale etmekten alıkoyması idi, Konferansın ana teması bu oldu.2. beklenti Trablus milislerinin silah bırakmaları ve yargıya teslim olmaları kararının çıkmasıydı

7/Hafter'in Milisler konusundaki beklentileri, Milislerin yargılanması hariç çoğunlukla karşılanmış oldu. Milislerin silahsızlandırılması ve tasfiyesi, orduya kademeli entegrasyonu kabul gördü.Bu 2015mutabakatında BM’nin şartıydı ama Serraj hükümeti milis tasfiyesini reddetmişti

8/Keza Libya’nın ulusal birliği ve bağımsızlığına saygı ve başta petrol sahaları olmak üzere Libya'da güvenliği sağlama görevinin Libya Ulusal Ordusunda olması vurgusu,Türkiye'nin tutunduğu meşru hükümet hangisi tartışmalarına son noktayı koydu.

9/Berlin kararlarının sahadaki karşılığı nedir? BM'den onaylandıktan sonra geçerliliği ya da caydırıcılığı gözlemlenecektir belki, ama mutlak surette ateşkese uyulması taahhütleri, kısa süre içinde bozuldu. Trablus'un güneyinde çatışmalar yine başladı.

10/ Olmayan ateşkesi kim bozdu. AA'ya göre "Libya'da Hafter'e bağlı milisler ateşkesi ihlal etti"..
UMH ve TR açısından bir fiyasko anlamına gelen Berlin kararlarına kimin uymadığı konusunda algı oluşturulması beklenen bir şeydi.

11/ Çünkü Türkiye'ye "Libya'ya müdahale etmeyi ve paralı asker göndermeyi bırak!" denildi.
Ateşkesi kimin bozduğu konusunda Libya ordusu Batı Bölgesi Komutanı Mabruk El Hazwi aksini söylüyor:"Trablus güneyindeki TR'ye sadık Suriyeli milisler bu akşam ateşkesi tekrar ihlal etti"

12/Berlin konferansı devam ederken, Libya basınında Suriyeli cihatçıların nerelere konuşlandırıldığına dair bilgi paylaşıldı. Buna göre"Suriyeli paralı askerler otobüslerle Trablus'un güneyindeki Geryan Kasabasında yer alan ilaç fabrikasının arkasındaki bir merkeze taşındılar"

13/Bu bağlamda Trablus'un güneyi esas çatışmanın merkezi olacak gibi duruyor.
"Ateşkes mutlaka olmalı, siyasi çözümün alternatifi yoktur" kararı Cenevre'ye taşınır mı, karşılığı olur mu bilinmez. Ama Berlin sürecinde öne çıkan detay; Hafter meşruiyetini alenen onaylattı,

14/kimileri için savaşçılık hevesleri kursakta kaldı, ve "tek meşru hükümet" denilen Serraj'ın milisleri hükümsüz kılındı.
Ve en önemli detay: AB'nin Libya'da derinleşen kaostan dolayı "insani göç" tehdidi ile ilgili kaygısı....

15/Yoksa Libya'yı yerle bir eden NATO'nun arkasında dizilenlerin Libya'yı istikrara kavuşturma heveslerine, vatansız bıraktıkları Libyalıların inadığı yoktur. Ama derinleşen kaostan Avrupa'nın göç dalgası ve milis geçişleri açısından kaygılandığı ortadadır.