Ocak 2017’de kendi imkanlarımla bisikletle Afrika yolculuğuna çıkıp belgeseller çekmeye başladım. Birçok yere sponsorluk başvurusunda bulundum ama gerçekleştirilmesi imkansız bir proje olarak görüldüğü için ciddiye alınmadım.
Yolculuğa başlayıp çektiğim belgeselleri ücretsiz YouTube’da yayınladıktan sonra, yerli ve yabancı basının ilgisini çekmeye başladı. Yaptığım şey; bisikletle geziyorum, görüyorum, gel keyfim gel değildi, tek başıma büyük bir prodüksiyon yaparak içerik üretiyorum.
Afrika gibi zor bir coğrafyada, canım pahasına, hiçbir karşılık beklemeden, ürettiğim içeriklerle dünyanın dört bir tarafında insanlara dokunmaya başladım. Bu hem beni hem de insanları mutlu ediyor.
Çektiğim zorlukları anlatmayacağım tabii ki, bundan şikayetçi değilim, başından beri bunun farkında olarak, başıma gelebilecek en kötü olayları kabullenerek yolculuğuma ve içerik üretmeye devam ediyorum.
Ürettiğim içerikler, yerli ve yabancı basında, sosyal medyada ilgi görmeye başlayınca tek tük sponsorlar da buldum. Kimse bisikletle kuru kuru gezen birine sponsor olmaz, içerik görmek ister.
Hem yolculuk yapıp hem de kaliteli bir içerik üretmenin maliyeti beklentimin çok üzerindeydi. Kendimi finanse edebilmek için gittiğim ülkelerde tanıştığım yabancı şirketlere 3-5 dakikalık reklam filmleri ve fotoğraflar da çekmeye başladım.
Kızılay da yolculuğa çıktıktan bir yıl sonra projeme destek veren sponsorlardan biri oldu. Onlara da tıpkı diğer sponsorlar gibi proje dosyamı hazırlayıp gönderdim. En basit mahalle derneğinden tutun Unicef ve Kızılhaç’a kadar her kuruluşun mutlaka sponsor olduğu projeler var.
Kuruluşlara ve şirketlere sponsorluk başvuruları yapılır, uygun görülürse projenize destek verilir. Yolculuğa başladıktan bir yıl sonra Kızılay’la da 2018 - 2019 tarihleri arasında belli aralıklarla önce 6 aylık sonra 12 aylık toplamda 18 aylık sponsorluk anlaşmamız oldu ve bitti
Gizli saklı hiçbir şey yoktu. Gerek belgesellerimde gerek paylaşımlarımda bunu görebilirsiniz. Bir kez daha bana verdikleri destekten dolayı kendilerine teşekkür ederim. Keşke daha fazla sponsor bulsam da üretmeye rahat devam edebilsem.
Biliyorsunuz, son çektiğim uzun metraj TENERE belgeseli uluslarası festivallere kabul edilmeye başladı. 16 ve 21 Şubat’ta Los Angeles Amerika’da dünyanın en büyük siyahi film festivali olan The Pan African Film Festivali’nde izleyiciyle buluşacak.
Belgeselim 14 Mart’ta ise İngiltere’de Manchester Film Festivali’nde Avrupa izleyicisiyle buluşacak. Dolayisiyla tamamen yaptığım işlere, üretmeye ve Afrika yolculuğuma odaklanmak istiyorum. Saygılar, selamlar.
