Profile picture
hasan söylemez @hasansoylemez
, 31 tweets, 4 min read Read on Twitter
Üç gün önce Mali’nin kuzeyine ve Burkina Faso sınırına yakın, Dogon kabilesinin yaşadığı Sanga köyünde az kalsın beni, iki rehberimi ve kiraladığımız aracın şoförünü keseceklerdi son anda kaçarak kurtulduk!
Aslında Dogon kabilesi sadece rehberlerimden Fulani kabilesi üyesi olan Davut’u hedef almıştı. Ancak onunla birlikte olduğumuz için bizi köye götüren Dogon kabilesi üyesi diğer rehberim Mamadou, Bambara kabilesi üyesi şoförümüz Yakup ve ben de artık onlar için hedeftik.
Yaşadığımız saçmalıklar öyle karmaşık ki, oraya nasıl gittiğimi, hangi kabilenin kiminle neden savaştığını, neden öldürme değil de direkt adam kesme dediklerini baştan anlatayım:
Geçen hafta Djenne şehrindeyken, uzun zamandır merak ettiğim, atalarının uzaydan geldiğini iddia eden ve astronomiyle ilgilenen Dogon kabilesini gidip görmeye karar verdim.
Djenne’de yanımda Bambaraca, Türkçe, Fransızca ve Arapça bilen rehberim Davut vardı. Genelde yanımda rehber olmaz. Afrika’da ilk defa bir rehber tuttum. Hem yerel halkla yaptığım röportajlarda yardım etsin hem de kuzey tehlikeli, Davut kuzeyli olduğu için sorun yaşamayayım diye.
Dogonların yaşadığı 250 km uzaklıktaki Bandiagara kasabasına gitmek için önce Djenne’den şoförlü bir araç kiraladık. Bisikletimi ve eşyalarımı da arabanın bagajına atıp yola koyulduk. Dört saatlik bir yolculuktan sonra sorunsuz sıkıntısız Bandiagara kasabasına vardık.
Hemen bir otel bulup yerleştik ve ertesi gün hangi köylere gideceğimize karar vermek için kasabalı Dogonlarla görüştük. Gerçi bizi gören herkes zaten yanımıza yanaşıyor. Yıllardır bölgede yaşanan terör ve kabile savaşlarından dolayı kolay kolay turist görmüyorlar.
Doğal olarak en çok dikkat çeken kişi benim. Adamlar yıllardır turist görmemişler, herkes birkaç kuruş koparmanın derdinde. Gerçi kuruş diyorum ama kola bile istesen en düşük elli dolar fiyat çekiyorlar. Yıllardır gitmeyen turistin hesabını bile bana kitlemeye çalışıyorlar.
Davut bir taraftan bana tercüme yapıyor diğer taraftan oradakilerle hararetli hararetli tartışıyor. O sırada İngilizce bilen biri hangi köylere gideceğimi sordu ve beni gezdirebileceğini söyledi. Ben de teşekkür edip rehbere ihtiyacım olmadığını söyledim.
Meğer Davut da oradakilerle kabile mevzularını tartışıyormuş. Onun köylere gitmemesini, giderse köydeki Dogonların onu keseceğini söylüyorlarmış. Sebebi de Davut’un Fulani kabilesinden olmasıymış.
Fulaniler ve Dogonlar arasında üç yıldır sığır otlatma ve su konusundaki ihtilaflar nedeniyle
şiddetli çatışmalar oluyormus. En son birkaç hafta önce Dogonlar bir Fulani köyünü basıp çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden 32 kişiyi keserek öldürmüşler.
Adamlar öyle acımasız ve öfkeli ki, jandarma olay yerinden ayrıldıktan sonra tekrar köye gidip dört kişiyi daha kesip öldürmüşler ve on kişiyi kaçırmışlar. Bütün bu olaylar daha yeni yaşanmış ve ortaklık çok gergin. Bu yüzden Davut’un gitmemesini söylediler.
Ben de Davut tek parça kalsın diye ona otelden dışarı çıkmamasını, köylere de Dogon bir rehberle gideceğimi söyledim. Ama bir taraftan da “ulan bunlar para koparmak için bizi kandırıyorlar” diye düşünüyoruz. Ama riske atmaya değmez en iyisi dediklerini yapalım dedik.
Ertesi sabah Davut’u otelde bırakıp bir Dogon rehberle Djiguibombo köyüne gittik. Köyün tamamı ayni aileden ama bir kısmı müslüman, bir kısmı hristiyan ve diğer kısmı animist. Afrika’da gördüğüm en güzel ve ilginç köylerden biriydi. İnsanların hepsi güleryüzlü ve misafirperver.
Djiguibombo köyünde acayip şeyler gördüm, enteresan hikayeler dinledim, keyifli röportajlar yaptım. Bunları “Journey To Dreams” belgeselinin Mali bölümünde yayınlayacağım. Fotoğrafları da birkaç gün sonra paylaşırım.
Neyse, köyden kasabaya dönerken Dogon rehberim Mamadou’ya “Yahu! Bu kadar güzel ve iyi insanların olduğu bir köyde nasıl adam keserler, Davut gelseydi hakkaten onu kesecekler miydi?” Diye sordum. “Yok, burada bir şey olmazdı”. Dedi.
“Peki, yarın gideceğimiz Sanga köyünde tehlike var mı?” Dedim. Önce “yok” dedi sonra “Bilmiyorum” dedi. Otele döndüğümüzde durumu Davut’a anlattık. Davut, “yarın ben de gelirim” dedi. “Emin misin?” Dedim. “Evet, eminim” dedi. Ben de “Sen bilirsin” dedim.
Yine her ihtimale karşı Dogon rehber de yanımızda olacaktı. Sabah yol hazırlığı yaparken Dogon rehber “Davut gelirse ben gelmem, orası güvenli değil” dedi. Haydaaa gel de çık işin içinden! Davut adamın kolundan tutup arabaya bindirdi ve geleceksin dedi.
Sonra düştük yola. Gideceğimiz köy 50 km uzaklıkta. Yol da yol olsa! Kaya, toprak ve çukur. Tam üç saat tıngır mıngır sallana sallana gittik. Resmen böbrek taşı için bire bir!
Sanga köyüne vardığımızda girişte bizi durdurdular. Normalde ilk dikkat çeken kişi ben olmam gerekirken burada tam tersi oldu. Herkes Davut’a öfkeyle bakıyordu.
Ulan senin tenin de siyah Davut’un da siyah. Davut’un Fulani olduğunu hemen nasıl anladınız be! Arabadan indik, elli yaşlarında bir adam bizim Dogon rehberi bir köşeye çekip bir taraftan bağırarak bir taraftan da kısık sesle Davut’u işaret edip bir şeyler söyledi.
Adamın gözleri kan kırmızı olmuştu. Öfkeden ateş saçıyordu sanki. Bizim Dogon rehber de yalvarırcasına adamla konuşuyordu. Yanlarına gittim, “sorun nedir?” dedim. “Telefonla çete üyelerine haber vermişler, onlar gelmeden gitmeliyiz yoksa hepimizi kesecekler” dedi.
İçimden “Ya öldüreceğiz desenize kardeşim! Nedir bu habire kesme kesme diyorsunuz, tavuk mu kesiyorsunuz?” Diyecektim ki, daha yeni 32 kişiyi keserek öldürdüklerini hatırladım. O adamın kırmızı gözleri ve çevredeki kişilerin öfkeli bakışlarını da görünce buz kesildim!
Artık orada dört farklı kabileden dört kişi değildik! Hatta insan bile değildik! Dogon rehberimiz de onlardan olmasına rağmen oradakilerin gözünde hepimiz Fulaniydik ve kesilmemiz gerekiyordu!
Çete üyeleri motosikletle her an gelebilirdi. Hiç vakit kaybetmeden topuklarımız kıçımıza vura vura kaçıp arabaya bindik. Dogon rehber hepimizden daha panikti, biran önce çıkmamız gerekir, beni de işbirlikçi diye kesecekler dedi.
Davut’a mi yanayım, kendime mi, Dogon rehbere mi yoksa şoföre mi! Hızlı da gidemiyoruz yollar berbat ve arabanın altı sürekli yere değiyor. Bir taraftan arkamıza bakıyoruz gelen motosikletli var mi diye bir taraftan da neler olacak diye mal mal birbirimize bakıyoruz.
50 km yol bize 50 bin kilometre gibi geldi. Gördüğümüz her motosikletlinin bize saldıracağını düşündük. Her an karşımıza bir canavarın çıkacağı bir korku tünelinde yol alıyorduk sanki!
Davut’un Fulani olduğunu kulaklarından, burnundan ve saç yapısından anladıklarını da yolda öğrendim. Her kabilenin kendine özgü karakteristik özellikleri varmış. Dogonlar ve Fulaniler birbirlerini kolayca ayırt edebiliyorlarmış.
Aklıma Ruanda’daki Hutu ve Tutsilerin savaşı geliyor. Orada da 100 günde bir milyon kişi satırlarla katledilmişti. Komşu komşuyu acımadan vahşice öldürmüştü. Buradaki Dogonlar ve Fulaniler de aslında kuzenler. Onların birbirlerine ettiğini başkası onlara etmemiştir...
Neyse, Yusuf Yusuf kasabaya otelimize vardık. Biz kasabaya varmadan haberimiz ulaşmış oraya. Risk orada da devam ediyor. Saçma sapan baska sorunlar da yaşadık. Onları anlatmak da çok uzun sürer. Velhasıl otelden çıkamadık!
Şoförü Djenne’ye gönderdik. 75 km uzaklıktaki Mopti şehrinden gelip bizi alması için başka bir araç kiraladık. Önce Sevare kasabasında bir otele yerleştik. Sabah saat 04:00’da da gizliden otogara gidip otobüsle 750 km uzaklıktaki başkent Bamako’ya doğru yola çıktık. Şu an iyiyiz.
Missing some Tweet in this thread?
You can try to force a refresh.

Like this thread? Get email updates or save it to PDF!

Subscribe to hasan söylemez
Profile picture

Get real-time email alerts when new unrolls are available from this author!

This content may be removed anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just three indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member and get exclusive features!

Premium member ($3.00/month or $30.00/year)

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!