My Authors
Read all threads
İSKİLİPLİ ATIF HOCANIN MAHKEME TUTANAKLARI

(SAVCILIK MAKAMININ İDDİANAMESİ)

👉LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYALIM

1-Hoca Atıf Efendi’ye gelince: Atıf Efendi, gerçekten o bilinen ve meşhur kitabını 1340’da yazdığını ve Maarif Vekaleti’nin özel izni ile neşrolunduğunu iddia etmektedir.
2-Yaptığımız araştırmalara göre bu beyanı doğrudur. Ancak Rize’de, mahkeme heyetiniz tarafından yapılan tahkikata göre; oradaki kitapçıya iki defa kitap gelmiştir. Kitabın bu ikinci defa gönderilmesinin Rize İrtica hadisesinde bir etkisinin olduğunu, ‘vicdanen’ kabul etmekteyim.
3- Çünkü Hoca Atıf Efendi’nin kitabı elden ele o kadar çok dolaşmış ve o kadar ehemmiyetle okunmuştur ki; Mesela, şapka emri çıktı ne yapacağız denildiği zaman, bazı mihraklar tarafından "Hoca Atıf Efendi’nin kitabım okuyunuz" diye telkinde bulunulmuştur.
4- Hoca Atıf Efendi kitabını ticaret maksadıyla yazdığını söylemektedir. Binaenaleyh, tam kıymet kazanacağı zaman bu kitabı, şu an Mısır’da bulunan bir şahsa Eylül ayı içerisinde yani son aylar zarfında gönderildiğini oldukça anlamlı bulmaktayım.
5- Gerçekte, bu kitapları, Hoca Atıf Efendinin eskiden sattığına ait elde hiçbir delil mevcut bulunmamaktadır. Bu hususta, vicdani bir kanaatimin oluşmasında yeterli ve sanığa itimat edilecek bir tarzda ifadesi bulunamamaktadır.
6- Hoca Atıf Efendi, kitaplardan bir kısmının İstanbul Polis Müdüriyetince alındığını ve bir kısmının da evvelce satıldığını ve binaenaleyh elinde bir iki kitaptan başka kitap kalmadığını beyan etmektedir.
7- Satıldı diye gösterilen kitapların hepsinin satıldığı ve elinde iki kitaptan başka kitap kalmadığı iddiasında inandırıcı değildir.
8- Pek muhtemeldir ki; Hoca Atıf Efendi, son zamanda, şapka meselesi ortaya çıktığı zaman derhal piyasaya kitap çıkarmış ve satmış olmasına çok kuvvetle ihtimal vermekteyim.
9- Esasen, Hoca Atıf Efendi, ta Meşrutiyetten bu güne kadar, memlekette ortaya çıkan inkılab hadiselerinin ve yenilik hareketlerinin en amansız düşmanıdır. Meşrutiyetin ilanından sora, "Beyanu'l-Hak" adıyla bir gazete çıkartmışlardır.
10- Bu gazete, memlekette karanlık ruh ve zihniyetin hakim olması düşüncesini yaymak vazifesiyle mükellef idi. Beyanu’l-Hak gazetesinin tutmuş olduğu yol o kadar karanlık idi ki, Sebil'ur Reşad gazetesi onun yanında çok liberal kalırdı.
11- Hoca Atıf Efendi, memleketin en kıymetli şahsiyetlerinden birisi ve zamansız olumu hala kalplerimizde elim bir acı bırakmış olan Mahmut Şevket Paşa ’nın katledilmesi hadisesi dolayısıyla Sinop’a sürülmüştür.
12- Kendisinin sürgünden donuşu Mütareke hin ilanı sonrasıdır. Ondan sonra geçirmiş olduğumuz felaketlerin onun ruhu üzerinde bir tesir icra etmesi lazım geldiği halde, bilakis siyasi hayata daha etkin bir tarzda atılmış ve Teali-i İslam Cemiyeti ’nin reisliğine geçmiştir
13- Teali-i İslam Cemiyeti ’nin hiçbir siyasi maksad gütmediği ve bir İslami hayır cemiyetinden ibaret bulunduğunu iddia ve beyan eylemektedirler. Fakat İngilizlerin ve vaktiyle Carlık Rusya’sının takib ettiği siyaset göz önüne alınacak olursa; ++
14- ++ düşmanlar, her şeyden evvel memlekette istiklal ruhunu öldürmek için böyle karanlık zihniyetlere müracaat etmek zorunda kalmışlardır.
15- Vaktiyle Çarlık Rusya’sında medreseler açılması için izin verirler ve hatta teşvik ederler, mektep açılmak istenildiği vakit pek büyük güçlükler gösterirlerdi.
16- İngilizlerin de bütün İslam dünyasında da takip etmiş oldukları siyaset bu idi. Türkiye’yi hazır bir lokma gibi yutmak istedikleri zaman, elbette böyle bir
durumdan istifade etmek isteyecekleri tabii idi.
17- Tarikat-i Salahiyye-i İslamiyye ’nin kuruluş şekli göz önüne alınacak olursa İngilizlerin ve düşmanların bu duruma ne kadar ehemmiyet verdikleri anlaşılır. Sonra, böyle bir hayır cemiyetinin kuruluşu Vahiduddin ’in de düşünce ve işlerine de uygun geliyordu.
18- Çünkü Vahiduddin, siyaset sahasında bütün kozunu kaybettikten sonra din ve vicdan sahasında millete nüfuz etmek istiyordu. Teali-i İslam Cemiyeti, hiç şüphe yoktur ki; bu gibi maksat ve gaye için kurulmuştur.
19- Gerçi, ellerindeki nizamnamede böyle bir madde yoktur. Ancak idare heyeti, gayet hassasiyetle incelenecek olursa görülür ki; Teali-i İslam Cemiyeti’nin birçok vazifeleri vardı. Köylerde mektepler açmak vaazlarda bulunmak vazifesiyle mükellef idiler.
20- En küçük bir sermayeye sahip olmayan ve daha sürgünden yeni donmuş olan Fatih dersiamlarından Atıf Hoca’nın ve maaşla geçinen birtakım kişilerin böyle mektepler açmaları ++
21- ve muallimler bulmaları için çok paraya hatta yüzbinlerce, milyonlarca liralık bir sermayeyi meydana getirmeleri lazım geldiği halde, bunlar bu parayı nereden ne surette bulacaklardı. Yapamayacakları bir işin başına da tabii geçmezlerdi.
22- Binaenaleyh, bütün ruhumla eminim ki ve kanaat ediyorum ki bu cemiyet doğrudan doğruya Vahiduddin ’in ve ilham almış olduğu efendilerinin himayelerinde kurulmuş idi.
23- Buraya dikkat lütfen..

Çünkü Savcı burda Hasan Fehmi Efendi'nin İskilipli Atıf'ın ısrarı üzerine birlikte Teali İslam Cemiyeti'ne gittikleri ve İngilizlerin beyanname yayınlanması için cemiyeti seçtiğini öğrendikleri toplantı hakkında bilgi verdiği ifadeden bahsediyor:
24- HOCA HASAN EFENDİ’NİN YÜCE HUZURLARINIZDA SÖYLEDİKLERİNDEN VE İTİRAFINDAN ANLIYORUZ Kİ, ŞEYHÜLİSLAM MUSTAFA SABRİ ’NİN DAMADI ZEKİ, KENDİLERİNE İLK DEFA ANLAŞMAK VE BEYANNAME MESELESİNİ MÜZAKERE ETMEK İÇİN GELDİĞİ ZAMAN, ++
25- TEALİ-İ İSLAM CEMİYETİNDEN İNGİLİZLERİN VE PADİŞAH’IN MEMNUN OLDUĞUNDAN BAHSEDEREK BİR BEYANNAME HAZIRLADIKLARINI VE BEYANNAMENİN BU CEMİYET TARAFINDAN İMZALANMASINI SÖYLEMİŞTİR.
26- Şu halde, bu cemiyet İngilizlerin dikkatini çekmiş bir cemiyettir. Ama Atıf Hoca, cemiyetin bazı hizmetlerinden de bahsediyor.
27- Fakat Teali-i İslam Cemiyeti ’nin ortada bir hizmeti varsa; o da maalesef, Yunan tayyareleriyle, düşmana karşı muharebe etmekte olan Türk yavrularının fikir ve zihniyetlerini zehirlemek için propaganda beyannameleri atmalarıdır.
28- O zaman ve bugün de kendisinin milliyetperver olduğunu söyleyen Hasan Efendi, Şehzadebaşı’ndaki kahvelerde beyannameyi Bismillah ile imza ettim diye açıkça ilan etmiştir.
29- Binaenaleyh, Teali-i İslam Cemiyeti ’nin bir hayır maksadıyla kurulduğunu ve İslami bir hayır cemiyeti olduğunu kabul etmek bendenizce mümkün değildir.
30- Hoca Atıf Efendi... Şüphesiz ki; bütün bunlar maziye karışmış şeyler. Hepsi milletin yüce vicdanında affa mazhar olmuş şeylerdir. Yalnız, Hoca Atıf Efendi ’nin şahsiyetini gözler önüne sermek bakımından çok kıymetli ve çok mühimdir.
31- Hoca Atıf Efendi ’nin neşr etmiş olduğu eserlerden; Neşr-i Şer’i, Terakkiyat-ı Diniyye, Şapka ve Frenk Mukallidliği kitapları incelendiği takdirde görülecektir ki; inkılab ruhuyla, bugünün ruhuyla, Türkiye Cumhuriyeti ruhuyla hiçbir zaman bağdaştırılması mümkün değildir.
32- Bunlar Cumhuriyet Türkiyesine suikasttan başka bir şey olamaz. Binaenaleyh, biraz da Hoca Atıf Efendi ’nin bu kitaplarında açıkladığı fikirlerin özetinden bahs etmek isterim:
33- Bilhassa Şapka ve Frenk Mukallidliği adlı eserinde taklidi tarif etmekte, Hazret-i Resullullah’dan başka kimseyi taklid etmenin uygun olmayacağını özetle belirtmektedir. Eseri yayınlamaktaki gayesi de kısaca budur.
34- Hoca Efendi, medeniyet ve ilim yollarında garbı taklit etmek doğru ise de, diğer yollarda taklidin doğru olmadığı inancındadır.
35- Hoca Efendi’nin bakış acısına göre, onu kendi delili ile çürütebilirim. Özellikle 1mam-ı Azam ’ın ‘ömründe bir kere kelime-i şehadet getiren adam Müslümandır’ diye gerçekleşen içtihadını misal olarak arz edebilirim.
36- Hatta daha acık olarak söyleyebilirim ki; garb ilminin alınmasını tavsiye eden Hoca Efendi bilmelidir ki, garb alemi bize soyluyor ki, milletlerin gelişmesi ve yükselmesi ancak taklit ile mümkün olmuştur.
37- Eğer Hoca Efendi ecnebi lisanları bilmiş olsalardı, asrın en büyük sosyologlarından Marks gibi alimin taklide ne kadar büyük ehemmiyet verdiklerini anlarlardı. Hatta lisanın bile teşekkülü taklit sayesinde mümkün olmuştur.
38- Burayı dikkatle okuyun lütfen:👇

BİNAENALEYH, HOCA EFENDİ ŞURASINI BİLMELİDİR Kİ; GENÇ TÜRKİYE MÜSLÜMANDIR VE TÜRK MİLLETİ HZ. MUHAMMED’E KARŞI KALBİNDE AZİZ VE KUTSÎ BİR HİS BESLEMEKTEDİR.
39- FAKAT ŞURASI DA BİLİNMELİDİR Kİ; ASRIN BÜTÜN İLERLEMELERİNDEN BİR ADIM BİLE GERİ KALAMAYIZ GARB MİLLETLERİYLE AYNI HİZADA YÜRÜMEK ZORUNDAYIZ.
40- ÇÜNKÜ, BU TARZDA HAREKET ETMEYECEK OLURSAK; HOCA EFENDİ’NİN TABİ OLMUŞ OLDUĞU MEMLEKETLER OLAN, BUHARA VE HİVE, HİNDİSTAN VE MISIR GİBİ, BİZİM MEMLEKETİMİZİN DE BAŞINA BİR BÜYÜK BİR FELAKETİN GELECEĞİNİ ÇOK KATİ OLARAK GÖRÜYORUZ.
41- Hoca Atıf Efendi ’nin Rize’deki hadise ile neşr ettiği eser arasında bir bağlantı bulunduğuna dair tam bir vicdani kanaat sahibiyim.

Hareketi, Kanuni Cezayı Umuminin 55’inci maddesine göre 45’inci maddesinin son fıkrası karşılığına rastlayan iş ve suçtandır.
42- Buraya kadar yazılanlar İskilipli Atıf Hoca'nın ne ile suçlandığını ortaya koymaktadır:

1- Şapka isyanına neden olan kitapçıkların bir önceki mahkemede yasaklanmasına rağmen dağıtılması.
1- Mİlli mücadele aleyhindeki faaliyetler ve beyannameler.
Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh.

Enjoying this thread?

Keep Current with Ümit Doğan

Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just three indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!