1/ İdlip, iflas eden Suriye politikasında son bataklık!.
AKP’nin bu bataklıktan 1 çıkış stratejisinin olmadığını gördük. Aksine fetihçi hayallere dair en ufak1 ışık yakaladığında gözü kapalı bataklığın derinlerine daha fazla daldığını da gördük
Ve ABD'nin gazıyla savaş çığlıkları başladı, İdlib bataklığına doğru "cihat" yolculuğu başlattıldı.. ABD ve hatta NATO silah kuşanıp peşi sıra gelecek zannedildi..
An itibarıyle "rejim"in adı Suriye Arap Cumhuriyeti oldu
Savaş çağrılarının zirve yaptığı bir dönemde Erdoğan, Suriye ordusunun Soçi sınırlarına çekilmesi için Şubat sonuna kadar süre verdi, aksi takdirde "omuz üstünde baş bıramayacağız" dedi.. Ama:
*M4 yolunu kontrol etmek üzere Cebel Zaviye'den operasyon başlatan Suriye ordusuna, henüz ulaşmadığı M4 yolu "hediye" olarak verildi!
*Suriye ordusunun Soçi sınırlarına geri çekilmesi istenirken, Soçi sınırları ileri çekilmiş oldu. Yani Soçi sınırları İdlib'e daha yakın bir çemberde yeniden çizildi.
Ve ateşkes ilan edildi..
Peki şimdi ne olacak?
Ancak ateşkesin kırılganlığını "HTŞ'nin bu ateşkesi kabul etmemesine" bağlayanlar ve bunu haberleştirenler var.
Altını çizelim: Bu yaklaşım, HTŞ,TİP,Hürrasül Din gibi el kaidecilerin zirvenin muhatabıymış gibi kabul görmelerini sağlıyor!
Bu ateşkese yönelik tepkilere gelince:
Suriyeliler bunu bir zafer olarak gördüler.
Öyleyse tekrar ve her zaman #SavasaHayır