, 99 tweets, 11 min read Read on Twitter
ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi olan ve Trump'ın Suriye'den geri çekilme kararı sonrası istifa eden Brett McGurk bir essay yazmış.

Türkiye hakkında neler demiş gelin beraber inceleyelim...

"ABD, Suriye'de daha az askerle daha fazla şey yapamaz."

foreignaffairs.com/articles/syria…
McGurk: “DAEŞ’i parçalama stratejisi Obama döneminde geliştirildi ve Trump dönemi boyunca küçük değişikliklerle devam etti. Yerli savaşçıların kendi şehirlerini DAEŞ’ten geri alıp yerlerinden kovulan insanların geri dönmesi için uygun şartları oluşturdu.”
McGurk: “Dışarıdan bakınca, stratejiye göre ABD bölgede DAEŞ’in yıkımından sonra bir süre daha bölgede aktif olarak kalmaya devam edecekti, 2.000’den fazla ABD Özel Kuvvet askeri ve 60.000’den fazla üyesi olan SDG olan Kuzey Suriye’de de dahil olmak üzere sahada kalacaktık."
McGurk: “Fakat daha sonra Aralık 2018’in sonuna doğru Trump bu stratejiye tamamen dik hareket etti. Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşme sonrası, Trump sonuçlarını düşünmeden, sürpriz bir karar vererek ABD askerlerinin Suriye’den tamamen çekilmesi emrini verdi.
McGurk: “Trump o zamandan bu yana bu emrini değiştiriyor. Ben bu essay’i yazarken muhtemelen 200 ABD askerinin kuzeydoğu Suriye’de ve bir diğer 200 ABD askerinin de Tanf Üssü’nde bırakılması planlanılıyor.”
McGurk: “Yönetim aynı zamanda, muhtemelen beyhude çabalarla, diğer koalisyon ülkelerinden ABD askerlerinin çekildeği yerlere askerlerini koymasını umuyor. Fakat bilakis, bu yeni plan çok daha riskli."
McGurk: "Şu anda kuzeydoğu Suriye’de konuşlu bulunan ve yerine getirilmesi planlanan küçük yardakçı asker grubundan 10 kat daha küçük bir kuvvet koymayı düşünüyorlar.”
McGurk: “ABD’nin çekilme planı hakkında halen pek çok belirsizlikler var fakat son asker sayısı ne olursa olsun, Trump’ın Suriye’den büyük sayıda asker çekme kararı büyük olasılıkla tersine çevrilmeyecek.”
McGurk: “Şu anda yapılması gereken şey, ABD’nin Suriye’deki askerlerini gelecek aylarda çekecek olabilmesine rağmen, ABD’nin Suriye’de çıkarlarını korumak için neler yapacağına karar vermesidir. Washington’un yapabileceği en kötü şey geri çekiliyormuş gibi yapmak olur."
McGurk: “İster kısmi ister tam çekime olsun, fark etmez. İsterse de tüm objektiflerde hiçbir değişiklik olmayacak, sadece taktiksel bir değişiklik olsun.”
McGurk: “Trump’ın vazgeçtiği plan, ABD’nin Suriye’de iç içe geçmiş pek çok çıkarını mümkün kılmayı teklif ediyordu."
McGurk: "DAEŞ’in yeniden ortaya çıkmasını engelliyor, İran ve Türkiye’nin hırslarını kontrol ediyor ve savaş sonrası Rusya ile uygun bir anlaşma içeriyordu. ABD askerlerinin Suriye’den ayrılıyor olmasıyla birlikte artık bu amaçların çoğu mümkün değil.”
McGurk: “Washington artık mutlaka hedeflerini azaltmalı. Suriye’de artık sadece 2 çıkarına odaklanmalı."
"DAEŞ’in yeniden ortaya çıkmasını engellemek ve İran’ın Suriye’de İsrail’i dahi tehdit edebilecek bir askeri güç yığınağını durdurmak. Sahada avantaj elinde olmadan bu sonuçlara ulaşmak çok acınası tavizler gerektirecek.”
McGurk: “2014 yazında DAEŞ Musul’un kontrolünü ele geçirip Bağdat’a doğru ilerlerken ben de Irak’ta sahadaydım. ABD elçiliği en kötüsüne hazırlanarak tahliyeye başlarken, Amerikalı diplomatlar Iraklıların geriye dönüp savaşmaları için hazır olduklarını söylüyorlardı.”
McGurk: “Bu kampanyanın en başından bu yana ABD’li diplomatlar bunun açık uçlu bir operasyon veya Orta Doğu’yu tekrar şekillendirecek veya yeni devletler ortaya çıkaracak bir kampanya olmadığını açıkça belirttiler."
McGurk: “Kısacası, ABD’nin DAEŞ’e karşı operasyonu Trump’ın açıkladığı gibi hiçbir zaman ‘bitmeyen bir savaş’ olmamıştı ve olmadı.”
McGurk: “Özellikle de Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Bolton, tüm İranlıların Suriye’yi terk etmeden ve sivil savaş tam olarak çözülmeden ABD askerlerinin Suriye’de kalması gerektiğine inanıyordu.”
McGurk: “ABD hükümetinde hiç kimse ciddi olarak yakın zamanda geri çekilmeyi, kaldı ki Washington’un öylece DAEŞ’e karşı zafer ilan edip Suriye’yi terk edeceğini tartışmıyordu."
"Ben 11 Aralık 2018’de Dışişleri Bakanlığı’na gittim ve ABD’nin Suriye’deki resmi politikasını açıkladım. Eğer DAEŞ fiziksel olarak yenildi deyip öylece geri çekilebiliriz dersek bunun çok pervasızca olacağını belirttim."
"8 gün sonra Trump, bunu Twitter’dan “DAEŞ’e karşı savaşı kazandık. Bizimkiler artık geri geliyorlar.” diyerek yaptı. Bu açıklama kampanyayı darmadağın etti ve Washington’un müttefikleri ve ABD’li yetkilileri, ben de dahil, güvensizliğe itti."
"Bu ani karar değişikliğini partnerlerimize açıklayamadık. 4 yıl boyunca Koalisyon’a önderlik ettikten sonra, artık yeni emirlerimi başarılı bir şekilde yürütmemin imkansız olduğunu fark ettim ve Aralık ayının 22’sinde istifa ettim.”
Yazının Türkiye kısmına geliyorum...
“Suriye’deki ikinci bölge kuzeybatı Suriye’deki muhaliflere ait bölge. Bu bölgenin çoğu El Kaide bağlantıları olan Hayat Tahrir Şam ve Türkiye destekli muhalif gruplar tarafından kontrol ediliyor."
McGurk: "Türk ordusu, Ankara’nın İran ve Rusya ile Esad rejimi ve Türkiye’nin kontrol ettiği Batı ucundaki alanları ayıran bölgeyi pazarlık ettiği bir ateşkes hattını koruyor.
“Üçüncü bölge SDG tarafından kontrol ediliyor ve Washington, onun müttefikleri tarafından korunuyor. Daha önce DAEŞ’in kalbi olan bu bölge, Suriye topraklarının 3’te 1’ini oluşturuyor."
"Burada çok ciddi enerji rezervleri, muhteşem tarımsal zenginlik ve neredeyse 4 milyon nüfustan oluşuyor. Fransa, Birleşik Krallık ve ABD’nin hepsinin de özel kuvvetleri bu sahada bulunuyor.”
Geldik dananın kuyruğunun koptuğu yere.

Pasajın başlığı: "Ottoman Dreams"
“ABD’nin Suriye’deki varlığı, Türkiye ile- DAEŞ ile mücadelede sorunlu bir partner olan- ilişkileri yönetme açısından da kritik öneme sahipti."
"2014 ve 2015 yıllarında Obama defaatle Erdoğan’dan Türkiye’nin Suriye sınırını kontrol etmesini istedi. Bu sınırda DAEŞ’li savaşçılar rahatça gelip gidiyordu.”
“Erdoğan hiçbir hamle yapmadı. 2014 yılının sonlarına doğru Türkiye, DAEŞ’e karşı mücadele Koalisyon’unda kuzeydoğu Suriye’deki bir Kürt şehri olan Kobani ve DAEŞ tarafından sivil katliamı yapılmakla tehdit edilen Kobani’nin kurtarılma çabalarına karşı çıktı.”
“6 ay sonra Türkiye Koalisyon’un Tel Abyad gibi DAEŞ’e lojistik hub olan sınır geçişlerini kapatma isteğini reddetti. Üstelik ABD’li diplomatlar Türklere eğer sınırı kapatmazlarsa DAEŞ’in yenmenin imkansız olacağını söyledikleri halde.”
“Türkiye’nin inatçılığıyla yüzleştikten sonra, ABD Suriyeli Kürtler veya YPG olarak bilinen ve Kobani’yi savunan güçlerle yakın partnerlik kurmaya başladı. YPG önce DAEŞ’e Suriye’de ilk büyük darbeyi vurdu ve daha sonra ise onbinlerce Arab’ı da güçlerine katarak SDG’yi oluşturdu"
“Türkiye, ABD’nin SDG’ye olan desteğine karşı çıktı. Ankara, grubun Kürt güçlerinin, Türklerin neredeyse 40 yıldır savaştığı PKK’nın bir kolu olduğunu iddia etti.Washington, YPG üyelerinin Türkiye ile olan sınırı geçip Türkiye ile savaştığına dair hiçbir örnek bulamadı.”

???????
“Ne de PKK’nın SDG üzerinde operasyonel bir kontrolü olup ABD’nin verdiği silahların Türkiye’ye gidebildiğini tespit etti. ABD’li politikacılar buna rağmen Türkiye’nin endişelerini alma zahmetine katlandı.”

Çok iyi okuyun çok çok iyi okuyun!
“ABD, SDG’ye askeri yardımlarını sınırlandırdı. Sonuç olarak grubun savaşçıları savaşmaya çelik yeleksiz, kasksız gittiler. Yanlarında sadece sınırlı sayıda anti-mayın ekipmanı vardı."
"Benim Rakka’ya ziyaretlerimden birisi sırasında öğrendim ki SDG’li savaşçılar DAEŞ’e ait mayınları temizlemek için koyunları kullanıyorlarmış.”
“ABD, aylar boyunca tavizler vererek Erdoğan’ı yatıştırmaya çalıştı. Bu yüzden SDG’nin Menbiç’i temizlemek üzere hazırlandığı operasyon durmak zorunda kaldı."
"Hatta Washington Ankara’ya en iyi askeri stratejistlerini gönderdi. Burada Türkiye destekli muhalifler ile Rakka’nın temizlenmesi için planlar yaptılar.”
“En sonunda anlaşıldı ki Türkiye ile beraber bir plan yapmak için sahada en az 20.000 ABD askerine ihtiyaç vardı. Hem Obama hem de Trump yönetimi bu seçeneği reddetti ve 2017 Mayıs ayında Trump, Rakka’nın DAEŞ’ten alınması için YPG’ye direkt olarak silah verilmesini emretti.”
“ABD’li diplomatlar Türkiye ile bu yüzden ortaya çıkan sorunları ABD’nin Suriye’deki varlığı sayesinde yönetmeyi başarabildi. Eğer Türkiye sınırında problem olduğunu söyleseydi, ABD’li güçler bu sınırın sakin ve stabil kalmasını sağlayabilirdi.”
“ABD pek çok kez Türk yetkilileri kuzeydoğu Suriye sınırına davet etti ve durumu kendilerinin görmesini istediler ki Türkler bunu açıkça reddetti. Türkiye, ki çokça yaptığı üzere, sınırındaki Kürtlere saldıracağını söyledi."
"Washington onlara sahada ABD askerlerinin de olduğunu hatırlattı. Ve ABD, Erdoğan’a Türkiye’ye Suriye’den gelebilecek olan herhangi bir tehdidi engelleyeceğini söyledi. ABD askerleri sahada olduğu sürece Türk ordusunun müdahale etmesi için hiçbir sebep yoktu."
“Ve Ankara, Amerikalıların hayatını riske atmanın Washington ile ilişkilerinde çok ağır sonuçlara yol açacağını biliyordu.”
“Fakat ABD askerlerinin bölgeden çekilmesi bu caydırıcılığı ortadan kaldırıyor. Artık Türkiye’nin kuzeydoğu Suriye’ye bir istila yapma riski var, tıpkı Ocak 2018’de Afrin’de yaptığı gibi, ki burası kuzeybatı Suriye’de ABD askerleri tarafından korunmayan bir Kürt ilçesi.”
“Burada, Afrin’de, Türk ordusu Suriyeli muhaliflerin İslamcı ortaklarıyla çalışarak, YPG’ye saldırdı ve 150.000’den fazla Kürt’ü (neredeyse Afrin nüfusunun yarısı) yerinden etti ve burayı Suriye’nin diğer yerlerinden getirdiği Arap ve Türkmenlerle yeniden iskan etti.”

ANANI SKM.
“Bu operasyon sadece hakiki bir tehdide cevap değildi fakat Erdoğan’ın Türkiye’nin sınırlarını genişletme hamlesiydi, ki O- Erdoğan-1923 Lozan Anlaşaması’na göre sınırların adil olarak çizilmediğini düşünüyor.”
“Ben Erdoğan’la bizzat görüşmelerde bulundum ve onun Halep’ten Musul’a kadar olan 400 millik yeri “Türk güvenli bölgesi” olarak lanse ettiğini bizzat duydum ve onun yaptığı bu hamleler sözlerini destekliyor.”

<3
“2016 yılında Türkiye, Irak hükümeti veya başka hiçbir kimsenin izni olmadan ordusunu Musul’un kuzeyine gönderdi. Daha sonraki asker sevkiyatları sadece ABD deniz piyadeleri tarafından engellendi. Erdoğan Afrin’te yaptığı şeyi şimdi de kuzeydoğu Suriye’de yapmak istiyor.”

<3333
“Bu, Türk güçlerini Suriye’nin 32 kilometre içerisine göndermeyi, YPG’yi ortadan kaldırmayı (Sivil Kürt nüfusunun yarısını) ve sözde güvenli bir bölge oluşturmayı içeriyor.”
"Sahadaki ABD askeri varlığı, ABD’li diplomatlara Türkiye’yi makul ölçüde tatmin edecek uzun süreli düzenleme yapma olanağı sundu ve onlara zaman kazandırdı bu arada da Erdoğan’ın büyük hırslarını engellediler, SDG ve Kürt savaşçıları korudular
“Böyle bir düzenleme yapmadan çekilmek bir facia ile sonuçlanabilir. Bu facia, çok büyük sayıda sivilin yerinden edilmesine, SDG’de çatlaklar oluşmasına ve DAEŞ gibi aşırıcı grupları tekrar ortaya çıkmasını sağlayacak bir boşluğa, bir Türk işgaline yol açabilir.”
“ABD’nin Suriye’deki askeri varlığı, Washington’un Arap ülkeleriyle olan ilişkilerini kontrol etmesi açısından da önemliydi."
“Üç ürkütücü eski emperyal güç olan- İran,Rusya ve Türkiye’nin- çoğunluğu Arap olan Suriye’nin kaderini belirlemesi, sürpriz olmayan bir şekilde Araplar arasında, özellikle de Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve BAE'de tepkiye yol açtı"
"Ve Suriye muhalefetinin de artık ya İslamcılar ya da Türk uzantısı statüsüne düşmüş olması ve domine ediliyor olması, bu ülkelerin Şam ile olan ilişkilerini yeniden canladırmaya çalışmasına yol açtı.”
“ABD, Arap müttefiklerin Şam ile olan ilişkilerini normalleştirmeye çalışmasına karşı çıktı, bunun Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Cenova Süreci’ne katılmasını sağlayacak olan baskıyı azaltacağını söyledik.”
“ABD askerleri sahada olduğu sürece ve DAEŞ’e karşı başarılı operasyonlar yapmaya devam ettiği sürece; ABD’li diplomatlar, Arap partnerlerinden Esad ile tekrar konuşmamaları gerektiğini söylerken yeteri otoriteye sahip olur.”
“ABD’nin varlığı, Arap ülkelerinin korktuğu, İran ve Türkiye’nin genişleme çabalarını kontrol etmesine olanak sağlıyordu. En son Aralık 2018’de Washington, Arap müttefiklerine ABD askerlerinin uzun bir süre boyunca sahada kalmaya devam edeceği konusunda garanti verdi.”

ÖNEMLİ
“Bu güvence, Suudi Arabistan ve BAE’nin, bir zamanlar DAEŞ tarafından kontrol edilen bölgelerdeki sivil hayatının tekrar normale döndürülmesi adına çok büyük bir yatırım yapılmasına olanak sağladı. Buna Rakka şehri de dahil.”
“Trump’ın söz verilmiş olan bu geri çekilmesi, bu durumu darmadağın etti. ABD artık Arap müttefiklerini halen sahaya adamış bir oyuncu olduğu konusunda ikna etmede zorluk yaşayacak."
“Ve İran ve Türkiye ajandalarına Suriye’de devam ederken, bu iki ülkeden ayrılan Arap ülkelerine ABD’li diplomatların Arap partnerlerine kendi çıkarlarını kovalamamaları gerektiğini söylemeleri zor olacak, Suriye rejimi ile beraber çalışmak da dahil.”

Yani kendi çıkarları yok?
“Washington, Arap ülkelerini yaptırımlarla tehdit edebilir fakat bu tehditler arkadaşlıklar karşısında bir zayıflığa işarettir.”

A demek öyle :) Sağ ol o zaman :)
“Trump’ın ABD askerlerini Suriye’den çekeceğini duyurmasının ardından BAE’nin Şam’daki elçiliğini tekrar açacağını ilan etmesi hiç de sürpriz değildi. Diğer Arap ülkelerinin de bunu takip edeceği söylenebilir.”
“Bir de bunların üstüne yetmezmiş gibi kuzeydoğu’da bırakılması planlanan 200 ABD askeri görünüşe göre sadece DAEŞ’in yeniden ortaya çıkmasını izlemekle kalmayıp aynı zamanda Türk sınır bölgesinde bir güvenli bölgenin savunmasından da sorumlu olacaklar.”
“Bu, 200 asker için başarabilecekleri şeylerden çok daha fazlası. Bu 2.000 asker için dahi zor bir görev olurdu. Böylesine küçük bir güce böylesine genişleyebilecek bir görev yüklemek çok büyük riskler barındırıyor."
"Ki bu riskler şu anda mevcut olan ABD varlığının sahada aynen korunmasıyla önlenebilir.”

Biraz daha var ancak gerisine yarın devam edeceğim kusura bakmayın....
McGurk: “Trump’ın şu anda yapabileceği en iyi şey geri çekilme kararını tersine çevirmek olur. Fakat eğer bunu yapmazsa, ABD Suriye’de küçük sayıda bir asker bırakarak stratejisinin üzerinde yeniden düşünülmesi gerektiğini önleyemez.”
“Washington bazı acı gerçekleri mutlaka kabul etmek zorunda. Bunlardan ilki, Esad’ın hiçbir yere gitmiyor oluşu. O bir soykırımcı ve bir savaş suçlusu fakat şu aşamada ne ABD’nin ne de bir başkasının onu koltuğundan etmek için yapabileceği hiçbir şey yok.”
“Washington, Esad’ın yönetimini veya onun rejiminin kabul etmek zorunda değil fakat artık sürekli onun gitmesi gerektiğini söyleyerek ABD'nin daha fazla prestij ve güvenirlik kaybına uğraması bırakılmalı."
“ABD Şam’a yönelik baskıyı yaptırımlarla devam ettirebilir olmasına rağmen, rejimin bugüne kadar yaşadığı şeyler ekonomik acılar karşısında sönük kalıyor. 2011 yılından bu yana Suriye’nin GSYH’si, 2.Dünya Savaşı’nda Almanya ve Japonya gibi ülkelerinkinden çok daha sert çakıldı.”
“Ulaşılamayacak amaçlar için yaptırımları kullanmak, mesela Esad’ın gitmesi gibi, sadece aşırıcılara yarayacak olan kara borsa’yı güçlendirir ve sıradan Suriyeli insanların acısını artırır.”
“İkinci acı gerçek ise, Arap ülkelerinin artık Şam ile tekrar ilişkilere başlayacağı gerçeği. Washington’un bu trende karşı çıkması sadece Arap ülkelerinin sinirlerini bozar ve onları Washington’un arkasından iş çevirmeye ve gizli diplomasiye zorlar.”
Yine Türkiye kısmına geliyoruz…
“ABD artık ayrıca Türkiye’nin, bir pakt müttefiği olmasına rağmen, etkili bir partner olmadığını kabul etmeli."
"ABD’li diplomatlar, Türkiye ile Suriye konusunda çalışarak Ankara’nın otoriter bir rejime doğru kaymasını ve dış politikasında ABD çıkarlarına ters hareket etmesini değiştirebileceklerini ummaya devam edebilirler.”
“Hayır, bunu yapamazlar. Türkiye, Suriye konusundaki anlaşmazlıktan önce de problemli bir müttefikti. Son on yılda, Ankara, İran’ın ABD yaptırımlarını delmesine yardımcı oldu, ABD vatandaşlarını tutsak olarak tuttu ve mülteci konusunu Avrupa’ya şantaj yapmak için kullandı.”
“Daha da yakın zamanda, NATO’nun itirazlarına rağmen Rus hava savunma sistemi almaya başladılar. Çin, İran ve Rusya ile beraber Venezula’da Başkan Maduro’nun otoriter rejimin aktif olarak desteklediler.”
“Türkiye, topraklarını kuzeydoğu Suriye’ye doğru 32 kilometre genişletmek için ABD’den kendi projesine yardım bekliyor, kuzeybatı Suriye’deki El Kaide varlığına dokunmayı reddetmesine rağmen. Washington bu alaycı ajandanın bir parçası olmamalı.”
“Washington, Ankara’ya eğer ABD askerlerinin çekilmesinin ardından dahi Türkiye’nin SDG’ye saldırması halinde bunun ABD-Türkiye ilişkileri için çok ciddi sonuçları olacağını açıkça söylemeli.”
“Ve son olarak, ABD Rusya’nın Suriye’deki en kuvvetli siyasi güç olduğunu kabul etmeli. Washington’un Şam veya Tahran ile hiçbir ilişkisi yok, o yüzden bir şey yapmak istiyorsa Moskova ile yapmalı. Rusya ve ABD’nin Suriye’de örtüşen bazı ortak çıkarları da var."
"Her ikisi de ülkenin toprak bütünlüğünün korunmasını istiyor, ülkenin DAEŞ ve El Kaide’ye güvenli bölge olmasını istemiyor ve her ikisinin de İsrail ile yakın ilişkileri var.”
“Suriye krizi, Moskova ve Washington arasında direkt bir temas olmadan çözülemez ve ABD Suriye sorununu Rusya ile olan hasım ilişkilerinden ayrı tutmalı.”
“ABD için DAEŞ’in yeniden ortaya çıkmasını engellemek çok daha zor olacak. SDG şu anda DAEŞ’in eski topraklarını kontrol ediyor fakat kaynakları kıt."
"Kuzey’de düşman bir Türkiye ile karşı karşıya, güney’de ise İran ve Surye rejimiyle karşı karşıya ve huzursuz milyonluk nüfusa sahip bir bölgeyi kontrol ediyor.”
“Eğer ABD geri çekilir veya şu anki mevcut asker sayısını azaltırsa, SDG’yi desteklemesi dumura uğrar, topraklarının dışındaki bölgelerde olan ülkelere olan bağlılığı artabilir."
"ABD’nin desteğini azaltması ayrıca çok uluslu bir yapı olan SDG’nin içerisindeki grupların da çatlamasına ve başka müttefikler aramasına yol açabilir. Bazıları için İran ve rejim ve diğerleri için ise Türkiye.”
“ABD Suriye’den ayrılırken, SDG, kendi çıkarlarını ve kuzeydoğu Suriye’deki varlığını korumak,
kendisini İran ve Türkiye’den korumak adına yeni bir iyiliksevere ihtiyaç duyacaktır.
“Maalesef ki bunun için tek makul aday Rusya.”
-BİTTİ-

Buraya kadar üşenmeyip okuyan herkese teşekkür ederim :)

Bu yazının üzerine akşam da birkaç yorum yapabilirim.
Bu çeviri üzerine yorum yapmayı unutmuştum ta ki şu listeyi anasayfada görene kadar...

Arkadaşlar bu saldırıların failleri ve bombalı araçların hazırlandığı yerlerin çoğu Suriye kaynaklıydı.

McGurk, tüm bu süreçte Suriye'deki en üst rütbeli komutandı.
McGurk'ün bu yazıda Türkiye'ye karşı kullandığı dile dikkat edin. Tamamen nefret dolu. Bize yaptığı imalara dikkat edin.

DAEŞ'e yardım etmekle suçluyor.
YPG ve PKK arasında bağ falan yok diyor, tüm kanıtlara rağmen.
Türk yetkililer sınıra gelip durumu görebilirdi diyor,utanmadan
Türkiye Afrin'de demografik yapıyı değiştirdi iması yapıyor ki kendileri nüfus kayıtlarını yakıp demografik yapıyı bozdular.

Türkiye genişlemek istiyor diyor. CB Erdoğan'a atfettiği sözlere ve "Halep'ten Musul'a 643 kilometrelik Türk güvenli bölgesi" imasına dikkat.
Fazla yorum yapmaya da gerek yok. Yazıyı okuyan bunların dertleri ne anlar.

Açık açık "PKK'yı rahat bırakın, biz onlara devlet kuracağız." diyorlar.

CB Erdoğan'ı yönetimde görmek istemiyorlar çünkü artık hiçbir konuda ABD çıkarlarına yardım etmiyor

Edecek birini "yaratıyorlar"
İç siyasetten olabildiğince uzak durmaya çalışıyorum ancak dış siyasette bu ülkenin çıkarlarına göre hareket etmeyen insanlardan bu ülkeye hiçbir hayır gelmez.

YPG bize niye saldırsın diyen bir adamı ben tutup da neresinden destekleyeyim?
Bir insan bu sözleri sarf edecek kadar nasıl gerçeklerden kopuk olabilir ya da olabilir mi?

Sınırlarımızda oluşacak bir terör devletinin telafisi yok. Her geçen gün aldıkları destek azalmak şöyle dursun, daha da artıyor.

McGurk, ABD'nin Suriye politikasının başlarından birisi.
Ülkemizde her ay başı en az 1 canlı bomba Suriye'den gelerek kendisini patlatıp yüzlerce masum canı katletti. Bunların %90'ı YPG/PKK üyeleriydi.

Sizce McGurk YPG'nin bu saldırıları yapacağını bilmiyor muydu?

Yazısında "Türkler sınıra gelse bir şey olmadığını görürdü." diyor.
Bu dalga geçmek değildir de nedir?

Türkiye genişlemeye çalışıyor olabilir fakat bunu güvenlik endişeleri dolayısıyla yapıyor.

Hendek operasyonları sırasında bu ülke 793 canını verdi. Bu teröristler nereden geldi?

Bir örnek: Mardin'de sınırın altından tünel kazıp geldiler.
ABD'nin verdiği silahların PKK'ya veya Türkiye'ye geçtiğine dair hiçbir kanıt bulamadık diyor.

PKK onlarca ATGM'yi kimden buldu?

Maruz kaldığımız baskıların sonu gelmeyecek. Bugün S-400, dün Papaz'dı, yarın da başka bir şey olacak. Bu işin sonu yok.
Her neyse daha fazla uzatmaya gerek yok.

Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.

Bitti.
Missing some Tweet in this thread?
You can try to force a refresh.

Like this thread? Get email updates or save it to PDF!

Subscribe to Turkish Market
Profile picture

Get real-time email alerts when new unrolls are available from this author!

This content may be removed anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just three indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!