1) Hanefilerin meşhur kitabı Fetâvâ-i Hindiyye'de şöyle bir bilgi geçmektedir: Husuf (ay tutulması) namazı, iki rek'at olarak kılınır. Serahsî'nin Muhiyt'inde de böyledir.
Keza, korkular şiddetlendiği; çok kuvvetli rüzgar estiği; şiddetli kar ve yağmur yağdığı; güneşin kızarıp,
Keza, korkular şiddetlendiği; çok kuvvetli rüzgar estiği; şiddetli kar ve yağmur yağdığı; güneşin kızarıp,
2) gecenin çok karanlık olduğu; "yaygın bir hastalık zuhur ettiği"; zelzele olduğu; yıldırımların düşmeye başladığı; yıldızların söndüğü ve düşman korkusunun arttığı zamanlar da da iki rek'at namaz kılınır. Tebyîn'de de böyledir.
3) Bedâi'de (Kasani'nin kitabı) : «Bu namazları, herkes kendi evinde kılar.» denilmiştir.
Tebyin muteber alim Zeylai'nin eseri. Kasani ve Serahsi Hanefi ulemasının en meşhurlarından. Diyorlar ki yaygın hastalık zuhur ettiği zaman da iki rekat namaz kılınır. Husuf namazı gibi.
Tebyin muteber alim Zeylai'nin eseri. Kasani ve Serahsi Hanefi ulemasının en meşhurlarından. Diyorlar ki yaygın hastalık zuhur ettiği zaman da iki rekat namaz kılınır. Husuf namazı gibi.
4)Karışmaması için bir not düşmem gerekiyor. Bu yazıda bahsi geçen Muhit sahibi Serahsi, Radıyyuddin Serahsi, yoksa Mebsut yazarı Şemsüleimme Serahsi değil. İkisi de mezhepte fetvaları kullanılan alimler ama Şemsüleimme, ünvanından da anlaşılabileceği gibi daha öndedir.
5) Fetava-i Hindiyye'de Muhit'den istifade edildiği gibi İbn Abidin de Reddül Muhtar adlı eserinin sadece namaz bölümünde 190 defadan daha fazla bir şekildebu esere atıfta bulunmuştur. İbn Abidin de konumuz ile alakalı Namaz kitabinin Kusuf bölümünde şu bilgileri veriyor
6) umumi hastalıklar zuhurunda da yalnız başlarına kılarlar. Taûnun kaldırılması için duada bulunmak bundandır. Yani bu aynı zamanda hastalığın kaldırılması için bir dua yerine geçer diyor. Ayrıca İbn Abidin diyor ki «Her taûn vebadır.» Zira veba her umumi hastalığın adıdır.
