Thread by @muratonderman

İnsanlar ve toplumların geleceğine dair nasıl olup da cek'li cak'lı ifadelerle konuşulabiliyor ki?

Bugün olanları dünden öngörebilmiş miydiniz?

Hele ki Tr gibi ülkelerde bu neredeyse imkansız.

Kesin gelecek senaryoları komplo kuramlarıyla aynı kökten besleniyor muhtemelen.
.//

Bu senaryoların benim okuduğum hiç birinde toplam yok oluşa yer verilmemiş olması örtük bir ümide işaret ediyor: Çok şey değişecek ama en azından var olacağız.

Nasıl ki tipik komplo kuramcısı kendini ve/veya grubunu harici güçlerin kötü niyetinin odağına yani merkeze koyarak değerini kendine gösterir, gelecek senaryocusu da geleceği yönlendirecek güçlerin düzenine veya yasasına hakim olduğu, belirsizliğin olmadığı mesajını veriyor.

Senaryodaki geleceğin kötü çizildiği örneklerde bile bu gelecek belirsizlikten daha iyi bir seçenek yazar için.

Gelecek senaryoları oluşturmaktansa anı yaşayalım günü gün edelim demiyorum burada. Belirsizliği taşımak kaygıyı taşımaktır diyorum. Bu da egonun gücüne işaret eder.

Çözülmemek, dağılmamak yani dengeyi ve benliği korumak için kesin gelecek senaryoları üretmek kaygıyı kontrol etmenin belki zekice ama pek doğru olmayan bir yolu.
İklim krizine, kanser ilacına, gen mühendisliğine, uluslararası anayasaçılığa vb odaklanalım bence.

Adım adım gidelim yani. Köşenin ardına odaklanmadan.
Ha tezgahın altı ha köşenin ardı.
Cek'li cak'lı gelecek senaryosu yazmak bazı entelektüel insanların komplo kuramı üretme ihtiyacını karşılıyor. Komplo kuramcısı da kesin gelecek senaryocusu da "büyük güçler"in oyununu biliyor

Zekanın kendi başına herşeye yetemediğini gösteren gayet zeki bir adam insanın durumu için fırlatılmışlık demişti. Belki bu yüzden, bu fırlatılmışlığın belirsizliği sebebiyle anlam ihtiyacımız da aynı ölçüde büyük.
Zekayı bu ihtiyacın peşinden körü körüne gitmemek için kullanmalı